CHP'li Torun: Kanal İstanbul’un sonu da Melih Bulu’nun sonu gibi olacak

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atandıktan sonra protesto edilen Melih Bulu’nun görevden alınmasını anımsatarak, Kanal İstanbul’a ilişkin “Kanal İstanbul’un sonu da Melih Bulu’nun sonu gibi olacaktır. Ha kayyum rektör ha Kanal İstanbul, siyaseten ikisinin de birbirinden farkı yoktur” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atandıktan sonra protesto edilen Melih Bulu’nun görevden alınmasını anımsatarak, Kanal İstanbul’a ilişkin “Kanal İstanbul’un sonu da Melih Bulu’nun sonu gibi olacaktır. Ha kayyum rektör ha Kanal İstanbul, siyaseten ikisinin de birbirinden farkı yoktur” dedi. Torun Rize’deki sel felaketine de değinerek, “Tedbirini alacak olan, ülkeyi 19 yıldır yöneten siyasi iktidardır. Kuru lafla peynir gemisi yürümez” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Gamze Akkuş İlgezdi ve Ahmet Akın’ın öncülüğündeki 40 kişilik CHP heyetinin Karadeniz ziyaretlerinin son durağı Trabzon oldu. Trabzon’daki program Torun’un bu sabah bir otelde düzenlediği basın toplantısı ile başladı.

Torun, Ordu ve Giresun ziyaretlerinin ardından Trabzon’a geldiklerini hatırlatırken, yurttaşların “Nerede bu ülkeyi yönetenler, nerede bu iktidarın milletvekilleri, nerede bu bakanlar. Benim sorunumu kim çözecek?” diye feryat ettiğini aktardı. Torun, AKP iktidarının 19 yılın ardından yurttaşları sorunlarıyla “baş başa bıraktığını” belirterek, şunları söyledi:

“Evet bu iktidar 19 yılın sonunda kendini saraya çıkarmış, ama milletimizi sorunlarıyla baş başa bırakmıştır. Bu iktidar, kendisine oy veren milletimize sırtını dönmüştür. Artık milletimiz kimin ne olduğunu görmektedir. Ve bu karanlık girdaptan bir çıkış yolu aramaktadır. İşte o çıkışın adresi Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Kaderine terk edilen milletimiz asla yalnız değildir. Bizim tarihi sorumluluğumuz, ülkemizi karanlıktan kurtarıp aydınlığa çıkarmaktır.”

'Tedbir alacak olan siyasi iktidardır' 

Torun, Rize’deki sel felaketine de değinerek, dün gitti afet bölgesindeki gözlemlerini de aktardı. Torun, 6 kişinin öldüğü 2 kişinin de kurtarma çalışmalarının sürdüğü sel felaketine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Vatandaşımız artık, ‘bu acılar bizim kaderimiz mi’ diye soruyor. Son 20 yılda sadece Rize’de 70’in üstünde vatandaşımız sel ve heyelan felaketi nedeniyle hayatını kaybetti. İktidara bir kez daha sesleniyoruz: Sel felaketleri bu coğrafyanın kaderi olmaktan çıkarılmalıdır. Bunun tedbirini alacak olan ülkeyi 19 yıldır yöneten siyasi iktidardır. Kuru lafla peynir gemisi yürümez. Kağıt üzerindeki planlarla bu sorun çözülmez. Artık bir an önce eyleme geçilmelidir. CHP olarak, bu sorunun kalıcı çözümü için atılacak her adımı sonuna kadar destekleriz. Gelin ne gerekiyorsa yapalım ve bu milleti bu acılardan kurtaralım.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 'Milletle inatlaşılmaz, millete rağmen iş yapılmaz' sözünü anımsatan Torun, Boğaziçi Üniversitesi’nde Rektörlük görevinden alınan Melih Bulu’ya ilişkin “Öğrenciler istemedi, akademisyenler istemedi ama onlar inatlaştılar. Kayyum rektör ‘Bu sorun 6 ayda çözülür’ demişti, 6 ay dolmadan kendisi gitti, sorun çözüldü. Evet sayın Erdoğan, milletle inatlaşılmaz. Ama siz ders çıkarmıyorsunuz” dedi.

'Kanalın sonu da Bulu gibi olacak' 

AKP iktidarının Bulu’yu protestolara rağmen rektör olarak 6 ay tutması gibi Kanal İstanbul’da da ısrar ettiğine dikkat çeken Torun, “Milletimiz kuru ekmeğe muhtaç hale gelmişken, milletin parasını kanala gömmek istiyorsunuz. Ancak şunu unutmayın: Kanal İstanbul’un sonu da Melih Bulu’nun sonu gibi olacaktır. Ha kayyum rektör ha Kanal İstanbul, siyaseten ikisinin de birbirinden farkı yoktur” diye konuştu.

'En büyük sorun fındık'

Torun, Trabzon’un yereldeki sorunlarına da değinerek, sorunların başında fındık geldiğini ve AKP iktidarının bunu çözmediğini şöyle anlattı:

“En büyük sorunlardan biri, bu iktidarın bir türlü düzelmeyen fındık politikasıdır. Ordu’da söyledik, Giresun’da söyledik şimdi Trabzon’dan bir kez daha söylüyoruz. Her yıl ‘Ne olacak bu fındığın hali’ demek, üreticinin kaderi midir? Sürekli yerli ve milli olmaktan bahsediyorlar. Kusura bakmayın, üreticiyi yabancı şirketlerin insafına terk etmek ne yerlilik ne de milliliktir? Türkiye’nin ulusal fındık politikası bir an önce belirlenmeli, bu sorun milletin gündeminden çıkarılmalıdır. Her yerde söylüyoruz: Bu yıl neredeyse yeni hasat mevsimi gelmiş ama hala taban fiyatlar açıklanmamıştır. Trabzon’dan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Üretici bahçeye girmeden, fındık fiyatı 35 lira olarak açıklanmalıdır.

'Trafik sorunu bezdirdi'

Bir diğer sorun Karadeniz’in birçok ilinde olduğu gibi, trafik sorunudur. Bu sorunun çözümünde tek çare Çevre Yolu’nun bir an önce yapılmasıdır. Trabzon halkı artık bıkmış, canından bezmiştir. Ordu’da aynı, Giresun’da aynı, Trabzon’da aynı sorun. 21’inci yüzyılda yol çilesi çekmek insanımıza reva mıdır? Trabzon aynı zamanda çok önemli bir ticaret kentidir. Ancak bu iktidar bu şehrin önünü açmamak için adeta inat etmektedir. Ticaretin artırılması için Trabzon Limanı’nın etkin kullanılması konusunda talepler karşılanmalıdır. Ayrıca, Trabzon raylı sistemle Harran Ovası’na bağlanmalı ve ticaretin önü açılmalıdır.”

 

Türkiye Haberleri