İBB iddianamesi 237 gün sonra tamamlandı! CHP 69'uncu kez eylemde

İBB iddianamesi tam 237 gün sonra tamamlandı. Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2 bin 357 yıla kadar hapsinin istendiği iddianamenin mahkemeye sunulmasının ardından CHP, 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin 69'uncusunu Sultanbeyli'de düzenledi.

19 Mart'ta başlayan İBB operasyonunun iddianamesi tam 237 günde tamamlandı.

3 bin 741 sayfalık iddianamede tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2 bin 357 yıla kadar hapsi istenirken, CHP 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin 69'uncusunu Sultanbeyli'de düzenledi.

CHP Lideri Özgür Özel burada yaptığı konuşmada, iddianamenin 'bomboş' olduğunu ve canlı yayında yargılama yapılması gerektiğini belirtti.

Özel, 'Erdoğan'ın sandığı getirmemesi halinde sokak sokak mücadeleye devam' edeceklerini ifade etti.

Düşen askeri uçakta şehit olan 20 askerin fotoğrafları CHP'nin miting otobüsüne asıldı

İDDİANAMENİN AÇIKLANMASININ ARDINDAN CHP İLK KEZ MEYDANDA

23 Mart'tan bu yanan düzenlenen 69'uncu olan Sultanbeyli Kent Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı önündeki mitingte CHP otobüsüne Gürcistan'da düşen uçaktaki 20 şehitin fotoğraf ve isimlerinin yer aldığı pankart asıldı.

Pankartta "Başımız sağ olsun" ifadelerine de yer verildi.

MİTİNG ŞEHİTLERE SAYGI İLE BAŞLADI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iddianamenin yayınlamasından sonra düzenlenen ilk mitinge Gürcitan'da şehit olan 20 asker için saygı duruşunda bulunarak başladı. Saygı duruşunun ardından on binlerce yurttaş hep bir ağızdan İstiklal Marşı'nı okudu.

Şehitler için CHP Arnavutköy İlçe Başkanı Tekin Aras da dua okudu.

Ayrıca Özel, Türkiye'nin yüreğine ateş düşüren olay nedeniyle mitingte herhangi bir müziğin çalınmayacağını belirtti.

CHP Lideri Özel, sözlerine Diyarbakır, Kocaeli ve Gürcistan'da peş peşe meydana gelen olaylar nedeniyle üzüntü içerisinde olduklarını belirterek başladı.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN BİR KEZ DAHA CANLI YAYIN ÇIKIŞI

Kötü olayların arasında bir tane iyi olayın meydana geldiğini ifade eden CHP Genel Başkanı, Ahmet Özer'in özgürlüğüne kavuşmasının moral verici olduğunu belirtti.

"Sultanbeyli'ye gidip de kaç kişiye konuşacaksın? diyenler oldu. Bu mitingi düzenleyen Sultanbeyli İlçe Örgütümüze, hangi görüşten olursa olsun seçtiğine, iradesine sahip çıkan kim varsa selam olsun" diyen Özel konuşmasını İBB iddianamesine değinerek şöyle sürdürdü:

  • "O iddianaem yazıldı, aylardır bekledik. 'Yazın şu iddianameyi de hem kendimizle hesaplaşalım hem de bu iddianamedeki haksızlıkları, yalanları yargılayalım' dedik. En son söyleyeceğimi başta söyleyeyim, varsa cesaretiniz yargılamaları TRT'de canlı yayınlayın. Millet haklıyı da görsün iftiracıyı da görsün.Devlet Bahçeli de buna destek veriyor. Bir tek onlardan (AKP) ses çıkmıyor çünkü onlar bu davanın hukuki değil siyasi olduğunu, Ekrem Başkan'ın önünü kesmek için olduğunu, Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidardan uzaklaştırmak için olduğunu biliyorlar. Değilse Sayın Erdoğan hodri meydan canlı yayın istiyoruz!"

