Akit yazarı Dilipak: Bu seçim medyayı bitirdi
80 milyonluk Türkiye'de tiraj rakamlarının 1 milyona gerileyebileceğini söyleyen Dilipak, birçok gazetenin satış rakamlarında yalan söylediğini belirtti. Dilipak, "Birileri mediayı bir tetikçi gibi kullanmak istiyor sanki. Aynı ekip sosyal mediada troller üzerinden iş tutuyor.Hepsi sahibinin sesi" ifadesini kullandı.
Dilipak, "Sermaye ve siyaset birlikte medianın köküne kibrit suyu döktüler sanki. Bunlar medianın bedenine sahip oldular ama işin manevi derinliğini ıskaladılar" dedi.
'Kullanılan dil ve üslup yüz karasıydı'
Dilipak'ın 'Bu seçim medyayı bitirdi' başlıklı yazısı şöyle:
"Seçim bitti. Gazete tirajları yerlerde sürükleniyor. Seçim sonuçları üzerine yapılan tartışmalarda kullanılan dil ve üslub da aynı şekilde basın için 'yüz karası' bir durumdu. Bilgi, analiz, ihtimal hesabı değil, telkin vardı. Meydan okuma, tehdit, korkutma, yıldırma, caydırma, bastırma... Media siyasiler için bir 'sopa' gibi kullanıldı ve media da kendini kullandırttı.
Seçimin son haftası tirajlara bakacak olursak, 200’lerdeki ilk 3 gazete, Sabah, Hürriyet ve Sözcü’nün toplam tirajı 800.000’i zor buluyordu. 100’lük seviyede 8 gazete vardı ve toplamı 1 milyona yaklaşıyordu. 2 spor gazetesini çıkarsanız 250.000’de kalırsınız. Toplam tiraj 2 milyondan az fazla."
'Tirajları naylon, daha da düşecek'
"Aynı nakaratı tekrarlayayım;
-Bu tirajların bir kısmı gerçek değil, naylon. Daha fazla resmi ilan almak için uydurulmuş tirajlar. Bunların sayısı en az %25.
-Bu tirajların %20’si promosyon, satılmıyor, dağıtılıyor.
-Bu tirajların %25’ini kamu satın alıyor. Merkezi Hükümet ve yerel yönetimler.
-Bu tirajların %20’sini STK, Vakıf, Dernek, Oda, Sendika, otel, berber gibi sivil kurumlar alıyor. Bu tirajların %10’u ancak gerçek kişiler tarafından alınıyor.
Radyo ve Televizyonların durumu daha iyi değil. Bazı izlenen programlar var, yoksa kanalların izleyicileri de kalmadı. İnandırıcılıklarını ve ciddiyetlerini kaybettiler.
Seçim bitti, şimdi tirajlar biraz daha düşer. Ardından yaz geliyor, tirajlar biraz daha düşer.
Zaten naylon tirajları çıkarsanız 1,5 milyona düşer, haziran-temmuzda seçim sonrası, yaz tatili diye biraz daha düşerse 80 milyonluk Türkiye’de gerçek gazete tirajları 1 milyona geriler. Niye gazeteci ve yazarlar cemiyetleri bir şûra yapıp, bu konuyu müzakere etmezler bilmiyorum. Patronlar zaten büyük ölçüde sırtlarını bir yerlere dayamışlar, gazetecilik zaten yan işleri, parayı veren düdüğü çalıyor."
'Birileri medyayı tetikçi gibi kullanmak istiyor sanki'
"Sermaye ve siyaset birlikte medianın köküne kibrit suyu döktüler sanki. Bunlar medianın bedenine sahip oldular ama işin manevi derinliğini ıskaladılar.
Sermaye ve siyaset, media ile tek kullanımlık ilişkiye girdi. Kullandı ve attılar. Bindikleri dalı kestiler. Meydanı internet mediasına bıraktılar. Görürler günlerini ve herkes bu anlamda ağır bir bedel öder. İnternet mediası önemli ama oraya da fincancı dükkanına giren fil gibi giriyoruz. Herkes 'malı ele geçirmek' isteyen 'açgözlü kabzımal' gibi hareket ediyor. Bunun sağı-solu yok, birileri mediayı bir tetikçi gibi kullanmak istiyor sanki. Aynı ekip sosyal mediada troller üzerinden iş tutuyor.
