23 Nisan 1920!..
‘’Gazi’’ Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
"kuruluş ve açılış" günüdür.
Meclis, daha sonraki yıllarda o günün, her yıl
"Ulusal Egemenlik Bayramı"
olarak kutlanmasına karar verdi.
"Genç Türkiye''nin ilk bayramıdır 23 Nisan!..
* 
Karardan bir yıl sonra...
Çiçeği burnunda Öğretmen Okulu Mezunları
Derneği (Başkanı Sivas Mebusu Rahmi Bey'dir)
23 Nisan'ı kutlama hazırlıkları içindedir.
Öğretmenler, kutlamaların coşku içinde geçmesi için,
kız-erkek ayrımı yapmadan
tüm öğrencilerin bir tören alanında buluşmasını plânlamışlardır.
Bunun için, o günkü Ziraat Okulu’nun yanındaki
meydanı çam dallarıyla süsleyerek, tüm okullara davetiye gönderirler.
Zamanın Ankara Valisi ve Milli Eğitim Müdürü
-nedense- öğretmenlerin bu kutlama çağrısından hiç hoşlanmaz.
Okulları dolaşıp kızlı- erkekli bir
kutlamanın yapılamayacağını söylerler.
Karşılaştıkları bu tavır, öğretmenleri çok üzer.
Sonunda, durumu Mustafa Kemâl Paşa’ya
duyurmaya karar verirler.
Mustafa Kemal Atatürk’e hep yakın olmuş bir kişiden;
Gazeteci Yunus Nadi’den yardım isterler.
Yunus Nadi Bey, hemen Gazi'ye
gidip yaşananları olduğu gibi anlatır.
Mustafa Kemâl, çok kızar!
Kısa bir suskunluktan sonra,
“Öğretmenler haklı” der, Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey'ı çağırır ve ekler:
“Kutlamalara ben de katılacağım.”
Vali ve Eğitim Müdürü de bütün okullara,
kutlamalara katılımın "serbest" olduğunu duyurmak zorunda kalır(!)

1921 yılının 23 Nisan günü, Ziraat Okulu’nun önündeki
meydan, kız, erkek bütün öğrenciler tarafından doldurulur.
Kutlamalar coşkuyla devam ederken,
Büyük Önder de alana gelir,
kürsüye çıkıp kısa bir konuşma yapar.
Konuşmasını;
“Bu bayramın adı,
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olsun” diyerek bitirir.
(Kaynak: Hıfzı Veldet Velidedeoğlu-Cumhuriyet-16 Nisan 1982)
Ulusal Egemenlik Bayramı ile Çocuk Bayramı’nı
birleştiren 23 Nisan kutlamaları,
1935’te çıkarılan ‘’Ulusal Bayramlar Yasası’’ ile
“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını alır.

Sunay Akın ne doğru söylemiş;
"Çocukların bize değil
bizim çocuklarımıza ihtiyacımız var!
Bir ülkenin geleceği politikacıların vaatlerinde değil,
çocukların değerlerindedir."
23 Nisan; değerlerimiz çocuklara aittir...
Nâzım Baba'nın bir günlüğüne onlara verelim dediği dünyada,
biz Gökovalı Hoca'yı dinleyelim;
"En iyisi; bütün günleri çocuklara armağan edelim.
Her gün bayram olur!.."
Onlar; bizim yaşama sevincimiz.
Onlar; güvencemiz...
Güllerimiz, yıldızlarımız, ışığımız;
Çocuklarımız!..


