Türkiye'de yıllardır devam eden çift haneli enflasyon sorunu karşısında milyonlarca yurttaş, geçim sıkıntısı ile mücadele ediyor. DİSK’in 2022 yılı verilerine göre Türkiye’de çalışanların yüzde 37,5’i asgari ücret ya da daha düşük ücretlerle çalıştırıldı.
ASGARİ ÜCRET BELLİ OLDU
Komisyonun üçüncü toplantısı sona erdi. Bakan Işıkhan, toplantı sonrası 2026 yılı için belirlenen asgari ücreti açıkladı.
Vedat Işıkhan, açıklamasında şunları söyledi:
"Bakanlık olarak; çalışma hayatımızda, sosyal diyaloğun bir gereği olarak, tüm istişare mekanizmalarını aktif bir şekilde işlettik. Tabii bu süreçte, sizin de çok yakından takip ettiğiniz gibi, bakanlık olarak biz, her iki taraf arasındaki hakemlik rolümüzün gerektirdiği şekilde, hem işçi temsilcilerimizle, hem de işveren temsilcilerimizle görüşmelerimizi kararlılıkla sürdürdük. Bu süreçte; işçi konfederasyonlarımızla da, işveren temsilcileriyle de görüşmelerimizi yaparak, fikirlerini aldık ve onları, karar alma sürecine dahil ettik. Şartlar ne olursa olsun, nihai karar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bizim devlet olarak; sosyal paydaşlarımızla iletişimi kesme, talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır.
"ZITLAŞARAK DEĞİL, YAN YANA DURDUĞUMUZDA"
Şunu unutmamalıyız ki; bizler, karşı karşıya gelerek, zıtlaşarak değil ancak yan yana durduğumuzda, birlikte olduğumuzda, yol alabiliriz. Bizler, Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, AK Parti olarak, 23 yıldır, Türkiye’yi her şartta büyütme, her koşulda ayakta tutma vizyonuyla yol yürüyen bir yönetim anlayışına sahibiz. Bu ülke; çok kısa süreler içinde ekonomik saldırılar, büyük depremler yaşadı, dünya çapında pandemi yaşadı, küresel krizler yaşadı, bölgemizdeki savaşların, enerji krizlerinin ve tedarik zinciri kırılmalarının tam ortasında kaldı. Ancak şunu; açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum; bunca musibete rağmen bugün her alanda büyük bir oranda toparlanmayı yaşıyoruz. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, ekonomisi sağlamlaştıkça, her zaman olduğu gibi bundan en büyük faydayı da elbette vatandaşlarımız görecektir. Geçmişte nasıl olduysa, bundan sonra da her iyileşme, her ilerleme, her büyüme ve kalkınma, vatandaşımıza refah artışı olarak dönmeye devam edecektir. Bu bizim en temel anlayışımız, en temel yaklaşımımızdır.
"VATANDAŞIMIZIN SATIN ALMA GÜCÜNÜN KORUNMASINI HEDEFLEMEKTEYİZ"
Yapılan artışlarla vatandaşımızın satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirmesini hedeflemekteyiz. Biz 23 yıldır, AK Parti olarak, günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir anlayışla hareket ediyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı; emeğin kıymet gördüğü, çalışanın hakkının korunduğu, büyümenin tabana yayıldığı bir yüzyıl yapmakta da kararlıyız. Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarımızda, hedef ve önceliklerimizde Türkiye’nin küresel dönüşümde güçlü, rekabetçi, üretim odaklı ve aynı zamanda 'kimseyi dışarıda bırakmayan' bir çalışma hayatı vizyonu inşa etme çabamız vardır. İşgücü piyasalarımızı daha dayanıklı kılacak, sosyal koruma ve sosyal güvenlik sistemimizi yarınlara hazırlayacak, çalışanlarımızın beceri dönüşümünü hızlandıracak politikaları hazırlama ve uygulama noktasında, bunu bir mecburiyet olarak görüyoruz. Bakanlık olarak; çalışma hayatımızın tüm ekosistemini daima değişen şartlara uyum sağlayan, ihtiyaçlara hızla cevap verebilen, dinamik ve güçlü bir yapıya oturtmak için kararlı bir şekilde çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki; Türkiye’nin yarınları; ancak bugünün, emek ve üretim gücünü, daha nitelikli hale getirerek güvence altına alınabilir. Bu anlayışla, asgari ücrette de; çalışanlarımızın hakkını ve emeğini enflasyona ezdirmeyecek, işverenlerimizi mağdur etmeyecek en doğru ve en makul, ortak noktada fikir birliğine varmak, sadece mali kazanımlar için değil aynı zamanda toplumsal barış ve dayanışma şuurumuz bakımından da hayati bir öneme sahiptir. Burada; temel hedefimiz; işçilerimizi de, işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir. Bu sebeple bugün açıklayacağımız kararın; bu dengeyi gözetecek nitelikte olması için yoğun çaba harcadığımızı özellikle vurgulamak isterim. Bu süreçte olumlu yaklaşımları dolayısıyla tüm sosyal paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.