Media ve çalışanlarının sermaye ve siyasetin gözündeki yeri bir futbol takımı ya da futbolcu kadar bile değil. Futbolcuya teşvik ve muafiyetler sözkonusu, fikir işçilerinin esamesi bile okunmuyor. Yazık! Ayak-bacak baştan değerli sanki!
Ha, mevcut gazetelerin en çok okunan sayfaları, dış politika, iç politika, ekonomi, kültür-sanat sayfaları değil spor sayfaları. 1. sayfayı geçin, magazin sayfaları öne geçer. Zaten artık din, siyaset bilim, her şey magazinleştiriliyor. Sansasyon peşinde herkes.
Dergi tirajları zaten yerlerde sürünüyor. Belediyeler, kurumlar, bir sürü bedava dergi çıkarıyorlar. Herkes kendini övüyor genelde. Bol resimli magazin haberleri. Şimdi biraz turizm haberleri, yemek ve sağlık haberleri, yeni kişisel bakım, teknoloji, gıda ürünleri ya da 'sağlıklı yaşam setleri' veya 'daha stressiz, başarıya odaklı' yaşam koçlarının eğitim seminerleri ilan ve haberleri."
'Hepsi sahibinin sesi'
"Bakın son haftanın gazete resmi tirajları neydi biliyor musunuz. Düşünsenize ülkemizde, bölgemizde, dünyada şok edici gelişmeler yaşanıyor, tirajlar tepe taklak. Gazete, radyo, Tv, internet mediası, sosyal media artık inandırıcı, güvenilir değil. Hepsi sahibinin sesi. Herkes orada karşı tarafa laf yetiştirmeye çalışıyor. Kimsenin karşısındakini dinlediği yok. Zaten dinlemeye değer bir şey de yok sözlerinde genel anlamda, küfür, tehdit, hakaret, yalan, tahrif, bunlar yakışıyor mu!.
29 Nisan-5 Mayıs gazete tirajları şöyle: Sadece Akit, Yeni Şafak, Aydınlık ve Karar tiraj artırmış. Aydınlık 2821, Yeni Akit 5414 tiraj artırmış, diğerleri 200 seviyesinde. Sabah 272 ile 1., Sözcü 6.053 tiraj kaybı ile 2., yine 200.000 seviyesinde Hürriyet 3’üncü.
Bakın, bu da bir seçim. Bu da bir referandum. Bu sonuçlar da 'hormonlu'.
Posta, Türkiye, Milliyet, Yeni Şafak, Güneş, Akşam, Takvim ve Star 'Resmen' 100.000 seviyesinde. Fanatik ve Fotomaç’ı saymazsanız, ki onlar da 70.000 seviyesinde, 50.000’in üzerinden Korkusuz, Yeni Akit ve Yeni Asır var. 30.000 ve altında Yeni Birlik, Cumhuriyet, 20.000 altında Aydınlık, 15.000 altında Doğru Haber ve Karar var. 10.000’in üzerinde tirajı olan 21 gazetenin durumu bu. Tabii bunların daha çok okuyucusu olan internet mediası var. Bu seçim mediayı bitirdi sanki. Bu media da siyaseti bitirmeye çalışıyor gibi. Siyaset ve media 'Rus ruleti' oynuyor.
Keşke bizim mediamız, hep başkalarına akıl vereceğine biraz da kendi geleceğimizle ilgili fikirler üretsek. Bakıyorum da ne patronlar, ne çalışanlar, ne de yazarlar, 2025 digital devrim konusunda ciddi bir hazırlık içinde değiller. Ölü toprağı mı serpildi üzerimize ya hu! Ne kamu, ne özel, ne İslam dünyası arasında bir media networkumuz da yok. Allah’ım bize akıl ve basiret ver."