İfadelere göre Narin cinayeti aslında hiç yaşanmadı. Vicdanların kuruduğu an 'Bilmiyorum görmedim duymadım'

Diyarbakır'da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran'ın duruşması Diyarbakır'da görülmeye devam ediyor. Narin olayı aslında hiç yaşanmadı. Narin aslına yaşıyor. Vicdanların kuruduğu an: Bilmiyorum, görmedim, duymadım!

Türkiye'yi sarsan Narin Güran cinayetinin davası 3. gününde de devam ediyor. Sanık ve tanıklar bir bir hakim karşısına çıkarak cinayet hakkında bildiklerini mahkemeye heyetine aktardı. Hiç kimsenin bir şey bilmediği, görmediği ve duymadığı cinayet kördüğüm halini aldı. İfade verenler özetle: Duymadım, bilmiyorum, görmedim tavrını takındı. Peki Narin cinayeti davasında 3 günde neler yaşandı. 3 günlük süre içerisinde yaşananlar şu şekilde oldu:

NARİN CİNAYETİ DAVASINDA 1. GÜN

Gazeteci Rojda Altıntaş ve Emrullah Erdinç mahkemeden bildirdi.

Adliyeye giriş tek noktadan gerçekleştirilirken, gelenler çanta ve benzeri eşyaları kontrol edilip, üst aramalarının ardından içeri alındı. Ambulans ekiplerinin de hazırda bekletildiği adliye çevresinde trafik polisleri araçların geçişini kontrol ederken, motosikletli Yunus timleri de devriye görevi yürüttü.

Duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar, hakim karşısına çıktı. Amca Salim Güran duruşma salonuna iki infaz koruma memuru ile birlikte girdi.

AĞABEY BARAN GÜRAN MÜŞTEKİ OLARAK KABUL EDİLMEDİ

Mahkemeye Güran ailesi ile yakınları, Yüksel ve Enes Güran'ın 8 avukatı, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın da 1'er avukatı ile baba Arif Güran, Diyarbakır Barosu'ndan 30 avukat ve Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Abdülkadir Güleç ile önceki başkan Avukat Nahit Eren, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilleri, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, AKP Milletvekili Suna Kepolu Ataman, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Asu Kaya, Türkan Elçi, DEM Parti milletvekilleri Adalet Kaya, Meral Danış Beştaş, Ceylan Akça Cupolo da katıldı.

Duruşmaya müşteki sıfatıyla katılan baba Arif Güran salona girince ağladı. Ağabey Baran Güran ise tanık olduğu için müşteki olarak kabul edilmedi.

NEVZAT BAHTİYAR: BASKI ALTINDA DEĞİLİM

Duruşma Nevzat Bahtiyar'ın ifadesiyle başladı. Bahtiyar'ın ifadesindeki, "Salim çağırdı, yaya olarak yanına gittim. Evin üstüne gittim, Arif Güran’ın ahırına gittim. Başka kimse yoktu. Sadece Salim ve ben vardık. Başka kimseyi görmedim. Salim'in yanında arabası yoktu” sözleri okundu.

Hakim Bahtiyar'a "Baskı altında mısın?" sorusunu yöneltti. Nevzat Bahtiyar, "Baskı altında değilim, suçu kabul etmem için kimse bana teklifte bulunmadı. Cezaevinde kimse yanıma gelmedi" dedi.

TARLA TEKLİFİ SORULDU

Hakim: Abine Ali Rıza Güran tarafından teklif geldi mi tarla verelim diye?

Nevzat Bahtiyar: Evet öyle teklif geldi. Kardeşim geldi bana söyledi ama bana kimse gelip teklifte bulunmadı

Hakim: Güran ailesi şunu söylüyor; Sen Narin'e para verip kendine alıştırmışsın sonra da öldürmüşsün doğru mu?

Nevzat Bahtiyar: Doğru değil.

Hakim: Narin patika yoldan evine gitmek için senin evinin önünden geçmesi gerekiyormuş öyle mi?
Nevzat Bahtiyar: benim evin oradan da geçer başka yerden de

Hakim: Senle Güran ailesi arasında husumet var mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır

- 15:27- 15:35 arasında silah yanında mıydı? 4 kişi de baz istasyonunda yan yana görünüyorsunuz. Bu kadar kısa sürede mi seni silahla tehdit etti?
Nevzat Bahtiyar: Evet o sırada tehdit etti.

Hakim: Salim'in üzerinde ne vardı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum
Hakim: Çıplak mı?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum

Savcı: Salim Güran o gece Narin'in naaşının yanına gidiyor.
Nevzat: Bilmiyorum.
Savcı: 17:46'da sen Salim’i aramışsın. Neden aradın?
Nevzat Bahtiyar: Ben aramadım.
Savcı: Whaatsapp'tan aramışsın
Nevzat Bahtiyar: Aramadım
Hakim: Peynir almaya mı gittin o saatte?

Nevzat Bahtiyar: Peynir aldım

Savcı: 25 kilo bir kızı tek başına mı taşıyarak dereye götürdün?
Nevzat Bahtiyar: Tek başına gittim.
Savcı: İpi nerden aldın?
Nevzat Bahtiyar: Oradan buldum
Savcı: Dağ başında nasıl buldun?
Nevzat Bahtiyar: Narin’in çantasından buldum.

"SALİM BANA 'NARİN'İ KAYBET' DEDİ"

Gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığına göre, Nevzat Bahtiyar ile hakimin diyalogları şu şekilde:

Hakim: HTS kayıtlarına göre soruyorum; 15.08 sen Salim ile buluşuyorsun 15.15'te Narin geliyor. 15.08'te senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor.

Nevzat Bahtiyar: Ben Salim’i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukaradan gelirken gördüm. Salim eve girdiğimde bana sadece ‘Narin'i kaybet’ dedi.

Nevzat Bahtiyar: Narin'i evin içine koyduğumda, bizim evin üstü yüksekti tepede Yüksel'i gördüm eli yüzünde bana bakıyordu.
Enes’i hiç görmedim.

Hakim: Narin'in nasıl öldüğünü biliyor musun?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, boğulmuştur.

"DEREYE PARÇA PARÇA AT"

Hakim: Salim ile Yüksel senin anlattığına göre iştirak halinde Enes bu işin neresinde?
Nevzat: Hiçbir yerinde.

Hakim: Eksik bölümler var, açıkla.

Nevzat Bahtiyar: Salim bana ‘Dereye parça parça at’ dedi.

"ÇUVALI TAŞIDIĞIMI SADECE SALİM VE YÜKSEL BİLİYORDU"

Hakim: Salim sana parçala demiş neden yapmadın?

Nevzat Bahtiyar: Yapamadım.

Hakim: Neden taş koydun?


Nevzat Bahtiyar: Öyle istedim.

Hakim: Neden taş koydun, Salim sana at dedi çuvalla atsan gidecekti ceset.

Nevzat Bahtiyar: Korktum, öyle yaptım. Benim oraya çuvalı taşıdığımı sadece Salim ve Yüksel biliyordu.

Hakim: Cesedi bıraktıktan sonra ne yaptın?

Nevzat Bahtiyar: Baldızımın evine gittim.

Hakim: Çok soğukkanlısın, hem korktum diyorsun hem de soğukkanlı hayatına devam ediyorsun bu bana inandırıcı gelmiyor. Daha önce birini öldürdün mü? Buna cevap vermeyebilirsin.

Nevzat Bahtiyar: Hayır, öldürmedim.

Hakim: O zaman baldızına neden peynir almaya gittin? İtirafta bulununcaya kadar kimseye anlatmadın değil mi?


Nevzat Bahtiyar: Anlatmadım

Hakim: Sonra neden konuştun?

Nevzat Bahtiyar: Vicdanım.

"SİLAHLA TEHDİT ETTİ"

Hakim: Daha önce böyle bir şey yaptın mı? Bu soğukkanlılık nerden geliyor? Salim Güran seni tehdit etiğinde yanında silahı var mıydı?

Nevzat Bahtiyar: Beni tehdit ettiği için yapmak zorunda kaldım. Silah ile beni tehdit etti. Oğlun Muhammed’in kafasına ve senin kafana sıkarım dedi. Ben de korktum.

Hakim: Ceset bulunmadan önce neden konuşmadın

Bahtiyar: Korktum

Hakim: Kan izi var mıydı

Bahtiyar: Kan yoktu. Boğmuş olabilir. Cesedi parçalayamadım. Suya koyup üstüne bir taş koydum

Hakim: Cinayeti neden itiraf ettin

Bahtiyar: Vicdanım el vermediği için itiraf ettim

"YÜKSEL'İ GÖRDÜM, AĞLIYORDU"

Hakim: Evde Enes ve Yüksel’i gördün mü

Nevzat Bahtiyar: Yok görmedim. Salim dışarı çıktı, battaniye getirdi. Ben evde yalnızdım kimseyi görmedim. Sonra Salim ile battaniyeye sardık Ardından da benim arabanın yanına gittik o sırada kimse bizi görmedi. Kırmızı arabama koydum. O sırada Yüksel’i gördüm yukardan, ağlıyordu.

Hakim: Sen battaniyeye sardıktan sonra Salim ne yaptı?

Nevzat Bahtiyar: O da araba ile çıktı

Hakim: Tekrar soruyorum, ahıra ne zaman gittin?

Nevzat Bahtiyar: Battaniyeden çuvala koymak için ahıra gittim. Salim planlamadı benim aklıma geldi. Ben çuvala koydum.

Hakim: Narin’in kıyafetleri üstünde miydi?

Nevzat Bahtiyar: Evet, siyah tişört vardı ve çanta vardı.

Hakim: Salim’in arabasından çıkan DNA var. Arabasında, battaniyede ıslaklık var mı?

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

"SİLAHLA TEHDİT ETTİ"

Gazeteci Rojda Altıntaş'ın aktardığına göre, Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi hakim ve savcının sorularıyla devam ediyor.

Savcı: Olay günü baz bilgilerine göre, 4’ünüz aynı yerdesiniz. 8 dakikalık süreçte mi seni tehdit etti?

Nevzat Bahtiyar: Evet. Beni silahla tehdit etti. 'Bu cesedi yok edeceksiniz, yoksa senin oğlunun kafasına senin gözünün önünde sıkarım' dedi.

Mahkeme Başkanı: Senin iddiana göre cinsel ilişki sırasında olay olmuştu. Kıyafetler nasıldı?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

Mahkeme Başkanı: Salim de senin gibi soğukkanlı mıydı?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

Savcı: Salim Güran’a 17.46’da senden bir çağrı var. 41 saniye görüşmüşsünüz.

Nevzat Bahtiyar: Görüşmedik.

YÜKSEL GÜRAN'LA SALİM GÜRAN'IN İLİŞKİSİ SORULDU

Hakim: HTS kayıtlarına göre 15.08 sen Salim ile buluşuyorsun. 15.15'te Narin geliyor. 15.08'te senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor.

Nevzat Bahtiyar: Ben Salim’i sadece evimin bahçesinde sulama yaparken 10-15 dakika sonra yukarıdan gelirken gördüm. Salim ile eve girdiğinde bana sadece "Narin'i kaybet" dedi.

"SALİM'İN ARABASINDAKİ BATTANİYE ISLAK MIYDI?"

Hakim: Narin’in kıyafetleri üstünde miydi?

Nevzat Bahtiyar: Evet, siyah tişört ve çanta vardı.

Hakim: Salim’in arabasından çıkan DNA var. Arabasında, battaniyede ıslaklık var mı?

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

NEVZAT BAHTİYAR ÇAPRAZ SORGUYA ALINDI

Savcı ve hakimin sorularının ardından Nevzat Bahtiyar çapraz sorguya alındı.

Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren: Narin’in cansız bedenini görünce tepkin ne oldu?

Nevzat Bahtiyar: Korktum.

Nahit Eren: Salim’e ne dedin?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

"BATTANİYENİN BİR UCUNU BEN BİR UCUNU SALİM TUTTU"

Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren: Battaniyeyi anlatır mısın?

Nevzat Bahtiyar: Battaniyeyi kucağımda tuttum.

Nahit Eren: Salim sana nasıl yardımcı oldu?

Nevzat Bahtiyar: Battaniyenin bir ucunu ben tuttum, bir ucunu o tuttu.

Eren: İkiniz beraber mi çıktınız?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

"SALİM'İN GELECEĞİNİ BİLİYORDUM"

Nahit Eren: İnsan suç delilini yanında bırakır mı?

Nevzat Bahtiyar: Bırakmaz ama Salim’in geleceğini biliyordum.

Nahit Eren: Yani sana söyledi mi?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

Nahit Eren: Peki Eğertutmaz Dersine mi geleceğini düşündün?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

"ÖNCE SU ALTINDA DEĞİLDİ"

Nahit Eren: Siz yer tespitinize gittiğinizde Narin’in bulunduğu çukurda su vardı. Sen Narin’i götürdüğün gün su altında mıydı?

Nevzat Bahtiyar: Önce su altında değildi dedi, sonra su vardı dedi.

Nahit Eren: Su nerene geliyordu?

Nevzat Bahtiyar: 50 cm falan vardı.

Nahit Eren: 38 dakikalık bir süreç var. En az 30 dakika boyunca orada sen ne yaptın? Çalıları koymadığını söyledin.

Nevzat Bahtiyar: Su o kadar yüksek değildi.

Nahit Eren: Elbiselerini çıkardın mı?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

"HİÇ SUYA GİRMEDİM"

Nahit Eren: Birbirimizi iyi anlayalım Nevzat Bey. O dereyi iyi bilir misin?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

Nahit Eren: Orada o çukurun olduğunu biliyor muydun?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

Mahkeme Başkanı araya girdi: Orayı uygun görmenin sebebi neydi?

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.

Nahit Eren sormaya devam ediyor: Sen Narin’i gömünce hiç ıslanmadın mı?

Nevzat Bahtiyar: Hayır, ayağımda terlik vardı.

Nahit Eren: Pantolonun ıslanmadı mı?

Nevzat Bahtiyar: Hayır, suya hiç girmedim.

Nahit Eren: Başkan Bey sorunca battaniyeyi Salim dışarıdan getirdi dediniz. Dışarı mı çıktı, evin içinde biri mi verdi?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum

Eren: 15.26'da evin içindesiniz, 15.35'te dışarı çıkıyorsunuz HTS kaydına göre. Bunca şey bu kadar kısa sürede mi oldu? Battaniye, terlik ve arabaya Narin'i koymanız?

Bahtiyar: Kaç dakika sürdü, hatırlamıyorum

Eren: Narin'in çantası neredeydi?

Bahtiyar: Boynundaydı

Eren: Battaniyeyi kim sardı?

Bahtiyar: Ben sardım. Bir tarafını ben tuttum, bir tarafını Salim sardı. İkimiz birlikte evden çıktık. Salim kapının önündeki terliği gördü ve "Narin’in terliklerini de al" dedi

Eren: Battaniye nasıldı, ne renkti?


Bahtiyar: Hatırlamıyorum. Ahırımdaki oluktan aşağıya yavaşça battaniye ile birlikte attım. Sonra ahırda çuvala koyarak Narin'i arabaya koydum. Battaniyeyi dışarıya bıraktım

Eren: Neden oraya bırakmaya karar verdiniz?

Bahtiyar: Orası patika bir yoldu

Eren: 38 dakika boyunca oradasınız, delille tespitli. Narin'i oraya saklarken bacağı dışarda kalmış, hiç mi düşünmediniz bir hayvan gelir diye?

Bahtiyar: Bilmiyorum, ben hayvan yer diye düşünmedim.

"NE KONUŞTUĞUMUZU HATIRLAMIYORUM"

Nahit Eren: Salim’in telefonundaki sildiği tüm kayıtlar geri getirildi. Özellikle WhatsApp mesajları. Bir bilgin var mı?

Nevzat Bahtiyar: Bir bilgim yok.

Nahit Eren: 17.46’da onu aramışsın?

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum. Sadece 15.08’de aradım.

Nahit Eren: 17.46’da konuşunca Salim sana ne dedi? 41 saniye ne konuştunuz?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum

KARDEŞİNİN ARAYIP ARAMADIĞINI HATIRLAMIYOR

Nahit Eren: Vecdi senin kardeşin mi?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

Nahit Eren: Seni Narin’in bulunduğu sabah saat 6'da aradı mı?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

Nahit Eren: Ama 06.34'te seni aradı.

Nahit Eren: Narin’in orada saat kaçta aranmaya başlandığını duydun mu?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

Nahit Eren: Vecdi seni aradı mı? Son kez soruyorum.

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

"KÖPRÜ İLETİŞİMİNİZ VECDİ MİYDİ?"

Nahit Eren: Vecdi, Salim ile 4 defa görüşmüş. Ama her görüşmeden önce seni arıyor. Sıralı bir arama var. Sizin köprü iletişiminiz Vecdi miydi?

Nevzat Bahtiyar: Hayır, öyle bir şey yok.

Nahit Eren: Enes senin için 'çok sinik biri, yönlendirmeye çok açıktır, Salim ona ne derse yapar' diyor. Seni köyde herkes böyle mi bilir?

Nevzat Bahtiyar: Köyde biz birbirimizi severdik.

Nahit Eren: Yüksel, kızının kaybolduğunu duyunca senin evine gidip 'Kızımı nereye bıraktıysanız getirin, bari mezarı olsun' dedi mi?

Nevzat Bahtiyar: Ben bunu bilmiyorum.

Nahit Eren: Kızın, sana Yüksel’in gelip böyle dediğini söyledi mi?

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.

"SALİM BOĞDU"

Eren'den sonra Diyarbakır Barosu avukatları Nevzat Bahtiyar'ı çapraz soruya aldı.

-Narin’i siz mi boğdunuz?

Nevzat Bahtiyar: Hayır, Salim boğdu.

-Kendisi mi söyledi?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

Mahkeme Başkanı araya girdi: Bu soruları daha önce sorduk, tekrara düşülmemesi konusunda uyarıyorum.

-Sizinle kimse kekemsiniz diye dalga geçti mi?

Nevzat Bahtiyar: Hayır, geçmedi.

-Narin’in üvey babaannesi, eşinize 'Salim tutuklandı, Nevzat’ı da tutuklayacaklar' dedi mi?

Nevzat Bahtiyar: Hayır, eşim bilgi vermedi.

"KİMSE DUYMADI"

Enes Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor:

-Ahır denilen yer evinizin çatısı. Çocuğu atınca ses çıkmadı mı?-

Nevzat Bahtiyar: Hayır, kimse duymadı.

-Siz ahıra nereden giriş yaptınız?

Nevzat Bahtiyar: Pencereden girdim.

Mahkeme Başkanı: Neden pencereden girdin?

Nevzat Bahtiyar: Biri görmesin diye.

-Bunu sana Salim mi söyledi?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

-Siz öğlen yemek yediniz mi?

Nevzat Bahtiyar: Yedim.

-Yemekten sonra mı aradınız?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

-Neden su ihtiyacınız oldu?

Nevzat Bahtiyar: Ağaçları sulamak için oldu.

-Evde suyunuz var mıydı? O zaman evde su kesik değildi?

Nevzat Bahtiyar: Bidonlarda su vardı.

Mahkeme Başkanı araya girdi: Evdeki musluktan su akıyor muydu?

Nevzat Bahtiyar: Hayır

ENES GÜRAN 4 JANDARMA EŞLİĞİNDE SALONDAN ÇIKARTILDI

Enes Güran, 4 jandarma eşliğinde ihtiyaç için salondan dışarı çıkarıldı. Enes dışarı çıkartılırken Nevzat Bahtiyar'a bir şeyler söyledi.

YÜKSEL GÜRAN'IN AVUKATI DA BAHTİYAR'A SORU SORDU

Enes Güran'ın avukatından sonra anne Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor:

-Tüm Türkiye gerçeği öğrenmek istiyor. Artık konuşun. Narin Güran 15.11’de henüz eve ulaşmadan siz yoldasınız. Narin’i alıp mı gittiniz?-

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

-Daraltılmış baz hareketlerine göre Narin’i görmen lazım, görmedin mi?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

-Narin’i seviyor muydun?

Nevzat Bahtiyar: Narin’i herkes severdi, çocuklar sevilir.

-Sen seviyor muydun?

Nevzat Bahtiyar: Yani normal çocuk işte.

-Narin’in torununla sorunu var mıydı?-

Nevzat Bahtiyar: Yok.

-Narin’e hiç harçlık verdin mi?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

HAKİMDEN SORU

Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’a sordu:

-Eve girdikten sonra ne tarafa yöneldin?

Nevzat Bahtiyar: Sol taraftaydı.

-Hangi odaya girdin?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

-İddianamede belirtilen baz kayıtlarına göre, 15.22’de Salim Güran eve girdiğinde mutfağın karşısındaki boş odadaydınız. Bu doğru mu?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

-Olay günü 15.08’de Salim’i aradığınızda, Salim’in ne yaptığını sordunuz mu?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

-Eşiniz, Salim’in yemek yediğini, yedikten sonra suya bakacağını söylediğini belirtti.

Nevzat Bahtiyar: Hayır, öyle olmadı.

-Sizin suyunuzun şebekesi bir mi, ayrı mı?

Nevzat Bahtiyar: "Birdir."

ARİF GÜRAN: BENİ ÖLDÜRÜN ARTIK!

Nevzat Bahtiyar'ın sorgusu devam ederken baba Arif Güran tekrar fenalaştı. Güran, Nevzat Bahtiyar’a doğru dönerek, "Seni Allah’a havale ediyorum" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı, Baba Arif Güran’ın sakinleştirilmesi için dışarı çıkarılmasını istedi. Arif Güran, Mahkeme Başkanı’na dönerek, "Beni öldürün artık" diye seslendi.

"SALİM VE YÜKSEL ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BİLMİYORDUM"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soruyor:

-Salim Güran ile Yüksel Güran arasındaki ilişkiyi daha önce biliyor muydunuz?

Nevzat Bahtiyar: Hayır, bilmiyordum.

-Narin bu olayı nasıl görmüş?

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.

-Ama ilişki sırasında gördüğünü mü söyledi size?

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.

SANIK AVUKATLARININ SORULARINA GEÇİLDİ

Davadaki diğer sanıkların avukatları da Bahtiyar'a soru sormaya başladı:

-21 Ağustos 2024 tarihinde saat kaçta evden çıktınız?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

-Sabah saatlerinde ayrıldınız mı?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

-Hangi araçla gittiniz?

Nevzat Bahtiyar: 23 plakalı kırmızı araçla gittik.

-Bu araç hep sizde miydi?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

-Nevzat Bey, eşiniz 15.08'de siz Salim’i arayınca neden araçla evden ayrıldığınızı söyledi?

Nevzat Bahtiyar: O beni görmedi.

-Salim’den ne kadar korkarsınız?

Nevzat Bahtiyar: Salim ile arkadaşız.

-Salim ile korkunuz neden geçti?

Nevzat Bahtiyar: Her şey ortaya çıkınca korku da geçti.

"NARİN'İ ÇIKARTACAKTIM FIRSATIM OLMADI"

Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor:

-Salim’den korkuyorsan, Salim içerideyken neden itiraf etmediniz?

Nevzat Bahtiyar: Narin’i oradan çıkaracaktım, fırsatım olmadı.

"YAKALANACAĞIMI BİLİYORDUM"

Mahkeme Başkanı araya girdi: Neden Salim tutuklandıktan sonra Narin’i oradan çıkaracaktın?

Nevzat Bahtiyar: Vicdanım el vermedi.

Mahkeme Başkanı: Yakalanacağını biliyor muydun?

Nevzat Bahtiyar: Evet, yakalanacağımı biliyordum.

NEVZAT BAHTİYAR NASIL YAKALANDIĞINI ANLATTI

Yüksel Güran’ın avukatı Nevzat Bahtiyar’a soruyor:

-Varsayalım ki baz kayıtları doğru. Narin’in cansız bedenini götürdünüz. Yüksel Güran’ı gördüğünüzü söylediniz. Ancak o dakikada Yüksel evde gözüküyor.

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, öyle gördüm.

-Sizin yakalanma anınızı anlatır mısınız?

Nevzat Bahtiyar: Oğlumun evindeyken, odanın içerisinde oturuyordum.

-Jandarma gelince kapıyı mı çaldı?

Nevzat Bahtiyar: Kapı açıktı zaten.

-Jandarmayı görünce ne yaptınız?

Nevzat Bahtiyar: Oğluma adımı sordular, beni de aldılar.

"ARİF'E KIZGIN DEĞİLDİM"

Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor:

-Çalıntı araç meselesi yüzünden son ödemenizi ne zaman yaptınız?-

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

-2024 yılı içerisinde mi?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

-Yaz ayı mıydı?

Nevzat Bahtiyar: Yazdı galiba.

-Olay anında hiç Arif’i düşündün mü?

Nevzat Bahtiyar: Yok.

-Olay esnasında Arif’e kızgın mıydın?

Nevzat Bahtiyar: Kızgın değildim.

"SALİM İLE ARAM İYİYDİ"

Salim Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’a soruyor:

-Olaydan sonraki geceler, neden kendi evinizde uyumadınız? Her gece oğlunuzun evinde uyudunuz.-

Nevzat Bahtiyar: Ben hep köydeydim.

-Olaydan önce Salim ile aran nasıldı?

Nevzat Bahtiyar: İyiydi.

- Peki neden Salim senin 3 ay boyunca telefonlarını açmıyordu?

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.

-Hiç kahveye gider miydiniz? Bu olaydan önceki, son 3 ay içerisinde?

Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

-Siz para yüzünden Salim ile aranızın bozulduğunu düşünmüyor musunuz?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

-Salim daha önce sizi tehdit etti mi?

Nevzat Bahtiyar: Bu konuda konuşmak istemiyorum.

-Sizin ve eşinizin ailesi geniş mi, çekirdek mi?

Nevzat Bahtiyar: 8 kardeşiz.

-Eşinizin ailesi nerede yaşıyor? Korucu olanlar?

Nevzat Bahtiyar: Battal…

-Siz tehditle uğrayınca, eşinizin kardeşleri yardım etmez mi?

Nevzat Bahtiyar: Önce benim kardeşlerim gelir.

"DAHA ÖNCE BİRİNİ BOĞMAYA ÇALIŞTINIZ MI? KANITIM VAR"

-Daha önce birisini boğmaya çalıştınız mı?

Nevzat Bahtiyar: Hayır.

-Bir daha hatırlayın, kanıtlarımız var.

Nevzat Bahtiyar: Hayır, yapmadım

NEVZAT'TAN SONRA ENES İFADE VERDİ

Nevzat Bahtiyar'dan sonra ağabey Enes Güran' ifade verdi.

