HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar HDP'ye yapılan gözaltılara ilişkin açıklama yaptı. Sancar, "Bu operasyon HDP'nin şahsında demokratik siyasete anti faşist mücadeleye karşı bir hamledir. O halde savaşa ve faşizme karşı kararlı mücadelede yer alan herkesin gerekli cevabı cesur olmalıdır." ifadelerini kullandı. 

İlgili haber: Ayhan Bilgen daha önce yargılandığı suçlamayla yeniden gözaltına alındı

Sancar'ın açıklamaları şöyle:

"Bugün gözaltına alınan arkadaşlarımız daha önce de aynı gerekçelerle gözaltına alınmış. Serbest bırakılmıştı. Bütün bu gözaltılar referandum gibi seçimler gibi iktidarın korkusunun yükseldiği dönemde yapılıyor. Partimizin seçim sonuçlarını etkilemeye çalışıyorlar. Bunda etkili olamadılar olamayacaklar. 

Barış mücadelesi bizim için ve özellikle savaş politikalarıyla mücadeledir. Faşizme karşı mücadeledir. Biz anti faşizm dedikçe faşizmin yürütücüleri telaşlandı. Savaş ortakları paniğe kapıldı. Bu iktidarın temel politikası savaştır. Bu politikayı sarsacak her türlü güçlü çıkış, sistemli mücadele iktidarı paniğe sürüklemektedir. 

Bu operasyon HDP'nin şahsında demokratik siyasete anti faşist mücadeleye karşı bir hamledir. O halde savaşa ve faşizme karşı kararlı mücadelede yer alan herkesin gerekli cevabı cesur olmalıdır. İktidar HDP'yi susturarak muhalefeti susturmak istiyor. Toplumsal ve siyasel muhalefetin sinmeyeceğinden eminiz. Bu iktidardan ve gidişattan rahatsız olan herkes gücünü geliştirmelidir. Mücadeleyi büyütmenin yolu yan yana gelmek. Eğer HDP susarsa iktidar rahatlayacaktır. Ama HDP'nin susmayacağını iktidar biliyor. Biz yine Türk toplumuna bu duyuruyu tekrarlıyoruz. Kan politikalarına savaşa karşı çıkan herkese çağrıdır.

Mücadele şimdi daha da yükseğe çıkarılmalıdır. Bunun tam zamanıdır. Geç kalırsak yine kazanacağız ama bedeli daha fazla olacak. Biz biliyoruz kazanırız. Eğer bir araya gelmekte geç kalırsak kazanacağımız gerçeği değişmeyecek. toplum olarak ödeyeceğimiz bedeller ağırlaşacak. Bu toplumun daha fazla bedel ödememesini sağlamak hepimizin görevidir. Eğer mücadeleyi büyütürsek eminim bu faşizan saldırıyı durduracağız.

Kobani eylemlerinin aydınlatılması için defalarca mecliste araştırma önergesi verdik. Bu önergelerin tamamı iktidar tarafından reddedildi. Eğer hakikatı ortaya çıkaracak adil bir soruşturma yürütülürse iktidar elindeki bu kirli propagandayı kaybeder. Suçlu ve sorumluların ortaya çıkarılmasını istemiyorlar. Bunun yerine partimize sistemli bir yalan kampanyası yöneltiyor, psikolojik savaş harekatı yürütüyor. Adalet bakanına defalarca sordum. Kobani eylemleriyle ilgili açılmış kaç soruşturma var? Açılmış kaç dava var? Bu davaların durumu nedir? 

Orada hayatını kaybedenlerin kimler olduğuna dair biz basın toplantısından sonra ayrıntılı bir belgeyi raporu sizlerle paylaşacağız. Katledilenlerin çok büyük bir çoğunluğu partimizin bir üyesi.

HDP bu iktidara son verecek. Bu iktidarın kaybetmesini yine HDP sağlayacak. Bunu en iyi bilen iktidardır . Bunu en iyi bilen bu operasyonları yürütenlerdir. O imzanın sahibi savcı bizim muhatabımız değildir. Bizim muhatabımız iktidardır . Bu operasyonu başlatan savcı bilsinler ki günahlarının ve ayıplarının üstünü HDP'ye operasyon çekerek örtemezler. Özel hayatla ilgili herhangi bir değerlendirme yapmak istemem ama bu özel hayatı çok aşmaktadır. Nikahtan sonra soluğu sarayda alan savcının hangi talimatlar çerçevesinde hareket ettiğini biliyoruz. Yakın bir geçmişe bakınca görecekler ki kumpas davalarıyla iktidara hizmet eden hakimler ve savcılar çok zaman geçmeden kendi uyguladıkları yöntemin kurbanı olacaklar. Hukuku bu kadar çok kolay bir biçimde çiğneyen her kim olursa olsun bu ülkenin yakında kurulacak adil sisteminin içinde mutlaka hesap verecekler. Herkes kısa nefes alıp geçmişe bir göz atsın. Geçmişte yaşananlara şöyle bir baksın. Kimlerin adalet çarklarını imha etmek için harekete geçtiklerini ve aynı çarkın kendilerine bir bedel olarak döndüğünü görsün. Kim ki yargıyı böyle kullanır kim adaleti böyle imha etmeye kalkarsa aynı yöntem kendilerine karşı da operasyonlar yapılır. 

Arkadaşlarımızın suçsuzluğunun en fazla bilincinde olanlar iktidar sahipleridir. O dönemde neler yaşandığını bilenler iktidarın ortaklarıdır. O zaman iktidarın bir parçası olanlar da bugün bildiklerini anlatmalıdır. 

Mücadele haklılık varlık temelimizdir. Yolumuz açıktır. Bu ülkeye demokrasiyi adaleti bizler getireceğiz. Bütün halklar da buna inansın. 

Soru: Bu eski soruşturmaların devamı mı? 

Ben yıllarımı hukuk hocası olarak geçirdim ama bu davanın seyrini hukuken açıklayacak düzeyde değilim. Çünkü hukuken açıklanacak bir durum değil. Yani daha önce açılmış davalar beraatle sonuçlanmış. Aradan 6 yıl geçmiş, yargıyla bile bir sonuç alamamışlar. Her seçim döneminde özellikle 2018 seçiminden önce cumhurbaşkanı 6-8 ekim olaylarında çok açık suçlamalarda bulunmuştu. Buna rağmen yargı eliyle herhangi bir sonuca yönelik soruşturma açılmadı. 

İntikam operasyonu için ellerinde başka malzeme kalmayınca eski defterler açılıyor. iktidar HDP'ye karşı kullanabileceği bütün çarpıtmaları tüketti. Şimdi çoktan kapanmış eski defterleri açıyor. Bu iktidarın korkusunun büyüklüğünü gösterir. Korkakça bir operasyondur. 

Soru: Partilerden arayan oldu mu? 

Operasyonu duyar duymaz genel merkeze geldik. Arkadaşlarla toplandık. Gelişmeleri birlikte derlemeye çalıştık. Kendi aramızda istişare çalışarak olayı toplamaya çalıştık. Hiç kimseyle temasımız olmadı. Aramak için girişimde olacak biz değiliz. 

İlgili haber: Gözaltılara tepki: Bu gözaltılar Saray’a düğün hediyesidir!

İlgili haber: Kobani soruşturmasında Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan'ın da aralarında bulunduğu 82 kişiye gözaltı kararı