Harita mı değişiyor? Bakan'dan açıklama!

Harita mı değişiyor? Bakan'dan açıklama!
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Rus askerlerinin Suriye'yi terk etmesinden sonra Afrin'e ne olur?" sorusunu ''Afrin'den Türkiye'ye yönelik tehditler ve saldırılar geliyor. Biz buraya istediğimiz zaman teknik planlamalar ne zaman yapılırsa müdahale ederiz. Ansızın da girebiliriz" diyerek yanıtladı. Çavuşoğlu Kudüs konusunda da "Yaptırıma karşıyız. Filistin'in tanınması için çağrıda bulunulacak" dedi.

Çavuşoğlu'na sorulan sorular ve yanıtları şöyle:

Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye'den önce Suriye'deydi, Esad'la görüştü Mısır'a da gitti, Rus askerleri çekme talimatı verdi. Ne anlama geliyor sizce?

Daha önce de Rusya Suriye'den asker çekmişti bir kısmını çekmişti daha sonra tekrar asker getirdi. Suriye ve Irak'ta DAEŞ ile mücadelede önemli mesafeler katedildi. Rejim İran ve Rusya başka konulara da odaklanıyorlar. Burada Rusya'nın da Amerikan'ın da üsleri var. Gözlemciler var ne kadar asker çekecek bakacağız. İdlib'de biz varız. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızla Putin başbaşa görüşmeler yaptı. Siyasi süreç bundan sonra atılacak adımlar Astana süreci. İkili ilişkileri başta Türk Akımı S-400 gibi ticaretle ilgili konuları da değerlendirme fırsatı bulduk.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU AFRiN SORUSUNU YANITLADI

-Rus askerinin çekilmesinin Afrin'e etkisi ne olur? Rus askeri çekilince rejim güçleri mi gelecek oraya? Ya da PYD ile bir anlaşma olabilir mi?

Bizim Afrin'e girmemiz için orada birisinin olması ya da olmaması gerekmez. Önemli kriter bize tehdit mi değil mi? Afrin'den Türkiye'ye yönelik tehditler ve saldırılar geliyor. Biz buraya istediğimiz zaman teknik planlamalar ne zaman yapılırsa müdahale ederiz ansızın da girebiliriz. Bize tehdit olursa hedefimiz rejim de olur. Şu anda böyle bir tehdit söz konusu değil. Şu andaki tehdit terör örgütünden geliyor PYD/YPG'den geliyor. Böyle bir operasyon yapıldığı zaman önceden bilgilendirme yapılır.

"KÜRTLERİ TEMSİL EDENLERİN LİSTESİNİ RUSYA'YA VERDİK"

-Bir de siyasi çözüm arayışı var. Suriye Ulusal Diyalog Kongresi. PYD-YPG varlığı bu konu görüşüldü mü dün? Bir uzlaşmaya varılabildi mi? PYD dışında Türkiye'nin onay vereceği Kürtleri temsil edecek bir grup?

YPG Kürtlerin tek temsilcisi değil hatta Kürtlerin çok az bir bölümünü temsil eder. Bakmayın zorla insanları kendi silahlı ekibine dahil ettiğini. Şu anda Suriye topraklarının yüzde 20'sini YPG yönettiği halde bu Kürtler buralara dönemiyor. Biz Kürt kardeşlerimize karşı değiliz onların yanındayız. YPG'nin burada olmasına İran da karşı. Kürtleri temsil edenlerin listesini Rusya'ya verdik.

-Esad'la yaptığı görüşme hatta Mısır'a gitmesi de önemliydi tabii. Bir mesaj alışverişi mi var? Ya da bir karar oluşumu?

Bize yönelik bir mesaj değil. Rejim ve muhalif grupların bir uzlaşmaya varması önemli. Esad olacak mı olmayacak mı? Biz Esad'ın Suriye'yi birleştiremeyeceğini düşünüyoruz. Esad'lı bir geçiş hükümetinde Suriye'nin gerçek anlamda seçime hazırlanamayacağını da düşünüyoruz.

-Kudüs başlığına geçelim. ABD'nin kararının ardından Türkiye'nin adımı ne olacak? İsrail'le ilişkiler yeniden ele alınacak mı? ABD ile ilişkilerde herhangi bir adım atılacak mı? İslam İşbirliği Teşkilatı'nın yarın yapacağı toplantı önemli.

