Adalet Bakanı Tunç'tan tutuklu gazeteciler için tartışma yaratacak açıklama

İstanbul ve İzmir’de İmamoğlu protestolarını izlerken gözaltına alınan 11 gazeteciden 7’si tutuklandı. Adalet Bakanı Tunç, sarı basın kartlı gazetecilerin tutukluluğu için, "...Ama gazeteci sıfatıyla girip orada bir provokasyona, öncülük etmişse o ayrı bir durum olur" dedi.

İstanbul ve İzmir'de 11 gazeteci, İmamoğlu protestolarını takip ederken yani mesleklerini icra ederken gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında ulusal ve uluslararası basın kuruluşlarında görev yapan gazeteciler de bulunuyordu.

ÖNCE SERBEST BIRAKILDILAR

25'ta İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen gazeteciler hakkında önce adli kontrol kararı verildi. Ancak savcılık, bu kararı değiştirerek sekiz gazeteciyi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti.

Mahkeme, yedi gazeteciyi “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla tutukladı. Tutuklanan isimler şöyle:

  • Bülent Kılıç (Foto muhabiri)
  • Kurtuluş Arı (İBB foto muhabiri)
  • Yasin Akgül (AFP foto muhabiri)
  • Ali Onur Tosun (NOW TV muhabiri)
  • Zeynep Kuray (Serbest gazeteci)
  • Hayri Tunç (Muhabir)
  • Gökhan Kam (Bakırköy Belediyesi foto muhabiri)

Tutuklanmayan dört gazeteci ise Barış İnce (BirGün), Zişan Gür (Sendika.org), Murat Kocabaş (foto muhabiri – İzmir) ve Yağız Barut (İzmir Gazeteciler Cemiyeti) oldu.

"PROVOKASYONA ÖNCÜLÜK ETMİŞLERSE..."

AKP Grup Toplantısı öncesinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sarı basın kartı da olan gazetecilerin tutuklanması hakkındaki soruya şöyle yanıt verdi:

  • 1500 kişi gözaltına alınmıştı. Bu 1500 kişinin içerisinden, 200 civarında tutuklanan oldu. Dolayısıyla polisin, güvenlik güçlerinin gözaltı yaptığı kişilerden, adliyeye intikal edenlerden tutuklanan sayısının baktığınız zaman arada fark var. Çünkü dosyadaki delile göre, kişinin oradaki gösterideki yasa dışı durumuna göre karar veriliyor.
  • Orada o gazetecinin durumuyla ilgili bir araştıralım, bir soralım. Yani gazetecilerimizin görev yaparken tabii ki orada da neticede bir haber değeri olan bir durum söz konusu. Gazeteciler bunu yansıtır. Ama gazeteci sıfatıyla girip orada bir provokasyona, öncülük etmişse o ayrı bir durum olur.

KÜÇÜKKAYA ÇAĞRIDA BULUNMUŞTU! "KRİTİK EŞİK AŞILDI MI"

İsmail Küçükkaya, bugün Halk TV'de gazeteciler için çağrıda bulunmuştu. Küçükkaya:

  • Savcılık makamına, Adalet Bakanımıza, iktidara seslenmek istiyorum. Ali Onur Tosun mesela, Tabipler Birliği'nin eylemini izlemek üzere gitmiş. Bir gazeteci böyle elinde fotoğraf makinesiyle veya kamerasıyla o olayı izleyip haberleştirip insanlara aktarıyorsa görevini yapıyor. İddianameyi okudum, bir şey yok.
  • İşte savcılık tutanakları, hakim karşısındaki tutanakları filan da sordum. İnanamadım çünkü. Buna ihtimal vermedim hiçbir zaman. Neler neler yaşadık ama buna ihtimal vermedim. Bakın, görev başındaki gazetecileri "Görevlerini yaptıkları" diye tutukluyorsanız artık bu şuna gelir:
  • Gönderin Halk TV'ye 3 kişiyi, İsmail'i alsın, Sezai'yi alsın, onu da alsın. Ya buna gelir. O zaman siz suç işlemiş mi, işlememiş mi, hata yapmış mı, yapmamış mı, artık bunun da hükmü yok.
  • Bir haberi yapıyorsa, bir yorumu aktarıyorsa o zaman tutuklamak için, yani birilerini kızdırdıysa yeterli mi yani? Yani o kritik eşik de mi aşıldı?
  • Dolayısıyla, Cumhuriyet Savcılığımızın ve adli makamlarımızın bunu dikkate almalarını bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı ve 33 yıllık bir gazeteci olarak istirham ediyorum

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi