Başörtüsü için komisyon görüşmesi başladı

Başörtüsü ve aileye ilişkin anayasa değişikliği teklifi Meclis Anayasa Komisyonu'nda görüşülmeye başlandı.

Anayasa değişikliği teklifi Anayasa Komisyonu'nun gündeminde. 2 maddelik teklifin müzakereleri başladı. Toplantıya, CHP ve İYİ Partililer, ilgili kamu kurumlarından ve kitle örgütleri temsilciler de bulunuyor. HDP ise komisyon toplantısına katılmama kararı almıştı.

Komisyon, AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt başkanlığında toplandı. Görüşmelere geçilmeden önce konuşan Beyazıt, başörtüsünü yasaklayan bir kanun olmamasına rağmen Türkiye'de yıllarca başörtüsü yasağı uygulandığını kaydetti.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise "Biz başörtüsü meselesini anlayabilirsek; serencamını, bu yasağın neden uygulandığını, uygulanma şeklini ve bu yasağın toplumdaki, kadınların hayatındaki etkilerini anlayabilirsek geçmişin yaralarını iyi etmek mümkün olacak ama devamında da toplumsal barışla ilgili çok büyük bir adım atmış olacağız” ifadelerini kullandı.

Toplantıda gerginlik

Bu sırada CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Zengin'den konuşmasını tamamlamasını istedi. Zengin ise Altay'a, "Yetmez, devam edeceğiz. İnsaf, 60 sene beklemişiz" karşılığını verdi. Altay, "Sayemizde oluyor. 60 sene beklediniz, cesaret edemediniz, bizim sayemizde bugün hep beraber buradayız" dedi.

Teklifin tümü üzerinde söz alan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, başörtüsü meselesinin özünde kılık kıyafet ve hak meselesinin bulunduğunu, Anayasa'nın evrensel hakları düzenleyen hükümlerinde bunun zaten yer aldığını söyledi.

Bu konuda Anayasa değişikliğine gerek olmadığını dile getiren Tezcan, "Hemen itiraz edeceksiniz, 'CHP olarak 2008'de Anayasa Mahkemesine gittiniz ve Anayasa Mahkemesi iptal etti.' diye. Keşke gitmeseydik, gitmenin ötesinde işte bu tutumlar ne yazık ki size hak etmediğiniz 12 yıllık ilave iktidar verdi. Rahatsızlık ne? Biz artık bu malzemeyi vermiyoruz, bu yüzden huzursuzsunuz" diye konuştu.

'Baskı meydanda'

Anayasa uygulayıcılarla ilgili problem olduğunu belirten Tezcan, şöyle devam etti:

"Anayasa'da 'Basın özgür.' diyoruz ama buna rağmen basın özgürlüğünü sınırlayan birçok uygulama var. Anayasa'da 'Yargıya müdahale edilemez' diyor. Ekrem İmamoğlu kararı, yargıyla ilgili kararlar, hakimlerin üzerindeki baskı meydanda. Bu, uygulamayla ilgili bir sorun, Anayasa'nın varlığıyla ilgili sorun değil. Uygulama, siyaset atmosferiyle ilgili. Türkiye'de yapmamız gereken şey Anayasa'yı değiştirmek değil, siyaset atmosferini değiştirmek ve biz tam da bunu yapıyorduk. Bu meselelerin, siyasetin malzemesi yapılmaması için bir siyaset ortamı yaratıyoruz. Kanun teklifi bunun tam da göbeğindeki, ortasındaki, merkezindeki bir adım."

AYRINTILAR GELECEK...

Kaynak:Anadolu Ajansı (AA)