"İDDİANAME BOŞ DEĞİL BOMBOŞTUR"

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ahtapot' söyleminin savcılık tarafından tekrarlanarak iddianamede yer alınmasına tepki gösteren Özel, "Daha güya soruşturma gizli, iddianame yok, kimse bir şey öğrenemez, avukatlar öğrenemiyor dosyayı ama çıktı birisi dedi ki bir ahtapot var, kafasında Ekrem İmamoğlu var, kolları bütün Türkiye'ye uzanıyor" dedi ve şöyle devam etti:

  • "O gün o bunu dediğinde karşısına gerçek ahtapotu çıkarıp gösterdik. Kollarını gösterdik. AK Parti'nin gerçek ahtapotunu gösterdik. O gün bu gün ahtapot demedi ama iddianamede daha ilk sayfada ahtapot yazıyor. Dört kez geziyor, dört kez ahtapot ismi geçiyor. Buradan soruyorum: Eğer ya bu iddianameyi yazan her zaman söylendiği gibi haftada bir gidip yürütmenin başına bilgi veriyor, emirlerini alıyor ya da bu ülkeyi yöneten kişi yargılamayı yapanlara doğrudan talimat veriyor. Hangisi olursa olsun o ahtapotun, ahtapotun kolları değil ama bu milletin adalet arayan iki eli yakanızdadır, bunu bilesiniz. Yakanızdadır."
  • "İddianamenin başında Ekrem Başkan'ı suçluyorlar zenginleşmek için yaptı diye. Ekrem Başkan'ın siyasete gelene kadarki zenginliği belli, edindiği mal mülk belli, siyasetten sonraki kısmı belli. Bakın, buradan açıkça söylüyorum. Ne demişti Sayın Erdoğan? İddianame bir aya kadar çıkar. O zaman öyle diyordu. Bir aya kalmaz. Bundan sonra birbirinin gözünün içine bakamayacaklar, insan içine çıkamayacaklar, milletin yüzüne bakamayacaklar. İşte tam burada, Sultanbeyli'den söylüyorum. Bugün Silivri'deydim. Ekrem Başkan'ın ve arkadaşlarının gözüne baktım. Bu akşam Sultanbeyli'deyim, milletin arasındayım. Sultanbeyli'nin yüzüne bakıyorum ve diyorum ki arkadaşlarımız masumdur. Arkadaşlarımız masumdur. İddianame bir iftiranamedir. Bırakın boş olmayı, bomboştur. Bomboştur. Bomboştur."

"KİM HARAM YEMİŞ, MİLLET GÖRSÜN"

Erdoğan'a seslenen CHP Lideri, "Var mısın Sayın Erdoğan? Çıkaralım siyasi ahlak kanununu bir günde ve tüm siyasetçilerin, senin de, benim de, Ekrem Başkan'ın da siyaset öncesinden bugüne kadar kim zenginleşmiş, kimin varlığı artmış, kim haram yemiş, millet görsün. Hodri meydan! Hodri meydan!" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın daha önce gösterdiği yüzüğe atıfta bulunan Özel parmağındaki yüzüğü göstererek, "Benim, Ekrem Başkan'ın, bizim yüzükten geldiği noktada izah edemeyeceğimiz tek kuruşumuz yok. Ama sen o yüzüğün üstüne neler koydun be adam? Neler koydun? Bunu anlat önce" dedi.

"SENİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAK SUÇSA MEMLEKETİN YÜZDE 60'I SUÇLUDUR"

"Millete itibar suikastı yapmak kolay. İnsanların haysiyetiyle oynamak kolay. Ama bu kadar büyük kul hakkı yenilmez. Kendinden bildiğin işi başkasına kara diye çalma. Otur oturduğun yerde. Otur oturduğun yerde" ifadelerini kullanan CHP Genel Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

  • "Efendim, efendim, Ekrem Başkan, Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı, Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyormuş. Biz onu Cumhurbaşkanı adayı yapmak istiyormuşuz. Bunu iddianameye suç gibi yazmışlar. Be adam, 23 Mart günü 15,5 milyon insan Ekrem İmamoğlu'nu aday yaptı. Suçsa biz bu suçu 15,5 milyon kişi sokaklarda, meydanlarda, sandıklarda işledik.
  • Seçim kazanmaya çalışıyormuşuz. Bugün Türkiye'de yapılan anketlerde en düşük oranla yüzde altmışla millet iktidar değişsin istiyor. Senin gitmeni istiyor. Huzur istiyor, iş istiyor, aş istiyor. Seni değiştirmeye çalışmak suçsa memleketin yüzde altmışı ortaktır bu suça, ortaktır bu suça."

"BİZ O ŞEMALARI EN SON ERGENEKON BALYOZ'DA GÖRDÜK!"

