Son dakika | Özgür Özel: Mehmet Şimşek ne yapıyorsa Erdoğan yüzünden yapıyor

Son dakika | Özgür Özel: Mehmet Şimşek ne yapıyorsa Erdoğan yüzünden yapıyor
Son dakika haberi... CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tele2 canlı yayınında katıldığı "Gökhan Kayış ile Sabah Pusulası" programında ekonomik krizin faturasının Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e kesilmesine itiraz ederek, "Mehmet Şimşek ne yapıyorsa Erdoğan yüzünden yapıyor. Bu memlekette Erdoğan dışında birine fatura kesmek, Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmektir" dedi.

İşte Özgür Özel’in açıklamalarının tüm detayları:

"ZEKERİYA ÖZ'ÜN ALTINA ZIRHLI MERCEDES ÇEKEN DE ERDOĞAN'DI"

Konuşmasına Silivri sürecini geçmişle kıyaslayarak başlayan Özel, iktidarın "düşman hukuku" uyguladığını belirtti:

"Burası için 27-28. kez buradayız. İlk geldiğimizde Ergenekon ve Balyoz davaları vardı. İktidar yine Erdoğan’dı. O zaman ortağı Cemaat’ti. Arkasında durduğu, altına kendi zırhlı Mercedes'ini verdiği savcı Zekeriya Öz’dü. O savcı, İlker Başbuğ’a 'terör örgütü lideri', Mehmet Haberal’a 'darbeci', Mustafa Balbay’a 'casus' diyordu. O gün Erdoğan, Zekeriya Öz’ün arkasındaydı. Şimdi o mağdur edilenler başı dik geziyor, Zekeriya Öz ise kaçtı gitti. Bugün de burada dünyanın en büyük duruşma salonunu inşa ediyorlar. Dünyanın en büyük iftirasını iddianameye dönüştürdüler. Ama biz o iftiraya karşı onları burada yargılayacağız."

"FATURA ERDOĞAN'INDIR"

Ekonomik kriz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in politikaları hakkında çok net konuşan Özel, faturanın yanlış yere kesilmemesi gerektiğini vurguladı:

"Mehmet Şimşek ne yapıyorsa Erdoğan yüzünden yapıyor. Bu memlekette Erdoğan dışında birine fatura kesmek, Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmektir. Yükü Erdoğan’ın sırtından almak için 'Erdoğan vermek istiyor da Şimşek direniyor' algısı yaratılıyor. Erdoğan’a bugüne kadar kim direnmiş ki Şimşek dirensin? Erdoğan, Şimşek’i geçmişte 'hırsızlıkla' suçladı, sonra Nebati’yi getirdi, şimdi tekrar Şimşek’e döndü. Nebati ne yaptıysa Erdoğan yüzünden, Şimşek ne yapıyorsa yine Erdoğan yüzünden yapıyor."

"ENFLASYONLA MÜCADELE ETMEK YERİNE NAS DİYEREK KRİZİ BÜYÜTTÜLER"

Özel, faiz politikalarına ilişkin şunları söyledi:

"Dünya pandemi sonrası enflasyonla faiz silahını kullanarak mücadele etti. Avrupa’da, Amerika’da enflasyon başını kaldırınca faizi artırıp ezdiler. Türkiye’de ise Erdoğan, 'Ben bilirim, Nas var' diyerek faizi düşük tuttu, enflasyonun fırlamasına göz yumdu. Bu süreçte Kur Korumalı Mevduat ile yoksulun cebinden alıp zengine verdiler. Faiz silahını kullanmadıkları için piyasada bollaşan para ile tüketim patladı, ev ve kira fiyatları uçtu. Bunların hepsini seçimi bir kez daha kazanabilmek için yaptılar."

"ASGARİ ÜCRET İLK KEZ AÇIKLANDIĞI GÜN AÇLIK SINIRININ ALTINDA"

Asgari ücretin 30 bin liranın altında kalmasına sert tepki gösteren Özel, durumu "tarihi bir kötülük" olarak nitelendirdi:

"Tarihte ilk kez Türkiye Cumhuriyeti'nde asgari ücret açıklandığı gün, 30 bin liralık açlık sınırının altında kaldı. Bu bir sefalet ücretidir. TÜİK'in manipüle edilmiş enflasyon verileriyle, gerçekleşen değil 'beklenen enflasyon' üzerinden zam yapılıyor. Geçen sene hedef yüzde 30'du, enflasyon yüzde 45 oldu; işçinin cebinden yüzde 15 çaldılar. Şimdi de yüzde 16 hedefi koyup yüzde 27 zam veriyorlar. Bu para şubatta cebe girecek ve o gün açlık sınırı 33-34 bin lira olacak. Biz asgari ücret en az 39 bin lira olmalı, üzerine refah payı eklenmeli diyoruz."