Enes Güran ifadesinde şunları söyledi:

"Malatya’dan geldim. Ayın 20’sinde eve geldim. Ertesi sabah 07.30’da uyandım. Annemi, Muhammet’i, Eren’i gördüm. Babam Arif Güran aşağı indiler. Muzaffer Güran bize eşlik etti. Daha sonra babam ve Muzaffer Batman’a gitti. Daha sonra Narin, Muhammet, Enes ve ben evdeydik. Annemin evden çıktığını fark ettim. Saat geç olunca annemi aradık, yemek hazırladı. Narin yanıma geldi. Ben sosyal medyadaydım. Narin anneme dedi ki 'Saat 13.00 oldu, camiye gideceğim.' Daha sonra Narin’i görmedim. Koltukta uzanıp yattım. Uyku esnasında biri beni aradı Malatya’dan, saat 16.00 sıralarında annemi ve Hediye’yi gördüm. 'Hoş geldin' dedim. Sonra dışarı çıktım."

Mahkeme Başkanı sordu: Telefonun yanında mıydı?

Enes Güran: Evet.

Mahkeme Başkanı: Tamam, devam et.

Enes Güran: Sonra Tahir Kaya yanıma geldi, sohbet ettik. Bakkala gittik, enerji içeceği aldık, cebimde 200 lira vardı. Ben, Muhammet ve Yağmur sohbet ediyorduk. Muhammet Kaya, Azize Kaya’nın oğlu. Sonradan Muhammet Kaya ile çeşme tarafına gittik. Daha sonra eve bıraktılar beni. Eve gidince üvey babaannem Süheyla’yı gördüm.

Mahkeme Başkanı: Saat kaçtı?

Enes Güran: Saat 17.30 sıralarıydı.

Mahkeme Başkanı: Tamam, devam et.

Enes Güran: Telefonla oynuyordum, annem abimi aramam gerektiğini söyledi. Geç geleceklerini söylediler. Sonra arkadaşlarımla sigara içiyordum.

Mahkeme Başkanı: Esrar mı, sigara mı? Diyarbakır’da esrara da düz sigara deniyor.

Enes Güran: Hayır, sigara içiyorduk.

ARİF GÜRAN 'NE İSTEDİNİZ?' DİYE BAĞIRINCA HAKİM DIŞARI ÇIKARTILMASINI İSTEDİ

Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi devam ederken Narin Güran'ın babası Arif Güran, 'Ne istediniz kızımdan?' diye bağırdı. Hakim fenalaşan Arif Güran'ın salondan çıkartılmasını istedi.

Mahkeme Başkanı: Salim Güran’ı hiç gördün mü?

Enes Güran: Hayır, görmedim.

"OLAYIN ŞOKUNDAYIM"

Mahkeme Başkanı: Nevzat gibi senin de çelişen beyanların var, neden?

Enes Güran: Hatırlamadığım şeyler var.

Mahkeme Başkanı: Bu çelişki bir şey gizlediğinizden değil yani?

Enes Güran: Olayın şokundan, sayın hakim.

Mahkeme Başkanı: Bakkala gittiniz mi?

Enes Güran: Bakkalın oğlu bile bakkalın açık olduğunu biliyor.

"SALİM'İN KIZLARIYLA İLİŞKİYE GİRDİNMİ?"

Mahkeme Başkanı: Senin hoş olmayan bir görüntü içerisinde olduğun iddia ediliyor

Enes Güran: Hayır, kesinlikle öyle bir şey yok.

- Salim’in kızlarıyla aranda sorun var mı?

Enes Güran: Hayır.

-Onlarla bir ilişkiye girdin mi?

Enes Güran: Hayır.

HAKİM SALİM VE YÜKSEL GÜRAN İLİŞKİSİNİ SORDU ENES 'O BENİM ANNEM' DEDİ

Mahkeme Başkanı: Babanız Narin’in kaybolduğunu 3. bir kişiden öğreniyor, neden babanıza haber vermediniz?

Enes Güran: Narin’i aradığımda aklımda aile üyeleri yoktu, sadece Narin’in nerede olduğunu düşünüyordum."

Mahkeme Başkanı: Peki Enes, jandarmanın şöyle bir tutanağı var: Aile üyelerinin sürekli yanlış bilgi verdiği belirtilmiş. Sen böyle bir şeye şahit oldun mu?

Enes Güran: Hayır, sayın hakim.

Mahkeme Başkanı: Nevzat'tan neden şüphelenmiyorsunuz? Şüphelenmediğiniz adam neden kardeşinizi öldürsün? Narin, anneni ve amcanı öyle görmüş olabilir mi?

Enes Güran: Sayın hakim, o benim annem, bu şekilde sormanız çok kötü.

"CEZAEVİNDE NEDEN KENDİNİ ISIRMADIN?"

Mahkeme Başkanı: Haklısın, özür dilerim. Gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyorum.

Mahkeme Başkanı, adliyeye bir vatandaşın gönderdiği dilekçeden Enes’e bir soruyu okudu:

-Enes, sıcağı sıcağına kolunu ısırdıysan, cezaevinde neden kolunu ısırmadın?

Enes Güran: Çünkü babamın beni merak ettiğini biliyordum, böyle görmesini istemedim.

Mahkeme Başkanı: Ama cezaevinde sürekli telkinlerin var.

Mahkeme Başkanı: Narin’in cansız bedeni bulunduğunda köyde kadınlar birbirine girmiş. Anlatır mısın? Ben olsam sorardım, ‘Neyi biliyorsunuz?’ diye. Sen fen lisesi mezunusun, bu yaşta kepçe operatörü olmuşsun. Sence bu durum şüpheli değil mi?

Enes Güran: Kadınlar kavga ettiği sırada ben oraya koştum. Sonra beni jandarma aldı, İl Jandarma’ya götürdü.

Mahkeme Başkanı: Peki neden burada sanıksın? Düşündün mü?

Enes Güran: Bilmiyorum.

"AMCAM DA OLSA ŞÜPHELENDİM"

-Aklı başında bir çocuksun. Senin gibi zeki bir çocuğun bir konuda şüphelenmesi gerek diye düşünüyorum. Hatta kadınlara müdahale ederek delilleri karartan bir Enes görüyorum. Neden?

Enes Güran: Ben doğruyu söyleyeyim, amcam da olsa şüphelendim ama aklım Narin’deydi.

-Annenle gözaltına alındığında, annene Salim’le bir ilişkisi var mı diye sordun mu?

Enes Güran: Hayır

-Salim Güran’ın öldürme ihtimali var mı?

Enes Güran: Onu bilmiyorum.

-Nevzat’ın öldürme ihtimali var mı?

Enes Güran: Araba satışından olabilir. Büyüklerin olduğu cemaatte, babam kendisine 'o parayı nereye getireceksen getir' dedi.

-Peki Enes, babanın basın açıklamalarında 'Nevzat kim ki' diyor. Zaten Nevzat kim ki… Böyle bir insanın plan yapabileceğine kanaatin var mı?

Enes Güran: Nevzat para verip kendisini Narin’e alıştırmış olabilir.

-Bu cemaatte para konusu ne zaman oldu?

Enes Güran: Malatya’dan dönmeden iki hafta önce.

"KARDEŞİN KAYBOLDU VE TELEFONUNU ALMADAN DIŞARI ÇIKTIN ÖYLE Mİ?"

Savcı, Enes Güran’a soru sormaya başladı:

-Fen ve teknoloji lisesi mezunu musun?

Enes Güran: Evet.

-Üç tutanakta da üst üste Narin’i aradığını söylüyorsun. Senin aklı başında bir çocuk olduğunu düşünerek soruyorum. Evden çıkınca kaçta döndün?

Enes Güran: 17.30 sıraları.

-Osman Güran ile konuşmuşsunuz, 4 dakika ne konuştunuz? Şarjın azdı.

Enes Güran: 41 numara terlik istedim.

-Telefonun 18.33’te kapanmış, bize az önce 'annem yemek için babamı aramamı söyledi' dedin. Niye şarja takmadın?

Enes Güran: Şarja taktım.

-Telefonu 19.11’e kadar açmıyorsun. O sırada Narin’in kaybolduğunu fark ediyorsunuz. Kendi telefonunu neden açmıyorsun, niye tek başına annen arıyor? Kardeşin kayboldu ve telefonu almadan dışarı çıktın, öyle mi?

Enes Güran: Evet.

ENES'İN AVUKATLARI İTİRAZ ETTİ

Enes Güran’ın avukatı iddianamedeki baz verilerini kabul etmediklerini söyleyerek itiraz etti. Savcı ve Enes Güran’ın avukatı arasında baz kayıtları üzerinden tartışma çıktı. Diyarbakır Barosu avukatları, Enes Güran’ın sorgusunun kesildiğini ve düşünmek için zaman kazandığını ifade ederek tepki gösterdi.

HAKİM ENES'E KIZDI

Mahkeme Başkanı, tartışmanın ardından sert bir şekilde konuştu. Daha sonra Enes’e yönelerek, “Ben Diyarbakırlı değilim. Sen benim babamın oğlu değilsin. Sana da Nevzat’a da eşit davranıyorum." dedi

KOLUNU NASIL ISIRDIĞINI GÖSTERDİ

Diyarbakır Barosu'ndan avukatlar, Enes’e sordu:

-Kolunu nasıl ısırdın, gösterir misin?

Enes, kolunu açarak kendisini nasıl ısırdığını gösterdi:

-Sert bir şekilde ısırdım kolumu, buradan sıkıp koltuğa bastırdım.

Diyarbakır Barosu’ndan avukatlar, Enes’e cezaevinde Eren ile görüşmesinde telkinlerde bulunup bulunmadığını sordu.

Enes Güran’ın avukatları, sorunun ikinci kez sorulduğu gerekçesiyle itiraz etti.

Mahkeme Başkanı, sorunun tekrar sorulmasında sakınca olmadığını belirtti.

Enes: Eren küçük kardeşim, kötü olayları konuşmasını istemedim.

ENES GÜRAN'DAN İŞKENCE İDDİASI

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Enes’e soru sormaya başladı:

Nahit Eren: 6 defa ifade verdin, 6 ifadenin de tamamı çelişiyor. Kolluk ilk seninle ne zaman temas kurdu?

Enes Güran: 3. gün müydü, 4. müydü, o zaman bana nereye gidip geldiğimi sordular.

Nahit Eren: Sana ne zaman 'Narin kayboldu' diye sordular?

Enes Güran: Sordular.

Nahit Eren: Ne dedin?

Enes Güran: En son 16.30’da.

Nahit Eren: İnsan harekete geçmez mi?

Enes Güran: Onlara başladım demiştim. Şimdi konuşacağım olmuyor.

Nahit Eren: Konuş, konuş, konuş diye buradayız.

Enes Güran, avukatına işkenceden bahsetmesinde sakınca olup olmadığını sordu. Mahkeme Başkanı araya girdi:

-Enes, kolluk kuvvetleri tarafından işkence gördüysen, anlatabilirsin.

Nahit Eren, Enes Güran’ın avukatına sordu: "Enes, işkence gördüyse neden şikayetçi olmadınız?"

Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Nahit Bey, sorununuza devam edin."

Nahit Eren, Mahkeme Başkanı’na yönelerek konuştu:

"Aile bana iki kez geldi. İşkence gördüklerini söylediler, ben de kendilerine Diyarbakır Barosu'na başvuru yapmalarını söyledim. Nasıl yapılacağını da açıkladım. Kimi dişi sökülmüş dedi, kimi anneye tazyikli su dökülmüş dedi. Ancak daha sonra işkence iddiasıyla başvuru yapmadılar. Eğer işkence yapıldıysa bunun karşısındayız."

SALİM GÜRAN'IN KIZLARIYLA İLİŞKİ İDDİASI

Mahkeme Başkanı, Enes’e sordu:

-Sen, Salim’in herhangi bir kızıyla ilişkiye girdin mi? Salim seni yakalayıp dövdü mü? İddia bu."

Enes Güran: Hayır, sayın hakim.

Mahkeme Başkanı: 12 Eylül tarihinde alınan ifade işkence altında mı verildi?

Enes Güran: Evet.

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren sormaya devam ediyor:

-İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan döndükten sonra ilk kimin evine gittin?

Enes Güran: Hüseyin Güran’ın evine gittim.

Ne konuştunuz?

Enes Güran: Olup biteni sordu.

-İşkence altında verdiğin ifadeden soru sorabilir miyim?

Enes Güran: Evet.

-Birsen ve Melike ile görüştün mü?

Enes Güran: Bir sohbetim olmadı.

-Sana savcılıkta Birsen, Melike ve Maşallah’ın ifadelerini okutuyorlar, neden? Çünkü onlar seni 17.41’de gördüklerini söylüyor. Bunu sana neden sorduklarını biliyorsun. Bu konuyla ilgili görüşmedin mi?

Enes Güran: Hayır.

ISIRIK KONUSU TEKRAR SORULDU

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren:

-İnsanın kardeşi kaybolsa en çok telefona ihtiyaç duyar. Neden almadın, izah eder misin?

Enes Güran: Maşallah Güran, 'Narin bizim evde yok' deyince telaşlandım. Muhammet’i Azize Kaya’nın evine gönderdim, ben de caminin orada Narin’i arıyordum. Kimse aklıma gelmedi, sadece Narin nerede diye arıyordum.

-Salim’in evine o gün hiç gitmedin mi?

Enes Güran: "Hayır, kesinlikle gitmedim."

-Gece Narin’i ararken görmedin mi?

Enes Güran: Hayır, görmedim.

Nahit Eren, ısırık konusunu tekrar sordu.

Enes Güran: "Kolumu ısırarak koltuğa bastırdım."

"SALİM CESEDİ GÖTÜR DESE NEVZAT YAPAR MI?"

Mahkeme Başkanı: Salim, 'Al bu cesedi götür' dese Nevzat yapar mı?

Enes Güran: Yapmaz.

"ANNEME İŞKENCE GÖRÜNTÜLERİNİ İZLETTİLER"

Enes Güran, annesi Yüksel Güran’a işkence edildiğini ve bu görüntülerin jandarma tarafından kendisine izletildiğini hakime iletti. Ayrıca şu an hücrede kaldığını ve ailesinin bunu bilmediğini ifade etti.

"DİŞ FIRÇASI SORUSU SORULDU"

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren soruyor:

"Sabah, 'Narin diş fırçamı kullandı, bir şey olur mu?' sorusunu neden sordun?"

Enes Güran: Hayatımda ilk kez karakol ve cezaevi gördüm. Cezaevinde kötü davranıyorlar, raporu merak ettim; suçsuz olduğumuzu göstermek için.

CEZAEVİ GÖRÜNTÜLERİ SORULDU

Mahkeme Başkanı, Enes Güran’ın avukatına sordu:

-Cezaevi görüntülerini kim yayınladı?

Enes Güran’ın avukatı: Biz, ailenin güldüğü görülsün diye mi yayınlayalım?

Mahkeme Başkanı: Kim yayınladı o zaman?

ENES GÜRAN'DAN SIRTINDAKİ ÇİZİKLER HAKKINDA AÇIKLAMA

Enes Güran: Mısır tarlasında değil yıkık evdeki çivilerden dolayı sırtım çizildi

ANNE YÜKSEL GÜRAN İFADE VERDİ

Anne Yüksel Güran, 2 kadın jandarma eşliğinde duruşma salonuna getirildi.

Yüksel Güran: Türkçem çok iyi değil, Kürtçe biliyorum.

Mahkeme Başkanı: Önemli değil, Türkçe Kürtçe anlaşırız.

Yüksel Güran: İki oğlum gurbetten gelmişti, çok mutluydum. Kahvaltıyı hazırlayana kadar, aşağıda Arif, Muzaffer ile telefonda konuşuyordu. Muzaffer de kahvaltıya geldi. Son soframız güzel oldu.

Mahkeme Başkanı: Niye 'son sofra' diyorsun?

Yüksel Güran: Çünkü bize zehir ettiler.

Yüksel Güran: Narin evde koşuyordu, bana 'gelinlik al' diyordu. Allah hakkımızı bırakmasın, bırakmadılar kızıma gelinlik alayım. Bizim düğünümüz vardı, eve geldim, Muhammet bir cihaz almıştı, şarkı söylüyordu.

Mahkeme Başkanı: Siz bunları yaptığınızda telefonunuz neredeydi?

Yüksel Güran: Telefonum hep evdeydi.

Mahkeme Başkanı: Çocuklar telefonla oynadığı için mi?

Yüksel Güran: Evet. Sonra Narin acıktığını söyledi, patates kızartması istedi. İyi ki ona patates kızarttım, kızıma verdim.

Mahkeme Başkanı: Narin’in telefonu var mı?

Yüksel Güran: Hayır, yok.

"NARİN EVDEN ÇIKTIKTAN SONRA BİR DAHA GÖRMEDİM"

Yüksel Güran: Narin beni ikna etti ve Kuran kursuna gitmek istedi. Narin o evden çıktıktan sonra ben bir daha Narin’i görmedim. Enes de gece yarısı gelmişti, ben uyumuştum. Sonra uyandığımda Enes de uyuyordu. Bir bardak su içip tekrar uyudum. Tekrar yatmaya gittiğimde Muhammet ve Eren uyanıktı ama Enes hala uyuyordu. O sırada Hediye bize geldi, bayağı oturduk. Sonra Enes’in telefonu iki kez çaldı, kalktı, arkadaşıyla konuştu. O arada Enes çıktı.

Mahkeme Başkanı: Hediye geldiğinde Enes evde miydi?

Yüksel Güran: Hediye ikinci kez geldiğinde Enes uyuyordu. Enes’in telefonu çalınca uyandı. Enes gittikten sonra da biz bayağı oturduk. Saatleri bilmiyorum.

"SONRADAN AKLIMA GELDİ SALMİ'İ GÖRMÜŞTÜM

Yüksel Güran: Komutan bana Salim’i görüp görmediğimi sormuştu. Sonradan aklıma geldi, ben Salim’i görmüştüm.

Mahkeme Başkanı: Konuştunuz mu?

Yüksel Güran: "Yemin ederim konuşmadık."

Mahkeme Başkanı: Nevzat’ı gördün mü?

Yüksel Güran: Hayır.

Mahkeme Başkanı: Evin etrafında ya da dışarı çıkarken görmediniz mi?

Yüksel Güran: Hayır, yemin ederim görmedim.

"ENES'İN İÇTİĞİ SADECE SİGARA MIYDI?

Mahkeme Başkanı: Diyarbakır’da sigara bizim bildiğimiz sigara gibi anlaşılmayabilir. Burada 'sigara içiyorum' demek, esrar içiyorum anlamına gelebilir. Emin misin Enes’in içtiği sadece sigara mıydı?

Yüksel Güran: Sigaraydı.

"NARİN'İ SEN Mİ ÖLDÜRDÜN?"

Mahkeme Başkanı: Nevzat Bahtiyar’ın eşinin ifadesine göre, akşam 19.00 civarında gidip 'kim kızımı götürdüyse bari mezarı olsun' demişsiniz. Doğru mu?

Yüksel Güran: Hayır, doğru değil. Narin’in kaybolacağı aklımızın ucuna bile gelmemişti. Ben öğlen oraya gitmediğini bilmiyordum. Narin’in camiden sonra bir yere gitmediğini düşünmemiştim. Hediye’yi aradım, kızların daha gelmediğini söyledi. Aklıma halası geldi, onun kapısını çaldım. Caminin inşaat olması nedeniyle çok korktum, kafasını bir yere mi vurdu diye. Daha sonra Narin’i akşam 18.00 sıralarında gördüklerini söyleyince rahatladım. Her tarafı aramaya başladık. Nevzat’ın eşi de benimle birlikte Narin’i aramaya başladı. Bütün köy Narin’i arıyorduk. Sonra kim jandarmayı aradı bilmiyorum. Sonra dünya başımıza yıkıldı.

Mahkeme Başkanı: Yani Narin’i sen öldürmedin mi?

Yüksel Güran: Yemin ederim öldürmedim, ben kızımı nasıl öldüreyim.

Mahkeme Başkanı: Salim mi öldürdü?

Yüksel Güran: Hiç aklıma gelmedi.

Mahkeme Başkanı: Nevzat mı öldürdü?

Yüksel Güran: Belli olmuyor mu?

"ANKARA'DAN BİR MAFYA İLE BENİ TEHDİT ETTİLER"

Mahkeme Başkanı: Kadınlar kavgasından haberin var mı?

Yüksel Güran: Hayır, ben ambulansın içerisindeydim. Kimseyi görmedim, sadece televizyonda duydum.

Mahkeme Başkanı: Jandarma, neden Enes’i koruduğunu düşünüyor?

Yüksel Güran: Ben lavaboya gittim. Sonra komutan bize geleceğini söyledi. İkinci gün tekrar geldi. Komutan, 'Enes’i s…' diye küfür etti. Ankara’dan bir mafya ile beni tehdit ettiler. O yüzden çocuklarıma bir şey olacak diye korkuyorum.

"HEPİMİZ NARİN'E ÖLÜYORDUK"

Mahkeme Başkanı: Narin’i Enes öldürse, Enes’i teslim eder misin?

Yüksel Güran: Yemin ederim, teslim ederim. Engelli kızım bana bir gün 'anne' diyemedi. 5 oğlum 1 kızım vardı, Narin başkaydı, hepimiz ona ölüyorduk.

Mahkeme Başkanı: Adını o yüzden mi Narin koydunuz?

Yüksel Güran: Evet, hepimiz Narin için ölüyorduk.

"ENES'İN KÖPEKLE İLİŞKİSİNİ GÖRDÜN MÜ"

Mahkeme Başkanı: Oğlun Enes’in bir kızla, bir erkekle, bir hayvanla ilişkisini gördün mü?

Yüksel Güran: Hayır, öyle bir şey yok.

"SALİM AİLENİN REİSİ MİDİR"

-Salim ailenin reisi midir?

Yüksel Güran: Salim kendi evinin, Arif kendi evinin reisidir.

-Nevzat iftira mı atıyor?

Yüksel Güran: Evet.

-Neden?

Yüksel Güran: Allah’tan korkmuyor. Ben Narin’in katilini istiyorum. Narin’e kefen giydirdiler.

"NAMUSUMA LEKE SÜRDÜLER"

Yüksel Güran, elini göğsüne vurarak, Nevzat Bahtiyar’ı gösterdi. Güran, "Namusuma leke sürdüler. Beni burada asın. Bunun yüzüne bakın. Beni artık öldürün," dedi.

ENES VE ANNE ÇELİŞTİ

Savcı: Enes ikinci kez nakavta çıktı

Savcı, Yüksel Güran’a Enes’in 'Hediye Güran' ifadesini ifadesini sordu.

Yüksel Güran: Enes yanlış söylemiş.

Savcı: Enes yalan söylüyor yani?

Yüksel Güran: Hayır.

Savcı: Enes ile Hediye karşılaştı mı?

Yüksel Güran: Enes görmediğini söylüyor.

Diyarbakır Barosu avukatlarından Yüksel Güran’a: Nevzat Bahtiyar’ın evine giderken eşi ile karşılaştınız mı?

Yüksel Güran: Ben Narin’i arıyordum, o da arkamdan gelip beni teselli ediyordu.

-‘Hanginiz kızımı götürdü?’ diye bir söyleminiz oldu mu?

Yüksel Güran: Hayır.

Diyarbakır Eski Baro Başkanı Nahit Eren, Yüksel Güran’a sordu:

-Daha önce böyle bir duruşma gördünüz mü?

Mahkeme Başkanı araya girerek "Ben görmedim, o nasıl görsün" dedi

Nahit Eren: 50’ye yakın baro başkanı da burada. Hepimiz Narin için buradayız.

Yüksel Güran, ağlamalı bir ses tonu ile "Allah hakkını bırakmayacak" diye konuştu.

Nahit Eren: Senin bir kızın öldü, diğerini öldürdüler.

Yüksel Güran: Beni de öldürdüler.

Nahit Eren: Ben senin vicdanına sesleniyorum. Bu dosyayı görüyor musun? Ben otopsisine girdiğimden beri, bu etiketleri evdeki kızlarım yaptı. Narin’in katilleri çıksın diye.

"EŞARP NEREDE?"

Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren'den Yüksel Güran’a, "Sen ifadende mor eşarptan bahsettin. O eşarp nerede?" diye sordu.

Yüksel Güran: İmam buna benzediğini söyledi, ben de emin değildim.

-O eşarp nerede?

Yüksel Güran: Şu anda da evdedir.

-Sen nerede buldun?

Yüksel Güran: İmam bize geldi, Narin’in üzerinde mor etek ve mor eşarp olduğunu söyledi. Desteden sonra eteği ve eşarbı çıkarttığını söyledi.

"MUHAMMET YANINDA DEĞİLDİ"

Nahit Eren: Muhammet ve Enes beraber mi eve geldi?

Yüksel Güran: Hayır, Muhammet yanında değildi.

Nahit Eren: Son kez vicdanına sesleniyorum.

Yüksel Güran: Yemin olsun, 2 kez geldi.

Nahit Eren: Yemin etmene gerek yok. Saat 15.00’ten önce Hediye nerede olduğunu söyledi mi?

Yüksel Güran: Hayır, anlatmadı.

"KANDAN HABERİM YOK"

Nahit Eren: Sizin evinizde bir insan kanı bulundu ama kime ait olduğu tespit edilmedi. Merdivenden alınmış. İnsan kanının kime ait olduğu tespit edilemedi çünkü zaman geçti. Merdivenlerde bulunan bir kan örneğini diyorum, taştakini demiyorum.

Yüksel Güran: Tahir Kaya’nın burnu kanamış, baya kan dökülmüş, hiç haberim bile yoktu o kandan.

"BU ŞEREFSİZ EVİMİZE GELMEDİ"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan bir avukat: Maşallah’ı yanıma çağırdım demiştiniz. Siz sonra sormadınız mı?

Yüksel Güran: Maşallah kanıtı olduğunu söylemişti.

Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek, "Bu çocuklarımın üzerine atıyor," dedi.

Yüksel Güran: Yemin ederim, biz görmedik.

Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek, "Bu şerefsiz evimize gelmedi" dedi.

Mahkeme Başkanı: Kimseye 'Nevzat, Narin’e para veriyor' dediniz mi?

Yüksel Güran: Hayır, torununa veriyor diye Narin’e de mi verdi dedim acaba.

Mahkeme Başkanı: Daha önce yapar mıydı?

Yüksel Güran: Bilmiyorum.

Salim Güran’ın avukatI: Narin hiç o araca bindi mi?

