Kredi kartını arkadaşına veren genç kadının başına gelmeyen kalmadı: 30 yıla yakın cezam var!

24 yaşındaki Buse Nur Dikicier, "Birlikte e-ticaret yapacağız" diyen çocukluk arkadaşına hesap bilgilerini ve kredi kartını verdi. Ancak kısa süre sonra hakkında 54 ayrı dolandırıcılık soruşturması başlatıldı. Genç kadın, "30 yıla yakın cezam var" diyerek isyan etti.

Ankara’da yaşayan 24 yaşındaki Buse Nur Dikicier, iddiaya göre çocukluk arkadaşı O.Ç.’nin “Birlikte e-ticaret yapacağız, iyi para kazanacağız” vaadine inanarak 2023 yılı Mart ayında kredi kartı ve banka hesap bilgilerini ona verdi.

Ancak kısa süre sonra Dikicier hakkında, “Bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan tam 54 ayrı soruşturma başlatıldı. Airfryer satışı vaadiyle dolandırılan M.T.'nin açtığı davada, Balıkesir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, genç kadına 4 yıl hapis ve 10 bin TL adli para cezası verdi.

Karara itiraz eden Dikicier, dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. Aynı suçtan soruşturma başlatılan 30 kişiyle birlikte TBMM’ye giden Dikicier, siyasi parti temsilcileriyle görüştü.

"E-TİCARET YAPACAĞIZ VAADİYLE KANDIRILDIM"

'Kardeşim' dediği insan tarafından kandırıldığını söyleyen Dikicier, şu ifadeleri kullandı:

"İş yapacağız, dükkan açacağız, beraber e-ticaret yapacağız vaadiyle kandırıldım. Kartlarım maksimum 4-5 gün onlarda kaldı ve mobil bilgim de onlardaydı. Kendileri benim evime girip çıkan insanlar oldukları için ve 10 yıl aşkın süredir kendilerini tanıdığım için kendilerinden hiç şüphelenmedim. Böyle bir şey beklemiyordum çünkü daha önce çevremde de böyle bir olay yaşamamıştım.

"ŞU ANDA 54 TANE DOSYAM, 30 YILA YAKIN CEZAM VAR"

Kartlarım 4-5 gün onlarda kaldıktan sonra kendilerine hiçbir şekilde ulaşamadım. Beni her yerden engellediler. Evlerini taşıdılar ve bir süre sonra zaten çok zaman geçmeden ilk önce karakoldan ifadeye çağrıldım. Daha sonrasında adliyede işte hakime, savcıya ifade verdim ve dosyalarım açılmaya başladı. Şu anda 54 tane dosyam var. 10 tanesi şu anda istinaf da bekliyor ve 30 yıla yakın cezam var."

"UTANÇ VERİCİ BİR OLAY"

Sadece uzlaşma hakkı istediğini belirten Dikicier, sözlerine şöyle devam etti:

"Asıl mağdurlar biziz. Yani bazen diyoruz ki keşke bizim paramız gitseydi de bu konuma düşmeseydik. Yani zaten utanç verici bir olay. Arkadaşıma güvendiğim için düştüğüm durum bu şekilde. Asıl suçluların bulunmasını istiyoruz.

Üniversiteye hazırlanıyordum. Ama bu olaylar başıma geldiğinden dolayı üniversite hayalim tamamen çöp oldu. Hiçbir şekilde üniversite okuyamadım.

Daha önce hiçbir sicil kaydım olmamasına rağmen şu an sicilim kirlendi. Hiçbir yerde iş bulamıyorum. Çok zorlanıyorum. Kimse iş vermek istemiyor. Çevreden arkadaşlar bile tepkili. Daha 24 yaşındayım, çok gencim kendi ayaklarımın üstünde durmaya çalışıyorum."

"ÖMÜR BOYU HAPİS CEZALARIYLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİYORLAR"

Aynı suçtan hakkında soruşturma başlatılan 30 kişinin avukatı İsmail Özdemir ise bu suçlarda asıl faillerin değil kandırılan kişilerin ceza aldığını söyleyerek, şöyle dedi:

"Para akışını yönetenler dışarıdayken banka hesabı kullandırılan kişiler kolay erişildiği için ömür boyu hapis cezalarıyla karşı karşıya kalabiliyorlar. Bu sorun artık bireysel bir sorun da değil, giderek ülke çapına yayılan bir sorun. Her ay yüzlerce yeni dosya açıyor. Bu dosyalarda adalet yerini bulmuyor. Çünkü kolay erişilen banka hesabı sahipleri cezalandırılıyor.

Soruşturmalar IBAN sahipleriyle sınırlı kalıyor. Soruşturmaların derinleştirilmesi gerekiyor. Bu banka hesabı sahipleri kim diye baktığımızda pek çoğu öğrenci, 18-25 yaş arasında hayat tecrübesi az, güven duygusu yüksek kişiler. Mağdurların zararının bu dosyalarda giderilmesi ve asıl faillere ulaşılması için uzlaştırma kapsamına alınması gerekiyor.

Uzlaştırma kapsamı devreye girdiğinde hem mağdurların zararının daha hızlı giderileceğini hem de esas faillere ulaşmanın daha hızlı gerçekleştirileceğini düşünüyoruz. Amacımız kimseyi aklamak değil. Faille mağduru ayırmak, zararı telafi etmek ve adaleti doğru kişiye yönlendirmek istiyoruz. Adalet suçluyu değil doğru kişiyi cezalandırdığında tecelli eder. Tek ümidimiz doğru kişilerin bulunması, yargılanması ve ceza alması."

Türkiye Haberleri