Çin Ulusal Tıbbi Ürünler İdaresi, inhale aşısının destekleyici doz olarak kullanılması için onay verdi. Dünyanın ilk ‘solunabilir’ Covid-19 aşısının inaktif aşılardan iki doz yaptırmış kişiler tarafından hatırlatma dozu olarak kullanılabileceğine karar verdi. Sprey formundaki aşılar, grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruma sağlamak için yaygın olarak kullanılıyor. Şimdi de Covid-19 virüsünün güçsüzleştirilmiş bir halini içeren aşının, solunum yoluyla bulaşan virüsün burundan doğal enfeksiyon yolunu uyarması, bu yolla vücutta bağışıklık uyandırması amaçlanıyor.
Daha fazla araştırmaya ihtiyaç var
Aşının, bir nefesten sonra bile iyi koruma sağlayabileceği iddia ediliyor. Birleşik Krallık ve Amerika’daki araştırmacılar da burun spreyi aşılarını araştırıyor. Bilim insanları, Covid'in tipik olarak vücuda girdiği burun astarında ve üst solunum yollarında ek bağışıklık sağlayabileceğini söylüyor.
‘Nezleye karşı da etkili olmasını bekliyoruz’
Ülkemizde de uzmanlar bu gelişmenin yüz güldürücü olduğunu belirtiyor. İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, konuyla ilgili halktv.com.tr’ye açıklamalarda bulundu:
“Tıp dünyası için sevindirici bir haber. Şu an kullanmakta olduğumuz aşılar kas içine yapılıyor ve akciğerleri koruyarak hastalığı ağır geçirmeyi engellemiş oluyor. Ama üst solunum yoluna ulaşamadığı için hastalık burundan giriyor ve üst solunum yolu hastalıkları yapıyor. Enfeksiyonun azaltılmasında sıkıntı oluyor. Eğer aşı burundan yapılırsa; burundaki bağışıklık sistemini uyararak bulaşmayı engelleyeceği düşünülüyor. ‘Aşı yapıldı ve korunduk’ olmuyor; etkili olması lazım. Daha önce hastalığı geçirenlerde ya da bağışıklığı olanlarda da etkili olması gerekli. Ayrıca geliştirilen sprey aşının istenmeyen yan etkilerine bakılması gerekiyor. Klinik araştırmaların daha fazla yapılması lazım. Güvenli ve etkili olduğu kanıtlanmalı. Elimizdeki aşılar ölümcül hastalığı engelliyor ama Covid nezlesini engellemiyordu. Riskli gruplarda ağır hastalıklar görülüyordu. Aşısız ya da aşıyla bağılıklık olmamış gruplarda hastalık hâlâ ölümcül seyrediyor. Tereddüt yaşayanlar ve iğne korkusu olanlar daha sıcak bakabilir bu aşıya. Bilimsel açıdan beklentimiz lokal bağışlıklığı uyarması yönünde.”