Yüksel Güran: 14 Temmuz’da bindi.

-Nevzat hiç senin evine gelir miydi?"

Yüksel Güran: Hayır, Nevzat gelemezdi.

-Nevzat’ın eşi geliyor muydu?

Yüksel Güran: "Allah belasını versin, suları yoktu, her gün gelip su alırdı.

Mahkeme Başkanı araya girdi: Yüksel Hanım, ciddi bir husumet yok. Bir de iyilik yaptık diyorsunuz. O zaman özür dileyerek soruyorum, özür diledik diye haberlere düştük ama yine sorayım: , Nevzat’ın üçünüzle bir ilişkisi var mı?

Yüksel Güran: Hayır.

"NEVZAT'IN ENES VEYA BAŞKASIYLA İLİŞKİYE GİRDİĞİNİ DUYDUNUZ MU?"

Mahkeme Başkanı: Nevzat’ın, Enes veya başka biri ile ilişkiye girdiğinizi duydunuz mu?

Yüksel Güran: Hayır, kim dediyse Allah belasını versin.

-Ben soruyorum, bana niye beddua okuyorsun?

"NARİN BİR ŞEY GÖRMÜŞ OLABİLİR Mİ?"

Yüksel Güran'ın sorgusu biterken son sözü, "Narin’in katilini istiyorum” oldu.

Mahkeme Başkanı Yüksel Güran’a bir soru daha soracağını söyledi.

Mahkeme Başkanı: Narin, görmemesi gereken başka bir şey görmüş olabilir mi? Köy yerinde vakit boldur, biz de köyde büyüdük. Köye yabancı araç gelince takip edilir, dedikodu yapılır. Narin, 5 dakika içerisinde öldürülmeden önce Nevzat’tan ya da Salim’den bir şey görmüş mü?

Yüksel Güran: Hayır, hiçbir şey duymadım.

SALİM GÜRAN SAVUNMASINA BAŞLADI

Mahkeme Başkanından Salim Güran’a: Susma hakkınız var, anlatmak isterseniz buyurun anlatın.

Salim Güran savunmasına 'Evet, istiyorum. Her sabah tarlaya giderdim, kendimi bildim bileli çiftçiyim…' diyerek ifadesine başladı.

"ARİF NEVZAT'IN KALBİNİ KIRDI"

Salim Güran: Eve geldiğimde saat 18.00 sıralarıydı.

Mahkeme Başkanı: O zamana kadar tarlada mıydın?

Salim Güran: Evet. Nevzat Bahtiyar ile 3 aydır oturmuşum, ne başka bir şey. Arif onun kalbini kırdı. Araç konusunda, 'Eşek gibi parayı vereceksin,' dedi. Arif’e, 'Böyle deme, ayıp,' dedim. Ama ben onunla 3 aydır selamlaşmıyordum.

Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ın "unutkanım" söylemine yanıt verdi: "Yine haberlere düşeceğiz ama söyleyeyim. Sen de Enes de çok zekisiniz, bu salondakilerin yarısını suya götürüp susuz getirirsiniz. Ama bu programı silmek çok şüpheli."

"ESKORTLARLA GÖRÜŞTÜĞÜM İÇİN SİLDİM"

Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: "Telefon görüşmelerini neden sildin?"

Salim Güran: "Eskortlarla görüşmüştüm, o yüzden sildim."

Mahkeme Başkanı: "Belki binden fazla eskort ile görüşmüşsündür, onu bilemem ama asıl silmen gerekeni silmemişsin, çünkü eskort mesajların duruyor"

"NARİN'İ KİM ÖLDÜRDÜ?"

Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: Sizce Narin’i kim öldürdü?

Salim Güran: Ben görmedim, kim öldürdü bilmiyorum." Mahkeme Başkanı: "Size bu soru sorulduğunda kendi üvey annenizden şüphelenmişsiniz.

Salim Güran: Üvey annemi söyleyeyim, hakim bey, üfürükçü getirdiler. Nevzat’ın evinin etrafında dolaşıyorlardı. Ben böyle şeylere inanmadığımı söyledim. Üvey annemin evinin etrafında gidip geldi üfürükçü.

Mahkeme Başkanı: İnanmadığın bir şeyse, madem niye üvey annenden şüphelendin? Ama yaklaşık 15-20 gün içerisinde Nevzat’tan şüphelenmedin mi?

Salim Güran: Şüphelenmedim ama jandarma beni çağırdığında kimseyle sorunum olup olmadığını sordu, küçük bir sorun olarak Nevzat Bahtiyar demiştim.

"JANDARMAYI YÖNLENDİRDİĞİN BELİRTİLMİŞ"

Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: Jandarma tutanağında, seni jandarmayı yönlendirdiğin belirtilmiş.

Salim Güran: Ben kimim ki devleti yönlendireyim? Muhtar olduğum için herkes bana soruyordu zaten.

Mahkeme Başkanı: Ama neden bir çingeneler var demişsin, bir de kırmızı araba demişsin.

Salim Güran: Söyleyeyim. Ben yönlendirmedim. Ama benim yönlendirdiğimi söylüyorlar, jandarma oraya gidip 'Salim bizi yönlendirdi' demişler.

Mahkeme Başkanı: Jandarma sizden duymadı mı?

Salim Güran: Hayır, köy halkı zaten biliyordu.

Mahkeme Başkanı: Siz gözünüzle görmediniz yani?

Salim Güran: Hayır, sadece köye çingene geldi diye, acaba o çingeneler mi çocuğu götürdü diye söylediler.

"İLİŞKİNİZ VAR MI?"

Mahkeme Başkanı: Arif’in evine hiç girdiniz mi?

Salim Güran: Arif’in evine hiç girmedim, evim yakın olduğu için baz gösterebilir.

Mahkeme Başkanı: 15.39’da kızınız aramış, Enes de 15.57’de sizin evinizde sinyal veriyor. Kızınızla Enes’in ilişkisi olabilir mi?

Mahkeme Başkanı: Sizin Yüksel Güran ile ilişkiniz var mı?

Salim Güran: Ben Salim Güran’ım, kardeşime nasıl bunu yaparım. Ben alçak mıyım? Namussuz muyum? Nevzat Bahtiyar, artık anlat.

Mahkeme Başkanı: Nevzat bunları planlayacak kapasiteye sahip mi?

Salim Güran: Değil, ama televizyonda her şeyi izledi ve ayarladı.

Mahkeme Başkanı: Sadece sana iftira atar, Yüksel’e niye iftira atıyor?

Salim Güran: Kendini kurtarmak için. Ben 8 yaşındaki Narin’i, meleği, nasıl öldürürüm?

Mahkeme Başkanı: Peki WhatsApp mesajlarını niye sildin?

Salim Güran: "…" (devam ediyor)

380 KELEŞ MERMİSİ DETAYI

Salim Güran: Kardeşimin 380 keleş mermisi yakalandı. Onu konuşuyorduk. Bu yüzden WhatsApp mesajlarını sildim.

Mahkeme Başkanı: Tanıkları yönlendirme yaptın mı?

Salim Güran: Hayır.

Mahkeme Başkanı: Watsappweb’de 17.41’de Nevzat’tan arama var.

Salim Güran: Kesinlikle yok

Mahkeme Başkanı: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı sana kumpas mı kuruyor? Sen neden Narin’in öldürüldüğü yere gece gittin?

Salim Güran: Gitmedim, bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Sen vatan haini misin?

Salim Güran: Hayır.

SORGU DEVAM EDİYOR

Salim Güran: Nevzat beni su için aradı. Bütün köyün suyu vardı, ne hikmetse bir onun suyu yoktu.

Mahkeme Başkanı: Salim Bey, inanmadığın üfürükçünün hareketinden şüphelenip 'Üvey annemi araştırın' diyen sen, neden Nevzat’ın hareketinden şüphelenmedin?

Salim Güran: Şüphelenmedim.

Savcı araya girdi: Kırmızı eski bir arabadan bahsediyorsun.

Salim Güran: Kesinlikle konuşmamışım.

Savcı: Nevzat seni su için arayınca neredeydin?

Salim Güran: Evdeydim.

Savcı: Resmî bir arama gerçekleştirdin mi su kesintisi için?

Salim Güran: Hayır.

Savcı: Ama bayağı evde kalmışsın?

Salim Güran: Hayır, yemek yedim.

SAVCI SORDU: KIYAFETİNDEN ELDE EDİLEN DNA UYUMLU

Kadın savcı, Salim Güran’a soruyor: DNA’yı kabul etmiyorsun, sana rapordan bir cümle söyleyeceğim: 'Araçtan çıkan DNA ile Narin’in olay günü kıyafetlerinden elde edilen DNA uyumlu.' Anlatabildim mi bu cümlenin derinliğini?

Salim Güran: Yok öyle bir şey.

Savcı: Muhammet Kaya yeğeniniz değil mi?

Salim Güran: Evet

Savcı: Muhammet Kaya’yı Narin kaybolduktan sonra gördün mü?

Salim Güran: Yüzlerce kişi oradaydı, büyük ihtimalle oradaydı.

Savcı: Ertesi sabah Muhammet Kaya bir terlik buluyor. Jandarma değil, Muhammet buluyor ve arabada 1 buçuk saat saklıyor. Bu işi sen mi ayarladın?

Salim Güran: Kesinlikle hayır.

Savcı: Gece Narin kızımızın olduğu yerden sinyal veriyorsun. Nevzat 1 taş koyduğunu söylüyor, geri kalan 2 taşı sen mi koydun?

Salim Güran: Hayır, ben gitmedim.

Savcı: Mehmet Selim Atasoy adına kayıtlı Ramazan Atasoy seni 18.27’de arıyor, sen ise 18.57’de kameraya takılıyorsun. Orada 30 dakika var.

Salim Güran: Miran patikadan çıkıyor… (içinden konuştu gibi) bilmiyorum.

Diyarbakır Barosu avukatları, Salim Güran’a soruyor:

Siz, oğlunuz Devran’a hiç köydeki kameraların yerlerini tespit et dediniz mi?

Salim Güran: Evet, dedim.

Niye siz yaptınız?

Salim Güran: Zaten ben hepsini tespit ettim.

Oğlunuz Devran size kamera yerlerini gönderdi mi?

Salim Güran: Jandarmaya gönderdi.

Peki, siz 20.46’da Narin’in 15.30 sıralarında kaybolduğunu söylüyorsunuz. Nereden biliyorsunuz?

Salim Güran: Okulun kamerasını açtılar.

Akşamki görüşmede bunu nereden biliyorsunuz?

Salim Güran: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

Nevzat, bu olaylardan sonra sizi hiç aradı mı?

Salim Güran: Hayır.

"Siz, Nevzat ile beraber Narin’i aradınız mı?"

Salim Güran: Ertesi gün köy halkı 'Hep beraber arayalım,' deyince Nevzat da katıldı.

"Şimdi 30 yıldır arkadaşınızsa birlikte aramamanız tuhaf değil mi?"

Salim Güran: Gündüz aramalara katıldı. Evlerin içerisine giriyordu.

SAVCILIK İFADESİNİ İNKAR ETTİ

Salim Güran’a soruldu: Narin’in kaybolduğu gün kaç defa üzerinizi değiştirdiniz?

Salim Güran: Hayır, değiştirmedim.

Savcı: Savcılık ifadenizde değiştirdim diyorsunuz.

Salim Güran: Hayır, değiştirmedim.

Savcı: Bir düğün olacakmış, buna ilişkin bir kart dağıtımı yapılacakmış. Kimin evinde oturdunuz?"

Salim Güran: Erhan abimin eviydi.

Savcı: Daha önce Eğerturmaz Deresi'nde çocuk vakası oldu mu?"

Salim Güran: Hayır.

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: İnsanların tanık olduğu delillerin hepsini olay günü 14.30’dan 16.00’ya kadar sıkıştırmışsınız. Eşin diyor ki yemeğini yediği gibi çıktı. Sen o gün ne yaptın?

Salim Güran: Karakoç ile Tavşantepe sondaja gittim.

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: Baz çalışmasının ne olduğunu ifade edeyim. Baz kayıtlarını incelediniz mi?

Salim Güran: Ben incelemedim.

Nahit Eren: Attığınız her adımda baz istasyonlarının değiştiğine dair veriler var.

Salim Güran: Bazın ne olduğunu bilmiyorum. Eğer Nevzat’ın, benim, Yüksel’in, Enes’in bazı oradaysa, o zaman bütün köy oradadır.

MAHKEME BAŞKANI: ALLAH NE VERDİYSE GİDİYORUZ, SABAHA KADAR BURADAYIZ

Mahkeme Başkanı, tanıkların hazırlanmasını talep etti.

Nahit Eren: Bitirmiyor muyuz?

Mahkeme Başkanı: Allah ne verdiyse gidiyoruz. Sabaha kadar buradayız.

SALİM GÜRAN: İ*NEYE BAK DEDİM

Diyarbakır Eski Baro Başkanı Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: Vecdi seni arıyor, sonra Nevzat'ı arıyor, sıralı aramalar oluyor. Bu görüşmelerin içeriğini hatırlıyor musun?

Salim Güran: Bulundu mu, bulunmadı mı diye soruyordu. Nevzat çıkınca 'İ*neye bak' dedim. Demek bu yüzden beni arıyordu dedim.

Nevzat Bahtiyar, kendisine edilen hakaretlere tepkisiz kalıyor...

Mahkeme Başkanı, Salim Güran’a soruyor: Akşam Narin’in gömüldüğü yere sen gitmedin mi?

Salim Güran: Ben gitmedim. Gittiysem, bütün köy gitmiştir.

Mahkeme Başkanı: Baz öyle gösteriyor.

Salim Güran: Baz nedir?

Mahkeme Başkanı: Baz, mesela benim telefonum burada yazıyor, beni burada gösteriyor.

Salim Güran: Ben kesinlikle gitmedim.

Mahkeme Başkanı: Kızın Dilek seni arayıp Narin’in kaybolduğunu söyleyince şebeke gidiyor ve kesiliyor.

SALİM GÜRAN: SEN NEYİN PEŞİNDESİN

Nahit Eren, Salim Güran’a soruyor: Ses kayıtları var. Sen Mehmet Selim Atasoy’a 'Gidelim mi?' dedin mi?

Salim Güran: Demedim.

Nahit Eren: Ses kayıtları var.

Salim Güran: Sen neyin peşindesin?

Mahkeme salonundakiler, Salim’e tepki gösterdi.

Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ı uyardı: Güzel üslupla cevap ver.

"NEVZAT'IN EŞİ 'BİRBİRİNE KARDEŞİM DERLERDİ' DİYOR"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı, Salim Güran’a soruyor: Hediye Güran, Narin kaybolduktan sonra telefonunu değiştiriyor. Haberiniz var mı?

Salim Güran: Hayır, yok.

Avukat: Nevzat’ın eşi diyor ki, 'Birbirlerine kardeşim derlerdi.' Narin kaybolduktan sonra da bizi aramıza almadılar.

Avukat: Ne samimi arkadaşı?

Avukat: Siz 2 Eylül'de tutuklanıyorsunuz, 8 Eylül'de Narin bulunuyor. Dosyada 12 tane çelişkili ifade var. HTS’yi kabul etmiyorsunuz. Sinirlenmeyin.

Salim Güran: Bilmiyorum diyorum.

Avukat: Silah taşır mısınız?

Salim Güran: Beylik silahım var. Nevzat yalan söylüyor, bir akşam az kalsın kardeşini öldürüyordu. Vahşidir o.

ROJDA ALTINTAŞ: DURUŞMA 2 ARAYLA SAATLERDİR DEVAM EDİYOR

Gazeteci Rojda Altıntaş'ın saat 20.07 itibarıyla yaptığı paylaşım:

Duruşma, 2 arayla saatlerdir devam ediyor. Şu an çıkanlar oldu. Salon biraz boşaldı. Salim Güran yerine oturdu, Mahkeme başkanı ayağa kalkmasını istedi. Şimdi Enes Güran’ın avukatı konuşuyor.

SALİM GÜRAN: DEVLETTİR BAKAR DEDİM

Enes Güran’ın avukatı, Salim Güran’a mısır tarlasını göstermesini istedi. Salim Güran dosyadan tarlayı gösterdi.

Avukat: Siz o köyde doğup büyüdünüz. Karşıda bir kamera var, sizin köyü görüyor mu?

Salim Güran: Evet görüyor. Biz kamera kaydına bakılmasını istiyoruz, bakmıyorlar.

Avukat: Sizin köyde daha önce silah çekildiğinde bu olaylar kamerada tespit ediliyor muydu?

Salim Güran: Evet, daha önce tespit edilmişti.

Avukat: Kamera görüntüleri dosyada var. Köydeki tüm araç ve insan hareketleri görülüyor. İddia edildiği gibi, eve girmiş olsaydı kamerada görülür müydü?

Salim Güran: Evet, görülür. Kör nokta diye bir şey yok. Narin patikadan çıktıktan sonra her şey görülür.

Mahkeme Başkanı araya giriyor: Neden bu kameraları daha önce talep etmediniz?

Salim Güran: Devlettir, bakar dedim.

Başkan: Bu görüntüler iddianame kabul edildikten sonra talep edildi.

Salim Güran’ın avukatı Salim Güran’a sordu: Nevzat neden böyle söylüyor?

Salim Güran: Sosyal medyada, ‘Gelen vuran vuruyor, giden vuruyor’ Av. Seda Toğrul “Ben de bir anneyim” diyerek dosyadan çekildi. Olayda başka bir şeyler olduğunu düşünmesine neden oldu.

ARİF GÜRAN DİNLENİYOR

Arif Güran dinleniyor. Mahkeme başkanı kimlik tespiti yaptı.

Mahkeme başkanı Arif Güran’a başsağlığı diledi. Arif Güran “Allah razı olsun” dedi.

ROJDA ALTINTAŞ: ARİF GÜRAN KONUŞMAKTA ZORLANIYOR

Gazeteci Rojda Altıntaş, paylaşımında Arif Güran ile ilgili şunu söyledi:

Baba Arif Güran konuşmakta zorlanıyor. Mahkeme Başkanı, Arif Güran’ın oturarak konuşmasını istedi.

ARİF GÜRAN: MELEK DEĞİLİM AMA ZORBALIĞA KARŞILIK VERİRİM

Baba Arif Güran, müşteki olarak anlatıyor:

Ben kızımın kaçırılma meselesine nereden girdim söyleyeyim. İnsanlar telefonla arayıp küçük kız sesi dinletiyorlardı. Bunları duyunca kızımı aramaya başladım. Ben kimseye zarar vermem, melek değilim ama biri bana zorbalık yaparsa ben de karşılık veririm, ama kavgacı değilim.

Mahkeme Başkanı, Arif Güran'ı kesmeden dinliyor.

Arif Güran devam ediyor:

Arama köpeklerinin kanala yoğunlaştığını söylediler. İnsanlar çok kalabalıktı. Yaklaşık 2 buçuk kilometre köyün arkasına gittim, sonra köyün alt kısmına indim. Köpeklerin mısır tarlasına doğru yoğunlaştığı bilgisini verdiler, hızlıca yürüdük. Sonra Muzaffer amcamın oğlu beni aradı, bir trafik kazası olduğunu, Narin’e benzediğini söyledi. Az da olsa benzettim, gidip bakmak istedim. Komutanımla hastaneye gittik, gözümle görmek istedim.

Arif Güran, araç meselesini anlatıyor: Salim’e, ‘Nevzat’tan arabayı aldığım zaman sen de oradaydın’ dedim. Şu an 80 bin lira zararım var. Neden hep bana oluyor? Nevzat’ı aradım, geldi. Neredeyse kavga edecek duruma geldik. Nevzat durumu asla kabul etmedi, parayı vermeyeceğini söyledi. Ben de kekelemesiyle dalga geçtim. Kellem de gitse, doğru budur. Bu konuşmalar böyle sakin geçmedi. Sorunun aramızda çözülmesini istedim, araya biri girdi. Önce Nevzat anlattı, sonra ben. Hacı Cevat Kaya, Nevzat’ın 40 bin lira ödemesi gerektiğini söyledi.

Mahkeme Başkanı, Arif Güran’dan 1 dakika beklemesini istedi.

Arif Güran müşteki sıfatıyla araç konusunu anlattıktan sonra Mahkeme Başkanı soruyor:

Bu olaydan dolayı bu adamın sana kin beslediğini mi düşünüyorsun?

Arif Güran: İlk söylediğimde kimse inanmadı 50 bin TL için çocuk öldürmezler dediler ama böyle bir konumuz oldu. Defalarca söyledim benim kızım tepeye çıkmamış Senaryo üzerinden senin abin 18.30’da köyden süratle geçti kızını götürmüş olabilir dediler. Delil istedim yaklaşık 6 akşam jandarmada durdum herhangi bir zorluk görmedim İlk gün de söyledim. Komutanım kamera benim evimi net görüyor dedim

Mahkeme Başkanı: Devletin sizin bu ısrarla söylediğiniz kameraya bakmadığını mı söylüyorsunuz

Arif Güran: Bizim bakmaya yetkimiz yok dediler

Mahkeme Başkanı: Belki de bakmışlardır

Arif Güran: Güneş vuruyor diyorlar Kızımın en son görüldüğü saatler o kamera 18.30 sıralarını gösteriyor

Mahkeme Başkanı: Oraya drone getirmeyi akıl eden devlet o Dara-2 kamerasını mı akıl edemeyecek?

Arif Güran: Sizden rica ediyorum ortaya çıksın Belki Nevzat Bahtiyar suçsuz da olabilir Saat kaç olursa olsun o kameralara baksınlar

Mahkeme Başkanı: Söz konusu kamerayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na soracağız

"CİNAYETİ NEVZAT'IN ÜZERİNE ATALIM DİYE KARAR ALDINIZ MI?"

Mahkeme Başkanı: Bu cinayeti Nevzat’ın üzerine atalım diye karar aldınız mı

Arif Güran: Biri benim kızımı öldürecek ben gidip anlaşma mı yapacağım? Benim ruhum mantığım gitti.

Arif Güran: Herkes bir şeyler söylüyor Hala da söylemeye devam edecekler Bir insanın vicdanı varsa bir babanın kızını öldüren kişi daha sonra onunla yan yana oturur mu

Mahkeme Başkanı: Benden cevap mı bekliyorsunuz? Bilmiyorum

Arif Güran: Eğer benim kızım Güranlar tarafından Nevzat’a verildiyse bu insan parayla silah zoruyla gidip bunu yaptıysa olaydan sonra bunlar oldu bana yaptırdılar deseydi gelip söyleseydi Nevzat benim başımın tacı olurdu

BABA 4 SANIKTAN ŞİKAYETÇİ

Diyarbakır Barosu’ndan bir avukat, müşteki sıfatıyla bulunan Arif Güran’a soruyor:

Nevzat’a kızınız kaybolmadan önce su veriyor muydunuz

Arif Güran: Yıl başından yıl sonuna kadar suyu ben veriyordum

Avukat: Bu olayda Nevzat dışında başka kimseden şüphelendiniz mi

Arif Güran: İlla ki artık herkesten şüpheleniyordum. Yeğenim 3 defa bir yere gidip geldi ona bile nereye gidip geliyorsun diye sordum

Avukat: Son sorum Dosyada 4 sanık var hepsinden şikayetçi misin

Mahkeme Başkanı araya girdi: Cevap verdi ya zaten şikayetçi hepsinden

KÖYDE TOPLANTI YAPILDI MI?

Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren, Arif Güran’a soru soruyor:

Diyarbakır Barosu’nun bu dosyada olması kıymetli mi?

Arif Güran: Evet, kıymetlidir.

Nahit Eren: Bir soru daha soracağım. Düşünün lütfen. Narin’in katledildiği andan, bulunduğu ana kadar, iddianamenin hazırlandığı, ailenin tutuklandığı süreç içerisinde köyde, köyün önde gelenleri bir araya gelip ‘Kim neden yaptı?’ diye toplantılarınız oldu mu?

Arif Güran: Olayın 6. gününe kadar uyumadım, yemek yemedim. Hepsi değil ama Ali Rıza Güran ile bazen görüşürdüm tek başıma. O bana kimden şüphelendiğimi sorardı.

Nahit Eren: Ali Rıza herhangi birini dışarıdan getirip toplu bir görüşme yaptırmadı yani?

Arif Güran: Hayır. Sadece ben gözaltından sonra eve gidince bizim evde kimse olmadığı için abimin evine gittim.

"ENES'E 'FAZLA KONUŞMA' DERKEN NE DEMEK İSTEDİN"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, Arif Güran’a cezaevi görüşmelerini soruyor: Enes’e ‘fazla konuşma’ derken ne demek istedin?

Arif Güran: Ben kızımı mı öldürdüm demek istiyorsunuz?

Sanık avukatları araya girdi: Konuşmanın önü var, orada dakikasının bitmemesini kastediyor.

Mahkeme Başkanı, sanık avukatlarına hak verdi. Görüntülerin önünü ve arkasını izlediğini, yayınlanan videonun eksik olduğunu ifade etti.

Enes Güran’ın avukatı, müşteki sıfatıyla bulunan Arif Güran’a soruyor: Yakın zamanda ifadeye çağrılmışsınız. Size ne sordular?

Arif Güran: Televizyonda bilmeyerek konuştuğumu söylediler. ‘Devlet bir katilin lafıyla çocuğumu (Ene) alıyor’ demişim. Dara-2 kamerasını söyledim, kimse bunu söylemiyor.

Avukat: O zaman şunu anlıyoruz. Türkiye’de herkes bu dosyada bir fikir beyan etti. Herkes, herkesi suçlu gösterdi. Herkesin ortaya söz ederken, Arif Güran’ın söz hakkı olmadığını gördük. Bir şey söyleyince ifadeye çağrılmış.

Mahkeme Başkanı: Nasıl? Anlamadım.

Avukat tekrar anlattı, Mahkeme Başkanı, “Anlaşıldı” dedi ve teşekkür etti.

AİLEDE SÖZÜ GEÇEN KİM?

Salim Güran’ın avukatı, Arif Güran’a sordu: Arif Bey, Güran ailesinde sözü geçen Salim mi, Hüseyin Güran mı yoksa Ali Rıza Güran mı?

Arif Güran: Asla değil. Salim tarla ile uğraşıyor. Benim bir kepçem var; bir oğlum kepçede çalışıyor, diğerini operatör yapmışım, boş insanlarla gezmesinler diye. Salim’in bende hükmü yok, sadece köyün arazilerine bakıyor. İşlerim biraz ters gittiği için bir kere Salim’den 160 bin istedim, bana gönderdi.

Avukat: Salim ile hiç kavganız oldu mu?

