Ziyaret sırasında annelerin CHP'li vekillere tepki gösterdiği yönündeki haberlerin doğru olmadığını belirten Özgür Özel, Halk TV'de Sözüm Var programına katılarak Diyarbakır'da yaşadıklarını anlattı. 

Ziyaretin her şeyden önce insani bir ziyaret olduğunu söyleyen Özel "Ancak ben aynı zamanda CHP Grup Başkanvekiliyim ve ziyaretimiz partimiz adına da anlamlıdır. Bundan sonraki süreçte de hem Meclis'te hem de üzerimize düşen politik alanlarda Diyarbakır annelerinin evlatlarına kavuşabilmesi için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.

Canlı yayına katılan Özür Özel'in açıklamaları şöyle:

Yaklaşık 1.5 yıl sonra ilk kez Diyarbakır'daydım. Diyarbakır il başkanımız, göreve gelmesinden çok kısa bir süre sonra Diyarbakır annelerini ziyaret etmişti. O zaman benim selamımı da iletmişti. Bugün sayın Sezgin Tanrıkulu ile birlikte Diyarbakır'daydım. HDP il binası önünde nöbet tutan Diyarbakır annelerini ziyaret ettik. Önceden haber vermedik. Arkamıza kameraları almadık. Çadırın önünde birkaç anne ve baba vardı. Bizi görünce şaşırdılar. Biz dedik ki "Birkaç sene öncesi Ankara'ya Meclis'in önüne gelmiştiniz. Biz sizi misafir etmiştik. Biz de size misafir olmaya geldik" Hemen o annelerin içinden olmayan birkaç sivil geldi. "Niye geldiniz, siz HDP ile birliktesiniz... Biz de "Anneler istemezse biz gelmeyiz, ama isterlerse biz annelerle konuşmak istiyoruz" dedik. 

Bir anda gözlerinde ışık olan, umut olan 15-16 anne "Buyurun, baş göz üzerine geldiniz, çadırımıza buyurun" dediler. Bu, orada bizi istemeyen bir takım sivilleri rahatsız etti. Hepsi çocuklarının resimlerini kucaklarına aldı. Annelerin gözlerinde şöyle bir ışıltı vardı açıkçası... 'CHP de geldi ve bizi dinliyor' dediler. Çünkü çok negatif bir propaganda yapmışlar. Demişler ki CHP gelmez.  

"KILIÇDAROĞLU, MERAL AKŞENER BURAYA GELSİN"

Ardından hızla iktidara yakın birkaç kameraman geldi. Dışarıdan müdahil olan siviller de  "Buraya ne yüzle geldiler. CHP nasıl buraya gelir" demeye başladı. Döndük dedik ki annelere,  gelmeyelim mi? Bir tanesi çok net  "Meclis'te bizim sesimiz olun", bir tanesi dedi ki "Kemal Kılıçdaroğlu buraya gelsin", bir diğeri "Meral Akşener anne değil mi, Meral Akşener de buraya gelsin" dedi. İnsanı talepler insanı duygular oldu. Akşam televizyonda haberlere bakınca iktidara yakın kanallara bakınca "Diyarbakır annelerini ziyarete gelen Özgür Özel ve Sevgin Tanrıkulu'na tepki "diye gördük... Kim tepki gösteriyor? Dışardaki bazı siviller... Annelerde öyle bir şey yok.

"DİYARBAKIR ANNELERİ KIYMETLİDİR"

Sonuçta bugün vermeye çalıştığımız mesaj şudur. Diyarbakır anneleri kıymetlidir. Cumartesi anneleri kıymetlidir. İkisinin acısını birbirine tercih edenler kıymetsiz insanlardır. Berkin Elvan'la Abdullah Tayyip Olçok'a birlikte ağlamadıktan sonda bu Türkiye'nin bir çıkışı yok. 

Bunları siyasi istismar konusu yapan AK Parti'ye ve Cumhur İttifakı'nın bileşenlerine bir cevap olarak gittik. Son derecede sağlıklı bir iletişim kurduğumuza inanıyorum. 

Ziyaretin her şeyden önce insani bir ziyaret. Ancak ben aynı zamanda CHP Grup Başkanvekiliyim ve ziyaretimiz partimiz adına da anlamlıdır. Bundan sonraki süreçte de hem Meclis'te hem de üzerimize düşen politik alanlarda Diyarbakır annelerinin evlatlarına kavuşabilmesi için elimizden geleni yapacağız. 

Gara operasyonundan sonra Süleyman Soylu "Ben onlarla hep birlikteydim" dedi. AK Parti çıktı "Biz hep onları dinledik" dedi. Oysa bizim elimizde Gara operasyonunda şehit edilen hem asker hem polis hem sivil Türkiye Cumhuriyetleri vatandaşlarının Meclis ziyaretlerinde bizim onlara randevu verdiğimiz, onları dinlediğimiz ama AK Parti'nin onları kapıda bıraktığı görüntüler mevcut. Biz Diyarbakır annelerini evlatlarına kavuşabilmeleri için üzerimize düşen inisiyatifi üzerimizi aldık, bundan sonra da daha iyi bir şekilde alacağız.  

Şöyle de bir durum var. Oradaki annelerini babaların içinde bulundukları durumları kendi siyasetleri için araçsallaştıran bir siyasi parti ile karşı karşıyayız. Ama biz CHP olarak bu konuda son derece samimi son derece amasız fakatsız net bir durumuz var. Bunu tüm Türkiye kamu oyununun bilmesinde sakınca yok.