Akvaryum balıkları, sebze ve meyve karışımıyla besleniyor
Türkiye'nin en büyük, dünyanın da 4'üncü büyük hayvanat bahçesi olan, yaklaşık 350 türden 7 bin 500 hayvanın barındığı Gaziantep Hayvanat Bahçesi'nde, 21 akvaryum bulunuyor.
82 türden binlerce balığın yer aldığı akvaryumlardaki balıklar, bakıcıları tarafından 15 günde bir 'iç parazitlenme' diye tabir edilen hastalığa iyi geldiği için mevcut yemlerinin dışında sebze ve meyvelerle besleniyor. Balıkların bakıcılığını yapan Sedat Daşçı, havuç, marul, ıspanak, brokoli, muz ve roka gibi besin değeri yüksek gıdaları doğrayıp, öğüterek, toz haline getirdikten sonra akvaryumlara bırakıyor.
'Balıklar doğal besleniyor'
Sedat Daşçı, yıllardır çalıştığı akvaryum bölümünde mesleğini severek, yaptığını ve balıkların da ilgiye ihtiyacı olduğunu söyledi. Daşçı, meyve ve sebze karışımıyla elde ettikleri yemin balıkların iç parazitlenme hastalığına iyi geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Bahçemizde 21 akvaryumumuz var. Periyodik olarak her gün bir akvaryuma dalgıç kıyafetlerimizle dalarak temizlik yapıyoruz. Bu sırada balıklarla yakın temas kurma şansımız oluyor. Balıklarımıza günde 2 defa yem veriyoruz. Balıkların sağlığı açısından organik beslenmeleri faydalı. Biz de 15 günde bir kendi hazırladığımız organik gıdalardan elde ettiğimiz yemi balıklarımıza veriyoruz. Meyve ve sebze karışımı besleme yöntemi ile balıklarda iç parazitlenme ve diğer hastalıkları da önlüyoruz. Bitkiler doğal olduğu için balıkların hormonları da renkleri de çok canlı oluyor.
'Bir nevi tedavi edilmiş oluyor'
Balıkları beslerken muz, brokoli, elma, havuç, haşlanmış ıspanak, sarımsak ve vitaminler kullanıyoruz. Bütün bunların hepsini mikserden geçirip dolaplarımızda 1 gün bekletip balıklarımıza o şekilde veriyoruz. Bu yemler iç parazit, mantar ve beyaz benek dediğimiz hastalığa çok iyi geliyor. Bu şekilde balıklar hem doğal olarak besleniyor hem de kimyasal kullanmadan bir nevi tedavi edilmiş oluyor.''
DHA
Ünlü botanikçi Kapadokya’da yeni bitki keşfetti
Kot giysilerden insan portrelerine giden "sanat dönüşümü"
Küresel karbon emisyonları bu yıl tarihteki en büyük ikinci artışını yaşayacak