Kahve keyfinizi kaçırmayın! Bu hata kahveyi zehre çeviriyor
KAHVEYİ ZEHRE DÖNÜŞTÜREN HATA
"Bunu çok az insan biliyor. Ancak kahveyi zehre dönüştüren yaygın bir hatadır" diyor uzman, kahveyi neden yeniden ısıtamayacağınızı açıklıyor. Soğuk bir kahvenin yeniden ısıtılması kahveyi zehre dönüştürür. Uzman, kahveyi örneğin mikrodalgada veya ocakta yeniden ısıtma alışkanlığının hem bileşimini hem de sağlığınızı olumsuz etkileyebileceğini söylüyor.
Kahve yeniden ısıtıldığında bileşenlerinin bileşimini değiştiren kimyasal reaksiyonlar meydana gelir. Özellikle kahvenin içerdiği ve antioksidan özelliğe sahip olan klorojenik asitler yok edilir. Sonuç olarak, mide asiditesinin artmasına, mide yanması gibi sindirim sorunlarına veya mide zarının tahriş olmasına neden olabilecek maddeler oluşur.
İçeceğin yeniden ısıtılması tadı ve faydalı özelliklerinin bozulmasına yol açar. Aşırı ısındığında vücudu serbest radikallerden koruyan antioksidanlar yok olur. İçecek tadını kaybeder, acılaşır ve içimi daha az hoş olur.
Ayrıca bakteriyel kontaminasyon riski de vardır. Kahve soğuduğunda içinde mikroorganizmalar üremeye başlayabilir. Tekrarlanan ısıtma, sağlık açısından tehlike oluşturabilecek bu bakterileri her zaman tamamen yok etmez.
UZMAN ŞUNU TAVSİYE EDİYOR:
Kahveyi daima demlendikten hemen sonra için.
İçecek soğuduysa, eskisini yeniden ısıtmak yerine yeni bir porsiyon hazırlamak daha iyidir.
"Bilimsel araştırmalar yiyecek ve içeceklerin, özellikle de kahvenin yeniden ısıtılmasının kimyasal bileşimlerini ve güvenliğini etkileyebileceğini doğrulamaktadır. Araştırmaya göre kahvedeki antioksidanlar 70°C'nin üzerine ısıtıldığında yok oluyor" diyor uzman.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin (NIH) hazırladığı bir raporda, güçlü antioksidanlar olan klorojenik asitlerin ısıtıldığında potansiyel olarak toksik bileşikler oluşturabildiğine dikkat çekiliyor.
Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı'nın (EFSA) tavsiyelerine göre, özellikle 2 saatten fazla saklanan soğuk içeceklerde bakteriler aktif olarak çoğalabiliyor .
Sağlıklı olmak ve kahvenin gerçek tadını çıkarmak için taze olarak içirin ve tekrar ısıtmaktan kaçının. Bu vücudunuzdaki zararlı etkilerden kaçınmanıza yardımcı olacak ve en sevdiğiniz içeceğin tadını en iyi şekilde çıkaracaksınız.
KAHVENİN YARARLARI VE ZARARLARI
Kahvenin en meşhur özelliği, çekirdeklerinin içerdiği kafeinden dolayı beyin ve sinir sistemi üzerindeki uyarıcı etkisidir.
"Elbette pek çok kişi, bir bardak aromatik ve güçlü içeceğin ruh halini iyileştirdiğini, vücuda güç ve düşüncelerin netliğini verdiğini fark etmiştir. Bunun nedeni, kimyasal bileşiklerin beynin zevk hissinden sorumlu bölgelerine etki etmesi ve bunun da mutluluk hormonu olarak da adlandırılan serotonin üretiminin artmasına yol açmasıdır" diyor uzman.
Bu nedenle kahve, doğal bir psikostimülan ve antidepresan görevi görür. Ayrıca serotonin, beyin hücreleri arasındaki bilgi aktarımında bir bağlantıdır ve bu da içki içtikten sonra oluşan düşünce netliğini açıklar.
Kafein ayrıca kan dolaşımını artırır, böylece beyin ve diğer organlar daha fazla oksijen alır. Ayrıca metabolizma hızını ve yağ yakımını arttırır ki bu da şüphesiz vücut ağırlığına olumlu etki yapar.
Kahve çekirdekleri kafeinin yanı sıra vücut için gerekli olan yağları, vitaminleri, organik asitleri ve diğer maddeleri de içerir.
Ancak kahvenin vücut üzerindeki etkisi bağımlılık yapıcıdır ve günlük tüketiminin sonuçları şöyledir:
vücudun sarhoşluğu;
vücut reaksiyonlarında değişiklik
psikolojik bozulma.
Ayrıca, kahve uzun yıllar kullanıldıktan sonra aniden bırakıldığında, "yoksunluk sendromu" her ne kadar rahatsız edici olsa da (baş ağrısı, uyuşukluk, mide bulantısı, sinirlilik) hafiftir, kontrol edilebilir ve hızla geçer.
Kahve vücuttan faydalı elementleri çıkarır veya emilimini azaltır. Düzenli tüketimi kalsiyum, magnezyum, sodyum ve B vitaminlerinin rezervlerini azaltır ancak bir fincan aromatik kahveyi her zaman bu maddelerin eksikliğini telafi edecek vitamin takviyeleri alarak telafi edebilirsiniz.