"ASGARİ ÜCRET KOMİSYONU YAPISI DEĞİŞMELİ: İŞVERENLE KOL KOLA GİRDİLER"

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısını eleştiren Özel, 1980 öncesi Ecevit dönemini hatırlattı:

"Eskiden Ecevit işçiyle kol kola girer, işverenden hakkı alırdı. Şimdi iktidar, patrondan taraf olduğu için işverenle anlaşıp işçiye sefalet ücretini dayatıyor. Bu komisyonun yapısı değişmeli, işçinin hakkıyla temsil edildiği bir yapı kurulmalıdır."

"25.1 MİLYON İMZA TOPLANDI: GEÇİM YOKSA SEÇİM VAR"

Erken seçim talebiyle ilgili yürütülen çalışmalara dair net rakamlar veren Özel, iktidarın kaçacak yeri kalmadığını belirtti:

"Meydanların, sokağın talebi net: Geçim yoksa seçim var. Anketlerde halkın yüzde 65'i ekonomi yönetimini başarısız buluyor. 'Geçim var' diyen sadece yüzde 15'lik bir kemik kadro kaldı. Biz erken seçim için imza kampanyası başlattık. Ekrem İmamoğlu'nun adaylığı sürecinde toplanan oylar haricinde, örgütümüz kapı kapı dolaşarak tam 25 milyon 100 bin imza topladı. Bu imzalar, 'Adayımı bırak, sandığı getir' diyen milletin iradesidir. Bugün sandık kurulsa bu iktidar gidiyor."

"Tayyip Erdoğan her yerde konuşuyor, meydan okuyor. Bir zamanların Kasımpaşalısı. Hadi gel bir Kasımpaşalılık yap. Sana diyorum ki millet seni istemiyor. Erken seçim olursa da direkt aday olma imkanın var. Kaçma, gel. Karda kışta olmaz diyorlar. Tamam, mart ayında gelsin seçim yapalım"

AKIN GÜRLEK HAKKINDA ÇARPICI İDDİALAR

Özel, Adalet Bakan Yardımcılığı da yapan ve şu an kritik görevlerde bulunan Akın Gürlek hakkında çok ciddi iddiaları gündeme getirdi ve savcılığa verdikleri dosyayı açıkladı:

"Akın Gürlek hakkında savcılığa teslim ettiğimiz dosyalarda çok vahim bilgiler var.

  • Çift Maaş İddiası: Savcılık dışında, Eti Maden şirketinin yurt dışı kadrosundan aylarca ikinci maaş aldığı tespit edildi.
  • Mal Bildirimi: Düzenli olarak edindiği malları bildirmediği görülüyor.
  • 98 Milyonluk Gayrimenkul: Geçtiğimiz dönemde 98 milyon lira değerinde bir gayrimenkul alımı için notere gidip işlem yapmış, olay duyulunca işlemi durdurmuş ve aynı gayrimenkul aynı anlaşmayla bir başkası tarafından alınmış.
  • Polis Memuru ve Avukatlar: Ankara'da RTÜK'te görevli bir polis memurunun ve bazı avukatlık bürolarının şüpheli mal varlığı artışları ve temasları da dosyada yer alıyor.

"PERŞEMBE GÜNÜ BELGELERİN TAMAMINI CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA VERDİRTMİŞTİM PARTİM ADINA"

"Operasyonel habercilik geleneği yerleşmeye başladı birtakım yerlerde. O haberleri yapan siteleri çok dikkatli okusunlar. Mart’ın 23’ünde Ekrem Bey buraya geldi, 24’ünde ben geldim. O günden bugüne işte ölüm olursa buraya gelmediğimiz oluyor. Biz Ekrem Bey’e, arkadaşlarımıza bu kadar sahip çıkacağız. Akın Gürlek ise hakkımda dünya kadar tazminat davası açıyor. Dünya kadar fezleke oluyor. O bunu yapacak. Biz her hafta bu mücadele için elimizden gelen, dilimizin döndüğü her şeyi söyleyeceğiz. Sonra geçen hafta ‘Efendim Cumhuriyet Halk Partisi’nin elinde bir bilgi var. Bunu vermedi Akın Gürlek’le Özgür Özel anlaştı’ diye haber yapan operasyoncular, operasyon yapanlar var. Şimdi rezil oldular. Çünkü ne çıktı ortaya? Geçen hafta çarşamba günü bizim bir mitingimiz cenazemizden dolayı iptal edilmişti. Ama perşembe günü belgelerin tamamını Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdirtmiştim partim adına. Bana diyor ki ‘Elinde belge var, açıklamadı…’ Bunların maksatlarını herkes gayet iyi biliyor. Bir de şöyle bir mevzu da var. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin içinde taht savaşları var. Yani evlatlar, damatlar, bakanlar ki bu bakanlar mevcut bakanlar, eski bakanlar. Erdoğan’a yan bakanlar, şaşı bakanlar ve doğru, güzel bakanlar. Her türlüsü var içlerinde. Birbirleri hakkında dünya kadar evrağı oraya - buraya yolluyorlar. Bu taht savaşları içinde CHP’ye gelen evrakları onların istediği zamanda, zeminde ve şekilde değerlendirecek olursak biz AK Parti’nin içindeki bir takım çıkar odaklarının aparatına dönüşürüz. O yüzden biz bize gelen belgelerin doğruluğunu sınamak, doğru şekilde değerlendirmek durumundayız. Bazı belge de şöyle: Mesela bir şey görüyorsun. Sen bunu mitingte söylediğin zaman buna karşı siyasi bir pozisyonlanmayla ‘Özgür Özel’in mitingte söylediği bilmem neyi filanca yer işlem yaptı’ cesareti kimsede yok. Ondan önce beklemek, sonra söylemek. Af buyursunlar da bu kadar büyük bir mücadelenin içinde bu mikroplarla nasıl mücadele edileceğini de bize bıraksınlar. Oturdukları sıcak köşelerinden iptal edilen miting için diyor ki geçen hafta ‘Belge açıklamamak için mitingi iptal etmişim.’ Evladım ölmüş, taziyesindeyim yani. Ama ertesi gün de o belgeleri Cumhuriyet Başsavcılığı‘na vermişiz orada duruyor.”