Arif Güran: Bizim balkonumuz birbirine bakıyor; bazen o gelir çay içer, bazen ben giderim. Bugün Salim’in bana bir art niyeti olsaydı, ben söylerdim, şu an karşımda.

Avukat: O zaman Salim’in kızınızı öldürmesi için bir sebep var mı?”

Arif Güran: Benim ailem yapmaz.

Avukat: Eşinizden şüphelendiniz mi?

Arif Güran: Hayır. Eşimle severek evlendim. Annem eşim kısa diye istemezdi, özür dilerim.

Mahkeme Başkanı araya girdi: Kaynanalık yapmış yani.

Arif Güran: Evet. 22 yıllık eşim bir şey yapsa sesi titrer. Kimse benim kızımdan üstün değil ama eşimin sesini biliyorum.

Savcı, Arif Güran’a sordu: Genellikle eve gitme saatiniz nedir?

Arif Güran: İşim yoksa eve giderim.

Savcı: Sizi 17.00 sıralarında aradığınızı söylediniz?

Arif Güran: Evet, normal şekilde aradı.

Savcı: Tamam, saati öğrenmek istedim.

GAZAL BAHTİYAR DİNLENİYOR

Gazeteci Rojda Altıntaş aktarıyor:

Mahkeme başkanı salona geldi. Kürtçe bilen bir polis Gazal Bahtiyar’a tercümanlık edecek.

Gazal Bahtiyar: Nevzat, Salim’i su için aradı. O zaman beraber yemek yiyorduk. (Buradan sonrasını Türkçe söyleyemedi.)

Polis Kürtçe sordu, Gazal Bahtiyar devam etti: Nevzat ağaç sulamaya çıktı.

Mahkeme Başkanı: Hangi ağacı suladı?

Gazal Bahtiyar: Meyve ağacını suladı.

Mahkeme Başkanı: Gazal Hanım, kendinizi suçlu duruma getirecek bir şey söylememe hakkınız var. O gün köyün erkeklerinin, Güran ailesinin erkekleri davetiye dağıtmaya çıkmış. Sen bunu biliyor muydun?

Gazal Bahtiyar: Bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Eşin biliyor muydu?

Gazal Bahtiyar: Hayır.

Mahkeme Başkanı: Eşiniz dışarıya çıktıktan sonra bir daha ne zaman diyalog kurdunuz?

Gazal Bahtiyar: Hatırlamıyorum.

Mahkeme Başkanı: Biz burada 1 dakikanın hesabını yapıyoruz. Nevzat’ın kırmızı arabaya bindiğini gördün mü?

Gazal Bahtiyar: Evet, gördüm.

Gazal Bahtiyar ifadesine devam ediyor: Narin’in kaybolduğunu söylediler. Yüksel’e önce eltilerine sor dedim. Sonra Yüksel ile birlikte Narin’i aramaya gittik.

Mahkeme Başkanı: Yüksel, ‘Narin’i öldürdüler’ dedi mi?

Gazal Bahtiyar: Dedi. ‘Kaçırdılar, öldürdüler’ gibi konuştu.

Mahkeme Başkanı: Dizini dövmek gibi mi söyledi yoksa daha saat 19.00 olduğu için kesin bir dille mi konuştu?

Gazal Bahtiyar: Benim kızımı kaçırdılar, öldürdüler dedi.

Mahkeme Başkanı: Peki bu olaydan sonra eşinizin hal ve hareketleri nasıldı? Hiç tedirgin bir şey fark ettiniz mi?

Gazal Bahtiyar: Şüphelenseydim, kendi ellerimle onu teslim ederdim. Benim dayım korucudur, amcamın oğlu korucudur, şüphelenseydim teslim ederdim.

Mahkeme Başkanı: Peki eşinizin itiraz ettiğini biliyor musunuz?

Gazal Bahtiyar: Nasıl?

Mahkeme Başkanı: Eşiniz bugün Salim’den Narin’i alıp dereye gömdüğünü söyledi.

Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar, tanık sıfatıyla ifadesine devam ediyor:

Ali Rıza bize bir para teklifinde bulundu.

Mahkeme Başkanı: Sizin evinize mi geldi?

Gazal Bahtiyar: Hayır. Hasan Kaya’yı aramış. Eğer Gazal kabul ederse, köyde yaşasınlar, Nevzat suçu üzerine alsın.

Mahkeme Başkanı: Siz ne dediniz?

Gazal Bahtiyar: Asla kabul etmem dedim.

Mahkeme Başkanı: Bunu sonra eşinize kim söyledi? Eşiniz cezaevinde ya.

Gazal Bahtiyar: Kardeşi söylemiştir.

Mahkeme Başkanı: Sen bilmiyor musun?

Gazal Bahtiyar: Görüşe gittik, o söylemiştir.

Mahkeme Başkanı: Sen değil, o mu söylüyor?

Gazal Bahtiyar: Yani, bu adam bize böyle teklifte bulundu.

Mahkeme Başkanı: Tarihi hatırlar mısın?

Gazal Bahtiyar: Hatırlayamadım.

Mahkeme Başkanı: Narin’in babaannesi Süheyla, Salim tutuklanınca Nevzat’ın da tutuklanacağını söylemiş. Sen merak edip neden diye sormadın mı?

Gazal Bahtiyar: Ben de dedim neden Nevzat tutuklansın. ‘İfadesi alınır’ dedi.

Mahkeme Başkanı: Sen sordun mu ifadesi niye alınacak diye?

Gazal Bahtiyar: Bütün köy dedi.

Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar ifadesine devam ediyor:

Mahkeme Başkanı: Salim, Nevzat’ı kendi şahsi işleri için kullanır mıydı? Özel işleri diye soralım, kibarca. Anladın mı sorumu?

Gazal Bahtiyar: Ere, ere (evet).

Kürtçe devam ediyor: Benim eşim öyle şeyler yapmaz.

Yüksel Güran tekrar getiriliyor. Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal’ın söylediklerine cevap veriyor.

Mahkeme Başkanı, Yüksel Güran ile Gazal Bahtiyar’ı birbirine soru sordurdu.

Yüksel Güran: Bu Gazal yalan söylüyor. Bu cani arkamdan koşuyordu, beni teselli ediyordu.

Gazal Bahtiyar: Ben yalan söylemiyorum. Siz aşağı doğru geldiniz, bağırdınız ‘Kızım yok’ dediniz.

Yüksel Güran: Gazal, ilk önce ben demedim mi Ferhat Kaya camiye girdi?

Gazal Bahtiyar: Ben yalan söylemiyorum. Sen aşağıya doğru indin, söyledin, ben de seninle cami etrafını aradım. Biz saat 22.30’a kadar aradık.

Mahkeme Başkanı, Yüksel’e: Başka bir şey sormak ister misin?

Yüksel Güran: Hayır.

SALİM GÜRAN: GAZAL YALAN SÖYLÜYOR

Salim Güran, Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar’ın yalan söylediğini belirtti.

Enes Güran, soru sormak için tekrar geldi ve Gazal Bahtiyar’ın açıklamalarına karşı yeniden anlatmaya başlayınca…

Mahkeme Başkanı: Tamam, bunları anlattın.

Tekrar getirilen Yüksel Güran’ın Gazal’a ilk sözü:

Aslında onun burada oturması gerekiyordu ama ben burada oturuyorum.

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar’a soruyor:

Nahit Eren: Nevzat Bahtiyar, 15.08’de Salim’i aradıktan ne kadar süre sonra aracına bindi gitti?

Gazal Bahtiyar: Bilmiyorum, 15-20 dakika olabilir gibi.

Nahit Eren: Yani direkt binip gitmedi.

Gazal Bahtiyar: Bilemiyorum.

Nahit Eren: Sen orada, Narin bulunduktan sonra Nevzat’ın sakladığı haberlerini gördün, hiç kardeşin Nevzat’a sordun mu? Çünkü Narin’i dereye bıraktıktan sonra Zeynep’e gitmiş.

Gazal Bahtiyar: Sordum, hiç şüphelenmedim dedi.

Nahit Eren: Az önce bize bir teklif geldi dediniz. Kim dedi?

Gazal Bahtiyar: Hasan Kaya dedi. Ali Rıza Güran, Nevzat üstlenirse köye yerleştireceklerini söylemiş.

Nahit Eren: Cezaevinde görüşte mi Nevzat’a söylediler?

Gazal Bahtiyar: Evet.

Nahit Eren: Nevzat ne dedi? Kabul eder miydi?

Gazal Bahtiyar: Etmezdi

Mahkeme Başkanı, Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar’a sordu:

Mahkeme Başkanı: Aile toplantılarına beni almadılar dediniz, bu ne demek? Bu şüpheli bir şey mi?

Gazal Bahtiyar: Hakim bey, biz gidiyorduk, aile toplantısı var diyorlardı, bizi almıyorlardı.

Mahkeme Başkanı: Toplantıda kim vardı?

Gazal Bahtiyar: Aile büyükleri.

Bu sırada savcı araya girdi, sebebini sordu.

Gazal Bahtiyar soruyu anlamadı, polis Kürtçe sordu.

Gazal Bahtiyar Kürtçe cevap verdi.

Polis Çeviri olarak: Aile toplantısı var, gelmeyin dedikleri şeklinde aktarıldı.

Enes Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar’a soruyor:

Avukat: Kocanız sizinle 21 Ağustos 2024’ten gözaltına alındığı tarihe kadar herhangi bir şekilde cinayeti anlattı mı?

Gazal Bahtiyar: Hayır.

Avukat: O zaman ilk sorumu bir daha sorayım. Neden oğlunuz Ferhat’ın işe birlikte evden ayrıldığını söylediniz?

Gazal Bahtiyar: Oğlum işe gitti.

Avukat: Onu sormuyorum. Neden kocanızın yanına oğlunuzu kattınız?

Enes Güran’ın başka bir avukatı, Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar’a soruyor:

Avukat: Narin’i köyde ne sıklıkla görürdünüz?

Gazal Bahtiyar: Yok, ben görmezdim.

Avukat: Narin dışarıya çıkmıyor muydu?

Gazal Bahtiyar: Kendi yaşıtlarıyla çıkıyordu.

Avukat: Narin dışarı çıktığında sizin evinizin önünden geçmiyor muydu? Eviniz arasında ne kadar mesafe vardı?

Gazal Bahtiyar: 3-4 dakikalık.

Avukat: Siz Narin’i görünce onunla konuşur muydunuz?

Gazal Bahtiyar: Evet.

Avukat: Eşiniz görse konuşur muydu?

Gazal Bahtiyar: Eşim onu nereden görecek?

Avukat: Nasıl nereden görecek? Yakın.

Avukat: En kötü ihtimalle 3 ayda bir görse bile Narin’e selam verir miydi?

Gazal Bahtiyar: Görmemiştir.

Enes Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar’a soruyor:

Gazal Hanım’dan, Nevzat Bey’in karakter analizini duymak istiyorum. Herkes karakter analizi yapıyor

Gazal Bahtiyar: Huyu güzeldi, ahlakı güzeldi, suskun biriydi.

Enes Güran’ın avukatı, Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar’a soruyor:

Siz Arif ile komşusunuz değil mi?

Gazal Bahtiyar: Evet, yakınız.

Avukat: Torununuz size geldiğinde Narin gelmez miydi?

Gazal Bahtiyar: Narin hiç benim evime gelmedi, görmemişim.

Avukat: Olay günü o telefonu anlatır mısın?

Gazal Bahtiyar, Kürtçe devam ediyor. Polis çeviriyor:

Yemeği yemiştik, suyun kesilmesi nedeniyle 15.08’de Salim’i aradı.

Avukat: Sizin bahçede sulanacak neyiniz vardı?

Gazal Bahtiyar: Ağaç vardı, patlıcan vardı.

Avukat: Patlıcan o mevsimde sulanır mı?

Polis Kürtçe çevirdi.

Gazal Bahtiyar: O zaman patlıcanlar kurumuştu.

Avukat: Eşiniz patlıcan suladığını söylüyor, hanginiz doğru?

Mahkeme Başkanı, ayağa kalkarak dinlemeye başladı.

Salim’in avukatı, Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar’a soruyor:

Avukat: “Narin’i bulunca baygınlık geçirdiniz mi?”

Gazal Bahtiyar: “Hepimiz onun için ağlıyorduk.”

Avukat: “Sizce Narin’in cesedini taşımak, öldürmek kadar vahşi değil mi?”

Gazal Bahtiyar: “Bilmiyorum.”

Avukat: “Eşinizi neden savunuyorsunuz?”

Gazal Bahtiyar: “Ben diyorum, eşimi kim öldürmüşse…” (Sözü yarım kaldı.)

Mahkeme Başkanı araya girerek cevap vermesini istemedi.

GÜLBEN ERGEN'E PROTESTO

Narin Güran davasında, sanatçılar duruşma salonuna alındı, sivil toplum örgütleri ve gazeteciler, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezi duruşmaya alınmadı. Dışarıda kalan kitle Gülben Ergen'i 'Gülben dışarı' diye slogan atarak protesto etti.

ADLİYEDE BÜYÜK KALABALIK

Duruşma öncesinde adliyede büyük kalabalık oluştu. Duruşma başlamadan önce içeriye girmek isteyen gazeteciler, STK'lar ve avukatlar içeri alınmadı. Gazeteci Emrullah Erdinç, baro başkanları ve avukatların sayısı fazla olduğu için herkesin duruşma salonuna alınmayacağını bildirdi. Erdinç, "Mahkeme heyeti her barodan 2 kişinin duruşmaya katılmasını istiyor" bilgisini verdi.

UCİM Başkanı Saadet Özkan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"İçeri alınmıyoruz. Sadece Baro Başkanları içeri alınacak. Sivil toplum içeri alınmıyor. Bu listeyi baro yapmış ve isimler içeri verilmiş. UCİM avukatları içerde olmak için konuşuyorlar. Biz kapının önünden ayrılmayacağız. Bu dava bir gün sürmeyecek. Sivil toplumu içeri almalısınız."

NARİN GÜRAN CİNAYETİ DAVASINDA BUGÜN 2'NCİ GÜN

Tutuklu sanıklar ilk duruşmada çıktıkları hakim sorgusunda cinayete dair net ve tutarlı ifadeler veremezken duruşma ertelendi.

4 sanığın yargılandığı Narin Güran cinayeti davası 2'nci gününde, bugün 09,00'da başladı.

DURUŞMANIN 2'NCİ GÜNÜ SONA ERDİ

Mahkeme Başkanı, "Yarın savunma makamının tanıkları dinleyeceğiz” Yani avukatlar başka tanıklar getirecekler. Duruşma yarın saat 10.00'da başlayacak.

MAHKEME BAŞKANI: ELİNİ CEBİNDEN ÇIKART

Rezan Güran geldi,

O da “Babamın kızı olmaktan gurur duyuyorum, adalet yerini bulacak” dedi.

Mahkeme Başkanı: “Elini cebinden çıkart”

SALİM GÜRAN'IN KIZI ROJİN GÜRAN İFADE VERİYOR

Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ın kızı Rojin Güran’a soruyor:

"Olay günü neredeydin?"

Rojin Güran: "Alışverişteydik, 12 civarıydı. 14.30 gibi döndük. Annem babama yemek hazırladı. Babama aldığımız kıyafetlerimizi gösteriyorduk."

Mahkeme Başkanı: "O saatten sonra evinize gelen kimse oldu mu?"

Rojin Güran: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Siz evinizden Arif’in evini görebiliyor musunuz?"

Rojin Güran: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "Hareketlilik var mıydı?"

Rojin Güran: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Sizin evinizin orada var mıydı?"

Rojin Güran: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Ablan Rezan babanızı gün içinde aradı mı?"

Rojin Güran: "Hayır, arasaydı haberim olurdu."

Rojin Güran ifadesinin tamamlanmasının ardından yerine geçerken babası Salim Güran’a dönerken, “Sen benim canımsın, senin kızın olmaktan gurur duyuyorum” dedi.

MAHKEME BAŞKANI ESRAR İÇİP İÇMEDİKLERİNİ SORDU

Mahkeme Başkanı, tanık Ufuk Kaya'ya soruyor:

"Sen Enes’i aradığında kardeşim yanında mıydı?"

Ufuk Kaya: "Tam olarak hatırlamıyorum."

Mahkeme Başkanı: "Siz orada hangi marka sigara içtiniz?"

Ufuk Kaya: "Enes Winston, ben Tekel 2000."

Mahkeme Başkanı: "Esrar değil yani?"

Ufuk Kaya: "Hayır."

ENES'İN ARKADAŞI UFUK KAYA ANLATIYOR

Tanık Ufuk Kaya, Mahkeme Başkanına dönerek “Enes yanımızdaydı. Annesi Enes’i çağırdı. Bir iki dakika sonra geldi. Sigara içiyorduk, annesi uyarıda bulundu. Enes’in yüzünde morluk yoktu. Şüpheli bir hareketi yoktu."

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, tanık Ufuk Kaya'ya soruyor:

"Nahit Eren: Enes annesi çağırdıktan sonra tekrar yanınıza geldi mi?"

Ufuk Kaya: "Evet."

Nahit Eren: "Ne kadar sürdü?"

Ufuk Kaya: "5-10 dakika oturmamız oldu."

ALİ RIZA GÜRAN İFADE VERDİ

Mahkeme Başkanı Ali Rıza Güran’a soruyor:

"Vecdi Bahtiyar’a Nevzat’a iletmesi için suçu üstlenmesi için para teklif ettiniz mi?"

"Efendim, bu işin aslı astarı yok, yalan."

"Yeğeniniz Salim’den şüphelendiniz mi?"

"Hayır Salim sürekli jandarma ile beraberdi. Ben hep yeğenlerimi köşeye çeker, sorardım. Nevzat bile bazen gelirdi, bana bir kere 'Allah halkınızı bırakmasın' dedi."

O esnada Yüksel Güran bela okudu.

Mahkeme Başkanı: "Aile içinde toplantı yaptınız mı?"

" Evet, yaptım”

Ali Rıza Güran, avukatlara anlatıyor:

"Benim köyüm kırsal bir yer değil. Havaalanı kameraları bakıyor, baksınlar. Eğer gerçekten Nevzat, Arif’in evinden aldıysa, benim ailem öldürmüştür. Ama bu kız patikadan yukarı çıkmamışsa yalan atmasın. Nevzat, kendi evinin önünde, 3-5 kez daha önce para vererek alıştırmış, en son kucağına alıp kaçırmış."

"BÜTÜN GÜRAN AİLESİNE İŞKENCE YAPILDI"

Barış Güran mahkeme başkanına doğru konuşuyor:

Barış Güran, "Adalet mülkün temelidir ama şu an benim dişlerim sallanıyor. Kim gelse yüzümüze yumruk atıyordu. İçeriye gelen bizi dövüyordu. Bütün odalar doluydu, bütün Güran ailesine işkence yaptılar" ifadelerini kullandı.

Barış, "Ferhat Bahtiyar’ın evini bilmediğim halde, dayak yememek için biliyorum dedim. Nevzat Bahtiyar bizi görünce elini cama attı, kaçmaya başladı. Sonra Nevzat'ı karşı inşaata götürdüler, topla attılar. Nevzat orada itiraf etti bence. Şakir komutan geldi, 'çok şükür çözüldü' dedi."

"İŞKENCE İLE İLGİLİ ŞİKAYET BAŞVURUSU YAPILMADI"

Nahit Eren, işkence konusunda yapılan diyaloğu şu şekilde aktarıyor:

“Çocuklarımız okula gidemiyor. Aile üzerinde baskı oluştuğunu söylediler. Gözaltında çocuklarımıza işkence yapıldı” dediler.

Diyarbakır Barosu'nun tarihi, bu tür iddialarla mücadele ile geçmiştir dedim, ancak aile bireylerine işkence iddiası varsa lütfen bana anlatın. Bir arkadaşımız eline telefon aldı ve Taner isimli birini aradı. Sorduk, "Kötü muamele yapıldı mı?" sorusuna evet dedi.

Bizim işlem yapmamız için başvuru yapmaları gerekiyor dedim, ancak başvuru yapılmadı.

Mahkeme Başkanı: "Toparlayalım."

Baran’ın bize vekâlet vermesini söyledik.

Mahkeme Başkanı: "Aynısını söylediler, 'Ben de Baran’a söyledim' dediler."

"BARIŞ GÜRAN'IN ADAMLARI PEŞİMDE"

Vecdi Bahtiyar: "1-2 gündür peşimde olan kişiler var. Araştırdım, Barış Güran’ın adamları çıktı."

Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Başsavcılığına gidin lütfen."

Diyarbakır Barosu’ndan avukat, Erhan Güran’a soruyor:

"Siz Diyarbakır Barosu ile görüşürken Enes'e kötü muamele olacağından duyum aldığınızı söylemiş miydiniz?"

Erhan Güran: "Evet."

Avukat: "Baro başkanı ne dedi?"

Erhan Güran: "Nasıl böyle olur, böyle bir şey dedi?"

Sanık avukatları itiraz ediyor: "O zaman özel avukat yoktu."

Mahkeme Başkanı: "Şu an amacından saptın, teşekkürler."

MAHKEME BAŞKANI ERHAN GÜRAN'A SORDU

Mahkeme Başkanı: "Siz dışardasınız, tutuklu değilsiniz. Vecdi Bahtiyar olayı nedir? Para teklifi oldu mu?"

Erhan Güran: "Kesinlikle Vecdi ile yan yana gelmedik. Numarası da kayıtlı değildi. Beni aradı, kendimi tanıttı; 'Bizim bir suçumuz yok,' dedi. 'Dedim biz sana bir şey dedik mi?' Hayır dedi."

Mahkeme Başkanı: "Ben masumum demek için aramış olamaz mı?"

Erhan Güran: "Niye beni arıyor ki?

Mahkeme Başkanı: Sen nasıl evine başın belaya girmesin diye kamera taktırmışsın; o da ondan aramış olamaz mı?"

MAHKEME BAŞKANI SORDU: "KAMERAYI NEDEN TAKTINIZ?"

Salim Güran’ın kardeşi Erhan Güran getirildi.

Mahkeme Başkanı yangını soruyor:

Salim Güran’ın kardeşi Erhan Güran cevaplıyor:

"Bu yangını planlı mı yaptınız?"

Erhan Güran: "İstesek de yapamayız, teller çok yüksek."

Mahkeme Başkanı: "Kamerayı neden taktınız?"

Erhan Güran: "Sürekli benim evimin etrafında çalışmalar yapılıyordu. Evimizin önüne herhangi bir şey atarlar diye kamera taktık."

Mahkeme Başkanı: "Siz Narin bulunmadan önce mi kamera taktırdınız?"

Erhan Güran: "Evet, 4 Eylülde."

Mahkeme Başkanı: "Siz bu evlerde toplantı yaptınız mı gizli saklı? Narin’in kimin öldürdüğünü bilip çıkmaması için hareket ettiniz mi?"

Erhan Güran: "Çıkmaması için değil, biri bir şey biliyorsa yardımcı olsun diye toplandık."

Mahkeme Başkanı: "Bu toplantının sebebi katilin bulunmasıydı yani?"

Erhan Güran: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "Bu toplantılarda Salim var mıydı?"

Erhan Güran: "Yok, o hep kolluk ile beraberdi."

"AĞABEYİMİN PARAYA İHTİYACI YOK"

Enes Güran’ın avukatı, Vecdi Bahtiyar’a soruyor:

"Nevzat’ın paraya ihtiyacı var mı?"

Vecdi Bahtiyar: "Abimin paraya ihtiyacı yok. 3 tane erkek oğlu var. Hepsi çalışıyor."

Avukat: "Ağabeyiniz Askeri Bahtiyar parayı sever miydi?"

Vecdi Bahtiyar: "Sen de avukatsın, sen daha çok parayı sevmez misin?"

Mahkeme Başkanı: "Doğru söyledi." (Vecdi için diyor)

KARDEŞİNE SORULDU "NEVZAT NASIL BİRİSİDİR"

Enes Güran’ın avukatı, Vecdi Bahtiyar’a soruyor:

Avukat: "Kardeşinizi nasıl bir insan olarak tanımlarsınız?"

Vecdi Bahtiyar: "Kendi halinde, sakindir."

Avukat: "Kardeşiniz soğukkanlı mı?"

Vecdi Bahtiyar: "Gördüğünüz gibi soğukkanlılığı ortadadır."

Avukat: "Siz Nevzat'ın bu suçu işlediğine inansaydınız, yardımcı olur muydunuz?"

Mahkeme Başkanı: "Bu soruyu geçiyoruz."

"ARKADAŞI OLDUĞU İÇİN SALİM'DEN ÇEKİNİRDİ"

Yüksel Güran’ın avukatı, Vecdi Bahtiyar’a soruyor:

"Aileniz Salim’den korkar mı?"

Vecdi Bahtiyar: "Hayır, ama arkadaşı olduğu için çekinirdi."

Avukat: "Siz?"

Vecdi Bahtiyar: "Ben sadece Allahtan korkarım."

Avukat: "Dosyada sizin adınıza bir ihbar var."

Vecdi Bahtiyar: "Kabul etmiyorum."

Avukat: "Nevzat yakalanınca siz neredeydiniz?"

Vecdi Bahtiyar: "Evdeydik, yollar kapalıydı, giriş çıkışlar kapalıydı."

Avukat: "Ali Rıza Güran teklif ile bulunmuş dediniz. Başka aracılar ile teklif ilettiğini söylediniz değil mi?"

Vecdi Bahtiyar: "Evet, telefon görüşmesi de oldu."

Avukat: "Kimle?"

Vecdi Bahtiyar: "İbrahim Bahtiyar, Hasan Kaya ona söylemiş."

NEVZAT BAHTİYAR’IN KARDEŞİ VECDİ BAHTİYAR GETİRİLDİ

Mahkeme Başkanı: "Anlatabilirsin."

Vecdi Bahtiyar: "Ali Rıza Güran, Hasan Kaya’ya demiş ki, 'Nevzat kızı öldürmüş, herkes biliyor, itiraf etsin, suçu üstlensin.' Ben de gidip Nevzat’a görüşte söyledim."

Mahkeme Başkanı: "Siz kiminle konuştunuz?"

Vecdi Bahtiyar: "Yeğenim İbrahim bana söyledi."

Mahkeme Başkanı: "Nerede yaşıyorsunuz?"

Vecdi Bahtiyar: "Çarıklı."

Mahkeme Başkanı: "Narinin kaybolma olayını biliyor muydunuz?"

Vecdi Bahtiyar: "Ben Hatay'da çalışıyordum, eşim aradı haber verdi. Salim Güran'ı aradım."

