Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin toplantısında, “Şimdi bakıyorsunuz sözde siyasi parti genel başkanı olarak konuşanlara neymiş millet açmış. Biz ne gerekiyorsa bütün imkânlarımızı seferber ederek yapıyoruz. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin” diye konuşmuştu. Bu sözler kamuoyunda tartışılmış, muhalefet partisi liderleri sert tepki göstermişti. Erdoğan'ın doğup büyüdüğü Kasımpaşa'da da o sözler yankı buldu. Ucuz ekmek almak ya da "askıda ekmek" uygulamasından yararlanmak için sabahın erken saatlerinde Halk Ekmek büfesinin önünde kuyruk olan vatandaşlar sorunlarını anlattı.
İsim vermeden konuşmayı tercih eden vatandaşlar şunları söyledi:
'Milletin halini pazarlarda görecekler'
- Vallahi ne diyeyim? Milletin halini ilk defa böyle pazarlarda görecekler ki aç mı tok mu o zaman anlayacaklar. Yukarıdakilerin Allah’a çok şükür hepsi böyle (karnını gösteriyor). İşte bizimkini görüyorsunuz iki ekmek. 87 yaşında hanımla ben karnımızı doyuracağız diye uğraşıyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin.
'Alamıyoruz'
- Onun doyurması lazım bizi. Çünkü bize bakması lazım. Ama o sarayda yaşadığı için neyin ne olduğunu bilmiyor fazla. Bir şeyleri unutmuş, değerlerini unutmuş gibi geliyor bana. Aç olmaz mı insan? Ben niye alıyorum 1 liraya bu ekmeği ki. Ben de fırından güzel ekmek almayı bilmiyor muyum ama imkânımız yok alamıyoruz yani, ne yapalım? Herkesin durumu çok kötü. Bütün esnaf, bütün insanların kötü yani. Düzenli giden bir şe yok ki? Birikmiş olan borçlarım var. Kim ödeyecek benim borcumu? Ben çalışmadan ödeyebilir miyim? Ödeyemem çalışmak zorundayım….
'Diyecek bir şey yok'
- Halimizi görüyorsunuz ne diyebiliriz ki? Diyecek bir şey yok. Ben babam için geldim hayır için para bıraktım, millet alsın diye. Askıda ekmek bıraktım.
- Bir şey söylememe gerek yok herkes biliyor her şeyi.”
'Ekmek alırken eziliyorum'
- Az önce burada siz varsınız diye genç bir arkadaş geri döndü. Ben de zaman zaman ekmek alırken eziliyordum. Daha doğrusu gelmekte çok zorlanıyordum. Geldiğim zaman sıkılıyordum ama hayat şartları gelmeyi, artık utanmamayı veya her şeyi yapmayı öğretti. Mecbur kalınca her şeyi yapıyorsunuz. Utanması gereken başkaları. Yüzde yüz fark var. Şöyle düşün 2 lira ekmek nerede 1 lira nerede. Ben 5 kişilik bir aileyim. Benim aldığım ekmek belli maaş belli. Bin 800 TL. Şimdi düşündüğünüz zaman mecburum. O lüksü bırakmak zorundayım. Bana göre lüks kalıyor fırından ekmek almak. Herkes sıcak ekmek almak istiyor. Ama burada iki üç tane genç vardı geri döndüler siz varsınız diye saygı duyuyorum. Ben de bir an tereddüt ettim ama yapacak bir şey yok gerçek bu. Utanacak bir şey yok dedim geçtim sıraya.”
'Şartlar çok kötü'
- İşsizlik ön safta gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız güzel konuşuyor ama kendisini buradan takdir ediyorum semtimizin insanı ama biraz bizlere destek olsun. Buradan kendisine selam gönderiyorum destek olsun, böyle olmuyor. Günden güne kötüye gidiyor. Türkiye’nin hayat şartları çok kötü. Günden güne daha da kötüye gidiyor. Bunun için ne yapmak lazım Sayın Cumhurbaşkanından rica ediyorum en kısa zamanda bütün işsizlere iş versin. Herkes eşit şartlar atında yaşasın. Terazi denge olsun".
'Aç insan yok'
- (Askıda ekmek alan vatandaş) Aç insan yok. Çalışsınlar ne yapayım. Aç insan yok. Benim zaten kartım var, abi 'Vereyim' dedi ondan aldım askıda ekmek. Ben katılmıyorum aç insan olduğuna.
- (İBB'nin Sosyal Destek Kartı ile ekmek alan vatandaş) Herkesin saçma sapan konuşması bence, hiç kimse de aç değil gözü aç. Askıda ekmeği abi bana teklif etti ama ben almadım. Benden daha ihtiyaç sahibi biri gelip alacak belki. Gerek yok yani. Allah bize yardım etsin, sonumuz çok felaket.
'Vicdanım kabul etmiyor'
- (Halk ekmek büfe sahibi): Görüyoruz burada. Durumu olmayan, parası olmuyor söyleyemiyor da. Ama anlıyorsun hal ve hareketlerinden mahcup etmeden veriyoruz. Uzun süreli bakan olursa vicdanım kabul etmiyor bir tane daha veriyorum. Halden anlamak lazım. Ekmeksiz gönderemezsin, onu hiçbir vicdan kabul etmez. O kişi utanıyor söylüyor. Rahat yatamazsın ekmeksiz gönderirsen. Açlık tokluk bilmem ama herkesin her şeyi bildiğini biliyorum. Kimin ne dediğinden ziyade insanların ne yaşadığını bilemem açlık mıdır tokluk mudur bilemem ama insanlar her şeyin farkında. Her şeyi görüyor ve her şeyi biliyorlar.