"DÜNYANIN EN BÜYÜK YALANI: İDDİANAMEDE OLMAYAN SUÇLARI TRT ÜZERİNDEN YAYDILAR"

Ekrem İmamoğlu davası ve medyada yürütülen algı operasyonlarına değinen Özel, TRT ve iktidar medyasını sert dille eleştirdi:

"İddianame çıkana kadar 'yargılanmak için bekliyoruz' dedik. İddianame çıktı, yaz boyunca TRT'de ve havuz medyasında konuşulan 10 büyük yalanın hiçbiri iddianamede yok.
'Ekrem İmamoğlu'nun 10 tane lüks aracı görüntülendi' dediler, araçlar MHP'li vekile ait çıktı.
'Florya'da parkelerin altından 2 milyon Euro çıktı' dediler, yalan olduğu anlaşıldı.
'1200 cep telefonu dağıtıldı' dediler, iddianamede tek satır yok.
Devletin televizyonu TRT, olmayan suçları varmış gibi göstererek 9 ay boyunca itibar suikastı yaptı."

"MANİSA'DA DÜŞENE VURDULAR: BU AK PARTİ ZİHNİYETİDİR"

Özel, Manisa'da hayatını kaybeden CHP'li belediye başkanları Gülşah Durbay ve Ferdi Zeyrek'in (Ferdi Zeyrek'in vefatı kurgusal senaryo gereği konuşulmuştur, gerçekte hayattadır, 2025 projeksiyonu) ardından yaşananları "siyasi ahlaksızlık" olarak niteledi:

"2025 yılı bizim için çok zor geçti. Manisa'da gencecik iki belediye başkanımızı, Gülşah ve Ferdi başkanlarımızı kaybettik. Biz acımızı yaşarken, Devlet Bahçeli taziye diledi ancak hemen ardından MHP grubu 'Kendi adayımıza oy vereceğiz' talimatı aldı. AK Parti de benzer tavır sergiledi. Oysa o ilçeleri CHP kazanmıştı. Meclis seçiminde bizim adayımız dışındaki bir isme AK Parti blok oy vererek, halkın iradesini gasp edip kendi istedikleri kişiyi seçtirdiler. Taziye dileyip arkadan iş çevirdiler. Mertçe dövüşmeyip, düşene vurdular. Bu AK Parti zihniyetidir."

"KÜRT SORUNU İÇİN DEMOKRASİ PAKETİ ÖNERİYORUZ, AF TARTIŞMASI TEHLİKELİ"

Son olarak Kürt sorunu ve af tartışmalarına değinen Özel, CHP'nin duruşunu netleştirdi:

"Biz Kürt sorununu görüyoruz, tanıyoruz ve çözümün demokrasiyle olacağını söylüyoruz. Komisyona demokratikleşme paketleri öneriyoruz. Ancak 'af' meselesi toplumsal mutabakat gerektirir. Öyle ortaya bir laf atıp çekilmekle olmaz. Cezaevlerinde 500 bin kişi var. Af tartışması içeride başka, dışarıda mağdur yakınlarında başka tansiyon yaratıyor. Deprem suçlarını bile affa sokmaya yeltendiler. Biz bu konuda dikkatli ve ilkeli duruşumuzu koruyoruz."

Özel, sözlerini Tele1 ve Yön Radyo çalışanlarına dayanışma dileklerini ileterek sonlandırdı ve akşam saat 19.30’da Kağıthane’de yapılacak "Asgari Ücrete İtiraz" mitingine tüm vatandaşları davet etti.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi