Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, TBMM Genel Kurulu’nda devam eden 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri sırasında kürsüye gelerek dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İktidar sıralarının boş kalmasını, ekonomik verileri ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştiren Özdağ, konuşmasında "uzaylılar" ve "minareyi çalan kılıfı" benzetmelerine yer verdi.
Selçuk Özdağ’ın Meclis Genel Kurulu'ndaki konuşmasının tam metni ve öne çıkan başlıklar şöyle:
"SİZ NEREDESİNİZ ADALET VE KALKINMA PARTİLİLER?"
Konuşmasına iktidar milletvekillerinin salonda bulunmamasına tepki göstererek başlayan Özdağ, şunları söyledi:
"Biraz önce Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz konuşmalarını yaptılar. Çok dikkatlice dinledik. Grubumuzun hemen hemen tamamı buradaydı. İYİ Parti burada, Milliyetçi Hareket Partisi burada, DEM Partililer burada, Cumhuriyet Halk Partililer burada. Şimdi burada muhalefet konuşuyor, siz neredesiniz Adalet ve Kalkınma Partililer? Niye siz gelip de bizi dinlemiyorsunuz? Neden bize saygı duymuyorsunuz? Çünkü siz şöyle diyorsunuz: 'Biz çoğulculuğa inanırız' diyorsunuz. 'Biz bütçede sizin bir kelimenizi, bir satırınızı, bir sayfanızı değiştirmeyiz bu bütçenin' diyorsunuz. 'Bu Meclis'e geldiğiniz zaman da sizi kaale almayız' diyorsunuz. Alın bizi kaale. Demokrasilerde muhalefet varsa orası gerçek demokrasidir. Gelin burada bizi dinleyin."
"GELECEK BÜTÇEDE DEĞERLENDİRECEĞİZ DEDİNİZ YAPMADINIZ"
Hükümetin muhalefetin önerilerini dikkate almadığını belirten Özdağ, geçmişte verilen sözleri hatırlattı:
"Mehmet Emin Ekmen Bey şöyle başladı, şöyle bitirdi: 'Efendim bizim muhalefetimizin söylemiş olduklarını inşallah dikkate alırsınız' dedi. Almadınız. Ne 2024 bütçesinde aldınız... Hatta buraya çıkan hem konuşmacılarınız hem Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz şöyle söylemişti: 'Muhalefetin görüşlerini Plan Bütçe Komisyonu'nda dikkatlice dinledik ve not aldık ve bunu gelecek bütçede mutlaka değerlendireceğiz' demişti. 2024'te de aynısını yaptınız. Dediniz ki; 'Yine aynı şekilde muhalefetten istifade edeceğiz.' İstifade ettik... Bunu gelecek bütçede mutlaka değerlendireceğiz. Hangisini değerlendirdiniz? Hiçbirini değerlendirmediniz."
"ANDERSEN'DEN MASALLAR VE UZAYLI ARAYIŞI"
Ekonomik verileri ve enflasyonu eleştiren Özdağ, Romanya örneğini vererek şu ifadeleri kullandı:
"Ve Sayın Cevdet Yılmaz burada konuşma yaparken de sanki kendimi İsviçre'de, İtalya'da zannettim. Ya Romanya'da zannedeyim, ben yeni geldim Romanya'dan. Dört yıl önce Avrupa Birliği'ne girmişler. Vallahi bizim paramızdan 10 misli değerli bir paraları var Sayın Cevdet Yılmaz. 10 misli! Daha yeni komünizmden, yeni kurtuldular.
Böyle bir ülkede şimdi siz Andersen'den masallar anlatıyorsunuz. Diyorsunuz ki; 'Efendim kalkınma hızı şu şekilde oldu, enflasyonu biz aşağı çekeceğiz' diyorsunuz. Bu enflasyonu kim, kim, kim yukarı çekti? Tek haneli rakamlardı 2015'te, 2016'da tek haneli rakamlarda değil miydi? 5.2 değil miydi? 6.3 değil miydi? Kim çıkarttı? Vallahi bir araştırma önergesi vereceğim bu bütçe bittikten sonra. Bu UFO'luları arayalım. Bu uzaylıları arayalım diyeceğim. Bu uzaylılar... Ah enflasyonu yukarı çektiler! Arayacağız bunları. Hadi gelin AK Partililer, uzaylıları arayalım. UFO'luları arayalım. Dış güçleri arayalım."
