Başkentte buğday tarlaları, hayvanlara yem oldu: AK Parti'liyim ama duyun artık sesimizi

Kuraklık ülke genelinde alarm vermeye devam ediyor. Ankara Karailyaslı köylüleri, kuruyan buğday tarlalarında hayvanlarını otlattı.Yedi yıldır kuraklık sıkıntısı çektiklerini söyleyen köylü “AK Parti’liyim ama duyun artık sesimizi. İlgilenen yok” dedi.

Kuraklık ülke genelinde alarm vermeye devam ediyor. Ankara Karailyaslı köylüleri, kuruyan buğday tarlalarında hayvanlarını otlattı. Çiftçi Kemal Bol, “Burası hayvan otlağı merası değil, buğday tarlası. Bu tarladan kalkan buğday, un olup evlerimize ekmek olarak dönecekti. Buradan Cumhurbaşkanı’na, Tarım Bakanı’na ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne sesleniyorum. Çiftçinin son hali budur, gelin görün" dedi. Çiftçi Saim Demirel ise “Ben bu mahsulü kaldıramazsam, bu tüketici ekmeği kaça yiyecek” sorusunu yöneltti.

Ankara’nın en büyük tarımsal üretim havzası olan Polatlı’daki buğday ve arpa tarlaları kuraklıktan etkilendi.

Kent merkezine yaklaşık 90 kilometre uzaklıktaki Karailyas köyünde yağış, beklendiği gibi olmadı. Köylüler her yıl kuruyan Sakarya Nehri'nin bu sene bir ay erken çekildiğini söyledi.

Yetkililerin kendilerine sahip çıkmadığını söyleyen Karailyaslılar, sorunlarını anlattı.

'Burası mera değil, buğday tarlası' 

Karailyas köyünde çiftçilik yapan Kemal Bol, hayvanların otladığı buğday tarlasını göstererek, “Burası hayvan otlağı merası değil, buğday tarlası. Bu tarladan kalkan buğday, un olup evlerimize ekmek olarak dönecekti. Ama şimdilerde gördüğünüz gibi hayvanlara otlama yeri oldu" dedi. 

Yetkililere seslenen çiftçi Kemal Bol, "Buradan Cumhurbaşkanı’na, Tarım Bakanı’na ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne sesleniyorum. Çiftçinin son hali budur, gelin görün. Çiftçiye nasıl destek veriliyor, burada hep beraber görebilirsiniz. Şu an da köylü perişan, çiftçi borç dert içerisinde kara kara düşünmektedir" dedi.

Buğday uzamadığı için, biçerdöverin bir işe yaramadığını söyleyen Bol, "Buraya dünyanın masrafı yapıldı. Susuzluk nedeniyle sulanmadı yetişmedi, boyları kısa kaldı, yandı. Biçilmez. Burayı biçsen bir de biçer parası vereceksin. Masraflar ikiye katlanacak. En azından hayvanlara yem olsun otlansın diye hayvanları saldık" diye konuştu.

'Kuyu vurduk, sondaj yöntemiyle sulamaya çalışıyoruz'

Kuraklığın bu yıl geçen seneye göre bir ay daha erken geldiğini ifade eden Süleyman Bol, “Geçen yıl temmuzun 2’sinde kesilen Sakarya bu sene nisanın 25’inde kesildi. Çiftçilerimizin hiçbiri buğdaylarını arpalarını sulayamadı. Kuyu vurduk. Sondaj yöntemiyle sulamaya çalışıyoruz. Fakat sondaj suyu da tuzlu çıktı" dedi.

Köylünün "perişan" bir halde olduğunu aktaran Bol, "Mazot, gübre aldı başını gidiyor. Çiftçi buraya dünyanın masrafını yaptı ama bu masrafları karşılayacak durumu yok" diye konuştu.

'AK Parti'liyim ama duyun artık sesimiz'

Yedi yıldır kuraklık sıkıntısı çektiklerini söyleyen Saim Demirel ise şunları anlattı:

"Bu sıkıntımız 2013’ten bu yana devam etmektedir. Geçen sene tam 110 gün boyunca Sakarya Nehri'miz kesildi. Bu yıl daha erken gitti. Ektiğimiz mahsullerin masrafını karşılayamıyoruz. Bu siyasi bir şey değil, ben de AK Parti’liyim. AK Parti’liyim ama duyun artık sesimizi. Hiç ilgilenen yok. Tarım Bakanı'mız bundan iki hafta önce Polatlı’ya gelmiş müzeleri dolaşmışlar gitmişler. Köylülere hiçbir gelen yok. Arkamızda duran bir Tarım Bakanı olması lazım.

'Burası sulu arazi ama kuru tarıma dönmeyi düşünüyoruz'

Geçen sene de zarar çektim ben. Devletten hiçbir yardım almadık. Sadece kuru tarıma dönmeyi düşünüyoruz. Burası ova ilan edildi, sulu arazi. Ama bundan sonra kuru tarıma dönmeyi düşünüyoruz. 150 dönüm ekili arazim vardı. Mahsullerim şu anda kurudu. Nereden baksan benim 40 bin lira zararım var. Ben bu borcu nasıl ödeyeceğimi bilemiyorum. Ben bu mahsulü kaldıramazsam, bu tüketici ekmeği kaça yiyecek?"

'Yeni sezona ekim yapılmasının imkanı yok'

Ziraat Mühendisi Murat Çelik, Polatlı'nın Ankara’nın tarımsal potansiyelinin "yüzde 25’ini" karşıladığını ifade etti. Çelik, "Polatlımızda toplam 1 milyon 100 bin dekar hububat alanı ekili bulunmakta. Ancak geçtiğimiz yıldan bu yana güçlü bir kuraklıkla karşı karşıyayız" dedi.

Murat Çelik, "Her bir dekarda yaklaşık 180-200 kilogramlık buğday veya arpanın heder olduğu anlamına gelmektedir" diyerek Ankaralı üreticilerin ekim ayında ürün ekmesinin bu şartlarda "imkansız" olduğunu söyledi.

Çelik, "Çiftçilere yapılan 10 lira 20 liralık yardımlarla yeni sezona ekim yapılmasının imkanı yok" dedi.

"Yurt dışındaki üreticilere el avuç açmak zorunda kalacağız'

Bundan sonra yağan yağmurların ekinlere faydası olmayacağını söyleyen Çelik, kuraklığın diğer ülkelerde de yaşandığını söyleyerek şöyle devam etti:

"Anız alanlarındaki kayıp en az yüzde 95. Nadas alanlarındaki kayıp da en az yüzde 35-40 seviyesindedir. Bu bitkinin başak yapması ve dane bağlaması mümkün değil. Devletimiz çiftçiye sırtını döndü. Borç yükü altında ezilen çiftçi, borcunu yeniden yapılandırarak faizin kıskacına girmiş durumda. Yurt dışında diğer üreticilere el avuç açmak zorunda kalacağız. Ama yurt dışında da başka ülkelerde başka iklimlerde başka coğrafyalarda çok büyük kuraklıklar olduğunu biliyoruz. Kuraklık neticesinde de o ülkeler kendi gıda güvenliklerini sağlamak için ellerindeki hububatı bize vermeyeceklerdir."

ANKA

 

Ekonomi Haberleri