Akbelen’de yargı sürerken söküm devam ediyor: Jandarma denetiminde zeytin kıyımı!
Sedat Kaya - Halktv.com.tr - ÖZEL HABER
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı ve İkizköy çevresinde, maden faaliyetlerinin önünü açmak amacıyla zeytin ağaçlarının sökülmesine fiilen başlandı. Söküm işlemleri, yargı süreci devam etmesine rağmen jandarma denetiminde sürdürülürken, bölgede telafisi mümkün olmayan bir çevresel tahribat yaşanıyor.
Zeytinliklerin sökülmesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 4 Ağustos 2025 tarihinde yapılan ve Maden Kanunu’nun Geçici 45. maddesine dayandırılan bir düzenlemeye gerekçe gösterilerek yürütülüyor. Bakanlığın kendi yazılı yanıtına göre, şu ana kadar en az 151 zeytin ağacı söküldü. Sökümlerin Akbelen Orman sahasında hızlanarak devam ettiği bildiriliyor.
DANIŞTAY KARARI ESASA GİRMEDİ
Düzenleyici işlemin iptali istemiyle açılan ilk davada, Danıştay Sekizinci Dairesi 23 Ekim 2025 tarihli kararında dava dilekçesini reddetti. Ancak ret kararı, işlemin hukuka uygunluğuna ilişkin esaslı bir incelemeye dayanmıyor. Kararın gerekçesi; bazı davacıların kimlik bilgilerinde yer aldığı öne sürülen ve kolaylıkla düzeltilebilecek şekli eksiklikler oldu.
Akbelen'de zeytinler tehdit altında! Dikenli tellerle çevirdiler!
Akbelen direnişçilerine dava! 2 suçlamadan beraat bir suçlamadan 5 ay hapis
Kararda ayrıca, Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülen düzenlemenin dayanağı olan Maden Kanunu Geçici 45. maddesi kapsamında, davacıların taşınmazlarının Resmî Gazete ekindeki harita ve koordinatlarda yer alıp almadığının ayrıca gösterilmesi istendi. Bu gerekçeyle dava, 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine aykırılık iddiasıyla reddedildi.

“BU BİR MÜLKİYET DEĞİL, ÇEVRE DAVASIDIR”
Oysa davacıların kimlik bilgileri UYAP sisteminde eksiksiz kayıtlı durumda. Daha da önemlisi, hukukçulara göre bu dava bireysel bir mülkiyet uyuşmazlığı değil; toplumu doğrudan ilgilendiren bir çevre davası niteliği taşıyor. Zeytinliklerin taşınarak linyit maden ocağı açılması, yalnızca köylülerin değil; başta Yatağan ve Milas olmak üzere tüm bölgenin Anayasa’nın 56. maddesiyle güvence altına alınan sağlıklı çevrede yaşama hakkını ihlal ediyor.

Bu nedenle davacıların zeytinliğinin olup olmadığının araştırılması, çevre davalarının doğasıyla bağdaşmayan ve hukuka aykırı bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
YARGI BEKLENİRKEN ZEYTİNLER YOK EDİLİYOR
İlk davanın açılmasından iki ayı aşkın süre sonra verilen ret kararının tebliği de bir aydan uzun sürdü. Ardından yeniden açılan davanın üzerinden 19 gün geçmesine rağmen hâlâ yürütmenin durdurulması kararı verilmedi. Bu süreçte geçen her gün, zeytin ağaçları için geri dönüşü olmayan bir kayıp anlamına geliyor.
Henüz izinlere ilişkin davalar kesinleşmemişken, Akbelen Ormanı’nda maden ocağı işletmesine fiilen başlanması ve zeytinliklerin sökülmesi, yargı denetiminin etkisizleştirildiği yönündeki eleştirileri güçlendiriyor. Bölge halkının geçim kaynağı ve yaşam alanı olan Akbelen’in, oldu-bittiyle yok edilmek istendiğine dikkat çekildi.
Davacılar, hukuka aykırılığın derinleşmemesi ve telafisi imkânsız zararların büyümemesi için acil yürütmenin durdurulması talebiyle davayı yeniden açtıklarını ifade etti.