Türkiye Gelir Eşitsizliğinde Üçüncü!

Türkiye Gelir Eşitsizliğinde Üçüncü!
Türkiye’de toplumun en zengin yüzde 10’u, toplam gelirin yüzde 31’ini alıyor.Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)’na üye ülkeler arasında gelir eşitsizliğinin en yüksek yaşandığı üçüncü ülke...

Türkiye’de toplumun en zengin yüzde 10’u, toplam gelirin yüzde 31’ini alıyor.

Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)’na üye ülkeler arasında gelir eşitsizliğinin en yüksek yaşandığı üçüncü ülke oldu. 1985 yılından bu yana gelir eşitsizliğini “azaltan” tek OECD ülkesi ise yine Türkiye. Türkiye’de toplumun en zengin yüzde 10’u, toplam gelirin yüzde 31’ini alıyor.

AB desteğiyle hazırlanan OECD “Birlikte İçindeyiz: Daha Az Gelir Eşitsizliği Neden Herkesin Yararına” başlıklı raporunu yayınlandı. Raporda “Gelir eşitsizliği OECD ülkeleri arasında en fazla Şili, Meksika, Türkiye, ABD ve İsrail’de bulunuyor, en düşük olduğu ülkeler ise Danimarka, Slovenya, Slovak Cumhuriyeti ve Norveç. Eşitsizlik Brezilya dâhil birçok ülkede düşse de büyük yükselen ekonomilerde bile yüksek” denildi.

Gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ilk 10 ülke; Şili, Meksika, Türkiye, ABD, İsrail, İngiltere, Yunanistan, Estonya, Portekiz, Japonya oldu. Gelir eşitsizliğinin en az olduğu ülkeler ise iyiden kötüye; Danimarka, Slovenya, Slovak Cumhuriyeti, Norveç, İzlanda, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Belçika, İsveç, Avusturya şeklinde sıralandı.

“0” GİNİ İYİ, “1” GİNİ KÖTÜ...

Raporda ülkelerin gelir eşitsizlikleri Gini katsayısıyla verildi. Gini katsayısı “0” olduğunda o ülkede herkesin aynı gelire sahip olduğu varsayılıyor. Gini katsayısı yükseldikçe gelir kişilerin elinde toplanmaya başlıyor “1” gelirin bir kişide toplandığını varsayıyor.

Geçen 30 yılda gelir eşitsizliği OECD ülkelerinin büyük bölümünde arttı, bazı ülkelerde tarihi zirvelere ulaştı. Bugün OECD’nin ortalama Gini katsayısı 0.315. Türkiye ve ABD, OECD ortalamasının üzerinde olan 0.4’te yani daha eşitsiz bir durumda, Şili ve Meksika ise 0.5 katsayıya sahip. Türkiye bu sonuçla üçüncü sırada bulunuyor.

TÜRKİYE GELİR EŞİTSİZLİĞİNİ AZALTAN TEK OECD ÜLKESİ

1985 yılından bu yana gelir eşitsizliğini azaltan tek OECD ülkesi ise Türkiye oldu. Diğer tüm ülkelerde gelir eşitsizliği arttı. Türkiye’nin Gini katsayısı 1985’te 0.45’e yakındı. Oysa bugün 0.40’lara yaklaştı. Düşüş, Türkiye’nin 1985’ten yani 12 Eylül darbesinden hemen sonra başlayan dönemde gelir eşitsizliğini azaltan tek OECD ülkesi olmasını sağlarken durum, rapordaki ayrı bir tabloda gösterildi.

1985’ten bu yana gelir eşitsizliğinin en fazla “arttığı” ülke ise ilginç şekilde “sosyal demokrasinin kalesi” İsveç oldu.

2007-2011 ARASI İSE TÜRKİYE’DE GELİR EŞİTSİZLİĞİ ARTTI

Raporda yer alan bir başka tabloya göre ise 2007-2011 döneminde Türkiye’de gelir eşitsizliği arttı. Gini katsayısı 2007’de 0.409 iken; 2011’de 0.412’ye çıktı.

TOPLUMUN EN ZENGİN ONDA BİRİ TOPLAM GELİRİN ÜÇTE BİRİNİ ALIYOR

Türkiye’de nüfusun en alttaki yüzde 10’u toplam gelirin yüzde 2.1’ini, en alttaki yüzde 20’si gelirin yüzde 5.6’sını, en alttaki yüzde 40’ı ise yüzde 16’sını alıyor.

