İstiklal Caddesi'nde 6 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin ise yaralandığı bombalı saldırı sonrası Küçükçekmece'nin Kanarya mahallesinde yakalanan Ahlam Albashir ve beraberindeki 49 kişi bu sabah adliyeye getirildi. Albashir'in Emniyet ifadesinden bir ayrıntı daha ortaya çıktı.
'Hacı bize 400 lira para ve 2 tane telefon verdi'
Albashir ifadesinde Türkiye'ye gelmesinden patlama gününe kadar geçen süreci anlattı.
Münbiç'teyken "Hacı" kod adlı kişi tarafından önce Cerablus'a gitmek üzere görevlendirildiğini ancak bu görevi kabul etmediğini bunun üzerine Türkiye görevi verildiğini anlatan Albashir'in, "Hacı 2022 Temmuz ayında bana Cerablus'a gitmem için görev verdi. Ben o görevi kabul etmedim. Sonra bölgenin zenginlerinden biri olan aynı zamanda YPG'nin sözde İstihbarat biriminden olduğunu öğrendiğim Hasan diye biri bana geldi ve Hacı seni yanına çağırıyor sana çok önemli bir görev verecek dedi. Ben de Hasan'la birlikte Hacı'nın yanına gittim. Hacı bana 'Madem Cerablus'a gitmiyorsun o zaman Bilal'le birlikte Türkiye'ye gideceksin' dedi. Ben de Türkiye'ye gelmeyi kabul ettim. Hacı bize 400 lira para ve 2 tane telefon verdi. Giriş için bütün ayarlamaları yaptıklarını söyledi. Sonra İdlib'te Bilal'le buluştuk. Bilal'i ilk defa İdlib'te gördüm. 27 Temmuz'da Hatay'a geldim. Oradan da doblo tarzı bir araçla İstanbul'a geldim. Bilal bana Türklerden nefret ettiğini söyledi. Bilal'in telefonuna bir konum geldi. Araç şoförü diğerlerini indirdi beni ve Bilal'i de konumdaki adrese Ferhat Habeş isimli adamın evine götürdü" dediği öğrenildi.
'2 kere keşif için taksime gittim'
İstanbul'a geldikten sonra Ferhat Habeş'e ait atölyede çalışmaya başladıklarını, bu süreçte Bilal'in hiç dışarı çıkmadığını kendisinin de saldırıdan önce 2 kere Yasir K. ile birlikte keşif yapmak için Taksim'e gittiğini belirten Albashir'ın, "O süreçte hiç gezmedim. Bilal de hiç dışarı çıkmadı. Son bir ay içerisinde 2 kere Taksim'e geldim keşif yapmak için. En son saldırıdan 11 gün önce gittim Taksim'e. Her seferinde Yasir isimli kişi götürdü beni. Pazar günü öğleden sonra Bilal, Yasir ve ben birlikte yola çıktık. Taksim'e geldik. Bilal bana kahverengi çantayla beyaz poşeti almamı söyledi. 'İşim var sen git ben geleceğim' dedi. Sonra ben aldım onları yürüdüm. Oturduğum yere geldim. 40 dakika orada oturdum. Sonra çantaları bırakıp abiye kıyafetlerin olduğu bir mağazaya gittim. Fakat tam o sırada Hacı bana fotoğraf ve video gönderdi. Videoyu izlediğimde benim bankta oturduğum anların fotoğraflarını gördüm. Korkuya kapıldım ve aynı banka geri döndüm. Sonra Hacı beni aradı, 'Çantaları bırak ve oradan uzaklaş' dedi. Ben kalkıp uzaklaşmaya başladım sonra da patlama meydana geldi" ifadelerini kullandığı belirtildi.
'Yasir telefonumu kırdı'
Saldırıdan sonra da Esenler'de kaldığı adrese geri döndüğünü bu sırada onu almaya Ahmet Jarkas'ın geldiğini söyleyen Albashir'ın "Sonra ben Esenler'deki eve gittim. Ahmet geldi beni aldı. Orada benim telefonumu kırdı ve Küçükçekmece'ye götürdü. Biz burada olduğumuz süre boyunca çanta hep Bilal'in yanındaydı" dediği kaydedildi.
Fotoğraf iddiası yalan çıktı
Öte yandan Albashir'in "Fotoğraflarımı çekip Hacı'ya gönderdiler" ifadesi üzerine çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen polis, iddia edildiği gibi kimsenin Albashir'in fotoğraflarını çekmediğini belirledi. Bunun üzerine Albashir'in, "Korktuğum için yaptım süsü vermek için böyle bir ifade kullandım" dediği belirtildi.