Elektrikte Çifte Vurgun!

Elektrikte Çifte Vurgun!
Elektrik fiyatında artış yok, ama dağıtım bedeli ve diğer kesintilere misliyle zam yapınca vatandaşa gönderilen faturalar 1 yılda % 36 kabardı. Bu, vurgunun bir tarafı. İkinci kazık da, TÜİK enflasyon hesaplarken elektriğe...

Elektrik fiyatında artış yok, ama dağıtım bedeli ve diğer kesintilere misliyle zam yapınca vatandaşa gönderilen faturalar 1 yılda % 36 kabardı. Bu, vurgunun bir tarafı. İkinci kazık da, TÜİK enflasyon hesaplarken elektriğe hiç zam gelmemiş gibi yapıyor ve enflasyon düşük çıkıyor. Böylece memurun ve emeklinin zammından da çalınıyor.

KİMSE ZAM YAPTIK DİYEMİYOR

Nasıl oluyor da, elektrik fiyatına zam yapılmadığı halde tüketici her ay biraz daha fazla para ödüyor? Aslında neredeyse herkes biliyor: Faturalarda elektrik bedeli artmıyor ama, elektrik bedeli üzerine eklenen envai çeşit ücret ve kesinti, ödenecek miktarı arttırıyor. Bu durum biliniyor ama ne Hükümet, ne de devletin kurumları bu durumu zam olarak kabul ediyor. Özelleştirme sırasında tamamına yakını Hükümete yakın sermayedarların satın aldığı elektrik dağıtım şirketlerinin vatandaştan her ay daha çok para ya da bir anlamda haraç kesmesine kimse, Türkiye Cumhuriyeti kurumlarının hiçbiri ses çıkartmıyor.

Tabloda, elektrikteki ‘soygun' diyebileceğiz faturalandırma sistemini basitçe anlattık. Ayda 100 kilowat elektrik tüketen bir vatandaşın ödediği faturanın hangi kalemlerden oluştuğunu kalem kalem verdik. Görüldüğü gibi çıplak elektrik bedeli değişmemiş. Ancak üzerine eklenen kesinti ve vergilerin hepsinde iki katı aşan artışlar var. Bunun da etkisiyle vatandaşın ödediği elektrik faturasına bir yılda yüzde 36 zam gelmiş. Ama dediğimiz gibi, ortalıkta zam yaptık diyen kimse yok.

TÜİK ENFLASYONDAN BÖYLE ÇALIYOR

Bu, Hükümetimiz ve ona yakın işadamlarının halkımıza attığı kazığın sadece bir parçası. Madalyonun bir de diğer tarafı var. O da bunun kadar önemli. Biliyorsunuz ki, bu ülkede memur ve emekli maaşları, özel sektördeki ücretler vb. hemen tamamı enflasyona göre hesaplanıyor. Ve tabii memur ve emekliler enflasyonun, aldıkları zam oranının üzerinde çıkması durumunda refah payı olarak ek zam alıyor. Bunda bir sorun yok. Ancak enflasyonu ölçmekle yükümlü Türkiye İstatistik Kurumu'nun sitesine girip, baz alınan madde fiyatlarına bakarsanız, elektrik ücretinin 2014'ün Ekim ayından bu yana hiç değişmediğini, hep aynı kaldığını görüyorsunuz. Yani TÜİK enflasyon hesaplarken, vatandaşın elektrik faturasına gelen yüzde 36'lık zammı hiç görmüyor, göz ardı ediyor. Bu sayede enflasyonu düşük gösteriyor.

EMEKLİ-MEMUR ZAMMI DÜŞÜK HESAPLANIYOR

Tamam, “TÜİK'in enflasyonu zaten yalan” diyebilirsiniz. Ancak sanırız tarihte hiç bu kadar net ve kesin bir şekilde “yalancılık” yaptığı da ispatlanmamıştı. Bu da olayın bir başka dramatik yönü.

Ayrıca bu yalancılık, ya da TÜİK'in enflasyondan çalması durumu, doğrudan emekli ve memur zamlarını düşürdüğü için tabii ki vatandaşın cebinden de çalmak, hırsızlık yapmak anlamına da geliyor.

Özetle, AKP'nin kurduğu elektrik sistemi çifte vurgunla vatandaşını soyan, giderek yoksullaştıran bir kapandan öte bir şeye benzemiyor.

Elektrik şirketlerini AKP'li patronlar topladı

Elektriğe resmi zam olmamasına rağmen sürekli olarak faturaları şişirip halktan fazla para toplanmasında elbette ki özelleştirmeden sonra yaşanan gelişmelerin payı büyük. Geçen yıllarda yapılan elektrik dağıtım özelleştirmeleri AKP'li patronların gövde gösterisine dönerken, özellikle büyük bölgelerin satışında Hükümete yakın olmanın etkisi yoğun şekilde hissedilmişti.

EN BÜYÜK PAY MEHMET CENGİZ’E

Örneğin Türkiye'nin en büyük elektrik dağıtım bölgesi olan İstanbul Avrupa Yakası'nı, İstanbul Üçüncü Havalimanı'nı da yapan Mehmet Cengiz, Nihat Özdemir ve Sabah-atv'nin resmi patronu gözüken Celal Koloğlu'nun (Kolin İnşaat) ortaklaşa kurduğu CLK aldı. Diyarbakır bölgesi Abdullah Tivnikli'nin şirketine verildi ve daha sonra yapılan kıyaklar bitmek bilmedi. Benzer şekilde Aksa, Kiler ve Çalık gibi AKP döneminde yıldızı iyice parlayan gruplar da elektrik dağıtım ihalelerinden önemli paylar aldı.

Meydan