İnci - Buket Öztürk Kardeşlerden Bocce'de Büyük Başarı
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Spor Bilimleri Fakültesi’nde doktora öğrencisi İnci Ece Öztürk ile BUÜ Spor Bilimleri Fakültesi’nde Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümünde lisans öğrencisi olan Buket Öztürk kardeşler, Bocce A Milli Takımı ile katıldıkları dünya şampiyonasında 5 yılda toplam 4 altın ve 5 gümüş madalya ve Dünya Kupası’nda şampiyonluk kazandı. Öztürk kardeşler ayrıca Avrupa Şampiyonası’nda toplam 2 altın, 2 gümüş madalya ve Akdeniz Oyunları Şampiyonası’nda 3 altın madalyanın sahibi oldu. Fransa’nın Rumilly şehrinde düzenlenen ‘2023 Dünya Kadınlar ve Karışık Bocce (Volo) Şampiyonası’nda İnci Ece Öztürk ‘Basamak’ branşında altın madalya ve ‘Karışık Röle’ branşında gümüş madalya kazanırken, kardeşi Buket Öztürk ise ‘Altın Nokta’ branşında dünya ikincisi oldu. Milli takım kariyerleri boyunca toplam 10 altın madalya kazanan kardeşlerden Buket Öztürk, “Bazı branşlarımızda bir madalya bile gelmezken, ülkemize, aynı evden birçok madalya kazandırdık. Bu da bizi gururlandırıyor” diye konuştu.
FRANSA KULÜBÜNE TRANSFER OLDU
10 yıllık milli takım kariyeri boyunca, bocce sporunda 1 Dünya Kupası Şampiyonluğu kazanan ve 2’si Dünya Şampiyonası, 2’si Avrupa Şampiyonası ve 2’si Akdeniz Oyunları Şampiyonası olmak üzere toplam 6 altın madalyası bulunan İnci Ece Öztürk, 2022’de Fransız kulübü Rives de Saône’a transfer oldu.
"ANNEM ZORLA ANTRENMANA GÖNDERİYORDU"
Bocce sporuyla ilkokul 5’inci sınıfta beden eğitimi öğretmeni sayesinde tanıştığını söyleyen İnci Ece Öztürk, “İlkokul 5’inci sınıfta Yılmaz Güzelocak benim beden eğitimi öğretmenimdi. Hocam aynı zamanda bocce ile ilgileniyordu ve ben okulun voleybol takımındaydım. Hocam benim bocce sporuna olan yeteneğimi orada fark etmiş. Benimle ve annemle konuşarak bocce sporuna başlamamı önerdi. Bunun üzerine annem bana bocce topları aldı. Bocce toplarını şu an internette bulmak çok daha kolay, ancak o zamanlar bu topları bulmak o kadar kolay değildi ve Türkiye’de bocce sporu bu kadar bilinmiyordu. Annem topları buldu ve aldı, antrenmanlara gitmem için de beni adeta evden kovuyordu. Zamanla bu bende de bir tutkuya dönüşmeye başladı, başladığımda antrenmanlara evden kovularak giderken, zamanla eve gelmemeye başladım. Güzelocak hocam antrenmanlarda gelişimimi fark etti ve beni Bursa dışındaki maçlara da götürmeye başladı. Ben de böylece bocce sporuna başlamış oldum” dedi.
"2019 DÜNYA KUPASI'NI KAZANDIK"
İnci Ece Öztürk, kendisinin antrenmanlarını izlerken bocce sporuna başlayan kardeşinin 2018 yılında A Milli takıma seçilmesiyle, birlikte madalyalar kazandıklarını söyleyerek, “Türkiye’de zaten birlikte takım olarak oynuyoruz. Buket ilk olarak 2018 yılında A Milli oldu ve o tarihten itibaren her turnuvada birlikte yarıştık. 2018 yılında Buket ve ben Dünya Şampiyonu olduk ve bu ülkemizin bocce sporunda ilk dünya şampiyonluğuydu. Bu nedenle de tarihi bir başarı elde etmiş olduk. Ardından 2019 yılında dünya kupasını kız kardeşimle birlikte kazandık, 2021 yılında katıldığımız Dünya Şampiyonası’nda Buket, ‘Altın Nokta’ branşında önceki yıl kazandığı şampiyonluğu devam ettirdi, ben de ‘Basamak’ branşında dünya ikincisi oldum. 2022 yılında Avrupa Şampiyonası’nı birlikte kazandık, Akdeniz Oyunları’nı birlikte kazandık. 2023 yılında Fransa’da düzenlenen turnuvada ise kardeşim, ‘Altın Nokta’ branşında dünya ikincisi oldu ve ben de ‘Basamak’ branşında Dünya Şampiyonu oldum” diye konuştu.