2 bin 742 sayfalık iddianame oluşturulan suç örügü şemasına da değinen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, o tarz şemaların Ergenekon Balyoz Kumpaslar'ında da kullanıldığını hatırlartarak "Daha iddianame kabul edilmeden, yargılama olmadan, karar verilmeden, istinaf edilmeden, bir yerde Yargıtay'da kesinleşmeden her gün, her gün, hem de başsavcılık eliyle masumiyet karinesi zedeleniyor. Her gün Ekrem İmamoğlu suç örgütü deniyor. Dün de şemalar yayınlanıp bunu milletin gözünün önüne koyup inandırmaya çalışıyorlar. Bu şemaları en son Ergenekon'da, Balyoz'da yapıyorlardı"

"Kimseye suçu ispatlanmadan suçlu diyemezsiniz" tepkisini gösteren Özgür Özel sözlerini şöyle sürdürdü:

  • "Olmayan bir örgütü var diye gösteremezsiniz. Mahkeme yerine geçemez, karar kesinleşmeden kimseye suçlu muamelesi yapamazsınız. İşte o örgüt dediklerinin faaliyetine başladığı tarihi yazmışlar. O tarihte aynı zamanda daha sonra yapılan bir şikayetle Beylikdüzü için Büyükçekmece'de mahkeme görülmüştü. Mahkeme görüldü ve geçen hafta Ekrem Başkan o iddiadan beraat etti. Dünkü iddianamede bu suç örgütünün başlangıcını aynı o olaya dayandırmaya çalışıyorlar. Yani iddianame dün çıktığı anda temel dayanağından, taşıyıcı kolonundan yoksun olarak çıkmıştır"

"ÇINAR'LA ARALARI BOZULMUŞ"

Soruşturmada gizli tanık çınar'ın artık Adliye'nin 7'nci katına alınmadığını belirten Özel, "Çınarın söylediklerini ilkeye söyletmeye başlamışlar" dedi.

"Dün iddianame çıktı ve onlarca arkadaşımızın suçlamalarında sadece ve sadece gizli tanığın söyledikleri ya da iftiracıların söyledikleri var. Buradan bir çok üzerinde konuşacağımız bir bombayı buradan ifade edeyim. İlk başlarda bir çınar vardı. Her iftirayı o atardı. Her yerde Çınar'ın dediğine göre, Çınar'ın dediğine göre. Sonra bu çınarla araları bozulmuş. Bu çınarın söylediği sözler, bu çınara verilen vaatler, bu çınarın attığı yalanlar birbiriyle örtüşmemiş" diyen Özel şöyle sürdürdü:

  • "Bu çınarı 7. kata almamaya başlamışlar. Bu çınar 6. katta intihara kalkışmış. Buradan bütün adliye muhabirlerinin bildiği, herkesin adliyede bildiği gerçek o yaşanan intihara kalkışma olayındaki kişi Çınar'ın ta kendisidir. Şimdi o Çınar'ın aylar önce söylediği ifadeleri Çınar'dan almışlar, İlke'ye söylettirmişler, İlke diye yeni bir gizli tanığa. Yalan olduğu buradan belli, kumpas olduğu buradan belli. Bir soruşturmada gizli tanığın sekiz ay önce söylediklerini diyor ki o, madem böyle, ben bunları mahkemede değiştireceğim. Onun söylediklerini alıp ilke denen gizli tanığa veriyorlar. Burası adaletin arandığı değil, bir kumpasın kurgulandığı iddianameye dönüşmüştür. Hepsinin farkındayız, sonuna kadar da peşindeyiz."

Soruşturmanın yürütülme şekline dikkat çekip bir örnek vererek konuşmasını sürdüren Özel, "Diyor ki bir tane yalancı tanık, Ekrem İmamoğlu adam öldürdü. Öyle mi? O zaman cinayetle yargılayalım. Ama bunu böyle demekle olmaz ya. Nerede öldürdü? Bilmiyorum. Kimi öldürdü? Yazmıyorum. Mermiler, kovanlar nerede? Bilmiyorum. Tabanca nerede? Yok. Peki, ölen adam nerede? O da yok. Ama Ekrem İmamoğlu'nu cinayetle yargılayalım çünkü onun adam öldürdüğünü duydum, öyle hatırlıyorum. Bununla suçlama olur mu? Bununla yargılama olur mu?" dedi.

