İzmir'de Doğa Katliamına Karşı Vatandaş Direniyor!

İzmir'de Doğa Katliamına Karşı Vatandaş Direniyor!
İzmir Bergama'da Koza Altın İşletmeleri AŞ'nin Ovacık Köyü'ndeki madenine karşı yöre halkının mücadelesi sürüyor.Koza Altın İşletmeleri A.Ş, Bergama’daki Yukarıbey Köyü’ndeki ormanda ikinci madeni açmak istiyor....

İzmir Bergama'da Koza Altın İşletmeleri AŞ'nin Ovacık Köyü'ndeki madenine karşı yöre halkının mücadelesi sürüyor.

Koza Altın İşletmeleri A.Ş, Bergama’daki Yukarıbey Köyü’ndeki ormanda ikinci madeni açmak istiyor. Vatandaş direniyor…

bergama-maden-1

YEDİ YIL SONRA KEŞFE GİDİLDİ

Ovacık Köyü sınırları içinde siyanür yöntemi ile altın madeni işletmeciliği yapan Koza Altın İşletmeleri AŞ’ye karşı yaşam hakkını savunan yöre halkı demokratik eylemlere ve hukuk mücadelesine başlamıştı. Madene 18 Şubat 2009 tarihinde ÇED (Çevresel etki değerlendirilmesi) olumlu kararı verilmişti. Aynı şirket, Bergama’nın Yukarıbey Köyü Gelintepe mevkiinde de altın madeni tesisi kurmak ve arama faaliyetleri yapmak için başvuruda bulunmuş, bu projeye de 18 Eylül 2009 yılında verilen ÇED olumlu kararı verilmişti. ÇED olumlu kararlarına yapılan itirazlar üzerine bilirkişi heyeti 7 yıl sonra keşif için bölgeye geldi. Heyetin iki maden alanında yaptığı inceleme sırasında çevreciler ve köylüler de geldi.

KAYYIMLAR KEŞFE GELMEDİ

Keşif heyetinde İzmir 3. İdare Mahkemesi Hakimi ile birlikte beş bilirkişi yer aldı. Keşfe davacı vekilleri olarak Çevre Avukatı Senih Özay, Kozak Yaylası Çevre koruma Derneği adına Av. Faruk Orman, TMMOB Ziraat Mühendisleri ve Kimya Mühendisleri Odaları adına Av. Arif Ali Cangı, Çağdaş Hukukçular Derneği ve EGEÇEP adına Av. Berrin Esin Kaya, Av. Akın Savaş Ataç, Bergama Belediyesi adına Av. Serdar Sinan, Av. Selen Akman Genç, Dev-Maden-Sen adına Av. Cem Erkat, TMMOB Çevre Mühendisleri ve Peyzaj Mimarları Odası adına Av. Emre Baturay Altınok, Av. Selen Akman Genç, TMMOB Jeoloji Mühendisleri ve Metalurji Mühendisleri Odaları adına Av. Mehmet Horuş ve TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası adına Av. Hayati Küçük katıldı. AKP – Fethullah Gülen Cemaati arasındaki kavgadan sonra Koza Şirketi’ne el konularak kayyım atanmıştı. Keşfe şirket kayyımları katılmadı.

HUKUK KARARLARI YOK SAYILIYOR

Ovacık Altın Madeni önünde davacı vekilleri tarafından yapılan açıklamada, faaliyetlerin insan ve çevre sağlığı için risk oluşturduğu, orman varlığının zarar göreceği, yer altı suları ile ormanın üzerinde yaratılacak çevresel etkinin değerlendirme dışı bırakıldığı bildirildi. ÇED sürecinin yönetmeliğe aykırı olarak yürütüldüğünün belirtildiği açıklamada, çevre ve halk sağlığının yanı sıra, dünya çam fıstığı merkezi olarak nitelenen Kozak Ormanı köylülerinin ekonomik açıdan da zarar göreceği vurgulandı. İşletmecinin ekonomik çıkarının kamu menfaatinden üstün tutulduğu öne sürüldü. Açıklamada, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarının yok sayıldığı ifade edildi. ÇED olumlu kararlarının hukuka aykırı olduğu iddialarıyla iptalinin istendiği belirtildi.

GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR

İzmir Çevre Hareketinin tanınmış Avukatı Senih Özay “Mahkeme 7 yıl sonra bilirkişi tayin etti. Yedi yıl boyunca burada yapılan yapıldı. Topraklar bitirildi, paralar kazanıldı, televizyonlar, gazeteler alındı. Şimdi devlet el koydu. Devlet el koyunca kayyım atandı. Şimdi kayyım burada yok. Keşifte burada olmalıydı” dedi. Özay, “İçeride dolaştık, korkunç. Geç gelen adalet ‘adalet’ değildir” diye konuştu.

BERGAMA 19 YILDIR ADALET ARIYOR

Av. Murat Fatih Ülkü, Danıştay siyanür liçi ile altın madeni işletmeciliğinin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına aykırı olduğuna 1997 yılında karar verdi. Bergama 19 yıldır adalet arıyor” dedi.

MADEN KAPATILMALI, BÖLGE REHABİLİTE EDİLMELİ

Madenin kapatılması gerektiğini savunan ve keşfe Peyzaj Mimarları Odası adına uzman olarak katılan Prof. Dr. Ümit Erdem “Ormandaki yeni maden alanı istemi reddedilmelidir. Bu tesis de derhal kapatılmalı, bölge rehabilite edilmelidir. Böyle bir hatanın resmi diye gelen gidene ibret olsun diye gösterilir. Başkalarının böyle bir işe girmemesi için bir örnek teşkil eder. Aksi takdirde bu ölüm makinesi devam eder” dedi.