"YÜRÜTME BİR VESAYET UNSURU OLARAK ÇIKTI"
Yargı bağımsızlığı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik sert eleştirilerde bulunan Özdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Şimdi enflasyonu aşağı çekecekmişsiniz. Vallahi çekemezsiniz. Billahi çekemezsiniz. Tasarruf tedbirlerinden bahsediyorsunuz, kamu uymuyor ki buna. Ve siz diyorsunuz ki şimdi biraz önce; efendim aynı zamanda şeffaflıktan bahsediyorsunuz, denetlenebilirlikten bahsediyorsunuz. Yok ki böyle bir şeffaflık. Sayıştay görevini yapabiliyor mu? Yapmıyor ki, yapamıyor ki. 15 Temmuz sonrası korkutulmuş bir Danıştay'la karşı karşıyayız, Sayıştay'la karşı karşıyayız.
Peki yargı? Yargı objektif mi? Tarafsız mı Türkiye'de? Bağımsız mı? Değil. Peki yürütme nedir? Kuvvetler ayrılığından bahsediyorsunuz. Bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni nasıl düzeltecektiniz? Şöyle diyordunuz siz; o engelli vatandaşlardan özür diliyorum, kör olan, şaşı olan, topal olan, çolak olan bu parlamenter sistemi değiştireceğiz diyordunuz. Değiştirdiniz. 2017 yılında bir referandumla değiştirdiniz. 2018'de bunu da yürürlüğe koydunuz hukuki olarak, yürürlüğe koydunuz. Peki o günden itibaren hakikaten kuvvetler ayrılığı ilkesi Türkiye'de tecelli etti mi? Etmedi Türkiye'de. Ne oldu biliyor musunuz? Yürütme yasamaya ve yargıya bir vesayet unsuru olarak çıktı karşımıza. Türkiye'yi yasama yönetmiyor. Türkiye'yi yargı asla denetleyemiyor. Denetim mekanizmaları diyorsunuz."
"MİNAREYİ ÇALAN KILIFINI HAZIRLAMIŞ"
Milletvekillerinin denetim yetkisinin kısıtlandığını ve soru önergelerine yanıt verilmediğini belirten Özdağ, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Sizi nasıl denetleyeceğiz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız? Sizi nasıl denetleyeceğiz? Biz milletvekilleri olarak bize bir hak vermişsiniz Anayasa'da. Diyorsunuz ki; 'Size bir hak verdik. Soru önergeleriniz var. Bu soru önergelerinizi yazılı olarak sunacaksınız, buradaki sözlüyü kaldırdık' diyorsunuz. Kaldırdınız. Yazılı olarak sunuyoruz. Vallahi herhalde öyle tahmin ediyorum 20 bin, 30 bin, 40 bin, 50 bin soru önergeleri vermişizdir. Ve bizim sadece grubumuzun vermiş olduğu 1170 tane soru önergesi var. Bunlara cevap veriyor musunuz? Vermiyorsunuz ki.
Peki ben sizi nasıl denetleyeceğim? Sizin bu harcamalarınızı, bu bütçedeki kalem kalem söylemişsiniz, tadat etmişsiniz; şuraya şu kadar para veriyoruz, şu bakanlığa bu kadar veriyoruz, Cumhurbaşkanı Yardımcılığına bu kadar veriyoruz, Cumhurbaşkanına bu kadar veriyoruz... Peki harcamaları kim yapacak? Siz yapacaksınız. Peki nasıl yapacaksınız? Bilmiyoruz ki. Bunlar davetiye (usulü) mi olacak, pazarlık usulü mü olacak? Yoksa başka ne türlü olacak bilmiyoruz ki. Bu davetiyeleri kim denetleyecek? Ben denetleyeceğim ama bana da cevap vermiyorsunuz. Sayıştay denetleyecek? Denetlemiş... Bazı yolsuzlukları, bazı hukuksuzlukları, keyfilikleri çıkartmış ama siz demişsiniz, dönmüşsünüz bana diyorsunuz ki: 'Sayıştay, Sayıştay... İnceleyip sık dokuma' diyorsunuz.
Ya bir Müslümansak, eğer biz devlet adamıysak, eğer bin yıllık Türkiye'nin biz siyasetçileriysek, bir devletin siyasetçileriysek şöyle dememiz lazım: 'Sayıştay, Sayıştay; minareyi çalan kılıfını hazırlamış, o kılıfı çıkart ve minareyi de ortaya çıkart, gereğini yapalım' demeniz gerekmektedir."
CEVDET YILMAZ NE DEMİŞTİ?
Muhalefetin tüm eleştirilerine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan bütçeyi sunmaya gelmezken, kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz pembe tablolar çizdi. Halkın çarşı pazardaki yangınla boğuştuğu günlerde Yılmaz, Türkiye'nin "yüksek gelirli ülkeler ligine" girdiğini söyledi.