"İDDİANAMEDE İDDİA VARDIR, KANIT YOKTUR"

İddianamede yer alan iddiaların gerçek olmadığını vurgulayan CHP Genel Başkanı Özel, "Bakın, iddianamede iddia vardır, kanıt yoktur. İddianame boş mu diyeceksiniz diyorlar ya, boş demiyorum. İddianame boş değildir. Bomboştur. Bomboş. Bomboştur" dedi ve şöyle devam etti:

  • "Bir de biliyorsunuz her darbe döneminin yargılamalarında kendi eli ayağına dolaşır, kendi kendilerini rezil ederler. 12 Eylül öncesinden, 12 Eylül öncesini ve sonrasındaki yargılamaları bilenler böyle fıkralaşmış hikayeler bilirler. Evde arama yapmışlar, tutanak tutmuşlar, iddianame yazmışlar, mahkemeye çıkmışlar. Evde diyor yasa dışı kitaplar bulduk. Bu kitabın yazarı 6. Lenin diyor. Vladimir İlyiç Lenin yerine onu Roma rakamıyla V ile I'yı 6 sanmış, 6. Lenin yazmış."
  • "Yıllardır 12 Eylül darbecilerinin bu acziyetine gülerdik. Dün akşam iddianame çıktı. İddianamede casusluk örgütünden bahsediyor. İngiltere'deki MI6, M I 6 istihbarat örgütünü söyleyeceğine İngiliz istihbarat örgütü M16 yazmış, M16. Askerden aklında kalmış M16 tüfek. MI6, M I 6 yerine M16 yazmış. Bu da 19 Mart darbecilerinin elinin ayağının karıştığı durumdur. Açıkça söyleyelim, bir yerde bir suç varsa üstüne gidilmelidir."
  • "Suçun üstüne şöyle gidilir: Belediyeye müfettiş yollarsın, denetler, ihaleye bakar, suçu bulur, delili arar, oradan suçluya gider, cezayı verir. Ama bugün yapılan iş suçtan suçluya gitmek değil, Tayyip Bey'in bildirdiği suçludan, kim suçlu? Ekrem İmamoğlu. Bu suçluya bir suç uydurmaktır. Suç uydurmak için delil bulmaktır. Delil bulamadığı için iftiracı yaratmaktır. Gizli tanık yaratmaktır. Buradan 2 Eylül'de kimseyi sadece tanık beyanıyla içeride tutmuyoruz. Varsa söyleyin, hemen çıkaralım diyen başsavcıya söylüyorum. Başta Kadriye Kasapoğlu, onlarca arkadaşımız sadece tanık beyanıyla içeridedir. Onları derhal bırakmak boynunuzun borcudur."

"BİR KÖR KURUŞ İSPAT EDEBİLEN VARSA ÇIKACAK KARŞIMIZA"

Soruşturma sürerken ortaya atılan iddiaların iddianamede yer almamasına dikkat çeken Özel, "Şimdi 19 Mart gününün sabahında ne yazmıştı, ne yazmıştı başsavcılık? 560 milyar lira yolsuzluk yapıldı diye. 273 gün geçti. 560 liralık yolsuzluk ispat edemediler. Dün de 140 milyar demiş. Nereden demiş? Yurt dışından metro kredisi bulmuşuz da 10 tane metro yapıyormuşuz da metrolar bitmemiş de altısı bitti bu arada deneme seferi yapıyor, demek ki bu paraları Ekrem mi yemiş? Bak, bak, bak, kafaya bak. Eğer bir kör kuruş ispat edebilen varsa çıkacak karşımıza. Buradan açıkça söylüyoruz, ilk günkü büyük yalan çökmüştür. Soruyorum, İBB'den 1200 tane cep telefonu alınmış, CHP kurultayında dağıtılmış. Bir tane bulabildiniz mi? Bir tane ispat edebildiniz mi?" dedi.

"ERDOĞAN'I ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUM"

"Buradan Erdoğan'a Türkiye siyaseti açısından bir dönüm noktası olabilecek bir çağrı yapıyorum" diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan'a şöyle seslendi:

  • "Eğer bu ailelerden özür dilerse, arkadaşlarımızdan özür dilerse, bana da öyle söylediler ama kanıt olmadığını gördüm, bunların bir düzen olduğunu gördüm, bundan benim sorumluluğum yok, beni de kandırdılar, Tanrım, milletim ve Rabbim beni affetsin diyorsan, bir kez daha bu milletten özür dilersen ben bundan sonra siyasi mücadeleyi seninle sandıkta yapmaya varım. Önümüzdeki baharda diyorsan baharda, yok iki ay sonra karda kışta diyorsan karda kışta. Sandığın gelmesine, aday olursan seninle yarışmaya, olamazsan seni emekli etmeye, aileyle, eşle, çocukla uğraşmayacaksan, zaten niyetimiz yok, seninle, aileyle, eşle, çocukla uğraşmayacağız. AK Parti'nin kara düzeninde suç işleyenler elbette hesap verecekler. Yol yakınken, yol yakınken yarın Ekrem Başkan'dan, arkadaşlarımızdan ve ailelerinden özür dilemek suretiyle bu ak toroslar çetesinin arkasından çekilin, yeni bir Türkiye'ye uyanalım. Yeni bir Türkiye'ye uyanalım."

"SANDIK GELENE KADAR MÜCADELEYE DEVAM"

"Bu çetenin arkasından çekilmez, bu çeteyle bizi iktidara getirmemek için iftiraya devam ederseniz bilin ki yılmayacağız. Bilin ki teslim olmayacağız. Bilin ki susmayacağız. Biliyorum ki biz bir kelime eksik söylersek bu milleti susturacaksınız. Biz bir adım geri gidersek bu millete yüzyıl geriye gidişi yaşatacaksınız. Biliyorum ki biz bir santim eğilirsek siz bu millete diz çöktüreceksiniz. Ama biz diz çökmeye değil, geri adım atmaya değil, susmaya değil, teslim olmaya değil, mücadele etmeye kararlıyız, mücadele etmeye" ifadelerini kullanana Özgür Özel, "Andolsun ki buradan Sultanbeyli'den Türkiye'de televizyonları başında bizleri dinleyen herkese sesleniyorum. Korkmayın, yılmayın, sakın umutsuzluğa kapılmayın. Yapmanız gereken bu gece buradakiler gibi kumandayı bırakmak, pijamayı çıkarmak, nerede olman gerekiyorsa oraya, o meydana koşmaktır. Yapman gereken mücadele etmektir, itiraz etmektir" dedi ve şöyle devam etti:

  • Ne açlığa, ne yoksulluğa, ne sefalete, ne de zulme katlanmak zorunda değiliz. Biz mücadele edeceğiz ve bu kara düzeni değiştireceğiz. Erdoğan yarın özür dilerse, bu ailelerden özür dilerse, bu zulümden dönerse, bir sandık getirirse kolay yol oradadır, demokratik yol oradadır. Yoksa o sandığı bulana kadar, ucundan tutana kadar, bu iktidarı değiştirene kadar sokak sokak, meydan meydan mücadeleye var mısınız? Var mısınız? Var mısınız? Biz korkmuyoruz."

23 ASIR HAPSİ İSTENEN İMAMOĞLU SİLİVRİ'DEN SESLENDİ

Yaklaşık 8 aydır Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde bulunan İmamoğlu Sultanbeyli'de bir iradesine sahip çıkmak için bir araya gelen yurttaşalra mektup gönderdi.İmamoğlu'nun mektubu CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik tarafından seslendirildi.

İmamoğlu mektubunda şunlara yer verdi:

  • "Neredeyse sekiz aydır sizlerden ayrıyız. Bu ayrılığın sebebi bir avuç insanın koltuğunu kaybetme korkusudur. Vatandaşın derdini, çaresizliğini, umutsuzluğunu önemsemeyen bir avuç insan, oturdukları koltukları, koltuklardan kalkmamak için hukuku, demokrasiyi, milli iradeyi ayaklar altına alıyorlar."
  • "Artık ömrü tükenmiş, günleri sayılı bu iktidar, bir şahsın siyasi hırsları uğruna devletin tüm imkanlarını kötüye kullanıyor. İcraatla, hizmetle vatandaşın gönlüne girerek değil, rakiplerini zorla saf dışı ederek seçim kazanmaya çalışıyorlar. Baskıyla, zulümle ayakta kalmanın yolunu arıyorlar. Onlar için siyasetin tek amacı ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak. Bunun için milletimizi kutuplaştırıyor, birliğimize, kardeşliğimize zarar veriyorlar."
  • "Bizim için siyaset, millete hizmet etmenin, birliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirmenin aracıdır. Biz bu şehrin, bu ülkenin her mahallesini, her sokağını aynı gözle görürüz. Bu ülkenin her bir ferdi bizim için özeldir ve değerlidir. İstanbul'u bu anlayış içerisinde yönettiğimiz için girdiğimiz her seçimi oylarımızı artırarak kazanıyoruz. Sultanbeyli bizim eşitlikçi, adil yönetim anlayışımızın tanığıdır. İstanbul'un hangi bölgesine ne hizmet götürdük, ne yatırım yaptıysak aynısını Sultanbeyli'de de yaptık."
  • "Bize oy verenlere metro yapacağız diyen AK Parti anlayışının tersine, başlatamadıkları Sultanbeyli metrosunu biz başlattık. Oy veren, vermeyen anlayışıyla hareket eden bu kötü aklın aksine, bizim için hizmet millete yapılır. İnşallah yedi sekiz ay içerisinde açılışı planlanacak Sultanbeyli metrosuyla Sultanbeyli'yi İstanbul'un her noktasına biz bağlayacağız. Sultanbeyli'nin altyapısına milyarlarca liralık yatırım yaptık. Kavşak, su arıtma tesisi, fiber internet hattı projelerimizi hayata geçirdik. Depreme hazırlık için projeler geliştirdik ve uyguladık. Kreşler, kent lokantaları, kütüphaneler, spor tesisleri açtık."