"BİRBİRİMİZİ TAMAMLIYORUZ"
Maçlarda yaşadığı coşku ile kardeşi Buket’in sakinliğinin birbirini tamamladığını söyleyen İnci Ece Öztürk, “Bütün takım arkadaşlarımı olumlu hislerle izliyorum, ülkemiz için başarılı olmalarını istiyorum ama kız kardeşim olunca daha farklı oluyor. Buket’i yarışırken izlediğimde, kendi maçlarımdan daha çok heyecanlanıyorum. Kazanmasını, mutlu olmasını çok istiyorum. Çünkü diğer ülkelere kıyasla, bizim ülkemizde antrenman şartları çok da kolay değil. Rakiplerimize göre bizim başarılarımız çok zorluklar içinde geliyor. Kardeşimle birlikte çok ağlamışlığımız, çok gülmüşlüğümüz var. Bunların hepsi bir arada olunca, duygularımı maksimumda yaşıyorum. İkimiz arasında çok güzel bir enerji olduğunu düşünüyorum. Ben biraz ateş, o biraz buz gibi. Birbirimizi çok iyi tamamlıyoruz. Çok iyi bir ekip olduğumuzu düşünüyorum. O başardıkça ben de çok mutlu oluyorum. Birbirimizi çok iyi tanımamızın da burada çok büyük bir etkisi var. Kardeş olarak birlikte büyüdüğümüz için, birbirimizi çok iyi tanıyoruz karakter olarak. Bunun dışında sahada neler yapabileceğimizi çok iyi biliyoruz. Nerede tıkanabileceğimizi, nerede ne yapmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Bu takım olduğunuzda çok önemli bir şey” ifadelerini kullandı.
"ABLAM BENİ KANDIRIP ANTRENMANA GÖNDERİRDİ"
Hedefinin Bocce Volo ‘Basamak’ branşı kadınlarda dünya rekoru kırmak olduğunu söyleyen İnci Ece Öztürk, “Basamak branşında 2023 Kasım ayında Dünya Şampiyonu oldum, bu benim çocukluk hayalimdi. Büyüklerde dünya rekoru kırabilirsem, benim için en zirve nokta olacak. Şu an Bocce Volo Basamak branşında kadınlarda Türkiye rekoru 47 atışta 44 vuruş olarak bende. Ancak bu branştaki dünya rekoru 45 vuruş, yani olmayacak bir şey gibi değil. Adımı oraya da yazdırırsam sanırım bu sporda istediğim her şeyi elde etmiş olacağım” dedi.
Bocceye 13 yıl önce, ablasının antrenmanlarını izleyerek başlayan, 5 yıllık A Milli Takım kariyerinde 1 Dünya Kupası Şampiyonluğu kazanan ve 2’si Dünya Şampiyonası, 1’i Avrupa Şampiyonası, 1’i Akdeniz Oyunları olmak üzere toplam 4 altın madalyası bulunan Buket Öztürk, “Ben ablama özenerek bu spora başladım. Hatta antrenmanlara gitmeyi pek istemediğim dönemlerde, ablam beni zorla kaldırıp antrenmanlara götürürdü. Şu an yarışlarda birlikteyiz, her zaman birbirimize destek oluyoruz, yardımcı oluyoruz. Hem mental olarak hem de sahada birbirimizi hep destekliyoruz. Kardeş olmanın verdiği avantajları kullanıyoruz” diye konuştu.
"ABLAMLA ANTRENMAN YAPMAYI ÖZLÜYORUM"
Buket Öztürk, şampiyonluklarını devam ettirmeyi hedeflediğini vurgulayarak, “Ablamla birlikte bu sporu yapmak çok eğlenceli, birbirimizi her zaman güldürüyoruz. Maçlardan önce birlikte şarkı söylüyoruz, ısınmamızı yapıyoruz. Sorunlarımızı birlikte çok rahat konuşma avantajımız oluyor. Ayrıca eve geldiğimizde, birlikte günün değerlendirmesini yapabiliyoruz. Ablam Fransa’ya transfer olduğu için birlikte çok fazla vakit geçiremiyoruz ve birbirimizi özlüyoruz. Ablamla birlikte antrenman yapmayı özlüyorum. Hayallerini gerçekleştirdiği için onunla gurur duyuyorum. Şu an Uludağ Üniversitesi’nde öğrenimime devam ettiğim için, transfer tekliflerine cevap veremiyorum. Ama okulumu bitirdiğimde ben de ablamın yanına Fransa’ya gideceğim ve onunla aynı takımda yine birlikte maçlara çıkacağız. Kazandığım bu şampiyonlukları devam ettirmek istiyorum. Bazı branşlarımızda ülkemize bir madalya bile gelmezken biz ülkemize aynı evden birçok madalya kazandırdık, bu da bizi gururlandırıyor” dedi.