SUYUMUZU, HAVAMIZI KORUYACAĞIZ

Bergama Çevre Platformu Başkanı Erol Engel, “Kozak Yaylası Türkiye ve dünyanın en önemli ekolojik bölgelerinden biridir. 16 köyü barındıran Kozak Ormanları çam fıstığı üretimi ile ülke ekonomisine önemli katma değer sağlamaktadır. Bu ormanlar Kuzey Ege’nin akciğeridir. Dev atık havuzlarının ikisi doldu, üçüncü ve dördüncüyü yapmak, Kozay Yaylası’nı yok etmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. İçtiğimiz suyu, soluduğumuz havayı koruyacağız” dedi.

YAŞAMIMIZ VE DOĞAMIZ TEHDİT ALTINDA

Keşif sonrası Gelintepe Dağı’ndaki alanda açıklama yapan Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, maden şirketinin bölgede dev atık havuzları oluşturduğunu ve dördüncüsü açmak istediğini söyledi. Gönenç, “Bergama’da 20 yılı aşkın süredir karşı karşıya olduğumuz siyanürlü altın madeni işletmeciliği ve bu yolla bireysel zenginlikleri uğruna çevreyi ve sağlıklı yaşam hakkımızı yok eden anlayış, tüm vahşiliği ile yoluna devam etme çabası içindedir. Ovacık’taki alanda verimli ve ekonomik değeri olan, neredeyse tüm cevheri tüketen madenciler aynı alanda binlerce atığı depolamışlardır. Bu zehirli atıkların olası bir doğal afet ya da ülkemizde sıkça görülen işletme hataları ve kazaları ile güvenli olduğu iddia edilen alanın dışına çıkarak yaşamımızı ve doğamızı yok etme tehdidi ile birlikte yaşama zorunluluğunda bırakıldık. Şimdi siyanürcü şirket bir yanda zehir depolarının kapasite artırımını hesap ederken, öte yandan da başta Kozak Yaylası olmak üzere yakın bölgemizde yeni çevre katliamlarına girişme çabasındadır” dedi.

YILMAYACAĞIZ, DİRENECEĞİZ

Başkan Gönenç; “Bergamalılar olarak yıllardır sürdürdüğümüz mücadelemizi ve direnişimizi, başta Kozak Yaylası’nın talanına ve yeni zehir depolarının yapılmasına engel olmak için sürdüreceğiz. Tüm bilimsel verilere, bilirkişi raporlarına ve yargı kararlarına karşı yıllardır engel tanımayan altın madenciliği lobisi, Bergamalıları yıldıramayacak. Cerrahtepe’den Efem Çukuru’na kadar, tüm çevre ve yaşam hakkı savunucularıyla birlikte dayanışma içinde geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bugün işimiz dünden daha kolay değil. Hukukun siyasallaştığı, bağımsız yargının budandığı, üniversitelerin özgür ve bilimsel üretim olanağının yok edildiği, yandaş şirketlerin zorba yöntemlerle önünün açıldığı bu süreçte tek gücümüz, dayanışmamız ve cesaretimiz olacaktır. Bizler bugün hem siyanürcü şirket yönetiminin, hem de ona izin verecek mekanizmaların hükümetin kontrolünde olduğunu biliyoruz. Bu kontrolsüz ve acımasız güçle mücadelede tüm Bergamalıları, çevre ve yaşam hakkı savunucularını yanımızda görmek bizim en büyük gücümüz olacaktır” dedi. Gönenç; “Bergama Belediyesi olarak gerek hukuki süreçte, gerekse kamuoyu ile birlikte örgütlenecek sivil mücadele platformlarında var olacağımızı, yasal ve demokratik çerçevede yaşam hakkımızı sonuna dek savunacağımızı ve bu yoldaki kararlılığımızı tüm kamuoyuna bir kez daha belirtmek isterim” diye konuştu.

DAĞ BAYIR HALKI YILDIRMADI

İl olarak Ovacık Köyü’ndeki altın madenine giden bilirkişi heyeti, daha sonra jandarma eşliğinde Yukarıbey Köyü yakınlarındaki orman alanına gitti. Çevreciler ve yöre köylüleri de olumsuz hava koşullarına rağmen kilometrelerce mesafeyi yürüyerek tırmandı, heyeti izledi. Dağın zirvesine yürüyerek tırmanan ve yurt savunması yapanlar arasında çok sayıda yaşlı köylü kadınların olması da dikkat çekti.

TAYYİBE BİRAY (71) Yukarıbey Köylüsü

Maden yüzünden çamlarımızı kuruyor, kozaklar olmuyor. Artık sularımız içilmiyor. Şimdi köyümüzün yakınında bir tane daha maden açmak istiyorlar. Hayvanlarımızı getirdiğimiz meraları yok edecekler.

NEZİHE SOLAK (66) Yukarıbey Köyü

Zaten maden ormanımıza büyük zararlar veriyor. İstemiyoruz madeni. Yenisini yapmak istiyorlar. Ama kazdırmayacağız burayı. Gitsinler buradan, istemiyoruz. Burası bizim yaylamız, harp de olsa kazdırmayacağız. Öbür madenden ötürü insanlarımız kanser olmaya başladı. Yeter gari.

Sözcü