10 Ekim 2015'de Ankara Gar'ında IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısında 103 kişini hayatını kaybetti, yüzlerce kişi ise yaralandı. Patlamada hayatını kaybeden en küçük isim ise Veysel Atılgan'dı. Veysel, babası İbrahim Atılgan ile birlikte Ankara Gar'ındaydı. 10.04'te gerçekleşen canlı bomba saldırısında da birlikte hayatlarını kaybettiler.

Eşi ve oğlunu katliamda kaybeden Nezahat Atılgan, katliamın 5'inci yılında suskunluğunu bozarak, oğlunu, eşini, o gün neler yaşadığını duygularını ANKA'ya anlattı.

Nezahat Atılgan o gün şöyle anlattı:

"Sabah oldu. Babasının kalktığını duyan Veysel de hazırlanmaya başladı. Annesi göndermemek için oyalamaya çalıştı ancak sonunda anne ve babasını ikna etti. Annesi Veysel’in saçını taradı. Kıyafetlerini giydirdi. Veysel babasına “Baba seninki gibi ayakkabı giymek istiyorum” dedi. İbrahim Atılgan oğlunu kırmak istemedi: Oğlum o zaman ben spor ayakkabımı giyeyim, sen de spor ayakkabını giy.”

"Acaba oğlum nereye saklanmıştır?"

Patlamanın olduğunu duyduktan sonra eşine ulaşmaya çalışan Nezahat Atılgan “Oğlum orada ne yapıyor, acaba nereye saklanmıştır? Veysel şimdi ne olacak? Ya Veysel’i kimse sahiplenmezse. İbrahim arkadaşlarına yardım edecek” diye düşünerek olay yerine doğru yola çıktı. 

Taksinin yönü hastaneye çevrilmişti

Nezahat Atılgan’ın arkadaşı taksiciye İbni Sina Hastanesi’ne gideceklerini söylemişti. Şüphelenen Nezahat Atılgan, “Bir şey olduysa açık açık söyle" dedi ama yanıt alamadı. Hastaneye vardıkları kızı Fatma babasını, O oğlunu aramaya başladı. Anne ve kız sonra hastanenin bahçesinde buluştu, onların yanlarına gelen arkadaşları “Yok, korkmayın. Bir şey olmamıştır” diye sakinleştirmeye çalıştı. O an akıllarına “Acaba yaralılar mı?” sorusu geldi. Tam o sırada kötü haberin verildiği liste geldi.

"Bizim için bitti zaten"

Bir hemşire elinde liste ile ortaya çıktı. Anne ve kızı listeyi görmeye çalışırken hemşire okumaya başladı. Arada Veysel'in ismini duyduklarında yıkıldılar. Anne Nezahat Atılgan o anı anlatırken hala 5 yıl geriye dönüyor; gözleri doluyor: “Bizim için bitti zaten.”

"Oğlum 2 dakika yanımda olsun dünyaları veririm"

Nezahat Atılgan, “Onlara şimdi yanınızda olsalar ne söylemek isterdiniz?” sorusunu da şöyle yanıtlıyor:

“Ne söyleyeyim ki. Keşke yanımızda olsalardı da ekmek yemeseydik, su içmeseydik. Şu anda oğlum 2 dakika yanımda olsun dünyaları verirdim...”