Ünlü iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, kaleme aldığı son analizinde küresel sistemdeki köklü değişimlere işaret etti. Batı dünyasının demokrasi ve hukuk üstünlüğü gibi temel iddialarını yitirmeye başladığını, buna karşılık Rusya ve Çin'in daha tutarlı ve istikrarlı bir görüntü sergilediğini belirtti. Eğilmez, artan belirsizlik ortamının ve irrasyonel politikaların altına olan talebi hızlandırdığını vurgulayarak, 21. yüzyılın ikinci çeyreği için kritik uyarılarda bulundu.
Deneyimli iktisatçı, kendi blogunda yayımladığı "Yeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler" başlıklı yazısında dünya düzeninin tarihsel süreçte tarım, ticaret ve sanayi devrimleriyle şekillendiğini hatırlattı. 21. yüzyıla girerken bu zincire dördüncü bir halkanın eklendiğini belirten Eğilmez, bunun "sermaye hareketlerinin serbestliği" olduğunu ifade etti.
DÜNYA DÜZENİNDE EKSEN KAYMASI
20. yüzyılda ABD ve Sovyet Rusya eksenli iki kutuplu bir yapının hakim olduğunu anımsatan Eğilmez, Sovyet sisteminin çöküşüyle dengelerin değiştiğini aktardı. Japonya'nın durgunluğa girmesiyle sahneye Çin'in çıktığını belirten iktisatçı, Çin'in önce Avrupa'yı sonra Japonya'yı geride bıraktığını ve satın alma gücü paritesine göre ABD'yi dahi geçtiğini kaydetti.
ABD hegemonyasındaki gelişmiş ülkelerin neoliberal ilkeler, hukukun üstünlüğü ve bağımsız merkez bankası gibi kavramları benimsediğini, ancak Çin'in başını çektiği diğer grupta klasik sosyalizm yerine farklı bir kapitalizm anlayışının hakim olduğunu belirtti. Eğilmez, bu ülkelerde batı tarzı hukuk normlarından farklı, otoriter bir liderlik modelinin mevcut olduğunu dile getirdi.
BEKLENTİLER BOŞA ÇIKTI
Küreselleşme ile birlikte doğunun batı normlarına yaklaşacağı beklentisinin boşa çıktığını vurgulayan Eğilmez, tam tersi bir sürecin işlediğine dikkat çekti. Batıda demokrasiden sapmaların ve otoriterleşme eğilimlerinin arttığını belirten Eğilmez, ABD'deki bütçe krizine ve Trump yönetimine değindi. Kongre'nin direnişine rağmen otoriterleşmenin taraftar topladığını, Avrupa'nın da demokrasi havariliği vasfını yitirmeye başladığını öngördü.
Bu tablo karşısında Doğu bloğunun duruşunu koruduğu için daha istikrarlı göründüğünü savunan Eğilmez, Çin ve Rusya'nın konumlarının değişmediğini ifade etti.
DOLARIN EGEMENLİĞİ SARSILIYOR
Küresel belirsizliğin tarihi zirvelere ulaştığını ve irrasyonel kararların bu durumu tetiklediğini belirten Eğilmez, merkez bankalarının ve bireylerin güvenli liman olarak altına yöneldiğini kaydetti.
"Belirsizlik hiç bu kadar yüksek düzeylere çıkmamıştı. Belirsizliklere neden olan pek çok şeyin arasında irrasyonel kararlar ve uygulamalar öne çıkıyor. Özellikle Trump’ın gümrük vergileriyle ilgili sürekli değişiklik gösteren ve rasyonelliği tartışmalı olan kararları belirsizliği daha da artırıyor. Biz böyle kararlara Türkiye’de alışığız ama ABD, Avrupa Birliği üyeleri ve diğer gelişmiş batılı ülkelerin sakinleri bu tür kararlarla karşılaşınca şaşırıyor. Bütün bunların sonucunda ülkelerin merkez bankaları altın rezervlerini artırmaya yöneliyor. "
ABD'nin doların rezerv para olma gücünü kullanarak aşırı borçlandığını, bu durumun doların tahtını sarstığını ifade eden Eğilmez, Batının yaşlandığını ve yaratıcılığını kaybettiğini belirtti. Almanya dahil gelişmiş ülkelerin durgunluğa sürüklendiğini savunan Eğilmez, büyümenin artık gelişmekte olan ülkelerden geleceğine işaret etti.
İKİNCİ ÇEYREK UYARISI
Eğilmez, yazısını şu çarpıcı uyarı ile noktaladı:
"Yirmi birinci yüzyılın ikinci çeyreği çok farklı gelişmelere sahne olacak."