TCMB’nin sözlü müdahalesinin kurun istikrara kavuşması için yeterli olmadığını dile getiren banka, daha agresif bir yaklaşımın gerektiğini fakat bunun istenip istenmediğinin şüpheli olduğunu ifade etti. Banka, hükümetin politikalarındaki değişim göz önüne alındığında acil bir faiz artırımı yapılmasının düşük bir ihtimal olduğunu söyledi.
"Kurdaki yükseliş Türk ekonomisindeki yapısal kırılganlıkları ortaya çıkaracak"
Para politikasında herhangi bir değişiklik olmadığı sürece Türk lirasının değer kaybetmesini beklediklerini belirten Deutsche Bank, kurdaki yükselişin Türk ekonomisindeki yapısal kırılganlıkları ortaya çıkarabileceğini dile getirdi.
Türk lirasındaki değer kaybı ve fiyatlardaki kur geçişkenliği düşünüldüğünde bunun manşet enflasyona etkisinin önümüzdeki altı ayda 3 yüzde puan olacağını belirten Deutsche Bank ekonomistleri, tedarik sıkıntıları ve iş ortamındaki belirsizliğin artmasıyla Türkiye’nin gelecek yıl daha düşük bir büyüme rakamı yakalayacağını belirtti.
Türkiye’deki negatif reel faizin iki basamaklı sayılara ulaşabileceğini belirten Deutsche Bank, piyasaların geçen haftaya kadar agresif bir faiz indirimini fiyatladıklarını fakat şu an halihazırda 100 baz puanlık acil bir faiz artırımına göre pozisyonlanmaya başladıklarını söyledi.
Dolarizasyon nedir?
Bir ülkedeki yerleşiklerin değişim aracı, hesap birimi ve değer biriktirme aracı olarak kendi ulusal paraları yerine yabancı para kullanmalarıdır.
Tam dolarizasyon, bir ülkenin ulusal parasını tamamen terk edip, yabancı para birimini resmi para birimi olarak kabul etmesidir.
Kısmi dolarizasyon; bir ülkede ekonomik birimlerin, yüksek enflasyon ve belirsizlik ortamında ulusal paranın olası değer kaybından korunmak amacıyla, ulusal para cinsinden finansal varlıklar yerine yabancı para cinsinden finansal varlıkları seçmeye başlamasıyla ortaya çıkmaktadır.
Genelde dolarizasyonun ilk aşamasının, yabancı para cinsinden varlıkların değer biriktirme aracı olarak kullanılmaya başlanması olan ‘varlık ikamesi’ şeklinde geliştiği görülmektedir. Öte yandan, özellikle gelişmekte olan piyasalarda yakın geçmişte sıkça yaşanan bankacılık krizleri, iktisat yazınına varlık dolarizasyonunun yanı sıra ‘yükümlülük dolarizasyonu’ kavramını da eklemiştir.
Yükümlülük dolarizasyonu; ülkedeki bankacılık ve kamu kesimi dahil olmak üzere tüm ekonomik birimlerin, yabancı para cinsinden büyük miktarda yükümlülüklerinin bulunmasıdır.
Hem varlık hem de yükümlülük dolarizasyonları tek bir başlık altında toplanarak ‘finansal dolarizasyon’ olarak nitelendirilebilir. Finansal dolarizasyon, bir ülkedeki yerleşiklerin, hem varlık hem de yükümlülüklerini yabancı para cinsinden tutma eğilimleri olarak tanımlanmaktadır.