Economist'ten '23 Haziran' yorumu: Demokrasiyi umursayan herkes sandığa gitmeli

Economist'ten '23 Haziran' yorumu: Demokrasiyi umursayan herkes sandığa gitmeli
İngiliz The Economist dergisi, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul seçimlerine ilişkin analiz yayımladı. Analiz'de "İstanbul'da demokrasinin kurtuluşu umurunda olan herkes sandığa gitmeli" denildi.

İngiliz The Economist dergisi Türkiye’deki gelişmelere ilişkin bir analizini bugün Twitter hesabından “İstanbul’da demokrasinin kurtuluşu umurunda olan herkes belediye başkanlığını hak eden kişinin kazanması için sandığa gitmeli” mesajıyla paylaştı.

“Türkiye cumhurbaşkanı artık sandıkta kaybetmeye dayanamıyor” üst başlığıyla verilen haberde “Türkiye’de gözlemlenen birçok soruna rağmen seçim sandığının ‘tam adil olmasa da’ en azından özgür bir mecra olduğu, fakat 6 Mayıs’ta İstanbul seçimlerinin iptal edilmesiyle bunun artık doğru olmadığı” belirtildi.

Erdoğan’ın 2017’de “İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz” sözlerine de yer verilen analizde öne çıkan bazı bölümler şöyle:

“Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın otokratik hükmünden rahatsız Türkler’in tutunduğu tek bir dal vardı. Cumhurbaşkanları gazetecileri ve binlerce bürokratı hapse attı, devlet kurumlarının içini boşalttı ve anayasal gücü eline geçirmek için bir referandumu kullandı. Bağımsız gazeteleri zorla yandaşlarına sattırdı, ikinci sınıf damadını maliye bakanı yaptı ve para biriminin değerine zarar vererek ülkeyi resesyona soktu. Ülkenin hem ABD hem de AB ile ilişkilerini batırdı. Fakat hala tek bir efendisi vardı: Sandık. Türkiye’de seçimler çok adil şartlarda gerçekleşmiyor olabilir ama en azından özgürce yapılıyordu.

İktidardaki AKP’den ve cumhurbaşkanının kendisinden gelen haftalar süren baskılar sonucu Türkiye’nin yüksek seçim kurulu martta yapılan Türkiye’nin en büyük şehri, ekonomik ve kültürel başkenti İstanbul belediye başkanlığı seçimlerini iptal etti... 2017 yılında ‘İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz’ diyen Erdoğan’ın, Ekrem İmamoğlu’nun zaferine tepkisi sandıkta ‘organize bir şaibe’ ile suçlamak oldu.”