Mahkeme Başkanı: "Salim’i nereden tanıyorsunuz?"

Vecdi Bahtiyar: "Eski köylümüzdür."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat diyor ki, 'Ben eve gittiğimde kız evde ölüydü, Salim bana ben öldürdüm, al bu cesedi yok et dedi.' Salim size bu yönde temkinlerde bulundu mu?"

Vecdi Bahtiyar: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Sizin bu rutin aramalarınız tamamen meraktan mıydı? Salim size talimat verdi mi?"

Vecdi Bahtiyar: "Hayır."

YASEMİN GÜL'DEN ABLASINA MESAJ: ALLAH BÜYÜKTÜR

Yasemin Gül’ün ifadesi bitti.

Salondan çıkarken ablası Yüksel Güran’a dönerek, “Allah büyüktür, Yüksel, hiçbir zaman Allahtan umudunu kesme” dedi.

NARİN’İ GÖRMEMESİ GEREKEN BİR ŞEY GÖRDÜ MÜ?

Diyarbakır Barosundan bir avukat, Yüksel Güran’a Yasemin Gül’e şu soruyu yöneltiyor:

“Narin’i görmemesi gereken bir durumla mı karşılaştı? Dedin mi?”

Yasemin Gül: “Asla demedim. Ablamın öyle bir ilişkisi olsaydı, (Salim’i kastediyor) ablam söylerdi.”

Mahkeme Başkanı: “Komutanlar söylemiş, kendisi ‘olabilir’ demiş.”

Yasemin Gül: “Balkondan onlara baktım, şoktaydım. İçeri koridora geçtim, çok korkuyordum. Ablam gelince klima odasına geçtik. Bir komutan nefes almam gerektiğini söyledi.”

Avukat: “İlk kavga anında sizi oradan kim uzaklaştırdı? Kimse sizin ağzınızı kapattı mı?”

Yasemin Gül: “Kesinlikle kimse kapatmadı.”

Yüksel Güran’ın kardeşi tanık Yasemin Gül’e Mahkeme Başkanı soruyor:

“Kadınlar arasında kavgayı anlatır mısın?”

Yasemin Gül: “Narin’in bulunduğu haberini gördüm, eşimi aradım. Geldim ve ablamı o halde gördüm. Allah kimseye yaşatmasın. Maşallah’ı gördüm; ‘Allah belanızı versin, boyunuz posunuz devrilsin’ gibi şeyler söyledi.”

Mahkeme Başkanı: “Neden böyle dedin?”

Yasemin Gül: “Beddua etti. Kürtçe beddua etti.”

Mahkeme Başkanı: “Tercümana sordu, tercüman: ‘Allah belanı versin, gözlerin çıksın’ dedi.”

Yasemin Gül: “Böyle diyince ben de ‘Biliyor musunuz?’ dedim. Sonra bana kızı Maşallah’ın kızı tepki gösterdi.”

Mahkeme Başkanı: “Bu sırada olay yerinde Yüksel var mıydı?”

Yasemin Gül: "Yüksel yoktu"

MAHKEME BAŞKANI SORDU: YÜKSEL'İN, ‘BEN BU ENES’İ NASIL KURTARIRIM?’ GİBİ SÖYLEMLERİNE ŞAHİT OLDUNUZ MU?”

Yüksel Güran’ın kız kardeşi tanık Yasemin Gül’e Mahkeme Başkanı soruyor:

“Narin’in kaybolması ve öldürülmesi olayı ile ilgili ne biliyorsun?”

Yasemin Gül: “Ben Bismil’de oturuyorum, bir bilgim yok.”

Mahkeme Başkanı: “Bu sırada Yüksel’in ‘Ne olur kızımın en kötü mezarını getirin’ gibi söylemi oldu mu?”

Yasemin Gül: “Hayır, Tülin hastaydı, Narin tek kızıydı, biz dedik belki mafyalar götürdü. Arayıp para isteyeceklerini düşündük.”

Mahkeme Başkanı: “Peki daha sonra Yüksel, ‘Ben bu Enes’i nasıl kurtarırım?’ gibi söylemlerine şahit oldunuz mu?”

Yasemin Gül: “Hayır.”

Mahkeme Başkanı: “Enes’te morluk var mıydı?”

Yasemin Gül: “Fark etmedim, sonra yaklaşınca fark ettim.”

MAHKEME BAŞKANI SALİM GÜRAN'A SORDU

Mahkeme Başkanı, Salim Güran’ı çağırdı:

“Salim, bu Kürtçe konuşma nedir?”

Salim Güran: “Biz traktörün arkasına takılan taş atmak için kullanılan alete kepçe diyoruz.”

Salim, yerine geçti.

AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI AVUKATI, MEHMET SELİM ATASOY’A SORUYOR

“Salim size emir verir miydi?”

Mehmet Selim Atasoy: “Hayır, bizim işimiz tarla işiydi, bize yardım ederdi.”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: “Nevzat’ı tanıyor musun?”

Mehmet Selim Atasoy: “Tanımam.”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı: “Salim’in maddi durumu nasıldı?”

Mehmet Selim Atasoy: “Bilmiyorum.”

SES KAYDI DİNLETİLİYOR

Avukatlar, Salim Güran'ın ses kaydının dinletilmesini talep etti.

Ses kaydı, dosyaya

“Abi derenin yanında o tekeri açtım, ben ne yaptıysam olmadı” şeklinde girdi.

Sanık avukatı, “Tekeri açmaya çalıştım, açılmıyor” dedi.

Mehmet Selim Atasoy’a soruldu: “bilmiyorum” diyor.

Salim Güran’ın el kaldırdığını belirterek ona söz hakkı verilmesini istiyor. Nahit Eren, yanlış çeviri yapıldığını ifade ediyor.

"NARİN'İN NEREDEN ÇIKARILDIĞINI BİLMİYORUM"

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren, Mehmet Atasoy’a soruyor:

"Sen yukarıdaki sondaj olduğu yerde Ramazan ile Salim’in yan yana olduğu yere saat tam olarak kaçta geldiğini hatırlıyor musun?"

Mehmet Atasoy:

"Hatırlamıyorum."

Nahit Eren: "Genelde işçiyi sabah 6’da tarlaya bırakıyorum, sonra köye saat 15.00 gibi bırakıyorum, motosiklet ile tarlaya geri dönüyorum. Süreyi hatırlamıyor musun?"

Mehmet Atasoy: "Hayır."

Nahit Eren: "Sen Narin’in nereden çıkarıldığını biliyor musun?"

Mehmet Atasoy: "Hayır, bilmiyorum."

Nahit Eren: "3 tarlaya gittiğinde Eğertutmaz Deresi’nin konumunu görebiliyor musun?"

Mehmet Atasoy: "Bilmiyorum."

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren, Mehmet Atasoy’a soruyor:

"Sen yukarıdaki sondaj olduğu yerde Ramazan ile Salim’in yan yana olduğu yere saat tam olarak kaçta geldiğini hatırlıyor musun?"

Mehmet Atasoy: "Hatırlamıyorum."

Nahit Eren: "Genelde işçiyi sabah 6’da tarlaya bırakıyorum, sonra köye saat 15.00 gibi bırakıyorum, motosiklet ile tarlaya geri dönüyorum. Süreyi hatırlamıyor musun?"

Mehmet Atasoy: "Hayır."

Nahit Eren: "Sen Narin’in nereden çıkarıldığını biliyor musun?"

Mehmet Atasoy: "Hayır, bilmiyorum."

Nahit Eren: "3 tarlaya gittiğinde Eğertutmaz Deresi’nin konumunu görebiliyor musun?"

Mehmet Atasoy: "Bilmiyorum."

İŞÇİNİN OĞLU: MUHTAR ÖĞLEDEN SONRA GELDİĞİNDE PAÇALARI ISLAKTI

Diyarbakır Barosu’ndan bir avukat, Mehmet Atasoy’a soruyor:
"Bir jandarma tutanağı var. Jandarma tutanağında, oğlunuz, 'Muhtar öğleden sonra geldiğinde her iki ayak bileğinde paçaları ıslaktı' demiş. Doğru mu?"
Mehmet Atasoy: "Hayır, öyle bir şey yok."
Avukat: "Dere kenarına gitmeniz mi?"
Mehmet Atasoy: "Hayır."

BARO AVUKATI SALİM GÜRAN'IN İŞÇİSİNE SORUYOR

"18.38’de neredesiniz?"
Mehmet Atasoy: "Tavşantepe ile Çarıklı arasındaki tarladaydım."
Avukat: "Oğlunuz Ramazan sizinle birlikte mi?"
Mehmet Atasoy: "Hayır."
Avukat: "Bir telefon konuşması var. Salim Güran oğlunuzu arıyor. Kürtçe bir konuşma. 'Senin bir şeyin düşmüş sınırda...' Bununla ilgili bir şey söyledi mi?"
Mehmet Atasoy: "Hayır, söylese söylerdim."
Avukat: "18.51’de bu kez oğlunuz arıyor, bir araçtan bahsediyor. Sonra 1 dakika sonra yeniden arıyor. 'Tamam gitti' demiş. Nedir?"
Mehmet Atasoy: "Salim bize kaçaktan dolayı haber vermemizi söylemişti."
Avukat: "TEDAŞ’ın gece saati teftişi oluyor mu?"

MAHKEME BAŞKANI, SALİM GÜRAN'IN İŞÇİSİNE SORUYOR:

Mehmet Atasoy: Ben gittim, Salim ve benim oğlan sondajın orada oturmuştu. Saatini hatırlıyor musun?"
Mahmet Atasoy: "Saat 15.00’i geçiyordu."

Mahkeme Başkanı: "İkindi ezanı okunmamış mıydı?"
Mahmet Atasoy: "Hatırlayamadım."
Mahmet Atasoy: "Tarlaya gittim, Salim ve Ramazan oradaydılar. Kısa bir süre oturdum. Tavşantepe ile Çarıklı arasındaki tarlaya indim suyu değiştirmeye gittim. Ondan sonra tekrar yukarı çıktım. Güneş batmak üzereydi. Tekrar Tavşantepe ile Batı Karakoç’un oraya gittim, güneş batmak üzereydi. Telefonu çaldı, bizim köyde bir çocuk kayıp dedi."
Mahkeme Başkanı: "Yani o zaman yaklaşık 4 saat tarlada birlikteydiniz?"
Mahmet Atasoy: "Saati tam olarak hatırlamıyorum."
Mahkeme Başkanı: "Salim ile konuştuğunuzda Salim’in hareketlerinden şüphelendiniz mi?"
Mahmet Atasoy: "Ben orada çok kalmadığım için…"
Mahkeme Başkanı: "İddianameye göre, Salim sizin kızınızı öldürdükten sonra oraya gelmiş oluyor. Hareketleri nasıldı?"
Mahmet Atasoy: "Onu bilmiyorum."
Mahkeme Başkanı: "15.52’de sizi telefonda aramış.”

Mahkeme Başkanı: "Ramazan size başka bir şey söyledi mi?"

Mehmet Atasoy: "Beni aramadı, öyle bir şey konuşmadık."

Mahkeme Başkanı: "15.52’de bu konuşma ne için gerçekleşti? Sizinle değil Ramazan ile konuşuyor. Sizi kaçta aradığını biliyor musunuz?"

Mehmet Atasoy: "Aradığını biliyorum, saati hatırlamıyorum."

DURUŞMA YENİDEN BAŞLADI

Duruşma tekrar başladı. Gazeteci Altıntaş'ın aktardığına göre sanıklar bugün yemek yemediği için yarım saat ara verilmişti, yarım saat molayı sanıkların avukatları talep etti.

DURUŞMAYA YARIM SAAT ARA VERİLDİ

Nevzat Bahtiyar, Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran yemek molasına çıkarıldı. Duruşmaya yarım saat ara verildi.

AVUKATTAN KLİMA SORUSU

Salim Güran’ın avukatı, Hediye Güran’a soruyor:

"Arif’in kliması sesli mi sessiz mi çalışıyordu?"

Hediye Güran: "Eski klima olduğu için sesliydi."

Salim Güran’ın avukatı: "Eşiniz ne zaman geldi?"

Hediye Güran: "Olay gününden sonra geldi."

Başka bir sanık avukatı konuştu:

"Hediye Güran’ın ifadesi olaydan çok sonra alınıyor. Siz daha dün ne yaptığınızı hatırlıyor musunuz?"

İFADESİ ALINAN TANIKLAR KİMLER?


1. Gazal Bahtiyar (Nevzat’ın eşi)
2. Baran Güran (ağabey)
3. O. G. (kuzen)
4. M. K. (kuzen)
5. Muhammed Emre Güran (ağabey)
6. M. K. (kuzen)
7. G. G. (Salim Güran’ın kızı, 16 yaşında)
8. M. G. (Hüseyin ve Maşallah’ın kızı, 16 yaşında)
9. Remziye Cabaş (Yüksel’in annesi)
10. Melek Güran (Salim’in eşi)
11. B. G. (Hüseyin ve Maşallah’ın kızı)
12. Ramazan Atasoy (Salim Güran’ın işçisi)
13. Hediye Güran (yenge)

12 tanığın ifadesi daha alınacak.

"O SİZİ GÖRDÜ MÜ?"

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, Hediye Güran’a soruyor:

Nahit Eren: "Siz Yüksel ile tek kaldığınızda Muhammet sizi gördü mü?"

Hediye Güran: "Ben onu gördüm."

Nahit Eren: "O seni gördü mü?"

Hediye Güran: "Bilmiyorum."

Nahit Eren: "Çıktığımda Enes'in eve girdiğini gördüm dedin. Muhammet yanında mıydı?"

Hediye Güran: "Hayır."

HEDİYE GÜRAN'IN AVUKATLARI SIKIŞTIRMA KARŞISINDA ARAYA GİRDİ

Nahit Eren, Hediye Güran’a üst üste sorular yöneltti.
"Salim kendi beyaz arabasıyla o evin önüne ve çevresine park etse görürdün değil mi?"
Hediye Güran: "Evet."
Nahit Eren: "Araç büyük beyaz bir araç görmedin mi?"

Hediye Güran: "Dikkat etmedim."
(Sanık avukatları araya girdi. Üst üste aynı sorunun sorulduğunu belirtiyorlar.)

AVUKAT HEDİYE GÜRAN'I FENA SIKIŞTIRDI

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, tanıklardan Hediye Güran’a soru sormaya başladı.
Nahit Eren soru olarak "Sabah çocuklarınıza kahvaltı hazırladığınızı söylediniz, Abdurahman kahvaltıda mıydı?" yöneltti.
Hediye Güran bu soruya "Evet." yanıtını verdi. Devamında ise Nahit Eren : "Saat 13.00-15.00 arası nerede olduğunu hatırlıyor musun?" diye sordu. Güran buna yanıt olarak "Evimdeydim." cevabını verdi. Devamındaki soru cevaplar şu şekilde oldu:
Nahit Eren: "Oğlun ifadesinde, 'ben saat 13.00’te uyandım, annem evde değildi, annemi 21 Ağustos'ta sabah uyanıp bir daha uyanmamışsa, sadece 17.00 sıralarında annemi gördüm' diyor. Annenin ifadesi bu şekilde. 13.00-15.00 arası neredeydin?"
Hediye Güran: "Evdeydim."
Nahit Eren: "15.00-17.00 arası neredeydin?"
Hediye Güran: "Evdeydim."
Nahit Eren: "Öğleden sonra uyanık mıydı Abdurahman?"
Hediye Güran: "Uyuyordu."

"NARİN BULUNDUĞU GÜN YÜKSEL’İN TAVRI NASILDI?"

Mahkeme Başkanı, Hediye Güran'a "Narin bulunduğu gün Yüksel’in tavrı nasıldı?" diye sordu. Hediye ise cevabında "Yüreği yanan bir anne gibiydi" yanıtını verdi.

"EVLERE KAMERA NEDEN TAKILDI?"

Mahkeme Başkanı Hediye Güran'a "Bu telefon konuşmasından ne zaman sonra evden çıktılar?" sorusunu yöneltince Hediye Güran görmediğini söyledi.
Devamındaki soru cevap şu şekilde oldu:
Mahkeme Başkanı: "Enes’in telefonla kimle konuştuğuna şahit oldunuz mu?"
Hediye Güran: "Arkadaşım dedi."
Mahkeme Başkanı: "Daha sonra Enes ve Yüksel de tedirgin hareketler dikkatini çekti mi?"
Hediye Güran: "Hayır."
Mahkeme Başkanı: "Evlere kamera taktırılmış, biliyor musunuz?"
Hediye Güran: "Sadece Hüseyin amcagil olaydan sonra taktı."
Mahkeme Başkanı: "Neden?"
Hediye Güran: "Kendi aileleri için."
Mahkeme Başkanı: "Aile meclisleri için gizli toplantılar yapıldığı söyleniyor. Doğru mu?"
Hediye Güran: "Ben şahit olmadım."
Mahkeme Başkanı: "Bu süre zarfında aile üyeleri size yanlış beyanda bulunun dedi mi?"
Hediye Güran: "Kimse demedi."

MAHKEME BAŞKANI HEDİYE GÜRAN'IN ÇELİŞKİSİNİ YAKALADI

Davanın ikinci kısmında mahkeme başkanı Hediye Güran'ın önce "Siz bir beyanınızda Enes uyurken, diğerinde Enes ayakta diyorsunuz ya da Enes evde diyorsunuz." diye çelişkisinden söz edince Hediye Güran, "Hayır, ben her ifademde, ben giderken aynı şeyi söylüyorum, çıktığını görmedim sadece." dedi.

HEDİYE GÜRAN İFADE VERMEYE DEVAM EDİYOR

Mahkeme başkanı ile Hediye Güran arasındaki diyalog devam ediyor:
Mahkeme Başkanı: "Muhammet ne yapıyordu?"
Hediye Güran: "Kardeşiyle telefonla oynuyordu."
Mahkeme Başkanı: "Evde n’apıyordunuz?"
Hediye Güran: "Oturduk, sohbet ettik."
Mahkeme Başkanı: "Kaç saat kaldınız?"
Hediye Güran: "Uzun süre oturduk."
Mahkeme Başkanı: "Yani ikindi ezanı okunmuş muydu?"
Hediye Güran: "Onu hatırlayamadım."
Mahkeme Başkanı: "Siz buradayken eve giren çıkan oldu mu? Salim geldi mi?"
Hediye Güran: "Görmedim."
Mahkeme Başkanı: "Enes’i ahırda olduğunu duydunuz mu?"
Hediye Güran: "Hayır, duymadım."
Mahkeme Başkanı: "Evin içerisindeyken bir kargaşa, bir ses geldi mi?"
Hediye Güran: "Hayır, gelmedi."
Mahkeme Başkanı: "Salim ve Nevzat’ı gördünüz mü?"
Hediye Güran: "Görmedim."

"ENES'İN EVDEN ÇIKTIĞINI GÖRDÜN MÜ? SÖYLEDİLER Mİ?"

Hediye'ye Mahkeme Başkanı "Enes'in evden çıktığını gördün mü söylediler mi?" diye soruldu. Hediye ise "Gördüm" ifadelerini kullandı.

HEDİYE GÜRAN YEMİNSİZ DİNLENİYOR

Hediye Güran yeminsiz olarak tanıklık yapmaya başladı.

Hakim ile aralarında geçen diyalog şu şekilde oldu:

Mahkeme Başkanı: "Narin’in kaybolduğu günü anlatır mısınız?"

Hediye Güran: "Saat 15.00 gibi Yüksel'in evine gittim. Gittiğimde uyanmışlardı."

Mahkeme Başkanı: "Dur, buralar çok önemli. Burayı hızlı geçemezsin. Kapıyı kim açtı?"

Hediye Güran: "Eren mi açtı, kapı açık mıydı hatırlamıyorum."

Mahkeme Başkanı: "Hangi yoldan gittiniz?"

Hediye Güran: "Patika yoldan gittim."

Mahkeme Başkanı: "Orada hiç araba gördünüz mü? Herhangi birini gördünüz mü?"

Hediye Güran: "Hayır."

ESKİ BARO BAŞKANI NAHİT EREN: TANIKLIK YAPMAMASI DOSYAYA EKLENSİN

Diyarbakır Baro Eski Başkanı Nahit Eren, Ramazan Atasoy’un tanıklık yapmaması üzerine, "Ben, mahkemenizin ceza mahkemesi kanunun hangi gerekçesiyle bu dosyada tanıklık yapmamasının dosyaya eklenmesini talep ederim." talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı,"Tamamdır, teşekkür ederim." diyerek yanıt verdi.

Ramazan Atasoy'un tanıklık çekildiği tutanağa geçildi.

Hediye Güran tanık olarak getirildi.

TANIK OLMAK İSTEMEYEN RAMAZAN ATASOY CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ

Tutuklu tanıklardan Ramazan Atasoy, tanık olmak istemediğini söyledi. Bunun üzerine cezaevine geri gönderildi.

SALİM GÜRAN İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ ÇIKAN RAMAZAN ATASOY DURUŞMAYA GETİRİLDİ

Ramazan Atasoy getirildi. Salim Güran ile telefon konuşması çıkmıştı.

DURUŞMADA YER SORUNU

Duruşmada yer sorunu yaşandığı için duruşmanın yeni başladığı aktarıldı.

MAHKEMEDE GİZLİ TANIK YOK

Mahkeme Başkanı duruşma başlamadan gizli tanık açıklaması yaptı. Açıklamada "Mahkememize ulaşan bir gizli tanık ifadesi yok." ifadesi kullanıldı.

MAHKEME HEYETİ YERİNİ ALIYOR

Rojda Altıntaş mahkeme heyetinin yerlerini aldığını açıkladı.

SABAHA GÖRE MAHKEME DAHA KALABALIK

Mahkeme salonunun daha kalabalık olduğu belirtilerek avukatların arttığı ve ağabey Enes ile anne Yüksel Güran'ın salona getirildiği aktarıldı.

DAVADA ARA BİTTİ - NEVZAT VE SALİM MAHKEME SALONUNDA

Davada verilen aranın bittiği belirtildi. Jandarma eşliğinde Salim ve Nevzat'ın tekrar salona getirildiği kaydedildi.

DAVAYA ARA VERİLDİ

Davaya 16:00'ya kadar ara verildiği belirtildi.

BİRSEN GÜRAN: KORKUYORUM

Avukatın "Kötü muameleye maruz kaldınız mı?" sorusuna Birsen Güran "Kötü muameleye maruz kaldım. Beni, benim özel hayatımla…" dedi. Cümlesini tamamlayamadan avukat anlatmasını istemeyince Birsen Güran "Kimseye suç duyurusunda bulunmadım, korkuyorum." dedi.

Salim Güran, salona geri getirildi.

BİRSEN GÜRAN'IN İFADESİ BAŞLADI

Narin'in kuzeni Birsen Güran'ın ifadesi alınmaya başlandı.

Mahkeme Başkanı: "Salim seni yönlendirdi mi?"

Birsen Güran: "Yönlendirmedi. Ben galiba kendimi yanlış ifade ettim, okumadan imzaladım, ilk mahkememde öğrendim."

Mahkeme Başkanı: "O zaman Birsen Hanım, 17.40’ta Narin’i gördün diye söylemeni Salim istedi mi?"

Birsen Güran: "Hayır, olmadı. Ben ve Melike Narin’i arıyorduk. Saat konusunu tartışıyorduk."

Mahkeme Başkanı: "Neden saat konusunu tartışıyordunuz?"

Birsen Güran: "17.40 dememenin sebebi şu: Mina geldi. Melike kardeşim kapıyı açınca… (ne dediği anlaşılmıyor)."

Birsen Güran: "19 Ağustos’ta ben, babam ve annem üniversiteye kayıt etmeye gitmiştik. Heyecanlıydım."

Mahkeme Başkanı: "Yani Salim size 17.40 söyleyin demedi mi?"

Birsen Güran: "Hayır, böyle olmadı."

Mahkeme Başkanı: "Bu olaydan sonra Salim sizi başka konuda yönlendirdi mi?"

Birsen Güran: "Hayır olmadı. Ben sürekli evdeydim. 18.00’de görenler olduğunu söylemişti."

Mahkeme heyeti kendi arasında konuştu.

SALİM GÜRAN SALONDAN ÇIKARILDI

Ama Salim Güran'ın lavabo ihtiyacı nedeniyle salondan çıkarıldığı belirtildi.

AVUKATLAR "YORULDUK" DEYİP ARA İSTEDİ. 1 SAAT SONRA ARA VERİLECEK

Bazı avukatların "yorulduk" diyerek ara istediği ancak Mahkeme Başkanının 1 saat sonra ara vereceği belirtildi.

SALİM GÜRAN'IN EŞİNİN İFADESİ BİTTİ

Melek Güran'ın ifadesinin bittiği ve Birsen Güran'a geçildiği belirtildi.

AVUKAT: HEPSİ KORKUYOR

Sanık avukatlarından birinin mikrofonu eline alarak "Burada sistematik bir işkenceden bahsediyoruz. Hepsi korkuyor." dediği aktarıldı.

"EŞİM NARİN'İ ÖLDÜRMEDİ"

Salim Güran'ın eşi kendisine sorulan "Eşiniz Narin’i öldürmüş olabilir mi?" sorusuna Melek "Hayır" yanıtını verdi.

SALİM GÜRAN'IN EŞİ: SALİM BENİ ALDATMAZ

Diyarbakır Barosu'ndan bir avukat, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a "Eşiniz, sizi aldattığını bu salonda ikrar etti. Haberiniz var mı?" diye sorunca Melek Güran "Eşim beni aldatmaz." yanıtını verdi.

"HEDİYE 3-4 KEZ ARADIN MI?" SORUSUNA "HATIRLAMIYORUM" DEDİ

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren'in Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a "Olay günü için demiyorum. Sen Hediye’yi 3-4 defa cevapsız kalacak şekilde başka bir zaman aradın mı?" sorusuna Melek Güran "Hatırlamıyorum." dedi.

"15:39'DA NEREDEYDİN" SORUSUNA CEVAP

Savcının, Salim Güran’ın eşi Melek Güran’a "15:39’da neredeydiniz?" diye sormasının ardından Melek Güran "Evdeydik." dedi.

"EŞİNİZİN BAZI YÖNLENDİRMELERİ OLDU MU?" SORUSUNA SALİM'İN EŞİNDEN CEVAP

Mahkeme Başkanı'nın "Eşiniz jandarmayı yönlendirmiş Narin bulunamasın diye, iddia bu. Yaşandı mı böyle bir şey?" sorusuna "Hayır" yanıtını verdi.

