Koronavirüs mutasyona uğradı: Artık daha bulaşıcı...

Koronavirüs mutasyona uğradı: Artık daha bulaşıcı...
Endonezya’da koronavirüsün daha bulaşıcı bir mutasyonunun bulunduğu açıklandı.

Endonezya’da son 24 saatte 2 bin 858 yeni koronavirüs vakası tespit edildi. Bir önceki gün ise 3 bin 308 yeni vaka tespit edilmişti. Vakalardaki son sıçramayla birlikte, ülke genelinde toplam koronavirüs vaka sayısı 172 bin 53’e yükseldi. Toplam can kaybı ise 7 bin 343 oldu.

D614G: Daha bulaşıcı ancak daha az ölümcül

Endonezya’nın başkenti Cakarta’da bulunan Eijkman Moleküler Biyoloji Enstitüsü Başkan Yardımcısı Herawati Sudoyo, Reuters’a yaptığı açıklamada gen dizilimi incelendiğinde koronavirüsün daha bulaşıcı ancak daha az ölümcül bir mutasyonunun bulunduğunu ifade etti. Yeni mutasyona D614G ismi verildi.

Söz konusu gen dizilimi, şubat ayında DSÖ tarafından Avrupa ve Amerika kıtalarında da tespit edilmişti.

Endonezya Üniversitesi’nde görevli epidyomolojist Syahrizal Syarif Endonezyalılara uyarıda bulundu. Syarif, yıl sonuna kadar 500 bin vaka görülebileceğini ifade etti.

Bekleniyordu...

Bilim insanları, salgının başlangıcından itibaren yeni tip koronavirüsün (Covid-19) daha az ölümcül ancak daha bulaşıcı olacak şekilde mutasyona uğrayacağını ifade ediyor. Virüslerin, hayatta kalabilmek için bünyesinde bulunduğu organizmayı hayatta tutarak başka organizmalara bulaşmaya meyilli olduğu belirtiliyor.

Mart ayında halktv.com.tr'ye konuşan genetik bilimci Çağhan Kızıl, virüslerin mutasyonuyla ilgili şu bilgileri paylaşmıştı:

nextstrain.org isimli sitede gerçek zamanlı olarak patojen evrimi izlenebiliyor. Özellikle de yeni tip koronavirüs üzerine veri analizi yer alıyor burada. Burada bir grafik var ve tarihsel olarak genetik yapıdaki değişimleri gösteriyor.

Şöyle düşünün, mesela virüsün 1000 tane nükleotiti var, bunların da bir yapısı var. Zaman geçtikçe, örneğin İtalya'ya geçince bunların 2 tanesi değişiyor. Ondan sonra İtalya'dakilerin hepsi nesilden. Amerika'ya giden virüs başka. Buradan şunu anlıyoruz, Çin'den çıkan virüsün -hepsi Çin'in Wuhan kentinden çıktı- insan içinde mutasyona uğruyor. Avrupa'ya iki kez girmiş bu virüs, bir kez İtalya'dan bir kez Fransa'dan. Amerika'ya tek yerden girmiş. Bu değişiklikler oluyor, zaten virüsün yapısı bu ancak bu mutasyonların virüsün enfeksiyon etkisinde, öldürücü etkisinde bir değişikliğe sebep olup olmadığı bilinmiyor ama olduğu da düşünülmüyor.

Fonksiyonel bölge dediğimiz, virüsün hücreye girmek için 'S proteini' denen bir yapısı var. Bu S proteininin genomundan ürettiği yer değişmiyor. Orada tek bir değişiklik var, o da S ve L olarak değişiyor. Bu aminoasitler demek. Virüsler için evrimsel olarak daha güçlü olmak iyi değildir. Sebebi de, virüsün güçlü olması durumda girdiği organizmayı öldürmesi. Bu durumda da virüs yayılamaz. Dolayısıyla evrimsel olarak seçilim zayıf virüsler üzerinden gider. S olan biraz daha zayıf bir virüs ve çoğu zaman zaten S'yi görüyoruz şu an. Fakat bu kesinlikle ırka bağlı değil. İki üç farklı çalışmayla da kanıtlanmış durumda. Aynı infulenza gibi (grip) mutasyona uğruyor. Bir sene grip aşısı olduğunuzda, ertesi yıl aynı aşı sizi korumayabilir çünkü virüs değişmiş olabilir.

Koronavirüs de belki böyle olacak. Ebola MERS'ten, MERS de SARS'tan daha güçlüydü. Ebola virüsü daha ölümcüldü, ölüm oranı yüzde 70'lerin üzerindeydi. Bu nedenle çok daha az kişiye bulaşabildi. SARS ise bu üçü arasında en düşük ölüm oranına sahip olan virüstü ve bu nedenle de en çok yayılan virüs oldu. SARS kapanan vakalarda yüzde 4-6 ölüm oranına sahip, influenzaya baktığımızda ise oran yüzde 0.16. Yani neredeyse 50 kat daha ölümcül SARS, influenzadan.

Etiketler :