AKP’deki Değişim Değil Yer Değiştirme…

AKP Kongresi yapıldı. Tek aday tek liste ile seçime gidildi. O kadar insanın Ankara’ya gelmesine gerek yoktu boşuna masraf yapılmış. Kongre başlamadan sonucun ne olacağı beliydi…
Listeler hazırdı…

Çünkü AKP çok uzun süredir Erdoğan partisi…

2011 seçimlerinde yüzde 49,83 oranında oy alınca önce partisini değiştirdi, tek adam partisi yaptı sonra Türkiye’yi değiştirdi; Anayasa değişikliğiyle tek adam yönetimini getirdi.

Bu sebeple AKP’de değişim olmaz yer değiştirme olur…

AKP’de Erdoğan ne derse o olur…

Ama 75 kişilik MKYK ‘da 49 isim değişti; bu değişimdir diyeceklerdir…

Diyorlar da zaten. CHP’nin yapamadığını bir günde AKP yaptı diyorlar…

18 kişilik yönetim kadrosundan (MYK) sadece dört isim değişmiş. Yeni girenlerin üçü eski bakan.

Fikren yok da ismen de değişim yok ki!..

Yeni giren tek kişi var… İktidara yakın haber kanallarında neredeyse her gece boy gösteren Hasan Basri Yalçın.

(İzin verirseniz bi parantez açayım… Yalçın’a İnsan Hakları Başkanlığı görevine getirilmiş.

Gösteri/yürüyüş /protesto hakkını savunacak mı? Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Cumartesi Annelerinin her hafta gözaltına alınmasına karşı çıkacak mı? Yoksa bugüne kadar yaptığı gibi yine görmezden mi gelecek? Parantezi kapatıyorum)

AKP yönetiminin tamamı değişseydi de fark etmezdi. Çünkü orada değişim değil yer değiştirme prensibi var…

Kimi milletvekili oluyor, kimi bakan, kimi bakan yardımcısı, kimi bürokrat, kimi yazar, kimi banka yöneticisi, kimi rektör, kimi büyükelçi, kimi vakıf, kimi yardım kuruluşu başkanı, kimi ihale alarak iş dünyasına giriyor…

Sonra bir bakıyorsun, yer değiştirmişler…

Milletvekili olan rektör olmuş… Büyükelçi olmuş…

Akademisyen olan MYK’ye girmiş…

Hastane sahibi olan bakan olmuş…

Bakan yardımcısı olan milletvekili olmuş…

Milletvekili olan bakan olmuş…

Belediye başkanı olan milletvekili olmuş, milletvekili olan belediye başkanı olmuş…

Milletvekili olan kamu bankasının yönetim kurulu üyesi olmuş, iktidara yakın vakıfın başına geçmiş, kamu kuruluşunun müdürü yöneticisi olmuş…

Dışarda olanlar adrese özel yönetmenliklerle üniversiteye alınarak sisteme alınmış. Daha alt düzeyler için mülakat sınavlarında rakipleri elenerek davanın parçası olmaları sağlanmış..

AKP’de düzen bu…

Bunu ben söylemiyorum AKP Genel Başkanı kongrede yaptığı konuşmada söyledi…
Erdoğan dedi ki;

‘Kimi milletvekili, kimi belediye başkanı, kimi genel merkez yöneticisi, kimi bakan veya bakan yardımcısı, kimi benzer görevler üstlendi. Aralarında rotayı iş dünyasına bürokrasiye sivil toplum faaliyetlerine çevirerek oradaki başarılarıyla göğsümüz kabartanlar çıktı’
Sadece partide değil ülke yönetiminde, sivil toplum kuruluşlarında çalışan herkesin notunu Erdoğan veriyor…

Temel kriter biat…

Başarı veya başarısızlık çok da önemli değil. Söylenenlerin yapılması yeterli…

Bugün milletvekilisin yarın Çaykur’un başındasın. Bugün MKYK üyesisin yarın bir kamu bankasının yönetim kurulundasın…

Erdoğan’ın elinde o kadar çok kadro var ki… Kendine bağlı büyük bir sermaye grubu da kurdu. Oralara da atama yapıyor…

Eski Maliye Bakanı’nı devletten aldığı ihalelerle devleşen holdinge tepe yönetici atadı.

Batı demokrasilerinde olsa yer yerinden oynar, biz de yaprak kımıldamadı…

Erdoğan yer değiştirme sistemini uygulayarak aslında değişimin önünü kesiyor.

Kurduğu rejimin kökleşmesini sağlıyor, kurumların içini boşaltıp kendine bağlayarak itaat kültürünü yaygınlaştırmayı amaçlıyor…

Valla başarılı oldu…

Soru şu: Tek adam partisi değişir mi?

Sosyolojik olarak mümkün değil, siyaset bilimi açısından mümkün değil…

Bu sebeple yönetimde yapılan değişikliğe…

Değişim değil yer değiştirme diyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi