Sağlık-Sen tarafından yapılan yazılı açıklamada, ekim ayında da şiddetin sağlık çalışanları arasında devam ettiği belirtildi. Saldırganların kimliğinin değişmediğinin görüldüğü ifade edilen açıklamada, “Sağlık çalışanları, ekim ayında 11 şiddet olayına maruz kaldı. 21 saldırganın neden olduğu olaylarda, 19 sağlık çalışanı şiddet mağduru oldu. Ekim ayında yaşanan olaylara bakıldığında 11 şiddet vakasının 4’üne hastalar sebebiyet verirken, 7’si hasta yakınları tarafından gerçekleştirilmiştir. Şiddetin hasta ve hasta yakınları tarafından gelmesi, en başta sağlık çalışanları ile hasta arasındaki güven ilişkisini bozmaktadır. Doğal olarak bu da nitelikli sağlık hizmeti sunumuna mani teşkil etmektedir. Ay boyunca yaşanan 11 şiddet vakasının 10’u hem sözlü hem fiili, 1’i ise sözlü olarak vukuu buldu. Şiddet olaylarının adresi yine değişmedi; 10 şiddet olayı hastanede gerçekleştirilirken, 1 olay aile sağlığı merkezinde cereyan etti. Ekim ayında saldırganların şiddetine en çok maruz kalan kesim doktorlar ve hemşireler oldu. 11 olayda 8 doktor, 7 hemşire, 4 güvenlik görevlisi şiddet mağduru oldu. Olaylarda, 8’i kadın, 11’i erkek olmak üzere toplam 19 sağlık çalışanı şiddet gördü. Ay boyunca yaşanan olaylarda 21 saldırganın 2’si hakkında herhangi bir işlem yapılmazken, 15’i gözaltına alınıp serbest bırakıldı, 4’ü ise tutuklandı. Adli mercilerin sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusundaki kararları, Ekim ayında da tartışılmaya devam etti” denildi.
'Kanayan bir yara'
Ekim ayı ‘Sağlıkta Şiddet Raporu’nu değerlendiren Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, “Sağlık çalışanlarımız, insanlara sağlık hizmeti sunabilmek, vatandaşları hayata bağlayabilmek için her türlü riski göze alacaklar ama bunun karşılığında şiddetin hedefi olacaklar. Bu çok yaman bir çelişki. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet kanayan bir yaradır. Bu yaranın bir önce son bulması gerekmektedir. Maalesef konu yıllardan beri konuşuluyor. Bu yolu toplumsal seferberlikle aşmak mümkün. Neticede saldırganlar çoğunlukla hasta ve hasta yakınları. Yani bu toplumun içindeki insanlar. O halde sorunun çözümünün de pansuman tedbirlerle mümkün olamayacağı açık” ifadelerini kullandı.