Rusya Uzmanı Aydın Sezer'den '150 saatlik' sürenin dolması üzerine kritik açıklamalar

Rusya Uzmanı ve Medya Günlüğü yazarı Aydın Sezer, Soçi Mutabakatı kapsamında YPG'ye verilen 150 saatlik sürenin dolması üzerine bölgeyle ilgili gelişmeleri halktv.com.tr'ye değerlendirdi.

Rusya Uzmanı ve Medya Günlüğü yazarı Aydın Sezer, Soçi Mutabakatının 5'inci maddesinde bahsedilen, YPG'ye Barış Pınarı Harekâtı bölgesinin dışındaki Türkiye-Suriye sınırından çekilmesi için tanınan 150 saatlik sürenin dolması üzerine güncel durumu Halk TV'den Ali Isıyel'e değerlendirdi.

Sezer'in açıklamaları şöyle:

RUSYA SAVUNMA BAKANLIĞININ 'PROVOKASYON' AÇIKLAMASI

Rusya az önce "YPG'nin çekilmesi tamamlandı" şeklinde bir açıklama yaptı. Yaklaşık bir saat kadar önce de sınırda Rus askerlerinin veya rejim askerlerinin yaralandığı bir olay meydana geldi. Olayın detayları tam olarak bilinmiyor. Rusya Savunma Bakanlığı, "Bu Türk-Rus mutabakatını baltalamaya yönelik bir provokasyondur" şeklinde bir açıklamada bulundu. Bunun altını çizmemiz gerekir. Açıklamayı bizden önce yapmaları çok önemli. MSB'nin herhangi bir resmi açıklaması yok bu konuyla ilgili.

YERLEŞİK YPG/PKK UNSURLARI

Diğer yandan YPG'nin 150 saatte çekilmesiyle ilgili bir mutabakat var ama o bölgede bulunan PKK/YPG unsurlarının orada yerleşik kişilerden de oluştuğuna dair sahadan gelen duyumlar var. Dışarıdan gelen, terörist kimliğiyle tanımlanan kişiler dışında; bölgede çalışan, eken, biçen, aile kuran kişilerden bahsediyorum. Dolayısıyla bunların çekilmesiyle ilgili Rusya ve Rejim nasıl bir yöntem izledi bu büyük bir soru işareti. Bu unsurlar bölgede kalmış olabilir.

Soçi Mutabakatında 150 saatlik çekilmeyi müteakiben ilk 10 kilometrede Türk ve Rus askeri güçlerinin ortak devriye faaliyeti yapacağı belirtliliyor. Dolayısıyla Türkiye, şu saatten itibaren 10 kilometrelik sahada ne olduğu konusunda söz söyleme ve görüş bildirme hakkına sahip olacak. Olumlu ya da olumsuz, görüşlerimizi dile getirme şansımız olacak.

İKİNCİ 20 KİLOMETRELİK ALAN

Öte yandan, çekilmenin olup olmadığı konusunda ise, ikinci 20 kilometrelik alandan bahsediyorum, bizim söyleyecek hiçbir sözümüz yok. Bu alanda Rusya'ya itibar etme durumunda kalacağız. Hem Türkiye hem de Suriye Sınır Muhafızlarıyla birlikte ortak çalışacak üçüncü taraf Rusya olduğu için, bu bölgeyle ilgili kafamızda şüpheler varsa bunu Rusya'yla konuşmak zorundayız. Soçi Mutabakatı bize, "Burada terörist var, ben harekâta geçiyorum" şeklinde hareket etme hakkı tanımıyor.

ARAP KUŞAĞI

En başta 440 kilometrelik bir kuşakta nüfus yerleşimi planı yaparken bunu şimdi 120 kilometrelik (Barış Pınarı Harekâtı bölgesi) alan ile sınırladık. Burada da ciddi bir şekilde maddi yardım ve bütçelemeye ihtiyaç var ancak Türkiye'nin 2020 bütçesine baktığımızda buna ayrılan bir kalem yok.

Buradaki iskân poltikası Suriye devletiyle bir şekilde uzlaşma sağlanmış ya da temas sağlanıyor olsa bir şekilde yine devam ettirilebilir bir politika olarak görülebilirdi ama burada bizim tek başımıza hem iskâna açıp hem de mültecileri gönderme konusundaki tavrımızı ya da politikamızı netleştirmemiz gerekiyor. Hem Batı hem de Uluslararası Af Örgütü bize sığınmacıları zorla geri gönderemeyeceğimiz konusunda sert eleştiriler yaparken Rusya'yla yapılan mutabakatta da sadece gönüllülük durumunda gönderme yapılabileceğine ilişkin bir madde de var. Türkiye buna rıza gösterdi. Şöyle bir mantık da yanlış değil, o bölgeden gelen yani Barış Pınarı Harekâtı bölgesinden gelen birileri varsa bunların o bölgeye yerleştirilmesi çok normal. Adam Rasulayn'dan gelmiş, şimdi de oraya dönüyor. Ancak, ben oraya konut yapıyorum, oraya da birtakım insanları getiriyorum dersek, bizim bu insanlara niye ev yaptığımızı açıklamamız gerekir. Arap kuşağı projesiyle ilgili birtakım düşünceleri hayata geçirdiğimiz anlamına gelir ki bu da Rusya dahil herkesin tepkisini çeker.

SOÇİ MUTABAKATININ 5'İNCİ MADDESİ NEDİR?

Soçi'de gerçekleşen Erdoğan-Putin görüşmesinin ardından açıklanan 10 maddelik mutabakatın 5'inci maddesi kapsamında Türkiye, Rusya garantörlüğümde YPG unsurlarının Barış Pınarı Harekatının dışarısında kalan sınır hattında 30 kilometre derinliğine çekilmesi için 150 saatlik süre tanımıştı. Yine bu maddeye göre süre dolduktan sonra bu bölgede 10 kilometre derinlikte Kamışlı hariç Türk-Rus askeri güçleri ortak devririye başlayacak.

Mutabakatın 5'inci maddesi şöyle:

23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.

SARAYDAN AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, YPG'nin Suriye-Türkiye sınırının 30 kilometre ötesine çekilmesi için tanınan 150 saatlik sürenin dolmasının ardından açıklama yaptı. Altun, "Teröristlere verilen 150 saatlik süre doldu, çekilip çekilmediklerini ortak devriyede göreceğiz" dedi.

Ancak, Aydın Sezer'in belirttiği üzere ortak devriye Soçi mutabakatı gereği 10 kilometre derinlikte yapılacak. Geri kalan 20 kilometrelik alanda ise Türkiye, Rusya'nın sözlerine güvenmek zorunda.

 

İlgili Haberler

MSB, Rus askeri heyetiyle yapılan görüşmelerin tamamlandığını duyurdu
Rusya'dan flaş açıklama: 34 bin YPG'li 30 kilometre uzağa çekildi
Hulusi Akar'dan Rusya ile ortak devriye açıklaması

Özel Haber Haberleri