Birleşik Arap Emirliklerinden Dışişleri Bakanı katılıyor. Henüz Suudi Arabistan'da kimin katılacağı belirtilmedi bugün belli olur. Katılım olup olmayacağını bilmediğimiz bir kaç ülke var. Mısır Dışişleri Bakanı düzeyinde katılıyor. Suudi Arabistan'dan net bir bilgi yok. Ama bugün belli olur katılıp katılınmayacağı. Neden böyle bir şey yaptı? Konuştuğumuz Amerikalılar bile cevap veremiyorlar. Süper güç böyle adaletsizlik yapmakla olmaz. Bu politikalarla sizi kimse takmaz şimdi takmadığı gibi. Yarınki zirvede güçlü mesaj vereceğiz.

-Yaptırım kararı çıkar mı?

Yaptırıma karşıyız. Filistin'in tanınması için çağrıda bulunacak. ABD'nin aldığı bu karar güçlü bir şekilde reddedilecek yok sayılacak. ABD gibi bir ülkenin bu duruma düşmemesi gerekiyordu. ABD'ye hangi yaptırımı uygulayacaksınız? ABD'nin bu yanlıştan geri dönmesini bekleyeceğiz. Bu karar yok hükmünde sayılacak. Biz Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu tanıyoruz. 1967 öncesi sınırlar. Bu elbette yarınki metinde de olacak.

-Kararı alan Amerika niye İsrail ile ilişkileri gözden geçiriyoruz diye görüş oldu. Ne diyorsunuz?

Biz ilişkileri normalleştirirken İsrail bize 'Bundan sonraki süreçte İsrail'i eleştirecek misiniz?' diye soru sordu. Eğer İsrail Filistinlilere saldırırsa topraklarını işgal ederse Filistin topraklarını çalarsa biz eleştiririz dedik. Bizim eleştirimizin düzeyi İsrail'in saldırganlığının düzeyi ile orantılı olur dedik. Amerika'nın aldığı kararın İsrail'e de bir faydası yok. Bölgede gerginliğe yol açmıştır adeta kışkırtıcı bir adım olmuştur. Biz bunu kabul edemeyiz. Şu andaki İsrail yönetimi bunun üzerine atlıyor. Şu anda İsrail yönetimi Filistinlilere zulmediyor.

-ABD ile ilişkiler konusunda ne düşünüyorsunuz?

Biz DEAŞ'a karşı operasyonlarda terör örgütü ile işbirliği yapılmasına ve silah verilmesine karşıyız. Kilis'te 20'den fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Trump'ın verdiği söz bundan sonra YPG'ye silah verilmemesiyle ilgiliydi bunu net söyledi telefonu kapatmadan önce teyit etti. Bu saçmalığın çok daha önceden bitmesi gerektiğini söyledi. ABD Başkanın sözü Pentagon'a geçmiyorsa bu ABD'nin iç meselesi olmakla birlikte bizi de ilgilendirir. İnşallah sözünü tutar.

Cumhurbaşkanı'nın 'Nasıl müttefiklik?' diye sorduğu ABD ile ilişkiler gergin. Vize krizi, Hakan Atilla davası, Gülen'in iade edilmemesi, Kudüs başkent ilanı, YPG'ye yardımlar ve tüm bunlar olurken ABD Ankara'ya hala büyükelçi atamadı. Prosüder uzun sürer biliyoruz ama siyasi bir anlamı var mı sizce?

Siyasi bir anlamı yok. Tillerson'a da sordum atamaları yapıyor musun diye yeni birkaç tane atama yapmış. Beyaz Saray'da ve Washington'da atamalarla ilgili makaleler çıktı bir boşluk durağanlık var. Kendi iç meselesi ama büyükelçinin şu anda atanmaması bize yönelik bir sorun değil. Yargı bağımsızlığı diyorlar ya ben öyle düşünmüyorum. Bir yerel personelin tutuklanmasından sonra Amerika bu adımları attı. Bir kişinin gözaltına alınmasından sonra bu adımları atıyorsunuz ama siz bizde darbe yapanı evinizde tutuyorsunuz o zaman bizim hangi adımları atmamız gerekiyor. Bu kişi sizin için neden bu kadar önemli? İstanbul'daki Metin Topuz neden önemli? Çünkü FETÖ ile tüm temasları bu kişi yürütmüş yapmış.

Etiketler :