“AYLARCA MİLLETİ TURPLA, AHTAPOTLA
OYALADILAR AMA HİÇ KİMSEYİ KANDIRAMADILAR”

  • “Ne kadar çok çalıştığımızı, milletin parasını doğrudan millete verme anlayışıyla ne kadar çok iş yaptığımızı tüm İstanbul gibi, tüm Türkiye gibi, Sultanbeyli de gördü. Bizim projelerimizle yarışmak, milletin bize gösterdiği ilgi ve teveccühün üstüne çıkmak, o koltuk sevdalılarına zor geldi. Onun yerine iftira, tehdit, şantaj üzerinde yükselen, temelsiz davalarla bizi hedef aldılar. İspatsız, kanıtsız açtıkları davalar boşa düşer diye, adaylığımı önlemek, kendilerini garanti altına almak için benim 30 yıllık diplomamı iptal ettirdiler. Büyük bir algı operasyonuna girişip, aylarca milleti turpla, ahtapotla oyaladılar ama hiç kimseyi kandıramadılar. İsmimi terörle, casuslukla yan yana getirip, hayali senaryolar yazıyorlar, yine kimseyi kandıramıyorlar. Onları kurtaracak yalan, iftira kalmadı. Milletin önüne çıkacaklar ve yaptıklarının hesabını sandıkta ödeyecekler.”

“MİLLETİN VİCDANINDA MAHKÛM OLMUŞ HİÇBİR İKTİDAR AYAKTA KALAMAZ”

  • “Bizim hedefimiz, sadece milletimizi bu çürümüş iktidardan kurtarmak değil. Bizim davamız, ülkemizi hak ettiği adalet, hürriyet ve refah düzeyine taşımak davasıdır. Türkiye İttifakı iş başına gelecek ve ülkemiz artık şu ya da bu şahsın, şu ya da bu partinin değil, milletin ortak çıkarlarına uygun olarak yönetilecek. Devlet artık bir şahsın değil, milletin ortak aklıyla, milletin ortak değerleriyle hareket edecek. Türkiye; adaletin, eşitliğin, kardeşliğin gücüyle büyüyecek, zenginleşecek, güçlenecek. Ben, milletimin içinde taşıdığı iyiliğe, adalet duygusuna yürekten güveniyorum. Milletin vicdanında mahkûm olmuş hiçbir iktidar ayakta kalamaz. Millet büyüktür ve son sözü hep o söyler. İşte bu huzurla, bu güvenle, Silivri’deki hücremde, ülkemin gelecek güzel günleri için direniyorum, çalışıyorum. Siz de umudunuzu, direncinizi, cesaretinizi asla kaybetmeyin. Bilin ki, adalet er ya da geç yerini bulacak ve her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak! Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
Miting öncesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 1 yıl 10 gün sonra cezaevinden tahliye olan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile bir araya geldi

AHMET ÖZER YURTTAŞLARA SESLENDİ

1 yıl 10 boyunca tutulduğu Silivri'deki cezaevinden salı günü tahliye olan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Sultanbeyli Kent Meydanı'nda bir araya gelen yurttaşlara seslendi. Özer, yüreğinin yarsını cezaevinde bıraktığını vurgulayarak şöyle konuştu:

