Mersin'de bir yıl önce Emniyet Müdürlüğü haber merkezinin şüpheli araç anonsu üzerine durdurulan araç AKP'li Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz'a ait çıktı ve Yılmaz duruma sinirlenerek polislere 'şerefsiz' diyerek hakaret etti. Bununla da yetinmeyen Yılmaz, 2 polisi açığa çıkarttı ve o polislerin hala açıkta olduğu öğrenildi.
Sözcü'nün haberine göre; Polislerden Muharrem Aydoğan’ın eşi Sevcan Aydoğan yaşadıklarını anlatıyor ve “Geçtiğimiz yıl Şubat ayında peş peşe anne ve babamı kaybettim. Ardından eşimin bu şekilde açığa alınması çocuklarımla bizi çok üzdü. Herkes gülüp oynarken biz Kurban Bayramını ağlayarak geçirdik" diyor.
Yaşadığı acıları bir kenara bırakarak eşini motive etmeye çalıştığını söyleyen Sevcan Aydoğan, bu olaylar yüzünden depresyon ve panik atak hastası olduğunu belirtiyor. 3 çocukları olduğunu ifade eden kadın, "Büyük kızım devletten aldığı karşılıklı bursla idare etmeye çalışıyor. Küçük kızım servise veremediğim için gece karanlığında otobüsle okula gitmek zorunda kalıyor. Korkuyorum" diyor.
21 yıllık evli olduklarını söyleyen Sevcan Aydoğan, Muharrem Aydoğan'ın bir kere dahi rapor almadığını belirterek şu anda yaşadıkları zorluğu anlatıyor, geçim derdini aktarıyor.
'Ben baygınlık geçirdim'
Eşinin maaşının üçte ikisini alabildiğini belirten Sevcan Aydoğan, olayın yaşandığı günü şu sözlerle anlattı:
"Bu olay arife günü oldu. Eşim bayramın birinci günü ben namazdan geldiğini düşündüm. Kapıyı açtığımda eşim çok kötü bir vaziyette, gözleri kıpkırmızıydı. Ne oldu dediğim an, “Ya Hanım, kimliğimi silahımı teslim ettim, açığa alındım” dedi. Ben baygınlık geçirdim. Zaten panik atak hastası olmuştum anne babamın durumundan sonra. Eşim benim durumuma daha çok üzüldü. Hep beraber bayramlaşmak yerine ağladık. Çocuklarım hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Ben ağlıyorum. Eşim işine gittiği zaman, işinin verdiği gururla her gün eve geldiğinde “Hamdolsun Hanım, bugün de çalıştım, bugün de işimi layıkıyla yaptım” diyerek gelen bir insandı."
'Helal olsun dediler'
Muharrem Aydoğan'ın açığa alındıktan sonra günlerce konuşmadığını söyleyen Sevcan Aydoğan, hem maddi hem manevi olarak çok zor günler geçirdiklerini belirtti ve "Eşim açığa alındığında biz kimseye duyurmadık. Görüntüler çıkana kadar kayınvalidem bile bilmiyordu. Eşime helal olsun dediler. Görevini çok iyi yapmışsın helal olsun dediler. Eşim zaten işini dört dörtlük namusuyla yaptığı için biz kimseden bir şey duymadık. Eşim genetik olarak saçları geç beyazlayan bir aileden geliyor. Eşimin saçları şu an bembeyaz oldu. Ayağında da gut hastalığı var. Zaman zaman topallayarak yürüyor. Ameliyat oldu olduktan sonra bile fazla rapor kullanmadan göreve başladı" dedi.
Eşinin sicilinin temiz olduğunu söyleyen Sevcan Aydoğan, NATO'da G20 Zirvesi'nde görev aldığını ve ödülleri olduğunu söyledi. Sevcan Aydoğan eşinin rüşvet almadığı için İstanbul'da sürekli sürüldüğünü belirtti.
'Milletvekili üç ay geçti bir şey yapmıyor'
Müfettişin ceza isteyemem dediğini kaydeden Sevcan Aydoğan, "Müfettişten temiz, İl emniyetten temiz. Şu an sadece Ankara’da disiplin kurulunda. Son savunma yazısı gelmedi bize. İl disiplin kuruluna da çağırılmadık. Eşim üç ay önce Zeynep Gül Hanım’ın geleceğini öğrenip AKP İl Başkanlığı’na gitti. Eşim, milletvekilinin yanına yaklaşıp kendisiyle görüşmek istediğini söylemiş. Önce tanımamış, anlatınca “Bekleyin işim bitince görüşelim” demiş. Görüşmüşler, “Keşke böyle bir şey yaşanmasaydı. Elimden geleni yapacağım” demiş ama üç ay geçti bir şey yapmıyor" dedi.
Devlete seslenen Aydoğan, "Herkese sesleniyorum, lütfen duyarlı olsunlar. Çocuklarımı düşünsünler. Biz çok kötü durumdayız, hem maddi, hem manevi. İnsanların ekmeğiyle oynanmasın. Devlet büyüklerimin sesimi duymasını istiyorum.
'Adalet bekliyoruz'
Adalet bekliyorum. Allahtan başka sığınacak kimsemiz de yok. Konuyu uzatmak da istemiyoruz. Karşı tarafın bir sinir anına denk geldi diye düşünüp bir şey demek istemiyoruz" ifadelerini kullandı.