NET ASGARİ ÜCRET 28 BİN 75 LİRA
1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir. Yaptığımız bu artışla asgari ücreti; geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artırmış oluyoruz. Asgari ücrette 2002 yılına göre nominal olarak 171 kat, reel olarak ise yüzde 251’lik bir artış sağlamış bulunuyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıl 1000 TL olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl 1270 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz. Yeni ücret ile birlikte çalışanlarımızı; enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Devletimiz; tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçimizin, işverenimizin ve vatandaşımızın yanında olmaya devam edecektir. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı’nı yatırım-üretim-istihdam vizyonumuzla şekillendirmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, çalışma hayatının tüm ihtiyaçlarını paydaşlarımızla istişare, ortak akıl ve güç birliği içerisinde karşılamayı sürdüreceğiz."
ENFLASYONUN ALTINDA KALDI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasımda tüketici fiyat endeksini (TÜFE) aylık yüzde 0,87, yıllık ise yüzde 31,07 olarak açıklamıştı.
AÇLIK SINIRININ DA ALTINDA
Türk İş'in Kasım 2025 verilerine göre, dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 29 bin 828 TL iken gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı (yoksulluk sınırı) ise 97 bin159 TL olarak ölçülmüştü.
Çalışma Bakanı Işıkhan2ın açıkladığı 2926 yılı asgari ücreti ise hem enflasyonun hem de açlık sınırının altında kaldı.
3'ÜNCÜ TOPLANTI SON DAKİKA KARARIYLA YAPILDI
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda üçüncü toplantı son anda belli oldu. 18 Aralık'ta ikinci toplantı yapılmış ardından üçüncü toplantı için tarih verilmemişti. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısı bugün saat 18:00'de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapıldı.
Milyonlarca çalışanı doğrudan, tüm piyasayı ise dolaylı yoldan etkileyecek olan yeni asgari ücret için gözler üçüncü toplantıdaydı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan toplantı öncesi ilk TÜRK-İŞ'i ardından HAK-İŞ'i ziyaret etmiş sendikaların taleplerini komisyon masasına götüreceğini açıklamıştı.
SENDİKA NEDEN KATILMADI?
TÜRK-İŞ, 24 Aralık 2024'te "gerçek anlamda adil ve demokratik bir yapıya kavuşturulana kadar" komisyon çalışmalarına katılmayacağını duyurmuştu. İlk toplantıya tekliflerini içeren dosyayı teslim etti ancak katılmadı. TÜRK-İŞ'in, asgari ücret talebi 39 bin 525 lira oldu.
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, ilk toplantı öncesinde, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına katılmama gerekçelerini içeren dosyayı Bakan Işıkhan'a teslim etmişti.
Ağar görüşme sonrası yaptığı açıklamada, "TÜRK-İŞ, almış olduğu kararın arkasındadır ve 2026 yılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına katılmayacaktır. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun üye sayıları ve yapısı tartışılabilir olmakla birlikte asgari ücretin seviyesini belirleyen esas unsur ekonomik göstergelerin gerçeğe uygun biçimde değerlendirilmesidir. Bu nedenle, üye sayılarındaki değişimlerden bağımsız olarak, ücret tespitinin ekonomik veri temelli yapılması zorunludur" ifadelerini kullanmıştı.
UZMAN İSİMDEN 3 AYRI SENARYO
Ekonomist Prof. Dr. Abdulkadir Develi, 3 kritik senaryoyu açıkladı. Prof. Dr. Develi, masadaki parametreleri ve beklentileri değerlendirerek üç farklı olasılık üzerinde durdu.
Enflasyonla mücadele programı ve "dezenflasyon" hedefi, zammın kaderini belirleyecek en önemli etken olarak görülüyor. 2026 yılı için hedeflenen enflasyonun yüzde 20'nin altında olması, hesapları karıştırıyor.
İşte uzman ismin çizdiği o tablo:
1. Senaryo (%20 Artış): "Enflasyona ezdirmeme" sınırında en düşük beklenti yüzde 20. Bu durumda asgari ücret 26 bin 525 TL oluyor. Ancak bu rakamın işçi tarafını memnun etmesi imkansız görünüyor.
2. Senaryo (%25 Artış - Yeniden Değerleme Oranı): Masadaki en güçlü göstergelerden biri yüzde 25'lik Yeniden Değerleme Oranı. Bu oran baz alındığında asgari ücret 27 bin 630 TL seviyesine çıkıyor. Bu senaryo, beklenen enflasyonun üzerinde olduğu için kısmi bir refah payı içeriyor.
3. Senaryo (%30 ve Üzeri): İşçi tarafının beklentisi yüzde 30-35 bandında. Ancak bu noktada işverenler, "yüksek maliyet işsizliği artırır" kartını masaya sürüyor.
MİLYONLARCA ÇALIŞANIN 2025'TE ALDIĞI MEVCUT ASGARİ ÜCRET NET 22 BİN 104 LİRA
Asgari ücret, halen bir işçi için aylık brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş, kesintiler düştüğünde net 22 bin 104 lira 67 kuruş olarak uygulanıyor.
Asgari ücretin işverene toplam maliyeti bir işçi için 30 bin 621 lira 48 kuruş. Bunun 26 bin 5 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 4 bin 95 lira 87 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 520 lira 11 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.