  • "372 günden sonra özgürlüğüme kavuştum ama sevinemedim bile. Çünkü yüreğimin yarısını Silivri'de bıraktım. Yüreğimin diğer yarısıyla size Ekrem Başkan'dan selam getirdim"
  • "Bugün bu meydana, size değerli halkıma şükranlarımı sunmak için geldim. Sizin buradaki sesiniz, Silivri'deki hücrelerdeki yüreklerde yankılanıyor. Onlar sizden güç alıyor, motive oluyorlar. Kardeşlerim, özgürlük dünyanın en kıymetli şeyidir. Tıpkı hava gibi su gibi varken hiç farkında olmazsınız ama nefesiniz kesildiğinde havanın ne kadar kıymetli bir şey olduğunu anlarsınız. Fakat cezaevinde şunu düşündüm; bir tek kişi bile özgür değilse hiçbirimiz özgür değiliz."
  • "Onun için özgürlük mücadelesi, demokrasi mücadelesi, bir insanın en onurlu mücadelesidir! Böyle zor zamanların maalesef ağır bedelleri oluyor ama bu bedelleri ödemekten geri durmayanlar sayesinde geleceğe dair umutlarımız diri kalıyor. Özgürlüğe dair, adalete dair, eşitliğe dair, onu hep birlikte getirene kadar mücadelemiz devam ediyor. Selam olsun bu mücadeleyi verenlere, selam olsun sizlere!"
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet özer

"ÜLKENİN YARISINI DIŞLAMAKLA BARIŞI NASIL GETİRECEKSİNİZ?"

Barış sürecine dair de konuşan Özer, barış olmadan demokrasi, üretim ve bereket olmayacağından bahsetti ve şöyle konuştu:

  • "Biz bu barışı CHP olarak canı gönülden destekliyoruz ama buradan sesleniyor ve soruyorum: Ülkenin yarısını dışlamakla barışı nasıl getireceksiniz?"
  • "Dün, İBB iddianamesi çıktı. 2 bin-3 bin seneyle Ekrem Başkan yargılanıyor. Nasıl olacak bu barış? Olmaz. Onun için söylemek istediğim şu: Bizler, ülkemiz ve sizin çocuklarınız daha güzel, daha aydınlık bir Türkiye'de yaşaması için elimizden gelen mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu aynı zamanda bizim anayasal hakkımız. Anayasamızın ikinci maddesi diyor ki, ‘Türkiye Cumhuriyeti; insan haklarına saygılı, laik, demokratik, sosyal hukuk devletidir.’ Biz de bunun için çalışıyoruz zaten. Bu süreçte cesurca, meydan meydan, yorulmadan koşan, feraset sahibi Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in şahsında, bize destek veren bütün genel başkanlara teşekkür ediyorum."
  • “Bu süreçte iki şeyden dolayı üzüldüm içeride. Sizler adına direndim. Sizin asla emanetinizi yere düşürmedim ben ve arkadaşlarım, başımız dik, alnımız açık yürüdük. Ama bu süreçte dışarıda olup, barış ve demokrasiye fiilen katkı vermediğim için üzüldüm. Bir de Esenyurt'ta 7 ay boyunca gece gündüz çalışırken, Esenyurt'un makus talihini yenmeye çalışırken, Esenyurt'u 21. yüzyıla yakışır bir hale getirmeye çalışırken, birdenbire önümüzün kesilip, bizi hizmetlerden ayrı bırakmaları da en çok beni Esenyurt halkı adına, sizler adına üzdü. Ama merak etmeyin; karanlık koyulaştığında şafak yakın demektir. Ülkemizin demokrasi şafağında buluşmak üzere… Her şey çok güzel olacak.”

ÖZEL SABAH SAATLERİNDE CUMHURBAŞKANI ADAYI'NI ZİYARET ETTİ

Miting öncesinde Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde bulunan Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret eden CHP Lideri Özel, iddianameye ilişkin yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

  • "Akın Gürlek'e ağız dolusu "Allah senden gani gani razı olsun" diyorum. Allah senden gani gani razı olsun. Ben bu kadar iyi anlatamazdım bu işin siyasi olduğunu. Ben bu davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunu dünkü iddianame kadar iyi anlatamazdım. Hem açıkça anlatmış, hem suçlama diye yaptığı yerlerde çuvallamış. Hukuki zemin sıfır, siyasi zemin 1.500. Ben de zaten bunu söylüyordum"

Siyaset Haberleri