HAZAR DOST
Polis intiharlarının artmasıyla beraber emniyette görevli memurların uğradığı baskı, tehdit ve sürgün iddiaları da gündeme geldi. 2020 verilerine göre 323 bin 842 personeli bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü’nde intihar sayıları, geçtiğimiz yılların ortalamasının oldukça üstünde.
Konuyu ilk gündeme getiren halktv.com.tr, kapatılan Emniyet Sen Genel Başkanı Faruk Sezer’le yaptığı röportajda, intiharların temel nedeninin polislerin, üstlerinden gördükleri baskı ve tehditle alakalı olduğunu söylemişti.
Halktv.com.tr, ‘Polisler mobbingi anlatıyor’ başlıklı haber dizisinde, emniyet içerisinde yaşananları polislerin ağzından dinledi.
Serimizin ilk konuğu, 1995 yılında başladığı meslek hayatını ihraçlarla ve sürgünlerle dolduran Cenk Özay. Özay, 2017 yılında sürgün edildiği Edirne’de emekli olmuş.
Emniyette yaşanan sıkıntıları anlatmadan önce 1995 yılından bu yana değişen dinamikleri konuşuyoruz.
Ankara’da göreve başlayan Cenk Özay, Asayiş birimlerinde görev aldığını söylerken meslekte değişen şartlara dair ‘‘İçeride sevgi, saygı fazlaydı. Toplum bize daha saygılıydı, duyarlıydı. Polis devletini ve milletini koruyordu, devlette polisini koruyordu. Şu an polis farklı devlettenmiş gibi davranılıyor. Basın sürekli polisi kötülerdi, toplum buna uyardı’’ diyor.
‘‘Emekli olmamım nedeni mobbing’’
Emniyet-Sen’in polisler üzerindeki baskıyı ve tehditi anlattığı röportajımızı hatırlatarak Özay’a kendi yaşadıklarını sorduğumuz da ise ‘‘Benim emekli olmamın nedeni mobbingdi. Yaptığımız işlem sonucunda Ankara’dan Edirne’ye sürülmem sonucunda son yılım olduğu için yarı çalışıp yarı raporlarla emekli oldum’’ dedi. Meslek hayatı boyunca iki kere açığa alındığını söyleyen Özay, soruşturma sonucunda haklı görüldüğünü ve mesleğe geri döndüğünü belirtti. Önceki yıllarda teşkilat içerisinde kendilerine sahip çıkıldığına dikkat çeken Özay, şu an böyle bir durum olmadığını da ekliyor.
‘‘Gemisini kurtaran kaptan’’
Şu an emniyet içerisinde herkesin aynı davrandığını söyleyen Özay, ‘‘Gemisini kurtaran kaptan. Bu kaptanlar, meslekte yükseldikçe daha çok bencilleşiyor. Üniversite mezunları, iş bulamadıkları için polis oluyorlar. İyi üniversitelerden mezun olanlar memur olarak kalıyor, belli yerlerde tanıdığı olanlar başına amir olarak geliyor. Onların baskıları, egoları ve bencillikleri hepimize yansıyor’’ diye konuştu.
AKP’li yöneticinin yeğenine işlem yapınca sürgün edildi
Cenk Özay, meslekten emekli olmasına neden olan olayın ‘siyasi’ bir nedenden kaynaklandığını söylüyor. Bunun gibi çok örnek olduğunu söyleyen Özay, yaşanan mobbingin son dönemde çok arttığını da vurguluyor.
Ankara’da görevde olduğu dönemde kırmızı ışık ihlali yapan bir kişiye ‘‘Neden kırmızıda geçiyorsun?’’ diye sorduğunu söyleyen Özay, ‘‘Sen nereden gördün diye?’’ yanıt aldığını söylüyor. Ardından gencin kendisine hakaret ettiğini söyleyen Özay, gencin kendisine ‘‘Bunlar 20 liralık adamlar’’ dediğini söylüyor. Karakolda işlem yapmak için götürdüğünü söyleyen Özay, işlem sırasında gencin ailesinin geldiğini belirterek, ailesinin AKP’de üst düzey yetkili olduğunu öğrendiğini söyledi. Akrabaların kendisini karakolda tehdit ettiğini söyleyen Özay, 10 gün sonra kendisinin tayinin çıktığını belirtti. Bu tayini itirazla önlemelerine rağmen ardından tayinin Edirne’ye çıktığını söyledi. Özay ayrıca yaşananların ardından o dönem emniyet içerisinde sevilen ve yetkili olan bir müdürün ''Niye görmüş ki, görmeyiverseymiş'' diye konuştuğunu ekledi.
Müdür Yardımcısı: ‘Yukarıya ne hesap vereceğim?’
Cenk Özay, tayinlerinden sorumlu müdür yardımcısına tayin hakkında savunma yaptığını söylerken müdür yardımcısının kendisine ‘‘Yukarıya ne hesap vereceğim?’’ diye yanıt verdiğini belirtti. Özay, yaşananları ise ‘manidar’ olarak yorumluyor.
Başına gelen ‘sürgün’ olayının şu an emniyet içerisinde çok yoğun şekilde yaşandığını söyleyen Cenk Özay, ‘‘Şu anda zaten had safhada. Daha artabilir. Teşkilattakilerin, ‘Nasıl böyle bir şey olabilir?’ diye düşünmesi gerekirken herkes duyarsız kalıyor’’ diye konuştu.