SALİM GÜRAN'IN EŞİ GELDİ

Narin'in amcası Salim Güran'ın ifade vermek üzere geldiği aktarıldı.

ANNEANNENİN İFADESİ BİTTİ

Hakim yaşı fazla olan anneannenin ifadesini kısa tuttu.

Mahkeme Başkanı, kendisine kadınlar arasındaki kavgayı sordu.

Narin’in anneannesi: "Ben şahit olmadım," dedi. İfadesi bitti.

Çok yaşlı olan anneanne, jandadma eşliğinde çıkarıldı.

NARİN'İN ANNEANNESİ GELDİ

Çocukların ifadesinin tamamlanmasının ardından Narin’in İstanbul’da yaşayan anneannesinin tanık olarak mahkemeye getirildiği ve Türkçe bilmediği için Kürtçe bilen bir jandarmanın tercüme yapacağı aktarıldı.

ÇOCUKLARIN İFADESİ TAMAMLANDI

SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile ifade vermek üzere adliye içerisindeki A.G.O. (Aile Gelişim Odası) odasında bulunan çocukların ifadesi tamamlandı.

Mahkeme Başkanı: "Çocukları çıkarıp evlerine gönderebilirsiniz."

SALİM GÜRAN’I KIZI DA YALANLADI

Salim Güran’ın kızı, 16 yaşındaki G.G. SEGBİS ile ifade vermek üzere pedagog eşliğinde anlatıyor.

Pedagog: "Baban kaçta çıktı?"

G.G.: "15.30 gibi babam çıktı."

Pedagog: "Nereye?"

G.G.: "Tarlaya gitmiş."

Pedagog: "Sonra ne oldu?"

G.G.: "Eve gelmedi."

Pedagog: "Sonra babanı ne zaman gördün?"

G.G.: "Babam eve gelmedi. Narin kaybolunca babamı aradım."

Pedagog: "O zaman saat kaç gibiydi?"

G.G.: "Karanlıktı.. Yüksel yenge geldi, kalktı çaldı."

Pedagog: "Peki, baban 15.30 gibi evden çıktı ya, hiç telefonla konuşup sana bir şey söyleme dedi mi?"

G.G: Hayır

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Kendisi evden çıkmış mı? Hiç, babası evden çıktıktan sonra eve gelen oldu mu?"

Pedagog: "Peki, baban evden çıktıktan sonra siz ne yaptınız?"

G.G.: "Oturduk."

Pedagog: "Evde kimler vardı?"

G.G.: "(Duyamadım.)"

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Enes eve gelmiş mi, hiç sorar mısın?"

Pedagog: "Enes sizin evinize gelmiş mi?"

G.G.: "Hayır, hiç gelmedi. Ben de evden hiç çıkmadım."

NARİN'İ BAKKALDAN GELİRKEN GÖRDÜ

Pedagog: "Sen Narin’i kaybolduğu gün gördün mü?"

M.K.: "Camide gördüm."

Pedagog: "Sonra Narin’i nerde gördün?"

M.K.: "Bakkaldan geliyordu."

Pedagog: "Narin, ne yapıyorsun dedim."

M.K.: "Bakkaldan geldim,"

BARAN GÜRAN TEKRAR DURUŞMA SALONUNA GELDİ

Baran Güran tekrar duruşma salonuna geldi. Mahkeme Başkanı "Baran'a kardeşlerinin yanına git." dedi. 9 yaşındaki bir tanığın ifadesi pedagog eşliğinde dinleniyor.

MAHKEME BAŞKANI: BUNU SÖYLEMEKTEN UTANIYORUM

Mahkeme salonunda ifadesi aşınan çocuklarla ilgili tartışma yaşandığı kaydedildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukat "Çocuğun dinlenmesi gerekiyor" dedi. Mahkeme Başkanı ise "Size bunu izah etmekten utanıyorum." ifadelerini kullandı.

NARİN’İN 6 YAŞINDAKİ KARDEŞİNİN İFADESİ ALINACAKTI, İPTAL EDİLDİ

Pedagog: "Hiç annenin yanınıza geldi mi? Enesler bir aradayken?"

Çocuk M.E.G.: "Hayır. Bir şey diyeceğim. Eren durmuyor, ikide bir gitmek istiyor, söylemek istedim."

Sanık Avukatı: "Biraz hassasiyet."

Mahkeme Başkanı: "Tamam, son soru…

(Eren ağlayıp bağırmaya başladı)

Mahkeme başkanı: Eren’i içeri alın."

(Eren ağlıyor, 6 yaşlarında.)

Sanık avukatları hassasiyet talep ediyor.

Mahkeme başkanı: iki çocuğun da ifadesi alınmasın tamam.

"KİMSE ENES’E KIZDI MI, KİMSE ENES’E SATAŞTI MI?"

Mahkeme Başkanı: "Kadınlar arasındaki tartışmanın ulaştığı söylemiyor, sorar mısınız?"

Pedagog soruyor: "Narin'in kaybolduğu gün kadınlar arasında bir tartışma oldu mu?"

M.E.G.: "Ben görmedim, babamın yanındayım."

Mahkeme Başkanı: "Tamam, görmedim diyorsa tekrar sormayalım."

Pedagog: "Narin kaybolduktan sonra kimse Enes’e kızdı mı, kimse Enes’e sataştı mı?"

M.E.G.: "Yok, olmadı."

Pedagog: "Şimdi sen evden ilk çıktığında Enes’in yanında kim vardı?"

M.E.G.: "Muhammet ve Yağmur vardı."

Pedagog: "Enes hiç Tahirlerle birlikte miydi?"

M.E.G.: "Bilmiyorum."

Mahkeme Başkanı: "Kadınlar arasındaki tartışmanın ulaştığı söylemiyor, sorar mısınız?"

Pedagog soruyor: "Narin'in kaybolduğu gün kadınlar arasında bir tartışma oldu mu?"

M.E.G.: "Ben görmedim, babamın yanındayım."

Mahkeme Başkanı: "Tamam, görmedim diyorsa tekrar sormayalım."

SAVCI ISIRIK İZLERİNİ SORDU

Pedagog: "Kerem Güran seninle birlikte çeşmeye gittiğini belirtiyor. Saat 15.00 gibi."

M.E.G.: "Saati öyle değil."

Pedagog: "Sende bir yanılma olabilir mi?"

M.E.G.: "Saati hatırlamıyorum ama çeşmeye gittim."

Pedagog: "Abin Enes’in davranışı nasıldı?"

M.E.G.: "Ben iki üç geç bayıldım."

Pedagog: "Evet, çünkü endişelendin ama abinin davranışları nasıldı?"

M.E.G.: "Abim mısır tarlasına gidip aradı."

Pedagog: "Peki, kendini ısırması, yüzündeki morluklar nasıl olmuş, biliyor musun?"

M.E.G.: "Yok."

MAHKEME ARAYA GİRDİ

Soruların net bir sorulmasını isteyen hakim, "Ben size iddiayı anlatayım, siz uygun bir dille anlatın. Söz konusu Narin’in cansız bedeninin evde olmasıyla ilgili." dedi.

ÇOCUK TANIK SALİM GÜRAN'I OKULDA GÖRMÜŞ

Çocuk tanık M.E.G., Narini aramadan önce amca Salim Güran'ı okulun civarında gördüğünü söyledi. Narin'i ararken Nevzat Bahtiyar'ın kendilerini duymadığını ifade eden M.E.G., "Onu okulun orada gördüm. Sonra Salim’in evine gittik, Gizemgil açtı kapıyı. Halit Zeyno orada oradaydı, Narin’i arıyoruz dedim" dedi.

"HEDİYENİN GELDİĞİNİ NERDEN BİLİYORSUN?"

Pedagog, çocuk M.E.G.’ye "Sen uyandığında evde kimler vardı?" diye sorunca M.E.G.: "Annem vardı ve Eren vardı." dedi. Ağabeyinin evden çıkma zamanını bilmediğini söyleyen çocuğa "Hediye yengeni gördün mü?" dendiğinde "Geldiğini görmedim." yanıtnı verdi. "Nereden biliyorsun geldiğini?" sorusuna ise "Eren dedi." yanıtını verdi.

TANIK ÇOCUKLARIN SORGUSUNA GEÇİLDİ

Dava dosyasında yer alan 26 tanıktan Osman Güran, Muhammet Kaya, Gazal Bahtiyar, Baran Güran ve Maşallah Güran dinlendi. Aralarında çocuklarında yer aldığı 21 tanık daha dinlenecek.

Tanık çocuklar, SEGBİS üzerinden psikolog eşliğinde sorgulanacak.

Çocuk M.E.G dinleniyor.

Duruşmaya ara verildi...

HAKİM'DEN RÜYA TEPKİSİ

Sanık avukatı, Maşallah Güran’a soruyor: "Arif ile Nevzat arasında bir araç yüzünden gerilim olmuş. Daha sonra Gazal Bahtiyar, Nevzat Bahtiyar’ın eşi, 'Hakkımı helal etmiyorum, parayı verdik zor durumda kaldık,' demiş."

Baran Güran: "Benim evimde böyle bir şey olmadı."

Sanık avukatı: "Narin’in kaybolmasının ardından Gazal Bahtiyar, 'Biz buralardan gideceğiz,' dedi mi?"

Baran Güran: "Hayır. Şunu söylemek istiyorum, yangın çıkmadan önceki gün Yüksellerdeydik, Yüksel ağladı, sigara verdim. Rüya gördüm, ‘köy yanıyordu,' dedi. Sonraki gün köy yandı. Böyle bir şey olabilir mi?"

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Olur, olur, rüyalar alemi diye bir şey var."

SALİH GÜRAN SORU SORMAK İSTEDİ

Mahkeme Başkanından Maşallah Güran’a sordu "Narin size geldiğinde, Yüksel sizi arar mıydı genel olarak?"

Maşallah Güran: "Narin, annesinden izin alır, öyle gelirdi."

Mahkeme Başkanı: "Karanlık olunca nasıl dönerdi?"

Maşallah Güran: "Ya oğlum bırakırdı ya abisi gelirdi."

Mahkeme Başkanı, Yüksel, Enes ve Salim Güran’a seslendi: "Tanıklara soru sormak istiyor musunuz?"

Enes soru sormak istedi.

Enes Güran: "Yenge, ben annemin yanındayım, beni gördün mü tepede? Muhammet de yanımdaydı."

Maşallah Güran: "Görmedim."

Salim Güran, Maşallah Güran’a soru sormak istedi.

Ne dediği anlaşılmadı; yüksek sesle bir şey söyledi.

Mahkeme Başkanı müdahale ederek, soruyu iptal etti.

NARİN CİNAYETİNDEN SONRA HALILAR YIKANDI MI?

Yenge Maşallah Güran, halıların yıkandığı iddialarının sorulması üzerine halıların yıkanmadığını söyledi.

KADIN SAVCI SORGULADI

Savcı (kadın), Maşallah Güran’a soruyor: "Birsen, ilk beyanı ile ilgili Maşallah Güran’ın yanına geldi. Ses net duyulmuyor."

Savcı: "Birsen’in ifadelerini soruyor."

ANNE GÜRAN, ÖNCE YENGE MAŞALLAHIN EVİNE GİTMİŞ

Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a soruyor: "Sizin eviniz nerede?"

Maşallah Güran: "Köyde."

Mahkeme Başkanı: "Neresinde?"

Maşallah Güran: "Tepenin altında."

Mahkeme Başkanı: "Arif’in evi ile ne kadar mesafe var?"

Maşallah Güran: "Bilmiyorum."

Mahkeme Başkanı: "Sizin evinizden Ariflerin evini görebiliyor musunuz?"

Maşallah Güran: "Yok."

Mahkeme Başkanı: "Yüksel ilk size geliyor değil mi, Narin nerede diye?"

Maşallah Güran: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "15.15-15.30 arasında Yüksel’in evinde bir hareketlilik gördün mü?"

Maşallah Güran: "Görmedim."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ın evini görebilir misin?"

Maşallah Güran: "Göremem."

Mahkeme Başkanı: "Hareketlilik duymadın mı?"

Maşallah Güran: "Duymadım."

YENGE MAŞALLAH GÜRAN DA BİR İSMİ İŞARET ETTİ

Mahkeme Başkanı: "Salim’de şüpheli bir şey sezdin mi?"

Maşallah Güran: "Her zamanki haliydi."

Mahkeme Başkanı: "Panik ve heyecan var mıydı?"

Maşallah Güran: "Yoktu."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ı tanır mısın?"

Maşallah Güran: "Komşumuzdu."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat ve Güran ailesinin arası nasıldı?"

Maşallah Güran: "Bugüne kadar iyiydi, bu saatten sonra bizim için bittiler."

Mahkeme Başkanı: "Niye?"

Maşallah Güran: "Şüphe ona gidiyor."

Mahkeme Başkanı: "Şüphe Enes’e de, Salim’e de, Yüksel’e de gidiyor."

Mahkeme Başkanı: "O kamera görüntülerini çıkarın lütfen."

Maşallah Güran: "Çıkacak."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’la husumet yok mu?"

Maşallah Güran: "Yoktu."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ın birini öldürme ihtimali var mı?"

Maşallah Güran: "Şuana kadar yoktu."

Mahkeme Başkanı: "Salim’in var mı?"

Maşallah Güran: "Yok."

Mahkeme Başkanı: "Enes ve Yüksel öldürür mü?"

Maşallah Güran: "İnanmıyorum."

KADINLAR KAVGASINDA KOMUTANIN NE SÖYLEDİĞİNİ AÇIKLADI

Yenge Maşallah Güran, Mahkeme Başkanı sorular sormaya başladı.

Mahkeme Başkanı: "Kadınlar kavgası nedir?"

Maşallah Güran: "Narin’in bulunduğu gün Hülya komutan geldi, Yüksel’e haber verdi, 'Başın sağ olsun' dedi. Yüksel de, 'Hani bana söz vermiştin,' dedi. O anda çığlık attı, bayıldı. Sonra ekip onu ambulansa aldı. Ben de dedim, 'O Narin, hangi şerefsizler sana kıydı? Allah belanı versin.' Özür diledim küfür için."

Mahkeme Başkanı: "Burada küfür serbest, her şeyi anlat. Her şeyin herkes tarafından bilindiğini söylemişsin, beni konuşturmayın demişsin."

Maşallah Güran: "Hayır, kesinlikle öyle demedim."

Mahkeme Başkanı: "Erkekler sizin ağzınızı kapatmaya çalışmış."

Maşallah Güran: "Hayır, öyle bir şey yok."

Mahkeme Başkanı: "Birsen’in ağzını kapatanlar oldu mu?"

MAŞALLAH GÜRAN GELİP YEMİN ETTİ

Muhammet Kaya'nın ifadesi sona erince yenge Maşallah Güran gelip yemin etti.

MUHAMMET KAYA’NIN TANIK İFADESİ SONA ERDİ

Tanık Muhammet Kaya'nın tanık ifadesini sona erdiği kaydedildi.

Mahkeme Başkanı: "Sayın Salim Güran, özellikle çingeneler konusunda sizi yönlendirdi mi?"

Muhammet Kaya: "Hayır, biz sadece terliği bulduk."

Mahkeme Başkanı: "Tamam, bunu da sorduk zaten."

Avukat: "Salim Güran gece kendi aracıyla Eğerturmaz Deresi'ne gitti mi?"

Muhammet Kaya: "Ben görmedim, hayır."

Mahkeme Başkanı: "Muhammet, seni müsait bir yere alalım."

Muhammet Kaya’nın tanık ifadesi sona erdi.

KUZEN MUHAMMET'TEN İŞKENCE İDDİASI

Kuzen Muhammet Kaya, istihbarat personeli tarafından işkenceye uğradığını iddia etti.

Muhammet Kaya: "Beni 9 saat, 20 tane istihbarattan kişi darbetti."

Mahkeme Başkanı: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nda suç duyurusunda bulunabilirsiniz."

"SALİM GÜRAN GELDİ, KARAKOLA GİTTİM"

Mahkeme Başkanı, Muhammet Kaya’ya soruyor: "Yani senin terliği unutmandaki sebep evdeki kargaşa mıydı?"

Muhammet Kaya: "Evet, ve 36 saat uykusuzdum."

Mahkeme Başkanı: "Ne iş yapıyorsun?"

Muhammet Kaya: "Memurum."

Mahkeme Başkanı: "Memursun, kendini iyi ifade ediyorsun ama bunu unutabilmen ilginç geldi. Belki bu yüzden tutuklusundur. İlk hemen birilerine göstermen gerekmez miydi?"

Muhammet Kaya: "Yanımda sürekli birileri olduğu için terliği hatırlayamadım. Sonra Baran’ı aradım, fotoğrafını attım. İki dakika geçti, Baran aradı, çığlık sesleri oldu, 'Kim buldu?' dediler, 'Ben buldum' dedim. Salim Güran geldi, karakola gittim."

Mahkeme Başkanı: "Terliğin Narin’in terliği olmadığını nasıl anladınız?"

Muhammet Kaya: "Komutan dedi, 'Hiç mi fark etmediniz? 8 yaşında kız 25 numara terlik mi giyer?'"

KUZEN MUHAMMET KIRMIZI TERLİĞİN SIRRINI AÇIKLADI

Tanıklık yapan Narin'in halasının çocuğu Muhammet Kaya, kırmızı terliği nasıl bulduğunu şu sözlerle açıkladı:

Mahkeme Başkanı: "O gün neredeydin?"

Muhammet Kaya: "Sabah 8’de uyandım, davetiye dağıtıyordum. Kuzenime akşam haber geldi, Narin kaybolmuş diye. Köye geldik. Köyü aramaya başladım. Kuyulara baktım."

Mahkeme Başkanı: "Terliği bulduğun güne gelir misin?"

Muhammet Kaya: "İkinci gün süt almaya gidiyordum. Es geçtim, yan tarafta çingenelerin çadırı vardı, onlarındır diye düşündüm."

Mahkeme Başkanı: "Terliğin üzerinden mi geçtin?"

Muhammet Kaya: "Evet, yolun ortasındaydı."

Mahkeme Başkanı: "Peki, kimse görmeden neden sen gördün? Sana kimse o terliği oraya koy, jandarmayı ortaya çek diyen oldu mu?"

Muhammet Kaya: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Peki, neden sen buldun? Hikmeti nedir?"

Muhammet Kaya: "Ben geçtim, gördüm ama çingenelerin sandım, sonra ne olur olmaz, yengeme göstereyim dedim. Köye gittim, dayımın evinde bir kargaşa vardı."

BABA ARİF GÜRAN HASTANEYE KALDIRILDI

Baba Arif Güran hastaneye tedbir amaçlı hastaneye kaldırılırken Osman Güran'ın sorularının bittiği ve Muhammet Kaya'nın getirildiği kaydedildi.

EN ÖNEMLİ DELİLLERDEN BİRİNİ KUZEN OSMAN AÇIKLADI

Mahkeme Başkanı, Osman Güran’a soruyor.

Mahkeme Başkanı: "Osman Bey, tanıklık yapmak zorunda değilsiniz. Bu hakka sahipsiniz. Tanık olmak ister misiniz?"

Osman Güran: "İstiyorum."

Mahkeme Başkanı: "Evet, Osman Bey, sizi dinliyorum. Olay gününü anlatın."

Osman Güran: "Ben sadece Enes ile o gün görüştüm. Patikadan yengem seslendi, Narin kayboldu diye. O gün öncesinde Enes’i görmedim. Ben şehir merkezinde kalıyorum. Enes ile kaybolduğunu anladığımız zaman görüştük. Sohbetimiz olmadı ama aynı ortamdaydık." (Mahkeme heyeti kendi arasında konuşuyor)

Mahkeme Başkanı: "Terlik konusunu açar mısın?" Osman Güran: "Arabada kırmızı terlik gördüm, bu kimin dedim, Baran’a fotoğrafını attım."

Mahkeme Başkanı: "Terliği ne zaman buldunuz?"

Osman Güran: "Ya ertesi gün ya sonra…"

Savcı, Osman Güran’a soruyor: "‘6 kez o yolu kullandım ama görmedim’ dedin mi?"

Osman Güran: Evet ama görmemiştim

NARİNİN KUZENİ OSMAN GÜRAN KÜRSÜDE

Baran Güran yerine gönderildi. Narin’in kuzeni Osman Güran, tanık olarak konuşacak.

BİR MAHREM SORUDA AĞABEY BARAN'A SORULDU

Enes Güran’ın avukatı, Baran Güran’a "Salim Güran, Enes’i dövdü mü hiç?" diye sorunca Baran, "Bilmiyorum." yanıtını verdi. Avukatın "Yaramazlık olunca peki?" diye sorması üzerine "Yaramazlık olursa bilmiyorum." demesi üzerine "Salim Güran’ın böyle yeğenlerini dövme durumu var mı?" sorusu yöneltildi. Bunun üzerine ise Baran, sadece "Yok." yanıtını verdi.

Avukat, ağabey Baran'a "Enes annesi ve amcasını öyle görse ne yapardı Baran?" diye sorunca Baran, "Kafasına sıkardı." yanıtını verdi. "Narin’in ölümünü saklar mıydı?" sorusuna ise "Asla. "Enes, öyle görünce silah olmasa bıçaklardı." diyerek Salim’i kastettiği belirtildi.

Enes Güran’ın avukatı, Baran Güran’a soruyor: "Salim Güran, Enes’i dövdü mü hiç?"

Baran Güran: "Bilmiyorum."

Avukat: "Yaramazlık olunca peki?"

Baran Güran: "Yaramazlık olursa bilmiyorum."

Avukat: "Salim Güran’ın böyle yeğenlerini dövme durumu var mı?"

Baran Güran: "Yok."

Avukat: "Enes annesi ve amcasını öyle görse ne yapardı Baran?"

Baran Güran: "Kafasına sıkardı."

Avukat: "Narin’in ölümünü saklar mıydı?"

Baran Güran: "Asla."

Avukat: "Enes, öyle görünce silah olmasa bıçaklardı." (Salim’i kastediyor)

"KENDİSİ CİNAYET İŞLEDİM DİYOR ZATEN"

Yüksel Güran’ın avukatı, Baran Güran’a soruyor: "Siz de olayı öğrenince kendinize zarar verdiniz. Enes de öyle. Diğer kardeşlerinizden böyle olan oldu mu?"

Baran Güran: "Osman telefonu kırdı, ben kafamı bile duvara vurdum. Annem üzülmesin diye gece dama gidip yalnız ağlardım."

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Baran, az önce Nevzat soğukkanlı dedin, para vermiş dedin, o zaman neden şüphelenmedin?"

Baran Güran: "Köy ortamı olduğu için şaşırmadım."

Mahkeme Başkanı: "Tamam, normal, gelip dini bakış açısıyla çocuk sevindirmek için para verebilir ama sen şimdi soğukkanlı deyince sana şimdi soruyorum."

Baran Güran: "Kendisi cinayet işledim diyor zaten."

Mahkeme Başkanı: "Hayır demiyor, ortadan kaldırdım diyor."

"NEVZAT 50 CİNAYET İŞLEMİŞ GİBİ SOĞUKKANLI"

Baran'a "Nevzat kardeşini öldürmüş olabilir mi?" sorusu sorulunca Baran, "Yapabilir çünkü 50 cinayet işlemiş gibi soğukkanlı" dedi.

"BEN DE KAFAMI VURDUM, GÖRDÜNÜZ MÜ?"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatı, Baran Güran’a soruyor:

Avukat: "Enes madde kullanıyor muydu?"

Baran Güran: "Hiç öyle bir şeye şahit olmadım. Kimseyle kavga bile etmezdi."

Avukat: "Ama kolunu ısırmış."

Baran Güran: "Ben de kafamı vurdum, gördünüz mü?"

"AİLEM HAYATIM BOYUNCA KARAKOL GÖRMEDİ"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatı, Baran Güran’a soruyor

Avukat: "Arama çakışmaları oldu. 19 gün kardeşin aranıyor, yanlış yönlendirme tutanakları var. Bu konuda ne düşünüyorsun?"

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Avukat Bey, şunu sormak istiyor: Çelişkileri plan dahilinde mi yaptınız?"

Baran Güran: "Benim ailem hayatım boyunca karakol görmedi. Bunları neden kimse konuşmuyor?"

"NEVZAT'IN KARDEŞİMİ KAÇIRDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Gazeteci Mehmet Altunışık ise davadaki şu detayı paylaştı:

Soru: Baran kardeşine sence ne oldu?

Baran: Bu pislik (Nevzat'ı gösteriyor) tarafından kaçırıldığını düşünüyorum..

BARAN YALAN SÖYLEDİĞİNİ İTİRAF ETTİ

Baro'dan avukatlar ağabey Baran'a "Bir beyan var, '5 saat aradık, bulamadık Narin’i.' Neden böyle dedin?" diye sorunca Baran "1 saattir kayıp desem, ilgilenmezler diye öyle dedim." diyerek yalan söylediğini itiraf etti.

"AİLE BÜYÜĞÜ BİZİZ, BİZ KARAR VERİRİZ"

Nahit Eren, Baran Güran’a soruyor.

  • Nahit Eren: "Biz Narin’in köyde defnedilmesini istemiyorduk. Sen o zaman ne dedin?"
  • Baran Güran: "Ben köy dışında bir yere defnedilmesini istemiyorum dedim."
  • Nahit Eren: "Ben sana söyleyeyim, ne dediğini?"
  • Baran Güran: "Ne dedim?"
  • Nahit Eren: "Bu konuda benim ve babam dışında başkası söz hakkı söyleyemez dedin."
  • Baran Güran: "Evet, doğru dedim."
  • Nahit Eren: "Aile büyüğü biziz, biz karar veririz dedin yani?"

ARİF GÜRAN AĞLIYOR

Baba Arif Güran, 5 dakika dışarı çıkıp gelmek için müsade istedi. (Ağlıyor)

NAHİT EREN ÖZÜR DİLEDİ

Mahkeme Başkanı: "Benim derdim adaleti ortaya çıkarmak. Dün kamera dediniz, onu yazacağım." Sanık avukatları, Nahit Eren’e tepki gösteriyor.

Mahkeme Başkanı: Kimseyi salondan çıkarmak istemiyorum.

Diyarbakır Barosu avukatları, Nahit Eren’e gösterilen tepkiye, yanıt veriyor. “Yanlış bir şey yapılmadı”

Nahit Eren, tekrar söz aldı: "Duygusal ve manevi bir tepki olduğunu dileyerek özür diliyorum." Tekrar, Baran’a soru soruyor.

BABA SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ SALONDAN ÇIKARILDI

Aile bireyleri tepki gösterirken baba Arif Güran salondan çıkarıldı.

