Karar kalktı: Erdoğan'ın korumalarına soruşturma
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, Avukat Sertuğ Sürenoğlu’nu darp eden Cumhurbaşkanlığı korumaları hakkında soruşturma açılmasının önünü açtı. izni vermeyen İstanbul Valiliği'nin kararını kaldırdı. Mahkeme, avukata yapılanların Türk Ceza Yasası'ndaki "işkence ve eziyet" suçlarına karşılık geldiği, bu suçlardan soruşturma izni almaya gerek bulunmadığını vurguladı ve dosyayı soruşturma açmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığına yolladı.
Sertuğ Sürenoğlu, Demirören ve Kalyoncu ailelerinin çocuklarının düğünü nedeniyle uzun süre trafiğin kesilmesine tepki olarak “Bir düğün için bu yapılır mı?” demiş ve Cumhurbaşkanlığı korumalarının saldırısına uğramıştı.
Sürenoğlu, 1.5 saat araç içinde darp edilmiş ve kendisine zorla tutanak imzalatılmıştı.
Avukat Sertuğ Sürenoğlu darp edildikten sonra hakkında tutulan “Cumhurbaşkanı'na hakaret etti” tutanağı sebebiyle tutuklamaya sevkedilmiş, sulh ceza hakimliği tarafından hakkında ev hapsi uygulanmasına karar verilmişti. Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi’nin ve Birlik Başkanı Metin Feyzioğlu’nun girişimleriyle Sürenoğlu hakkındaki ev hapsi kararı kaldırılmış, soruşturma da düşürülmüştü. Avukat Sürenoğlu’nu darp eden polislerle ilgili ise soruşturma açılması ise İstanbul Valiliği tarafından izin verilmeyerek engellenmişti.
Türkiye Barolar Birliği’nin İstanbul Valiliği kararına karşı yaptığı itiraz başvurusu sonucunda, iki polis memuru hakkında soruşturma açılmasına olanak tanıyan karar İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nce verildi.
Mahkeme, valiliğin soruşturma izni vermeme kararını, sözkonusu olayda soruşturmanın idari izne tabi olmadığını bildirerek kaldırdı ve dosyanın soruşturma yapılmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verdi.
Kötü muameleye izin verilmez
Polislere verilen soruşturma izninin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
"... Buna göre dosyada ilgililere atılı fiilerin, kamu adına kuvve-i cebriye imaline sahaliyetter memurları, bu meyandaki hareketlerine mahsus kötü muamele iddiaları olmaları nedeniyle, meri 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun; yürürlükten kaldırılan 765 sayılı Türk Ceza Kanunun 243 ve 245 maddelerine karşılık gelen 94, 95 ve 96. maddelerine ilişkin olmasına göre, hazırlık soruşturması yapılmasının soruşturma iznine tabi olmadığı açıktır."
