MEB önünde MESEM protestosu: "Katledilen çocuklar isyanımızdır"

En az 85 çocuğun hayatını kaybettiği MESEM projesine tepkiler sürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde düzenlenen MESEM protestosunda "Katledilen çocuklar isyanımızdır" sloganları atıldı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in savunmaya devam ettiği Mesleki Eğitim Merkezleri projesi, bakanlık önünde protesto edildi.

Proje kapsamında çalışıtırılan en az 85 çocuğun hayatını kaybettiği hatırlatılan eylemde sık sık "Katledilen çocuklar isyanımızdır", "Kaza değil cinayet, kader değil katliam" sloganları atıldı.

MEB ÖNÜNDE MESEM PROTESTOSU

MEB önünde yapılan ve 2025 yılında 91 çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiğinin söylendiği açıklamada, Dilovası’ndaki bir fabrikada yanarak hayatını kaybeden işçilerden ikisinin çocuk olduğu, son olarak 16 yaşındaki MESEM’li Alperen’in çalıştığı fabrikanın üçüncü katından düşerek yaşamını yitirdiği hatırlatıldı.

Çocuk işçi ölümlerinin münferit olmadığı vurgulandığı açıklamada, MESEM kapsamında çalışan öğrencilerin güvencesiz koşullarda, düşük ücretlerle ve iş güvenliği olmadan çalıştırıldığı ifade edildi.

"KATLEDİLEN ÇOCUKLAR İSYANIMIZDIR"

Sermayenin kârını arttırmak için gereken iş gücünün güvensiz koşullarda çalışan çocuklar, kadınlar, işçiler ve göçmenler olduğunun belirtildiği açıklamada, "Öğrenciler her geçen gün geleceksizleştirilirken, devlet eğitimi sermayenin çıkarları için organize etmeye devam ediyor. MESEM denen sömürü çarkının bir dişlisi ise, henüz lisede meslek öğrenmeye giden öğrencileri 11 bin lira karşılığında ölüme sürüklüyor. İş güvenliğine dair hiçbir şey barındırmayan iş yerlerinde öğrenciler hayati riskler ile burun buruna çalışıyor" ifadeleri kullanıldı.

"BU DÜZEN BİZİ YAŞAMAYA DEĞİL SADECE HAYATTA KALMAYA MAHKUM EDİYOR"

MESEM'i protesto ettiği için tutuklanan 16 Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi gencin serbest bırakılmasının talep edildiği açıklamada şunlar söylendi:

  • “Bu düzen bizi yaşamaya değil sadece hayatta kalmaya mahkum ediyor. Emekçiler yoksulluk altında eziliyor, güvencesiz koşullarda çalışıyor, ölüyorlar; haklarını aradıklarında grevleri yasaklanıyor. Kadınlar her gün katlediliyor, hem işte hem evde çifte sömürüye maruz kalıyor, tacize uğruyor; failleri ise cezasız kalıyor. LGBTİ+ların varoluşları dahi yasaklanmaya çalışılıyor.
  • Binlerce insanın ölümüne yol açan deprem suçluları daha yargılanmadan salıverilmek isteniyor. Topraklarını, hayatlarını savunan köylüler jandarmayla karşı karşıya kalıyor, sermaye doğanın her karışını yağmalıyor. Katliamların hesabını soran, insanca yaşamak istiyoruz diyen öğrenciler tutuklanıyor. Böylesi bir hayatı istemiyoruz, özgür bir yaşamı kurmak için mücadeleyi büyütüyoruz.
  • Bizler artık yeni bir güne bir çocuk ölümü haberi ile uyanmayı kabul etmiyoruz. Herkesi, ekonomik kriz altında ezilip düşük ücretler karşılığında çalışırken ölen çocukların hesabını bulunduğumuz her alanda sormaya çağırıyoruz.”

Türkiye Haberleri