Galataport emekçilerinden iş bırakma eylemi

Galataport emekçilerinden iş bırakma eylemi
Galataport şantiyesinde Anel Elektriğe bağlı taşeron firmaların maaşları yatırmaması üzerine işçiler iş bırakma eylemi yaptı.

İşçi Temsilciler Konseyi (İTK), Emeğin Gücü Derneği ve Dev Yapı İş Sendikası üyesi işçiler maaşlarının ödenmesi için firmaya 25 Ocak’a kadar süre tanımış aksi taktirde iş bırakacaklarını belirtmişti. İşçiler verilen süre içerisinde maaşlarını alamaması üzerine sabah saatlerinde şantiye önünde bir araya geldi. Yetkili firmayla görüşme talep eden işçilere Emeğin Gücü, Devrimci Yapı İş Sendikası, İşçi Temsilcileri Konseyi de destek verdi.

"İşçiler örgütlü geldiğinde mi pandemi sorun oluyor"

Şantiye yönetimi ve yetkili firma pandemi koşullarını gerekçe olarak sunarak içeriye şantiye işçisi harici kimsenin alınmayacağını bildirdi. Bunun üzerine işçiler "Pandemi koşullarında çalıştırılma ve barınmaya ne kadar dikkat ettiniz de şimdi işçiler örgütlü geldiğinde mi pandemi sorun oluyor" diyerek yönetime tepki gösterdi. İşçiler daha sonra slogan atatarak ücretlerinin gasp edilmesini protesto etti. Israrlı bekleyişin ardından şantiye içerisindeki seçilen temsilci işçiler görüşmeye girdi. Yapılan görüşme sonucunda firmanın, işçilerin Aralık ayı alacaklarını üç gün sonra yatıracağını söylemesi üzerine görüşme sonlandı.

Galataport hakkında

Doğuş Grubu'nun, Bilgili Holding ortaklığıyla yürüttüğü Galataport Projesi, otel, kafe, restoran alanlarıyla ‘turizm kompleksi’ diye nitelendiriliyor. Proje, Karaköy Rıhtımı’ndan Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne kadar uzanan 1.2 kilometrelik sahil şeridini, 400 bin metrekarelik alanı kapsıyor. Proje Mart 2002’de kamuoyuna duyuruldu. Bu dönem yap-işlet-devret modeliyle ihaleye çıkarılacak projenin yatırım bedeli 148 milyon dolar olarak belirlendi. Eylül 2005’te Galataport’un 'yap - işlet - devret' modeli çerçevesinde açılan ve 49 yıl süreyle işletilmesine yönelik ihale gerçekleştirildi. En yüksek teklifi 3 milyar 538 milyon Euro ile Sami Ofer’in ortağı olduğu Royal Caribbean Cruises önderliğindeki konsorsiyum verdi. TMMOB İstanbul Şehir Plancıları Odası yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’a başvurdu. Danıştay 6. Dairesi oy birliğiyle yürütmeyi durdurdu. 2008’de de Çevre Mühendisleri Odası 1/100000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı'nın iptali için dava açtı. İstanbul 2. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, iptal kararını temyize götürdü. Topbaş’ın açıklamalarının ardından yeni yapılan İstanbul İl Çevre Düzeni Planı, belediye meclisinde oy çokluğuyla kabul edildi. Aralık 2010’da Kıyı Kanunu’nda değişikliğe gidildi.  Bu değişikliğin Galataport, Haliçport ve Haydarpaşaport için çıkartıldığı çok açıktı.

2012’de ise Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın, Galataport için hazırlattığı yeni proje planı İstanbul 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandı ve ikinci ihale süreci başladı. "Galataport" adıyla ihaleye çıkılan Salıpazarı Liman Sahası'nın 30 yıl süreyle işletme hakkının verilmesi yöntemiyle özelleştirme ihalesi, 16 Mayıs 2013’te gerçekleşti. Doğuş Holding 702 milyon dolarla ihaleyi kazandı. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun onayının ardından ihale sonucu Resmi Gazete’de yayımlandı.

Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve İnşaat Mühendisleri projeye bir kez daha itiraz etti. Danıştay yine durdurma kararı verdi. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Danıştay'ın kararının Galataport projesinin imar planlarının yürütmesinin durdurulması anlamına gelmediğini öne sürdü ve yürütmeyi durdurma kararına rağmen inşaat devam etti.

Galataport'a tazminat davası 

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, hakkında birçok kez durdurma kararı verilen Galataport hakkında civardaki binalarda hasara yol açtığı gerekçesiyle maddi tazminat davası açtı. İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) ve Galataport İstanbul Liman İşletmeciliği ve Yatırımları A.Ş. davalı olarak yer alıyor.

Mimarlar Odası’nın sunduğu dilekçede, inşaatın yapıldığı bölgede geçtiğimiz 20 yıl içinde bu inşaat dışında hiçbir yapılaşma ve değişiklik olmadığı belirtildi. Davalı şirketler tarafından Galataport gibi büyük ölçekli bir projenin inşaatı sırasında meydana gelebilecek hasarın önlenebilmesi ve tespit edilebilmesi için bölgedeki binalarda ‘’performans ölçümleri’’ yapılması gerektiği ancak yapılmadığı belirtildi. Bu ölçümler daha sonradan yapıldıysa bile kamuoyuyla paylaşılmadı. Dilekçeye İnşaat Mühendisleri Odası’nın (İMO) projenin civarındaki binalarda ve yolda oluşan hasarla ilgili hazırladığı rapor da eklendi. Rapora göre Galataport’un neden olduğu hasarla ilgili tespitler şöyle:

Binada çatlaklar oluştu

Mimarlar Odası’nın bitişik olduğu komşu yapıyla arasındaki derzlerde açılmalar oldu. Aynı hizada bulunan diğer yapılarda da benzer açılmalar bulunuyor. Binanın hemen önünde bulunan yolda da çatlaklar meydana geldi. Bu çatlakların tespitinin engellenmesi amacıyla yolda kısa bir süre içerisinde birçok kez tamirat yapıldı. Mimarlar Odası’nın yer seramiklerinde ön cepheye paralel, bina uzunluğu boyunca düzgün bir hat şeklinde çatlaklar meydana geldi.

Davalılardan cevap: Hasar depremden olabilir 

TDİ’nin mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde ise Mimarlar Odası’nın bulunduğu yerde Galataport inşaatı dışında da inşaat ve restorasyon çalışmaları olduğu belirtildi. Binada hasar oluşmuşsa bu hasarın başka sebeplerle gerçekleşmiş olabileceğini savunan TDİ, “Özellikle 2019, 2020 yıllarında İstanbul’u etkileyen birçok deprem meydana gelmiştir. Dolayısıyla yaşanılan depremler nedeniyle de dava konusu taşınmazda zarar meydana gelmiş olabilir” dedi. Bu nedenle mahkemenin Kandilli Rasathanesi’nden 2015-2020 yılları arasında İstanbul’u etkileyen deprem rapor ve analizleri dosyaya getirmesi istendi.