Türkiye’de üstteki yüzde 40’lık nüfus kesimi toplam gelirin yüzde 69’unu, üstteki yüzde 20’lik kesim toplam gelirin yüzde 47’sini, üstteki yüzde 10’luk kesim ise toplam gelirin yüzde 31.7’sini alıyor.

OECD ortalaması ise aynı nüfus yüzdeleri için sırasıyla, yüzde 2.9; 7.7’si; 20.6; 62.2; 39.4 ve 24.6 gelir payı oldu

YOKSULLUK SINIRI

Türkiye’de yoksulların nüfusa oran 2007’de yüzde 17 iken, küresel ekonomik krizin yaşandığı yıllarda artarak 2011’de yüzde 19.2’ye çıktı. Türkiye’de çocukların yüzde 28.4’ü, gençlerin yüzde 16.2’si, yetişkinlerin yüzde 14.4’ü, yaşlıların yüzde 18.4’ü, çalışanların yüzde 17.8’i yoksul.

Erkek ve kadınlar arasında istihdam uçurumunu da inceleyen OECD’ye göre Türkiye’de kadın erkek istihdamında yüzde 40’lık fark var yani çalışan erkek sayısı 100 sayılırsa çalışan kadın sayısı 60.

TÜRKİYE’DE YAŞLILARIN YOKSULLUKLARI 2007’DEN İTİBAREN ARTTI

OECD raporunda Türkiye’den şöyle söz edildi:

“-Yaşlı yoksulluğunda Yeni Zelanda, İspanya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan’da önemli azalışlar meydana geldi. Diğer taraftan Polonya, Kore, Türkiye, Avusturya, Meksika ve Kanada’da yaşlıların yoksulluğu 2007-2011 arasında açık biçimde arttı.

-Yaşlıların geliri, genelde gelir artışı deneyimi yaşayan İsrail, Norveç, Slovak Cumhuriyeti ve İsveç gibi kimi ülkelerde nüfusun diğer bölümünün gelirinin önüne geçti. Sadece Türkiye’de yaşlıların elde ettikleri gelir nüfusun kalan bölümünün geliri tarafından geçildi.

-A) IMF/AB/Avrupa Merkez Bankası programları uygulayan ülkeler: Yunanistan, İrlanda ve Portekiz.

B) Farklı piyasa baskıları altındaki ülkeler: Belçika, Macaristan, İtalya, Polonya, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya ve İspanya.

C) Önemli açığa ya da borca sahip ancak daha az piyasa baskısı altında bulunan ülkeler: Avusturya, kanada, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İzlanda, İsrail, Japonya, Meksika, Hollanda, Yeni Zelanda, İngiltere ve ABD.

D) Hiç konsolidasyon gereksinimi olmayan ya da marjinal miktarda olan ülkeler: Avustralya, Şili, Estonya, Kore, Lüksemburg, Norveç, İsveç, İsviçre ve Türkiye.

-Genel istihdam açığının çok fazla olduğu Şili Meksika ve Türkiye gibi ülkelerde kadın erkek istihdamı arasındaki açık da daha fazla.

-İş müfettişi başına düşen işçi sayısı Kolombiya, Türkiye ve Meksika gibi ülkelerde çok yüksek (OECD’nin geçiş dönemindeki ekonomiler için uygun bulduğu 20 bin işçiye bir müfettiş karşısında bu lüklerede; 30 bin, 39 bin ve yaklaşık 192 bin).

RAPORUN GENEL ÖZETİ

OECD raporunda, artan gelir eşitsizliğinin üstesinden gelmede kadın erkek arasındaki istihdam uçurumunun azaltılması ve iş kalitesinin iyileştirilmesinin temel olduğu belirtildi. Raporda şöyle denildi:

“Gelir eşitsizliği OECD ülkelerinin büyük bölümünde rekor yüksekliklere ulaştı ve birçok yükselen ekonomide de yüksek düzeylerde sürüyor. OECD ortalamasında nüfusun en zengin yüzde 10 kesimi, şu anda en yoksuldan 9.6 kat fazla kazanıyor. En zengin yüzde 10 1980’lerde yoksulların 7 katını, 2000’lerde 9 katını kazanıyordu.”