Bozdağ, Adalet Bakanlığı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. İş insanı Osman Kavala'nın Gezi Davası'nda "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüsten" ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına gösterilen tepkilerin ve eleştirilen hatırlatılması üzerine Bozdağ, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu söyledi.
Hukuk devletinde yargılama süreçlerinin nasıl işleyeceğinin, kararların nasıl verileceğinin yasalarla sabit olduğunu söyleyen Bozdağ, hiç kimsenin kendisini hakim veya mahkeme yerine koymaması gerektiğini, Türkiye'de bugün kendini hakim ve mahkeme yerine koyanların görüldüğünü belirtti.
Görevlerinde bağımsız olan hakimlerin kararlarını, anayasa, kanun ve hukuka bağlı vicdani bir kanaatle verdiğini savunan Bozdağ, yargılama yetkisinin kullanılması konusunda hiçbir makam, mercinin hakimlere emir ve talimat veremeyeceğini, tavsiye ve telkinde bulunamayacağını belirtti.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"Maalesef dün açıklanan mahkeme kararından sonra bir hukuk devletinde olması gereken tepkilerin dışında çok saygısızca tepkilere de şahit olduk. Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanımızı, öte yandan mahkemeyi ve kararı veren hakimleri tehdit eden, hem yargıya hem Cumhurbaşkanımıza hem hakimlere hakaret eden, dil uzatan ifadelere tanık olduk. Buradan, Sayın Cumhurbaşkanımıza, yargıya ve görev yapan hakimlere dil uzatanları, el sallayanları, ant içenleri, tehdit eden herkesi kınıyorum. Türkiye'de kararlar beklendiği gibi çıkınca 'Ankara'da mahkemeler var, hakimler var' veya beklentiye uygun kararlar çıkmayınca 'Hakimler, mahkemeler emir ve talimatla karar veriyor' diye mahkeme ve hakimleri suçlamak ya da kararları beklentiye, siyasi taraftarlığa göre değerlendirmek hukuk devleti ile bağdaşmayan bir uygulama olarak ortaya çıkıyor.
Maalesef bugün pek çok siyasi, siyasi beklentilerine göre kararları değerlendiriyor. Dünkü olayda onu bir kez daha görmüş olduk. Buradan herkesi hukuk devletinin asgari gereklerine saygı duymaya davet ediyorum. Hukuk nasıl işleyecekse yasalarımızda bellidir. Öyle işliyor ve öyle de işlemeye devam edecektir. Beklentilerine göre mahkemede devam eden bir yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek kabul edilebilir bir şey değildir"
Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dava hakkındaki sözlerinin de suçlayıcı olduğunu söyledi. Bozdağ, "Bir yandan 'yargı bağımsızlığı' diyeceğiz, bir yandan 'hukuk devleti' diyeceğiz, bir yandan 'demokrasi' diyeceğiz, bir yandan 'milli irade' diyeceğiz, öte yandan da yargıya karşı ve yargı kararlarına karşı ölçüsüz bir şekilde dil uzatacağız ve bu kararları verenlere hakaret edeceğiz, tehdit edeceğiz. Onların kabul edilebilir bir yönü yoktur" ifadelerini kullandı.
'Türk yargısı bağımsızdır'
"ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararı hayal kırıklığı olarak nitelendirdi. Almanya da Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istedi. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bozdağ, hiçbir ülkenin egemen ve bağımsız bir ülke olan Türkiye'nin iç işlerine karışma hakkı bulunmadığını söyledi.
Türk yargısının bağımsız olduğunu iddia eden Bozdağ, "Ne ABD'nin ne de başka bir ülkenin Türkiye'nin yargılamasıyla ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Onlar kendi işine baksınlar. Amerika kendi hukuk sistemine baksın, Almanya kendi hukuk sistemine baksın. Kendi işlerine baksınlar. Türkiye'nin iç işlerine karışmak Amerika'ya da Almanya'ya da düşmez. Türk yargısı dışarıdan bakanların veya başka ülke liderlerinin veya yöneticilerinin değerlendirmelerine göre karar vermez" dedi.
Bozdağ, Türkiye'nin içinden de dışından da hiç kimsenin yargı yetkisinin kullanılmasında hakim ve savcılar üzerinde baskı kurmasının söz konusu olmadığını, bunun kabul edilemeyeceğini iddia etti.
Bozdağ, "Amerika Birleşik Devletleri'ni, Almanya'yı ve başka açıklama yapan ülkelerin hepsini Türkiye'nin iç işlerine karıştıkları için kınıyorum. Bunlar, kabul edilemez yaklaşımlardır. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin gerekleri neyse onlar Türkiye'de devam etmektedir, devam edecektir" diye konuştu.
'Hakimlere açık şekilde hakaret'
"CHP'li Özgür Özel, 'Erdoğan mahkum olacaktır' dedi. Bugün de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bunu kurgulanmış bir karar olarak nitelendirdi. Bu konuda neler söylemek istersiniz?" sorusuna karşılık Bozdağ, mahkemelere "kurgulanmış" demenin, beklenti dışında kararlar verildiğinde, bunlara "talimatla alınmış kararlar" demenin hem mahkemelere hem de hakimlere açık şekilde hakaret olduğunu söyledi.
Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı CHP'li kimi yetkililerin el sallayan, dil uzatan, ant içen yaklaşımlarını haddini bilmezlik olarak görüyorum, herkes haddini bilmeli. Bu ülkenin Cumhurbaşkanına haddini bildirmeye kalkışanları çok gördük. Sayın Cumhurbaşkanımız siyasi hayatı boyunca kendisine nice el sallayan, nice parmak kaldıran, nice tuzak kuran, nice hesap yapan, nice oyun oynayan herkesi aşa aşa buraya geldi" ifadelerini kullandı.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"Had bildirmek isteyen herkese geçmişe dönük baktığınızda 15 seçimde sandıkta haddini bildiren bir Cumhurbaşkanımız var. Dünyanın dört bir yanında böylesi büyük bir mücadeleyi vermiş çok az lider vardır. O yüzden Özgür Özel veya başkaları esas haddini bilmesi gerekenler onlardır. Kimsenin Türkiye'nin Cumhurbaşkanına parmak sallamaya, had bildirmeye hakkı da yoktur haddi de yoktur. Onlar, bunu yapmaya cüret edenler hem haddini hem kendini bilmeyenlerdir. Bizim tarihimiz ve aziz milletimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın kendini ve haddini bilmeyenlere verdiği cevaplarla demokratik cevaplarla doludur. Şahitlik ortadadır. Ben onlara söylüyorum. Düne dönüp baksınlar. Bir dünya bir oldular Sayın Cumhurbaşkanımızın önünü ve yolunu kesmeye güçleri yetmedi. Şimdi altılı masa, onlu masa, başka başka masaların altında, üstündekilerle beraber yol kesmeye kalkıyorlar. Yine güçleri yetmeyecek, yine sandıkta milletimiz onlara haddini ve kendilerini tanıtacaktır."