BBC, kıyamet teorilerini açıkladı! Çok konuşulacak...

BBC, kıyamet teorilerini açıkladı! Çok konuşulacak...
Batı medeniyeti nasıl yıkılacak?

Geçtiğimiz hafta ABD'de yaşanan güneş tutulması nedeniyle BBC Future çeşitli 'kıyamet' teorilerine yer verdi.

Teorilerde, Batı medeniyetini yıkıma sürükleyebilecek etkenlerden söz ediliyor.

Bilim insanları bu yıkıma neden olabilecek iki önemli faktöre dikkat çekiyor.

BBC Türkçe'nin haberine göre; ekonomi politik uzmanı Benjamin Friedman, bir zamanlar modern Batı toplumunu, tekerlekleri ekonomik büyüme sayesinde sağlam ve düzenli dönen bir bisiklete benzetmişti. Bu ileri hareket yavaşladığında veya durduğunda toplumun temel taşları olan demokrasi, bireysel özgürlük, sosyal tolerans vb. değerlerde sarsılma başlar. Dünya, sınırlı kaynaklar için çekişmelerle çirkinleşir, kendi yakın çevremiz dışındaki insanlar dışlanır. Tekerlekleri yeniden ileri döndürecek bir yol bulunmazsa tam bir toplumsal çöküş yaşanacaktır.

İnsanlık tarihinde böyle çöküşler çok oldu ve ne kadar büyük görünürse görünsün hiçbir medeniyet, toplumu sona götürecek zayıflıklardan muaf değildir.

Bugün için her şey yolunda gidiyor görünse de durum her an değişebilir. Yeryüzüne göktaşı çarpması, salgın hastalık, nükleer yıkım gibi etkenleri bir yana bırakırsak, medeniyetin çöküşüne yol açan birçok etken vardır.

Bunlar nelerdir? Hangileri şimdiden gün yüzüne çıkmaya başladı? İnsanlığın bugün belirsiz ve sürdürülemez bir yolda olduğu aşikar, ama dönüşü olmayan yola girdik mi?

Geleceğe dair kesin öngörülerde bulunmak mümkün değilse de matematik, bilim ve tarih Batı toplumlarının uzun vadede devamlılığı bakımından bazı ipuçları sunabilir.

Gelir dengesizliği

2014'te yayınladığı bulgulara göre, iki faktör önemli: ekolojik zorlama ve ekonomik katmanlaşma. Doğal kaynakların sınırlılığı ve iklim değişikliği ile daha da sınırlı hale gelmesi bakımından ekoloji faktörü kolay anlaşılır. Fakat ekonomik etkenin çöküşe yol açabileceğinin ortaya çıkması biraz daha şaşkınlıkla karşılandı. Bu senaryoya göre, devasa miktarda zenginliğin elitlerin elinde toplanması ve sayıca çok daha fazla olan ve çalışarak onları besleyen kesimlere fazla bir şey kalmaması toplumu istikrarsızlığa ve sonunda çöküşe sürükleyebilir. Çalışan kesimlerin paylaşması gereken zenginlik yeterli olmadığı için kendi aralarında çatışmaya girebilir, işgücünün azalması sonucu elitler de çöküşe gider. Ülkeler arasında ve kendi içlerindeki eşitsizlikler de buna işaret ediyor. Örneğin en yüksek gelire sahip yüzde 10, nüfusun geri kalanının payına düşenden fazla sera gazı salınımından sorumlu. Öte yandan dünya nüfusunun yarısı günde 3 dolardan az bir gelirle yaşamaya çalışıyor. Motesharrei'ye göre, eşitsizliği, hızlı nüfus artışı ve doğal kaynak tüketimini azaltacak önlemler zamanında alınırsa çöküş kaçınılmaz olmaktan çıkar.

2052: Gelecek 40 Yıla Dair Küresel Öngörüler kitabını yazan Randers, "Bu konudaki Paris Sözleşmesi ve diğer vaatleri yerine getiremediğimiz için iklim sorunu giderek daha da ağırlaşmaya devam edecek." Hepimiz aynı gemide olsak da dünyadaki yoksullar çöküşün etkilerini ilk hissedenler olacak. Örneğin Suriye'de bir zamanlar yüksek doğum oranları vardı. 2000'lerde şiddetli bir kuraklık oldu, tarımsal üretim geriledi. Çok sayıda genç erkek işsiz, çaresiz kaldı. Bunların birçoğu şehir merkezlerine aktı, mevcut sorunlar daha da büyüdü, şiddet ve çatışma unsurları daha da gelişti. Kanada'daki Balsilli Uluslararası Olaylar Fakültesi'nden Thomas Homer-Dixon tarihteki birçok toplumsal çöküşte olduğu gibi, birden fazla etkenin devreye girdiğine inanıyor. Dixon, bu etkenlerin sessizce biriktiğini, toplumu dengede tutan mekanizmalara yüklenerek birden patlamaya yol açtığını söylüyor. Suriye'de olanların yanı sıra tehlike bölgesine girdiğimizi gösteren bir başka örnek olarak Dixon, 2008 ekonomik krizi, IŞİD'in yükselişi, Brexit ve Donald Trump'ın seçilmesi gibi dünya düzeninde ani ve beklenmedik değişikliklere işaret ediyor.