Tartışmaların odağında olan Türkiye Gençlik Vakfı'nın içinden sızan belgeler, Türkiye gündeminin en çok tartışılan konularından biri. Gazeteci İpek Özbey de konuya dair detaylı araştırmaları olan Esergül Balcı'yla konuşmuş olmasının nedenini "İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdikten sonra çeşitli yerlerde edebiyat öğretmenliği yaptı. Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde yüksek lisans, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması Ekonomisi alanında doktorası bulunuyor. Hacettepe, Abant İzzet Baysal, Muğla Sıtkı Koçman, Ege, Dokuz Eylül üniversitelerinde çalıştı. Bölüm başkanlığı, enstitü müdürlüğü, dekan yardımcılığı, dekanlık görevlerinde bulundu. Moskova Devlet Üniversitesi’nde ders verdi ve Rus eğitim sistemini inceledi. Polonya’daki Krakow Üniversitesi ile Litvanya Vilnius Üniversitesi’nde Erasmus kapsamında ders verdi. ABD’deki Michigan State Üniversitesi’nde araştırmacı olarak çalıştı" diye anlatıyor.
İpek Özbey'in, "Türkiye’de 2.6 milyondan fazla kişinin bir tarikat ya da cemaatle organik bağı bulunuyor. Sık sık cemaatlerin, tarikatların devletin kurumlarına nasıl sızdıklarını konuşuyoruz. Son olarak da TÜGVA’yla ilgili bazı belgeler sızdı. Belgelere göre resmen her yere çökmüşler... Bu yapılar için vakıf demek doğru mu, yoksa salt cemaat bağlantılı oluşumlar mı?" sorusunu yanıtlayan Balcı, "Aslında AKP, kuruluşundan itibaren zaten bir tarikatlar koalisyonuydu. 2002’den bugüne kadar kurulan tüm kabinelere bir bakın, tüm tarikatların belli ölçülerde temsil edildiğini göreceksiniz" diyerek söze başlıyor.
Balcı, sözlerine "İktidarın ana gövdesini oluşturan Nakşiler ve kolları; İlim Yaymacılar, Menzil, Hak Yol ve tabii ki FETÖ. FETÖ daha organize olduğu ve uluslararası bağlantıları daha erken kurduğu için, belli bir zaman gelince, Tayyip Erdoğan’ı ve diğerlerini tasfiye edip tek başına iktidar olmak istedi. 15 Temmuz’un özeti aslında budur. Bizim raporu açıkladığımız zaman FETÖ sarsıntısı iktidarda devam ediyordu ve diğer tarikatlara yönelim oldu. Onlara alan açıldı. Mesela TSK’de, poliste, adalette belli gruplar FETÖ’nün yerini almaya başladı. TÜGVA bütün bu tarikat yapılarının çatı örgütü diyebiliriz. Hükümette temsil edilen ya da hükümete yakın tarikatların/cemaatlerin gençlik örgütlenmesi. Kuruluşu 2014, yani FETÖ ile hükümet arasında iplerin koptuğu yıl. Dershanelerin kapatılma kararıyla eşzamanlı. Kurucusu kim: Bilal Erdoğan. Bu yolla, tüm tarikatların altyapısı ve insan kaynağı bir arada toplandı. FETÖ’den boşalan devlet kadrolarına TÜGVA üzerinden diğer tarikatların adamları yerleştirildi. TSK’ye, polise, adliyeye, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) ve diğerlerine. TÜGVA bir çeşit tarikatların insan kaynakları birimi gibi dizayn edildi. Hepsinin kaydı olduğunu görüyoruz. FETÖ de özellikle TSK’deki üyelerinin dosyalarını tutardı. Aynı yöntemi TÜGVA’nın uyguladığını görüyoruz" diye devam ediyor.
İpek Özbey'in Esergül Balcı'yla olan röportajının öne çıkan başlıkları ise şöyle:
"2002’den bugüne tüm kabinelere bir bakın, tüm tarikatların belli ölçülerde temsil edildiğini göreceksiniz. İktidarın ana gövdesini oluşturan Nakşiler ve kolları; İlim Yaymacılar, Menzil, Hak Yol ve tabii ki FETÖ."
"FETÖ daha organize olduğu ve uluslararası bağlantıları daha erken kurduğu için belli bir zaman gelince Erdoğan’ı ve diğerlerini tasfiye edip tek başına iktidar olmak istedi. 15 Temmuz’un özeti aslında budur. "
"Bizim raporu açıkladığımız zaman FETÖ sarsıntısı iktidarda devam ediyordu ve diğer tarikatlara yönelim oldu. Onlara alan açıldı. Mesela TSK’de, poliste, adalette belli gruplar FETÖ’nün yerini almaya başladı."
"TÜGVA bütün bu tarikat yapılarının çatı örgütü diyebiliriz. Hükümette temsil edilen ya da hükümete yakın tarikatların gençlik örgütlenmesi. TÜGVA bir çeşit tarikatların insan kaynakları birimi gibi dizayn edildi."
"Yüzlerce tarikat şirketi faaliyet yürütüyor. Milyarlarca dolarlık ciroları var. Devlette hepsinin kaydı olduğunu biliyoruz. O listelerdeki çocukları memur yapıp bir işe yerleştirmekle bitmiyor. Her birinden düzenli para kesiliyor."
Röportajın tamamının okumak için buraya tıklayınız.