Cevdet Yılmaz konuşmasında, "2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifi tam anlamıyla bir istikrar ve refah bütçesidir" dedi. Yılmaz, Türkiye'nin son 23 yılda büyük bir kalkınma hamlesi yaptığını savunarak, "Türkiye artık yüksek gelirli ülkeler ligine girmeye hazırlanan bir ülkedir" iddiasında bulundu. Kişi başına düşen milli gelirin yıl sonunda 17 bin 748 dolara ulaşacağını öne süren Yılmaz, bu durumu "Sadece rakamsal bir geçiş değil, niteliksel bir değişimin başlangıcı" olarak niteledi.
DON VE ZİRAİ DON DİLLERİNE PELESENK OLDU
İktidarın "büyüyoruz" söylemlerinin aksine, gıda enflasyonu sürerken Yılmaz, tarımdaki kötü tabloyu don ve kuraklığa bağladı. Sanayi ve hizmet sektöründeki büyümeyle övünen Yılmaz, tarımdaki felaketi gizleyemedi. Yılmaz, "Ne yazık ki bu yıl hem don hem zirai kuraklık yaşadığımız bir yıl oldu. Bunların etkisiyle tarım sektöründe ise negatif %12.7 büyüme görmüş durumdayız" dedi. Çiftçinin maliyetler altında ezildiği, tarlasını terk ettiği bir dönemde tarımdaki bu devasa küçülme, gıda fiyatlarının neden cep yaktığını net bir şekilde ortaya koydu.
ENFLASYON HEDEFİ YİNE İLERİ TARİHE ERTELENDİ
Enflasyon konusunda ise iktidar yine "sabır" istedi. Dezenflasyon sürecinin kararlılıkla sürdüğünü savunan Yılmaz, hedefleri şöyle sıraladı: "2026 yılında enflasyonun %20'nin altındaki bir seviyeye inmesini, fiyatlama davranışlarında yapışkanlığın kalıcı olarak kırılmasını, 2027 yılında enflasyonun tekrar tek haneli seviyelere düşürülmesini hedefliyoruz."
ERDOĞAN YİNE MECLİS'E GELMEDİ
Bütçe görüşmelerinin en çok eleştirilen konularından biri de usul oldu. Muhalefetin "Bütçeyi Cumhurbaşkanı sunmalı" çağrılarına rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yıl da Genel Kurul'a gelmeyerek sunumu yardımcısı Cevdet Yılmaz'a bıraktı. Yılmaz konuşmasında, bütçenin AKP hükümetlerinin 24., Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ise 8. bütçesi olduğunu hatırlattı.
"DIŞ GÜÇLER" SÖYLEMİ YERİNİ "JEOSTRATEJİK REKABET"E BIRAKTI
Dünya ekonomisinin ağırlık merkezinin Asya-Pasifik'e kaydığını belirten Yılmaz, küresel belirsizliklere dikkat çekti. ABD'nin gümrük tarifeleri ve jeopolitik gerilimlerin ticareti baskıladığını belirten Yılmaz, Türkiye'nin bu sürece hazırlıklı olduğunu savundu. Yılmaz, "2026 yılı orta vadeli programımızın en kritik yılıdır. Çünkü 2026 hem attığımız adımların sonuçlarının görünür hale geleceği hem de reformlarımızın meyve vereceği eşik bir yıl olacaktır" diyerek, vatandaşa 2026 yılını işaret etti.
BÜTÇE RAKAMLARI VE TAHMİNLER
Cevdet Yılmaz 2024 harcamalarını ve 2025-2026 beklentilerini ise şu rakamlarla açıkladı:
"2024 yılında bütçe giderleri 10 trilyon 781 milyar lira, bütçe gelirleri 8 trilyon 673 milyar lira. Bütçe açığı 2 trilyon 108 milyar lira. Faiz dışı açık 837 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılında bütçe açığının milli geliri oranı %4.7 olmuştur. Geçici nitelikte olup bütçemizde yapısal bozulma oluşturmayan deprem harcamaları hariç tutulduğunda bütçe açığının milli geliri oranı %3 olmuştur."
Yılmaz, 2025 yılı için ise merkezi yönetim bütçe giderlerinin 14 trilyon 674 milyar lira, gelirlerin 12 trilyon 466 milyar lira, bütçe açığının ise 2 trilyon 208 milyar lira olmasını beklediklerini ifade etti.
2026 hedeflerine de değinen Yılmaz, "2026 yılı Merkezi Yönetim bütçesinde bütçe giderlerinin 18 trilyon 979 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 266 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurt içi hasılaya oranının ise %3,5 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. 2026 yılı bütçemizin 29 milyar lira faiz dışı fazla vermesini hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.