BABA ARİF FENALAŞTI. BENİ ÖLDÜRÜN DİYE BAĞIRDI

Baba Arif fenalaşıyor. “ beni öldürün” diye bağırıyor.

MAHKEME BAŞKANI AĞABEYİ SIKIŞTIRACAK SORUYU SORDU

Mahkeme Başkanı: "Narin kızımızın kaybolduğunu ne zaman öğrendin?"

Baran Güran: "Akşam 8 sıralarıydı."

Mahkeme Başkanı: "Bu olaylardan sonra aile kendi arasında toplantılar yapmış, amcalarınız eve kamera kurmuş, ne diyorsun?"

Baran Güran: "Sayın hakim, gizli toplantı herkesin göreceği yerlerde mi yapılır? Bazen bakanlar geliyordu köye, misafirleri çıkarıyorduk. Kimseyle toplantı olmadı. Özel bir toplantı olsaydı köyde yapılmazdı."

Mahkeme Başkanı: "Peki, kadınlar kavgası var mı?" Baran Güran: "Orada değildim." Mahkeme Başkanı: "Kadınların neden kavga ettiği konusunda bilgi sahibi misin?"

Baran Güran: "Küçük bir melek söz konusu olduğu için gerginlik çoktu."

Mahkeme Başkanı: "Bu olay ‘siz her şeyi biliyorsunuz, susuyorsunuz’ konusundan değil mi?"

Baran Güran: "Bence değil, orada masum bir çocuk var."

BARAN GÜRAN TANIKLIK YAPACAK

Mahkeme Başkanı, Baran Güran’a tanıklık yapıp yapmak istemediğini sorunca Baran "İstiyorum" yanıtını verdi.

"DURUŞMAYA BAŞLIYORUZ, SESSİZLİK"

Mahkeme Başkanı "Artık duruşmaya başlıyoruz, sessizlik." dedi.

DURUŞMANIN BAŞLAMASI BEKLENİYOR

Duruşmanın başlaması beklenirken mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyiciler yerini aldı.

SALİM VE NEVZAT DA SALONA GETİRİLDİ

Mahkeme salonuna Enes, Yüksel ve Barn'ın ardından Salim ve Nevzat da getirildi.

BARAN GÜRAN TANIK OLARAK GETİRİLDİ

Mahkeme Başkanı, Baran Güran’ın tanık olarak içeri çağrılmasını istedi. Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar da jandarma eşliğinde salona getirildi.

ENES VE YÜKSEL GÜRAN DA SALONA GİRDİ

Mahkeme Başkanı'nın ardından anne Yüksel ve Enes Güran da salona getirildi.

MAHKEME BAŞKANI SALONA GİRDİ

Mahkeme Başkanının salona giriş yaptığı kaydedildi. Erkek ve genç olduğu kaydedildi.

Narin davasında 2. gün. Dava başladı. Bugün tanıklar dinlenecek

ARİF GÜRAN SALONA GETİRİLDİ

Baba Arif Güran, avukatıyla birlikte mahkeme salonuna giriş yaptı.

DÜN 4 SANIK HAKİM SORGUSUNA ÇIKTI

Türkiye'nin içini yakan Narin cinayeti davasında ilk duruşma dün görülürken tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar, hakim karşısına çıktı.

NARİN CİNAYETİ DAVASINDA 3. GÜN

Gazeteci Rojda Altıntaş'ın mahkeme salonundan aktardığı bilgilere göre:

BAKANLIK AVUKATI DA KATİLİ TARİF ETTİ

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı avukat konuşuyor:

'Enes Güran'da diş içi ve gözünde morluklar görülüyor ama maalesef diş izinde ayrım yapılamıyor. Salim Güran’ın aracı inceleniyor, aracın şoför koltuğunda oturma kısmında DNA tespit ediliyor. Bunlar tespit edilince amca Salim Güran tutuklanıyor. 6 gün sonra Narin kızımızın bedeni bulunuyor. Yüksel Güran, kızının öldüğünden gayet emin, oğlu Enes’i ise koruma çabasında. Bunlar benim beyanım değil, jandarma tutanaklarına dayanan verilerdir.' "

Adli Tıp Raporu okunuyor, Arif Güran dışarı çıktı

BAKANLIK AVUKATI İMAMI DA İSTEDİ

Duruşmaya verilen kısa bir aradan sonra Bakanlık avukatının konuşması ile devam edildi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı avukat konuşuyor:

"Narin kızımızın öldürülmesindeki maddi gerçeğin ortaya çıkması herkes için önemlidir. Tüm sanıklardan şikayetçiyiz.

İmam Recep Kaya, Devran Güran (terlik konusu ile aşama geçemedi), İsa Kaya, İbrahim Kaya (Nevzat'a teklif ileten aracılar), ve yaşı küçük iki kız çocuğun da ifadelerinin alınması gerek.

Bu olayın aile içerisinde gerçekleştiği ve saklandığı görülmektedir. Nitekim alacak verecek meselesinde bir sorun olmadığı belirlenmiştir. Tutukluluk hallerinin devamına ve sanıkların üst sınırdan cezalandırılmalarını talep ediyoruz."

BARO AVUKATI: NARİN'İN ÜVEY BABAANNESİ DİNLENSİN

Nahit Eren'in müşteki savunmasını bitirmesinin ardından Diyarbakır barosuna bağlı başka bir avukat söz aldı ve Ramazan Atasoy ile beraber Narin'in üvey babaannesi Süheyla Özkan'ın dinlenmesini talep ettiklerini ifade etti.

Baro avukatının bu talebinin ardından mahkeme başkanı tarafından duruşmaya 15-20 dakikalık bir ara verildi.

NAHİT EREN SAVUNMASINI BİTİRDİ

Rojda Altıntaş duruşmada müşteki savunmasını bitirdi.

NAHİT EREN: ENES CEZAEVİNDE HER DEFASINDA RAPOR VE BELGELERİ SORUYOR

"O görüntülerde Enes her defasında raporları ve belgeleri soruyor. Sorguda da söyledim, diş fırçası ve camiye giderken kendisini öpme konusu gibi detaylar var. Bir şekilde kaygılı bir hali vardı. Bir narinin kimler tarafından ve nasıl öldürüldüğüne dair şüphelerimiz var. Sanıkların mahkumiyet alacağına kesinlikle inanıyoruz. Bu cinayetten dördünün de sorumlu olduğuna inanıyorum. Bu nedenle sanıkların tutukluluk halinin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum."

NAHİT EREN: ENES O EVDEN ÇIKARILIP BAKKALA KONDU

"Enes, tek kız kardeşin kaybolmuş. Telefonu 16.13’te okulun yanında kapanıyor, peki telefon şarjdaydı da nasıl şarj bitti? Ve ne zaman açılıyor bu telefon? Gece sabaha karşı 04.00’te. Enes o evden çıkarıldı, getirildi bakkala kondu. (Plana göre anlamında diyor) Orada tanıklardan biri konuştu. Eğer Enes dışarı çıktıysa, Muhammet Yağmur’un arasına bindi. 200 metreyi tarif et dedim, edemedi. Çok yakın bir nokta. Enes’in evde uyuduğuna dair beyanlar verildi. Peki organizasyonda bir ihmal de var. Furkan bize ne söylüyor? Ufuk’un ağabeyi, eve geldim kardeşimi tek başına gördüm dedi. Çıktım baktım, Ufuk yoktu, Enes’le evde oturuyordu."

NAHİT EREN: 'ENES'İ EVDEN ÇIKARMAMIZ LAZIM' DİYE DÜŞÜNÜLÜYOR

"Organizasyon şöyle devam ediyor: 'Bizim Enes’i evden çıkarmamız lazım' diye düşünülüyor. Ama Enes aslında evin içerisinde. Elimizde bilimsel anlamı olan daraltılmış baz istasyonu verisi var, belki bunu tartışacağız. Savcı hanım sordu. Osman Güran’a, Dicle Üniversitesi'nin Salim’in verdiği bazdan bahsettiniz. Bu dosyada inanılmaz bir avantajımız vardı, surdan, bağlardan, çarıklı’ya kadar olan alanı kapsayan bir baz istasyonu verisi var. Alıyor. Yani şunu anladım: Hareketlilik, değişen baza göre size yer belirtiliyor. Bu dosyayla birlikte şunu anladım: Bu cep telefonu, benim ayak izim. Birçok uzmana sordum, evet HTS kayıtları kesin olmayabilir ama baz istasyonu verisi, sağlıklı bilimsel anlamda, kesik bir delil olarak kabul edilebilir."

NARİN ADINA KONUŞAN AVUKAT: O ARACI GÖRMEMELERİNİN ŞANSI YOK

"Yüksel Güran gerçekten evinde bir gün önce oğlu uzun yoldan gelmiş, kalkmış sabah bamya toplamaya gitmiş, kahvaltılarını hazırlamış, baba Batmana götürüyor. Düşünün, yeğeninin düğünü için Batmana davetiye götürüyor, ne kadar kıymetli bir şey ama muhtar köyde, o ne yapıyor? Çocuklarını alışverişe götürüyor, geri geliyorlar.

Peki… Devam edeyim. Narin… Müşteki avukatı olarak konuşuyorum, narinin adına konuşuyorum. Enes Güran evde diyorsunuz, tamam, ama uyuyor diyorsunuz, ispat? Bunları evde uyurken gören birine ihtiyaç var. Kim?

Hediye Güran. Eğer Salim Güran, eşi ve çocukları mahkemedeki ifadeleri doğruysa, o aracı görmemelerinin şansı yok. Hediye Güran eve gittiğinde Salim kendi evindeyse, neler oluyor? Ama geldiğimiz nokta şu; Hediye Güran gidiyor, eğer sen 15.00’te çamaşırlarını bırakıp gittiysen, iddialara göre 15.00’te de 16.00’da da Salim evde. Bu araba nasıl görülmez?"

NAHİT EREN: İNANILMAZ BİR KURGU YAPTILAR

Rojda Altıntaş, Diyarbakır Barosu eski başkanının sözünün kesilmeden dinlendiğini ifade ediyor:

"Bunu bilen insanlar 17.40’a yönelik inanılmaz bir kurgu yaptılar. Arif Güran da bilsin, bu dosyaya giren her şeye vakıf olmak için inanılmaz mücadele gösterdik. Bu dosyadaki tek bir bilgiyi tek bir gazeteciye vermedim. Bu şüpheliler dışarıdayken, içerideki ifadeler yayınlandı."

BARO ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: ORTAYA ÇIKAN HER DELİL AİLEYİ YENİ BİR STRATEJİYE GÖTÜRDÜ

“Biz bu karanlıkla bu dosyanın içerisindeydik ama her ortaya çıkan delil, maalesef aile bireyleri açısından yeni bir stratejiye götürdü. Kolluk soruşturma aşamasında Narin’in kaybolduğu tarihi 18.00 olarak biliyorlar.

Bu yüzden kamerada 18.00 görüntüleri var. Neden diyorsunuz? Çünkü bulunduktan sonra yeniden görüntüler incelendi, kırmızı araç tespit edildi ve bir şekilde Nevzat Bahtiyar, kırmızı aracın sahibi olarak tespit edildi.

Aylardır Narin’e çalışan bir avukat olarak, Narin’in evden çıktıktan sonra aracın görüldüğü saati 15.40 olarak belirledik. Narin’in kesin bilgi vermiyor. Biz Narin’in öldürüldüğü saati 18.00’den sonra biliyoruz.

Neden? Çünkü kurgu düzeni var. Yani bir şekilde 15.11’de eve doğru giderken, o okulun tesadüfi kamerası olmasa biz gerçekten Narin’in nereden nereye gittiğini bilmeyeceğiz. Patika yoldan yukarıya gidiyor, kendisiyle birlikte olan akranları, Narin’in kendisine tepeden el salladığını söylüyorlar. Bu bize ne zaman söylendi?”

BARO ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: NARİN'İN ÇEVRESİNİN İFADELERİNİN BİR GÜNÜ BİR GÜNLERİNE UYMUYOR

Gazeteci Rojda Altıntaş, mahkemede olan biteni an be an aktarmaya devam ederken Diyarbakır Barosu eski başkanının konuşması sırasına hakimin ayakta ve elleri bağlı bir şekilde dinlediğini söylüyor:

"Şu an öldürmekten 4 sanık var. Öldürmeye iştirak alanında yeni faillerin çıkacağı anlamında eklemeler olabileceği kanaatindeyim. Benim en çok dosyada şaşırdığım konu şu; belki hayatınızın en değerlisini kaybediyorsunuz ve dönüp baktığınızda o günü ilmik ilmik hatırlarsınız. 'Ben o gün ne yaptım?' deriz” “Narin'in daha erken bir iddianame ile faillerinin getirilmesini maalesef yaşayamadık. Köydeki çevredeki şüpheler keşke daha erken fark edilebilseydi. Bir şekilde gecikti. Ama dediğim gibi, hayatlarında hiçbir şekilde unutmayacakları, saniye saniye söylemeleri gereken Narin’in çevresinin ifadeleri bir günü bir günlerine uymuyor."

AVUKAT: DOSYADA ÖNEMLİ BİR AŞAMAYA GELDİK

"Dosyada önemli bir aşamaya geldik. Narin'e bunu yapanların, buna göz yumanların ya da bulunmasını geciktirenlerin adalet önünde cezalandırılması gerektiği üzerine çalışacağız” “Diyarbakır Barosu olarak, Türkiye’de çok benzerine rastlamadık ama önceki başkan olarak Diyarbakır Barosu'nun katılmasına yer verilmesini kutluyorum. Bu anlamda kıymetli, bir şey daha ifade ederek dosyaya geçeceğim."

AVUKAT: MAHKEMENİZE TEŞEKKÜR ETMEK İSTERİM

"Vecdi Bahtiyar, Ali Rıza Güran dolaylı olarak haber göndermiş, Nevzat suçu üstlensin diye. Bu maddi gerçeği ortaya çıkaracağımıza inancımız tam. Mahkemenizden bir kez daha teşekkür etmek isterim. Adil bir yargılama yürütüldüğü için teşekkür ederim."

AVUKAT: RAMAZAN ATASOY SALİM'İN AYAK BİLEĞİNE KADAR SUYA GİRDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ

"Ramazan Atasoy'un kendi beyanını okuyorum: 'Senin yüzünden başımız belaya girdi (Salim’e diyor) komutanım, Salim her ayak bileğine kadar suyun içerisine girmiş gibiydi.' Ramazan’ın da bu organizasyondan haberdar olduğu burada açıkça anlaşılıyor."

AVUKAT: RAMAZAN ATASOY GÖZCÜLÜK YAPTI

"Nevzat Bahtiyar, Vecdi Bahtiyar’ı arıyor, o da Salim Güran’ı arıyor. Vecdi Bahtiyar, kaybolan Narin için endişelense de, esasen kendisinin de haberi olduğu çok net bir şekilde anlaşılıyor. Vecdi Bahtiyar, 24 Ağustos’tan sonra Diyarbakır’a geliyor ve 8 Eylül tarihi, hepimizin canını acıtan Narin’in cansız bedeninin bulunduğu bir tarih. O gün, Vecdi, 06:34’te Nevzat’ı arıyor, aralarında işbirliği yaptıkları burada açıkça görülüyor. Ramazan Atasoy ise gözcülük yapmaktadır. Ramazan Atasoy’un ne için dilenmesi gerektiğini de size açıklayacağım."

DİYARBAKIR BAROSUNDAN AVUKAT: ŞU AN ÇARPITILARAK DEĞİŞTİRİLİYOR

Diyarbakır barosundan avukat, kadınlar arasındaki kavganın çok konuşulduğunu ve o zaman "doğruyu konuşsaydınız bu durum buraya gelmezdi" demiş. Şu an çarpıtılarak birine beddua edildiği söyleniyor ifadelerini kullandı:

"Kadınlar arasındaki kavga çok konuşuldu; Mişar Yasemin ve kızları arasındaki kavgadan bahsediyoruz. Yasemin, Yüksel’in kardeşi, dolayısıyla Narin’in vefatını öğrendiğinde verdiği tepki diğerlerine göre daha samimi. Gayet açık bir şekilde “doğruyu konuşsaydınız, bu durum buraya gelmezdi” demiş. Şu an çarpıtılarak, birine beddua edildiği söyleniyor, değiştiriliyor. Enes bile 'Ben teyzemi aldım ve oradan uzaklaştırdım' derken, teyze 'Enes’i görmedim' diyor. Melek Güran ve çocuklarıyla ilgili de bir çeşit çelişki var."

BARO AVUKATI: HEPSİ SENARYO HALİNDE ORTAK İFADE VERİYOR

Diyarbakır barosundan başka bir avukat dosyada ifade verenlerin yakınlarını korumaya yönelik ifade verdiklerini söyledi:

"Dosyada ifade verenler, yakınlarını korumaya yönelik davranıyor. Evet, köy yerinde kimse saate bakmaz ama karıştırılmayacak durumlar vardır; bir insanın biriyle kaç defa görüştüğü, görüldüğü zaman yanında kimlerin olduğu gibi. Melike, Maşallah Güran ile ilgili dikkat çekmek istiyorum. Saati karıştırmış olabilirler ama daha önce, 2 kez Narin’in geldiğini belirtmişler. Bu farklı anlamlara gelmektedir. Melike Güran, '14.00’te uyandım, Narin 17.40’ta geldi' diyor. Bu, karıştırılabilecek bir husus değil. Şimdi yeni ifadelerle 'Mina geldi' diyorlar. Bunlar neden önemli? Bunların hepsi senaryo halinde ortak ifade verdiğini gösteriyor."

BARO AVUKATI: ENES KOLUNU KENDİ ISIRDI DENİYOR. ARAŞTIRDIM BİLİMSEL OLARAK MÜMKÜN DEĞİL

Baro avukatı bilimsel olarak araştırma yaptığını ve insanın kendisine belli bir seviyeye kadar acı verebildiğini, dolayısı ile Enes'in kolundaki ısırığı kendisinin yapmış olmasının mümkün olmadığını aktardı:

"Koldaki diş izinin Enes tarafından kendi kendine yapıldığı iddia ediliyor. Sayın başkan, çöl araştırdım, birçok makale okudum. Vücut belli bir dereceye kadar acıya dayanabilir, ağzınızı ve burnunuzu kapatın; bir süre sonra kendinizi boğamazsınız. Bu da böyle bir şey. Belli bir acı seviyesinden sonra vücut eyleme izin vermez. Enes’in diş izi 3 gün geçmesine rağmen çok net izler bıraktı. Enes sinirlendiği için bunu meydana getiremez."

Mahkeme Başkanı: "Teşekkür ederim avukat bey."

DİYARBAKIR BARO AVUKAT: YÜKSEL GÜRAN'İN FAİL OLDUĞUNA İNANIYORUZ

Diyarbakır Barosu'ndan avukat, mahkeme başkanına Narin'in annesi Yüksel Güran'ın bu cinayette fail olduğuna inandıklarını söyledi. Annenin oğlu Enes'i korumaya yönelik davranışlar sergilediğini kaydeden avukat Enes'in beyanında çelişkiler olduğunu öne sürdü.

"Yüksel Güran’ın bu eylemde fail olduğuna inanıyoruz, daha önce verdiği röportajlar var. Annenin Enes’i korumaya yönelik davranışları garip. Nihayetinde jandarma görevlisinin kendisiyle bir husumeti yok, ancak Enes ile ilgili 'ne yapabilirim' diyorsa, bu doğru tespit edilmiştir. Enes’in beyanında ise şu çelişkiler var: 'Ben 17.30’da eve gittiğimde Hediye’yi görmedim, ama Hediye çıkarken ben Enes’i gördüm' diyor. Bu çelişkiler nelerdir?"

DİYARBAKIR BARO AVUKATI: SAYIN BAŞKAN SALİM BU SAATİ NEREDEN BİLİYOR?

Diyarbakır Barosu avukatı mahkeme başkanına Salim Güran'ın olay günü birçok görüşme yaptığını ve söylemlerinin kuşkulu olduğunu ifade etti. Avukat, Salim Güran'ın kıyafet değiştirme noktasında çelişkili ifadelerde bulunduğunu aktardı.

"Salim Güran, olay günü birçok görüşme yapıyor. Bir görüşmede saat 15:16 diyor, bir sonraki görüşmesinde ise 'Çingeneler kaçırmış olabilir' diyor. Sayın Başkan, Salim bu saati nereden biliyor? Salim Güran, kendi beyanıyla karşıdakine 15:16 demesi kuşkuludur. Peki, çingenelere yönelik bir adım atıldı mı? Ben böyle bir şeye rastlamadım. Sayın Başkan, Salim Güran mahkemede ısrarla 'kıyafet değiştirmedim' diyor ama daha önce kıyafet değiştirdiğini söyledi. Biz hangisine inanacağız? Narin’in DNA’sının çıktığı araç peki? Birazdan sanık avukatları savunma yapacak ama sayın başkan, araçta bulunan tek DNA o. Dolayısıyla bir şekilde aylar önceki nişan konusuyla DNA oraya gitmemiştir."

DİYARBAKIT BARO AVUKATI: AİLE NEDEN TOPLANTILARI GİZLİYOR

Diyarbakır baro avukatı, Güran ailesinin toplantılarını gizli bir şekilde yaptıklarını ve bunun nedenini sordu. Yine Güran ailesinin telefon kayıtlarını silmesine değinen avukat, sadece Salim Güran'ın silmesinin tesadüf olabileceğini ancak birden fazla kişinin bu hamleyi yapmasının şüphe uyandırdığını ifade etti:

"Aile neden toplantıları gizliyor? Bir kısmı yapıldığını, bir kısmı yapılmadığını söylüyor. Güran ailesinin telefon kayıtlarını silmesi ise ayrı bir konu. Buradakilere soruyorum, en son ne zaman telefon kayıtlarınızı sildiniz? Eğer sadece Salim Güran silseydi, tesadüf olabilir diye düşünebilirdik. Ancak eğer birden fazla kişi bunu yapıyorsa, bu durum şüphe uyandırır."

"TUTUKLULUK DEVAMI TALEBİNE KATILIYORUZ"

Avukat, savcının talep ettiği tutukluluk hallerinin devam kararına katıldıklarını, Birsen Güran'ın 4 ayrı ifade verdiğini ve bunun da Salim Güran'ın yönlendirmesi olduğunu söyledi:

“Tutukluluk devamı talebine katılıyoruz. Birsen Güran, 4 ayrı ifade verdi ve eski beyanlarını kabul etmedi. 23 Ekim'de verdiğiniz ifade gerçek iradenize uygun muydu? Birsen Güran’ın ifadesinde, "Narin 17:40’ta evimize geldi" şeklinde çok net bir açıklama var. Salim Güran’ın yönlendirmesi olduğunu düşünüyoruz. Mantık şu: Bir terlik bulsam ve bunun Narin'e ait olduğunu düşünsem, kolluk kuvvetlerine teslim ederim. Muhammet Kaya aracına alıyor, fakat Muhammet Kaya, bu terliğin Narin'e ait olduğunu düşündüğü halde nasıl olur da vermiyor?”

GÖRÜNTÜLER İZLENDİ. ARİF GÜRAN'IN İSTEDİĞİ GÖRÜNTÜLER DEĞİL

Baba Arif Güran'ın talep ettiği görüntülerin izletildiğini, ancak söz konusu görüntülerin baba Arif Güran'ın talep ettiği görüntüler olmadığı aktarıldı.

ŞAHİNGÖZ KAMERA GÖRÜNTÜLERİ İSTENECEK

Kilit kamera Dara-2'den alınan görüntülerde teknik açıdan eksik olup olmadığı araştırılacak. Farklı açılardan desteklenmesi için inceleme yapılacak.

Baba güran Şahingöz kamerasının incelenmesini talep etti. Mahkeme başkanı yazılı talepte bulunulacağını söyledi.

Savcı: "Sizin istediğiniz görüntünün iyileştirilmişi var. Açıdan eksiklik var mı, farklı açılardan bakabildiniz mi?"

Nahit Eren: "Bunu ilk defa izleyeceğiz."

Savcı: "Görüntü 2’ye girelim."

Mahkeme başkanı: "İddia makamı tarafından en net görüntü bu. Bize gönderilen bu."

Sanık avukatı: "Araç hareketleri var mı?"

Mahkeme başkanı: "Bize de yeni geldi. Arif Güran, emin misiniz, istediğiniz görüntü bu mu?"

Arif Güran: (şahingöz… Anlaşılmadı)

Mahkeme başkanı: "Şahingöz dediğiniz kamera kayıt yapmıyor, anlık izleniyor müdahale için."

Arif Güran: "Askeri bölgeye herhangi bir saldırı olsa orada kayıtlı olmuyor mu?"

Mahkeme Başkanı: Yazılı talep edeceğiz

DARA-2 GÖRÜNTÜLERİ HAZIRLANDI İZLETTİRİLİYOR

Savcılık tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

"Kızı öldürülmüş babanın talebini çok görmemeli"

Mahkeme başkanı Arif Güran'ın ısrarla yeniden izlenmesini istediği görüntülerin ayrıştırılıp getirileceğini söyledi. Görüntüler hazırlanırken Arif Güran'ın avukatı "Arif Güran, kamera kayıtlarından bahsediyor. Bugün alınmış olan kayıtların incelemesinde hata olduğunu biliyoruz. Kızı öldürülmüş bir babanın bu talebini çok görmemek gerek. Kulaktan dolma bilgilerle hareket edilmemeli. 5 Kasım’da Arif Güran ifadeye alındı. Arif Güran’ın acısı es geçiliyor." dedi.

NARİN OLAYINDA SON GELİŞME: KADIN SAVCI YUMRUKLA SUSTURULAN TANIĞA TAK DİYE SORDU

Tanık Oya Yorulmaz, Mahkeme Başkanına ifade veriyor:

Mahkeme Başkanı: "Oya Hanım, niye geldiniz?"

Oya Yorulmaz: "Benim bir ilgim yok. Benim dayımgiller, biz oraya gittik, Adli Tıp Kurumu'na gittik. Basın arkamdan geliyordu. Annem şeker hastası, arkadan gelirken kardeşim bana 'abla sus' dedi, kafamı böyle yaparken yumruk bana geldi."

Mahkeme Başkanı: "Kardeşiniz kim?"

Oya Yorulmaz: "Taner..." (anlaşılmadı)

Mahkeme Başkanı: "Orada ne söylediniz?"

Oya Yorulmaz: "Gidin yalan haber yapın dedim."

Mahkeme Başkanı: "Kime?"

Oya Yorulmaz: "Basına."

Mahkeme Başkanı: "Ciddi misiniz?"

Oya Yorulmaz: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "Tekrarlıyorum, 'gidin yalan konuşun' diye bağırdın mı?"

Oya Yorulmaz: "Evet, çünkü yalan haber yapıyorlardı."

Kadın savcı araya girdi: "Ben kendim izledim, sana yumruk atıyorlar."

Oya Yorulmaz: Basına söyledim.

HAKİM ARİF GÜRAN'I YERİNDEN KALDIRDI, DURUŞMA BAŞLADI

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı talebi üzerine Savcı konuşuyor:

"Bu kadınlar kavgasına ilişkin her şey yerine oturdu, mahkeme huzurunda çözülmeyen durum kalmadı. Ek olarak soru işareti kalmaması için tanık 'Oya'yı getirdik. Adli Tıp Kurumu’nda kendisinin görüntüleri vardı, kavga olmuştu. Kendisini dinleyelim."

ARİF GÜRAN, TUTUKLU ANNE YÜKSEL GÜRAN'A YAKIN OTURDU

Tutuklu sanıklar jandarma eşliğinde salona getirildi. Narin'in babası Arif Güran, tutuklu anne Yüksel Güran'a yakın bir yere oturdu.

Baba Güran, mahkeme başkanı izniyle eşine sarılmış alnından öpmüştü.

Duruşmaya ara verildi...

NAHİT EREN, NEVZAT BAHTİYAR’I YALANLADI

Bazı kısımları hassasiyet nedeniyle yazamıyorum. Narin’in otopsisi hakkındaki kısımlar için kullanılan kelimeler var. Kısaca Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’ı yalanladı.

HAKİM CÜBBEYİ ÇIKARDI: NEVZAT'A EN SERT SORUYU SORDU

Narin'in adli tıp raporu okundu ve cansız bedeninin görüntüleri izletildi. Nahit Eren'in Narin'in bedenindeki larvalar üzerinden aktardığı bilgiler, Nevzat Bahtiyar'ın anlattıklarında şüphe oluşturdu.

Hakim üzerindeki cübbeyi çıkararak Nevzat Bahtiyar'a en sert soruyu sordu "Bu kadar insan burada, kaç gündür buradayız. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Bir birey olarak soruyorum. Verdiğin beyanlar doğru mu?"

Mahkeme başkanı:

Nevzat Bahtiyar dön etrafına bak. Bu kadar insan burada, kaç gündür buradayız. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Bir birey olarak soruyorum.

(Mahkeme başkanı üzerindeki cübbeyi çıkarttı.)

Mahkeme başkanı: Senin geçen celse verdiğin beyanlar doğru mu? İftira mı? Bak yeni kamera kayıtları çıkabilir

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum hatırlamıyorum.

Mahkeme başkanı: Hatırlamıyorum değil, sakladığın bir şey var mı?

Nevzat Bahtiyar: Yok

NAHİT EREN: CEVABIMI ALDIM

Nahit Eren: "Az önce bir kısmı dışarıda kaldı dedin, senin yol mesafen bilemedin 7 dakika. Orada sen başka ne yaptın?"

Nevzat Bahtiyar: "Orada ip aradım."

Nahit Eren: "Dışarıda kalan kısmı bildiğimiz kadarıyla bacağı.."

Nevzat Bahtiyar: "Bacağını hatırlamıyorum."

Nahit Eren: "O kısmın toprağa mı, yoksa suyun üstünde mi kaldı?"

Nevzat Bahtiyar: "Suyun üstünde kaldı."

Mahkeme Başkanı: "Sayın Başkan, ben alacağım cevabı aldım."

Görüntüler izlendi.

Mahkeme Başkanı: "Bu küçük alan, Narin kızımızın bırakıldığı yer. Buyurun Nahit Bey, sorunuzu alalım."

Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’a döndü ve sordu:

"Bu raporu anladın mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Anlamadım."

Nahit Eren: "Bu rapor diyor ki, Narin’in naaşından, cesed diyemiyorum, Adli Tıp Kurumu dedi ki, bulunduktan 19 gün önce öldürülmüş. Bunu nereden elde ediyorlar? Böceklerden, larvalardan, Narin’in bedeninde bunlardan çok vardı ve buradan tarih çıkarıyorlar. Şimdi rapor diyor ki, bu naaş tamamen suyun içerisinde, bu böcekler yaşamaz. O yüzden sana bir kez daha soruyorum, Nevzat Bahtiyar, sen daha önce başka yere gömdün mü?"

Nevzat Bahtiyar: "Kesinlikle hayır."

Mahkeme Başkanı: "Çuvalın tamamı su altına girdi mi, taş ıslandı mı?"

Nevzat Bahtiyar: "Taş hepsi ıslanmadı, ben de çok hatırlamıyorum."

Nahit Eren: "Sen arama faaliyetlerinden dolayı DSİ suyunun oraya yönlendirildiğini biliyorsun değil mi?"

Nevzat Bahtiyar: "Evet."

NARİN'İN BEDENİNİ BİR KISMI KARADA KALDI

Adli tıp raporunda Narin'in cansız bedeninin bir kısmının karada kaldığı ortaya çıktı. Cesedin üzerinde oluşan larvalar kaç gün önce öldürüldüğünü ortaya çıkarırken bu larvaların suda oluşmasının mümkün olmadığı Nahit Eren tarafından açıklandı.

AİLE SALONDAN ÇIKARILDI. NEVZAT'A GÖRÜNTÜLER İZLETİLİYOR

Aktarılan son bilgilere göre Narin'in ailesi salondan çıkarıldı. Nevzat Bahtiyar'a Narin'i gömdüğünü canlandırdığı görüntüler izletiliyor.

ENES GÜRAN CANLANDIRMA YAPTI

Narin'in ağabeyi Enes'in kolunda bulunan ısırık izleri merak ediliyordu. Enes kendisini ısırdığını söylemişti. Nasıl ısırdığını göstermesi istendi.

NEVZAT BAHTİYAR SALONDAN ÇIKARKEN İTİRAF ETTİ: BÜTÜN SANIKLAR DUYDU

Tanıkların dinlendiği dün ki duruşmada Nevzat Bahtiyar, salondan 8 jandarma eşliğinde salondan çıkarılmak için bekledi.

Enes Güran, salondan çıkarılırken bağıran Nevzat Bahtiyar, "Kamera kayıtları çıkınca göreceğiz” dedi. Enes Güran'ın ardından Nevzat Bahtiyar da mahkeme salonundan 8 jandarma eşliğinde çıkarıldı.

KÜRTÇE SES KAYDI DİNLETİLİP TERCÜME EDİLİYOR

Diyarbakır Baro eski başkanının talebi üzerine dün tanık olmak istemeyen Ramazan Atasoy ile Salim Güran arasındaki telefon kaydı Kürtçe'den Türkçe'ye çevriliyor.

BABA ARİF GÜRAN ISRARLA İSTEDİ: KİLİT GÖRÜNTÜ DARA-2

Baba Arif Güran'ın ısrarla üzerinde durduğu Dara-2 görüntüsü izlenmeye geçildi. Diyarbakır Cumhuriyet Baş savcılığı görüntüleri izlemiş bir husus olmadığı için es geçilmişti.

Mahkeme başkanı: "Kamera görüntüleri ile ilgili bir değerlendirme yapacağız. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na telefonla arayıp, hangi kayıt olduğunu soracağız. Yanlış anlaşılmasın."

Mahkeme heyeti dışarıya çıktı.

"SADECE NARİN YOKTU"

Pedagog, Narin’in erkek kardeşine sordu. Kayıtları izletiliyor:

Pedagog: "Peki o yengen gelmişti, çamaşırları sana bıraktı sonra ne yaptı?"

E.G.: "Bıraktı, gitti."

Pedagog: "Peki böyle telaşlı mı gitti?"

E.G.: "Sakin gitti."

Pedagog: "Peki o gün ne oluyor, bunlar niye böyle konuşuyor diye düşündün mü?"

E.G.: "Sadece Narin yoktu."

Pedagog: "Sana bir şey dedi mi abilerin?"

E.G.: "Demedi."

Pedagog: "Peki baban sormadı mı sana?"

E.G.: "Sen de evdeydin, Narin evde miydi?"

E.G.: "Babam evde değildi."

Pedagog: "Sonra geldi ama değil mi?"

E.G.: "Geldi."

EVDE SAAT 15.00'DA ÇIKTI

Narin’in 6 yaşlarındaki erkek kardeşi
E.G., pedagog eşliğinde ifade verirken, mahkemeye şu şekilde anlatıyor:

KAYIT İZLETİLDİ. DÜN AĞLADIĞI İÇİN İFADESİ ALINMAMIŞTI

"Odada kim vardı uyuyordu?"

E.G.: "Abim ve annem koltukta, Muhammed abim yerde yatıyordu."

Mahkeme başkanı: "Hediye yengen nasıl geldi, ilk gelişinde?"

E.G.: "Onu bilmiyorum. İlk gelişinde bilmiyorum."

Mahkeme başkanı: "İkinci gelişinde neden gelmişti?"

E.G.: "Annem çamaşırları ona bırakmıştı, ondan."

Mahkeme başkanı: "Peki, acele ediyor muydu?"

E.G.: "Normaldi."

ÇOCUK İFADESİNDE NARİN’IN EVDEN ÇIKIŞ SAATİ

“NARİN SAAT 3’TE ÇIKTI”

(15.00)

Pedagog: "Narin nereye gitti?"

E.G.: "Camiye gitti. Saat 3’te çıktı (15.00) çıktı, daha gelmedi."

Pedagog: "Narin camiye gidince siz ne yapıyordunuz?"

E.G.: "Karpuz yiyorduk."

Pedagog: "Sonra ne yaptınız?"

E.G.: "Teyzemgile gittik." (Bazı kısımlar net anlaşılmıyor.)

Pedagog: "Annen evdeyken ne yapıyordu?"

E.G.: "Uyuyordu."

Pedagog: "Yengem geldi, çamaşırları bana verdi, gitti. Annen nerede uyuyordu?"

E.G.: "Klima odasında uyuyordu."

Pedagog: "Sonra yengen geldi mi?"

E.G.: "Evet, ikinci defa geldi."

Pedagog: "Peki yengen ilk geldiğinde sana kızdı mı?"

E.G.: "Kızmadı."

Pedagog: "Sinirli, mutsuz oldu mu hiç?"

E.G.: "Normaldi."

NARİN'İN KÜÇÜK KARDEŞİNİN GÖRÜNTÜLÜ İFADESİNE GEÇİLDİ

"TARLADA 2 ÇOCUK VARDI"

Tanık Abdulsamed Yeşildağ, Mahkeme Başkanı'na ifade veriyor:

Mahkeme Başkanı: "Narinin kaybolduğu gün Hasan beyle nasıl konuştunuz?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Mehmet Şerif Güran bana telefon açtı, bir arızadan bahsetti. Tamir için gittim, sonra bu kadar paraya yapacağımı söyledim."

Mahkeme Başkanı: "Ne kadarsa anlaştınız?"

Abdulsamed Yeşildağ: "3 bin TL'ye anlaştık."

Mahkeme Başkanı: "Çok hızlı konuşuyorsun, işini de böyle hızlı mı yaparsın?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "Maşallah. Kaç gibi Mehmet Şerif Güran ile konuştunuz?"

Abdulsamed Yeşildağ: "16.00 gibiydi."

Mahkeme Başkanı: "Tarlada ne yediniz?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Karpuz yedik."

Mahkeme Başkanı: "Menemende yemişsiniz?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "Kim kim yediniz?"

"Çocuk var mıydı?"

Abdulsamed Yeşildağ: "2 çocuk vardı."

Mahkeme Başkanı: "Kız erkek?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Valla bilmiyorum."

Mahkeme Başkanı: "Ramazan Atasoy orada mıydı?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Çevre."

Mahkeme Başkanı: "Babası orada mıydı?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Babası yoktu."

Mahkeme Başkanı: "Oradan kaçta ayrıldınız?"

Abdulsamed Yeşildağ: "17.40 gibi."

Mahkeme Başkanı: "Karpuz yediğiniz yerde başka kim vardı?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Çocuk vardı."

Mahkeme Başkanı: "Ne yapıyorlardı?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Oyun oynuyorlardı."

Mahkeme Başkanı: "Salim’in olay günü kıyafetlerini hatırlıyor musun?"

Abdulsamed Yeşildağ: "Valla hatırlamıyorum."

TARLADA İKİ İSİM DAHA VARDI İDDİASI

Diyarbakır Baro eski Başkanı Nahit Eren, Hasan'a şu şekilde soruyor:

Nahit Eren: "Az önce Ramazan Atasoy ve Mehmet Selim Atasoy orada dediniz."

Hasan: "Doğrudur."

Nahit Eren: "Siz 15 dakika karpuz yediniz, sonra işi yaptınız. 17.30 gibi birbirinizden ayrıldınız, doğru mu?"

Hasan: "Evet."

Nahit Eren: "Ramazan ve Mehmet Selim Atasoy 17.30 gibi orada mıydı?"

Hasan: "Hayır, değillerdi."

SALİM İLE TARLADA GÖRÜŞMÜŞ

Tanık Hasan, mahkeme başkanına şu şekilde anlatıyor:

Mahkeme Başkanı: "O gün ne yapıyordunuz?"

Hasan: "Ben elektrikçiydim, Salim ile görüştüm. 1 saat beraber kaldık."

Mahkeme Başkanı: "İkindi ezanı okunmuş muydu?"

Hasan: "Bilmiyorum, okunmuş olabilir."

Mahkeme Başkanı: "Nerede görüştünüz?"

Hasan: "Tarlada."

Mahkeme Başkanı: "Neden görüştünüz?"

Hasan: "Elektrik işleri vardı."

Mahkeme Başkanı: "Kim vardı?"

Hasan: "Mehmet Atasoy ve Ramazan Atasoy vardı."

Mahkeme Başkanı: "Ne yaptınız?"

Hasan: "Karpuz yedik, muhtarlarla elimizi yıkadık."

Mahkeme Başkanı: "Başka yere gittik mi?"

Hasan: "Tahmini, 16.00 gibi Salim’in yanından ayrıldım."

Mahkeme Başkanı: "Daha önceki ifadenizde başka bir saat vermiştiniz."

Hasan: "..."

Mahkeme Başkanı: "Salim’in kıyafetlerini hatırlıyor musun?"

Hasan: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Salim ile nasıl haberleştiniz?"

Hasan: "Gittiğimiz zaman oradaydı."

Mahkeme Başkanı: "Doğaçlama mı gittiniz?"

Hasan: "Doğrudan gittim."

ÇOCUK TANIK GELDİ AMA DİNLENMEDİ

"BAKKAL YOKTU OĞLU VARDI"

Muhammet Kaya, Mahkeme Başkanına anlatıyor:

Mahkeme Başkanı: "Olay günü Enes’i gördün mü?"

Muhammet Kaya: "Evet. Enes, Muhammet Yakut ve Yağmur gittiler.

Mahkeme Başkanı: "Enes sinirli miydi?"

Muhammet Kaya: "Hayır, sakindi."

Muhammet Kaya: "Muhammet, Yağmur ve Enes arabaya bindiler”

Mahkeme Başkanı: “Neden?"

Muhammet Kaya: "Muhammet Yakut dedi ki, 'Ben eve gidicem, Enes beni de bırak dedi.'"

Mahkeme Başkanı: "Sen de bütün hayatına devam ettin sonra?"

Muhammet Kaya: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "Süheylanın evini biliyor musun?"

Muhammet Kaya: "Biliyorum."

Mahkeme Başkanı: "Oraya gittin mi?"

Muhammet Kaya: "Gitmedim."

Mahkeme Başkanı: "Enes'in yüzünde morluk var mıydı?"

Muhammet Kaya: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Kıyafetini hatırlıyor musun?"

Muhammet Kaya: "Hayır."

Mahkeme Başkanı: "Nereden hatırlayacaksın, doğru."

Sanık Avukatı araya girdi.

Sanık Avukatı: "Süleyman Kaya o gün yanında mıydı?"

Muhammet Kaya: "Ben gittiğimde Enes, Muhammet ve Yağmur oradaydı, bakkalın ön tarafında. Enes yeni geldiği için biz birinizle sarıldık."

Mahkeme Başkanı: "Bakkal orada mıydı?"

Muhammet Kaya: "Bakkalın oğlu oradaydı."

ENES'İN KOLUNDAKİ ISIRIK İZLERİ SORULDU

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soruyor:

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı: "Enes’in öfke problemi var mıydı o gün?"

Muhammet Yakut: "Her zamanki gibiydi."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı: "Ne demek 'her zamanki gibi'?"

Muhammet Yakut: "Yani sakindi."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı: "Hava sıcaktı, kısa kol giymiştir, kolunda iz bir şey var mıydı? (Isırıktan bahsediyor.)"

Muhammet Yakut: "Hayır, yoktu."

"ÜVEY BABAANNEM BENİ GÖRÜR, İŞ YAPTIRIR, BEN EVE GİDEYİM"

Tanık Muhammet Yakut, mahkeme başkanına anlatıyor:

Mahkeme Başkanı: "Salim Güran neyin olur?"

Muhammet Yakut: "Bilmiyorum."

Mahkeme Başkanı: "Boşver o zaman.

"Muhammet niye geldin, hayırdır?"

Muhammet Yakut: "Tanıklık yapacakmışım dediler."

Mahkeme Başkanı: "Saat 17.30 gibi Enes geldi. Sen ne yapıyordun?"

Muhammet Yakut: "Araba yıkıyordum, Muhammet Kaya vardı. Beni caminin yanına bırak, üvey babaannem beni görür, iş yaptırır, ben eve gideyim dedi."

Diyarbakır Barosu avukatı soruyor:

Diyarbakır Barosu Avukatı: "Orada başka kim vardı?"

Muhammet Yakut: "Muhammet Kaya ve… Kaya."

Diyarbakır Barosu Avukatı: "Sohbet ettiniz mi?"

Muhammet Yakut: "Evet."

Diyarbakır Barosu Avukatı: "Ne kadar sürdü?"

Muhammet Yakut: "15 dakika falan."

Diyarbakır Barosu Avukatı: "Başka sohbetiniz oldu mu? "Yanınızda kim vardı?"

Muhammet Yakut: "Muhammet ve Süleyman Kaya."

Diyarbakır Barosu Avukatı: "Bir daha o gün görmediniz mi?"

Muhammet Yakut: "Hayır, görmedim."

Sanık Avukatı dahil oldu, isim hatası olduğunu söyledi.

Nahit Eren soruyor:

Nahit Eren: "Eve gittiğinde saat kaç olduğunu hatırlıyor musun?"

Muhammet Yakut: "Hayır."

Nahit Eren: "Sizin ev ile cami arasında ne kadar mesafe var, 200 metre kadar tarif eder misin, 200 metre ne kadar?"

Tanık Gösterdi.

Mahkeme Başkanı: "Saat soruldu."

Sanık Avukatı araya giriyor, "Zorlama sorular soruluyor," diyor.

Nahit Eren devam ediyor:

Nahit Eren: "Öğle yemeği yedin mi?"

Muhammet Yakut: "Evet."

Nahit Eren: "Kaçta işten çıktığını hatırlıyor musun?"

Muhammet Yakut: "Hatırlamıyorum, ama 12 buçukta evdeydim."

Sanık Avukatı araya giriyor: "Çarpraz sorgu yapılıyor."

Mahkeme Başkanı: "Devam edin."

HAKİM TANIĞA SU GETİRDİ

Tanık Süleyman Kaya geldi (Kendisi zihinsel ve bedensel engelli).

Mahkeme Başkanı: "Süleyman nasılsın?"

Süleyman Kaya: "İyiyim."

Mahkeme Başkanı, Süleyman Kaya'nın yanına giderek, "Rahat ol, heyecan yapma" dedi ve ona su getirdi.

Mahkeme Başkanı: "Süleyman biz seninle tanışmak istedik sadece."

Mahkeme Başkanı: "Siz Enes’le bakkala gittiniz mi?"

Süleyman Kaya: "Gittik."

Mahkeme Başkanı: "Ne aldınız?"

Süleyman Kaya: "Enerji."

Mahkeme Başkanı: "Enerji içeceği mi?"

Süleyman Kaya: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "Bakkaldaki yaşlı mıydı, genç miydi?"

Süleyman Kaya: "Yaşlı."

"EVE GİRMEDEN BİRİNİN KAÇIRDIĞINI DÜŞÜNDÜK"

Sanık avukatı, tanık İbrahim Halil Güran'a soruyor:

"Balkonda Narin’e ait olabileceği bir yazma görmüşsünüz. Siz bu ailece ne düşündünüz?"

Tanık İbrahim Halil Güran: "Biz hep diyorduk, bu çocuğun tepeye çıkma durumu varsa da eve girmeden, onu birinin kaçırdığını düşündük. Hiçbir zaman bizim köy tarihinde çocuğun öleceğine dair söylenti çıkmadı."

Sanık avukatı: "Yani siz yazma ile geldiğini mi düşündünüz?"

Tanık İbrahim Halil Güran: "Evet."

NARİN'İN GİTTİĞİ BAKKALDA SAAT DETAYI

Tanık İbrahim Halil Güran, Mahkeme Başkanı'na anlatıyor:

Mahkeme Başkanı: "Tanıklık yapacak mısın?"

Tanık: "Yaparım."

Mahkeme Başkanı: "Yap, sorun anlatayım."

Tanık: "Ben ne bileyim, getir dediler, getirdik. Ben ve küçük oğlum bakkala gittik, oradan buzlaç aldık."

Mahkeme Başkanı: "Kaç paraya aldınız?"

Tanık: "Hatırlamıyorum, sufi bakkal, 1 kuruş için gece yarısı bakkalı açan birisi. Ben bu yaşıma kadar o bakkalın hiç kapandığına şahit olmadım."

Mahkeme Başkanı: "Suheylanın orada kaç kişi vardı?"

Tanık: "Bedirhan… (Anlaşılmadı.)"

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi:

Nahit Eren: "Çocuğunla gittiğin saati söyler misin?"

Tanık: "17.35 sıralarıydı."

HAKİMDEN TANIĞA UYARI

Rubbettin Kaya, Mahkeme Başkanı'na anlatıyor:

"Bizim evimize gelebilir misin dedi. Gittim, Nevzat, Salim, Arif oradaydı. Dava nedir dedim. Araba konusunun nedenini sordum, Arif Güran Nevzat Bahtiyar kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. 10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek dendi. Nevzat, 'Bizim aramızda dava olmaz' dedi."

Nevzat Bahtiyar’a doğru yöneldi, Tanık: "Doğru mu Nevzat?" dedi.

Mahkeme Başkanı uyardı: "Tamam, bana bak, Nevzat'a bakma."

Tanık: "Tamam."

Mahkeme Başkanı: "Siz aile meclisinde yapılan toplantılara girdiniz mi?"

Tanık: "Hayır."

"NEVZAT ÖDEMEYİ NASIL KABUL ETTİ BİLMİYORUM"

Veysel Subatan, Mahkeme Başkanına “araba” meselesini anlatıyor:

"Arif ve Nevzat arasında adaba problemi vardı. Akşam Salim'in evine gittim."

Mahkeme Başkanı: Seni kim çağırdı?

Veysel Subatan: Arif Güran çağırdı.

Mahkeme Başkanı: Tamamdır.

Veysel Subatan: Nevzat'ı çağırdılar o da geldi. Nevzat’ın verdiği araba Çakınlı çıkmış, 80 bin ödeme yapması gerekiyordu. Arife haksızlık yapıyorsun dedik. "80'i gibi ödemezsen mahkemede avukat masrafı daha fazla olacak" dedim. Aranızda anlaşın dedim. Nevzat Bahtiyar yanaşmadı. Ben bu parayı ödemiyorum dedi. Soy isimleri Kaya olan kişileri de çağırdı. Nevzat Bahtiyar kabul etmedi. Ben arabayı satmışım, gitmiş dedi. Nevzat’a da bir haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da dedi, "Madem bizim evde toplanmışsınız, bu meseleyi çözelim." Nevzat ödemesi gerekeni kabul etmişti. Nasıl etti bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Nasıl kabul etti?

Veysel Subatan: Zorla kabul etti gibi.

Mahkeme Başkanı: Normal, Nevzat sizi tehdit etti mi?

Veysel Subatan: Hayır. Biz oradan kalkınca, problem çözüldü diye düşündük.

Mahkeme Başkanı: Tamam, herkes ödediğini söylüyor zaten. Bu olay ne zaman oldu?

Veysel Subatan: Aşağı yukarı 2 ay var.

Mahkeme Başkanı: Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar ailesi arasında gerilim oldu mu?

Veysel Subatan: Şahit olmadım.

NEVZAT BAHTİYAR VE ARİF GÜRAN'IN ARABA TARTIŞMASI

Savunma makamı tanıklarından Cahit, Nevzat Bahtiyar ve Arif Güran arasında maddi zarar nedeniyle tartışma çıktığı iddia edilen araba satışını anlatıyor:

“Nevzat ile Arif Güran araba meselesi yüzünden beni çağırdı. Önce Nevzat anlattı, sonra Arif Güran anlattı. Araba Nevzat’a aitti. Nevzat’a para ödemesi gerektiğini söyledim. Ödemeyeceğini söyledi.”

Mahkeme Başkanı: "Nevzat, 'yakacağım ortalığı, ödemeyeceğim' dedi mi?"

Tanık Cahit: "Salim Güran dedi ki, '10 bin lira ben, 10 bin Arif ödesin, 50 bin Nevzat ödesin' dedi."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat kabul etti mi?"

Tanık Cahit: "Önce param yok dedi, sonra kabul etti."

Mahkeme Başkanı: "Yani çıkarken, 'ben bu paranın hesabını sorarım' dedi mi?"

Tanık Cahit: "Ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum."

Mahkeme Başkanı: "Ben de gördüğünü anlattığın için teşekkür ederim."

Tanık Cahit, şöyle devam ediyor:

Mahkeme Başkanı: "Siz neden aile meclisi kurup olaya el attınız?"

Tanık Cahit: "İkisi de bizim akrabamızdır."

Mahkeme Başkanı: "Yani sizi bu olayı çözün diye mi çağırdı?"

Tanık Cahit: "Evet, Arif Güran çağırdı."

Mahkeme Başkanı: "Siz aile meclisindeki toplantılara katıldınız mı?"

Tanık Cahit: "Yok, katılmadım."

MAHKEME HEYETİ VE SANIKLAR YERİNİ ALDI

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Narin duruşması, 3. gününde başladı.

Mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyiciler yerini aldı.

Türkiye Haberleri