8 milyona yakın çalışanı ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde başladı. Toplantıda, işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil ediyor.
Toplantıda konuşan Bakan Bilgin, asgari ücretin önemli olduğunu belirterek, "Çünkü asgari ücret çalışanların, adı üzerinde 'asgari' almaları gereken asgari ücreti ifade ediyor. Türkiye'de yaklaşık sadece asgari ücretle geçinen 6 milyon civarında işçi var, emekçi var. Emekçilerin aldıkları ücret, temel ücret haline gelirse asgari ücret bunun düzenlenmesiyle ilgili çalışmalarda daha da önem kazanacaktır çünkü biz her şeyden önce şöyle bir yaklaşımı benimsediğimizi defalarca ilettik ve açıkladık. O da şu; biz enflasyonun ya da ekonomideki dalgalanmaların karşısında emeği koruyacağız, koruyacak bir asgari ücret belirleyeceğiz. Türkiye çapında yaptığımız araştırmada, hem işveren kesimine hem emekçilere ulaşıldı" dedi.
'Ekonomi büyürken de küçülürken de sorunlar ortaya çıkabilir'
Bakan Bilgin, "Ekonomi büyürken de küçülürken de sorunlar ortaya çıkabilir. Her değişim yeni sorunlar ortaya çıkarabilir ama Türk ekonomisi çok şükür 3 çeyrektir üst üste büyüyen bir ekonomi. Büyüme sürecinin de elbette ki sorunları var. Türk ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 7.2, 2'nci çeyrekte 21.7, son çeyrekte de 7.4 olarak büyümesi yaşadığımız küresel kriz ortamında, ekonominin nasıl dinamik bir karaktere sahip olduğunu açıkça ortaya koymuştur" diye konuştu.
'2 bin 500 işçi ile görüşüldü'
Bakan Bilgin, asgari ücret ile yaptıkları araştırmayı da paylaşarak, şunları söyledi:
"Yeni dönem asgari ücret beklentilerini tespit etmek amacıyla yapılan araştırma kapsamında Türkiye genelinde 26 ilde 604 işveren ve yönetici, 2 bin 500 işçi ile görüşülmüştür. İmalat sanayi, tekstil, taşımacılık, inşaat, tarım, sağlık, turizm, madencilik gibi sektörlerin de aralarında olduğu 19 farklı sektörden işletmeci ile görüşme yapılmıştır. İşverenlerin 2022 yılından ihtiyatlı bir iyimser beklenti içerisinde olduğu görülmüştür. Katılımcıların yüzde 34'ü 'yeni dönem asgari ücret ne kadar olmalı' sorusuna, '3 bin 501 ile 3 bin 750 lira arasında' cevabını vererek en yüksek oranı oluşturmuştur. Bu rakamı yüzde 19,3 ile '3 bin 251 lira ile 3 bin 500 lira arasında olmalı' diyenler, yüzde 13,7 oranı ile de '3 bin 751 ile 4 bin lira arasında olmalı' diyenler izlemiştir. 'Asgari ücretin artırılması işten çıkarmalara yol açar mı?' sorusuna katılımcıların yüzde 74,3'ü 'evet' yanıtını verirken yüzde 25,7'si ise 'hayır' yanıtını vermiştir."
Bakan Bilgin, toplantıya katılanlara teşekkür ederek, "Türkiye büyüdükçe birlikte hem emeğin hem sermayenin pay alması, bu büyümeyi birlikte taşıması, buna alın terini katan işçiden emeğini ve bilgisini katan girişimciye kadar Türkiye'nin önünde yürüyen herkesin payı vardır. Bu payı biz sosyal olarak da paylaştığımız zaman da Türkiye birlikte zenginleşecektir. Ben inanıyorum ki buradan çıkacak karar, Türkiye'nin büyümesini daha da ileri taşıyacak ve bir heyecan yaratacaktır" dedi.
TÜRK-İŞ: Asgari ücretli sayısını azaltmalıyız
Türk-iş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, artan enflasyonla beraber döviz kurunun yükselmesi ile alım gücünün düştüğünü söyledi. Irgat, "Son 2 ayda hayat şartlarının olabildiğince zorlaştığı bir dönem yaşıyoruz. Bu şartlar ister istemez asgari ücretteki beklentileri yükseltmiş durumda. Bir yanlış algı içerisindeyiz. Aslında bizim en az ücret olarak belirleyeceğimiz ya da kabul edilen asgari ücret maalesef toplumda çalışanlar içinde genel bir yaşam ücreti olarak algılandı. Aslında bizim yapmamız gereken, hükumetlerimizin yapması gereken bu yanlışlığı düzeltmek. Yani asgari ücretli çalışan sayısını azaltmak. Bunu yapmak için de demokratik bir ülkede yaşadığımıza göre insanların anayasal hakkı olan örgütlenme hakkını yani sendikalı olma hakkını kullanabilecekleri yapıyı ortaya koymak gerekiyor" dedi.
TİSK: Sigorta prim yüklerinin azaltılmasını istiyoruz
TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç ise hükümet tarafından istihdamın korunması ve artırılması için verilen desteklerin oldukça önemli olduğunu belirterek "Asgari ücret teşviki yeni istihdam yaratılmasında kayda değer fayda sağlamaktadır. Bunu geçtiğimiz dönem verilen desteklerde de gördük. Asgari ücret belirlenirken ülkemizin ekonomik durumunun işletmelerimize olan etkisinin göz önünde bulundurulmasının altını çizmek istiyorum. Asgari ücret tespitinde, dünyanın ve ülkemizin içinde olduğu sürecin yarattığı olağanüstü ekonomik durumun ve kayıt dışılığın dikkate alınmasını, başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretler üzerindeki vergi ve sigorta prim yüklerinin kademeli olarak azaltılmasını istirham ediyoruz" diye konuştu.
İkinci toplantı 7 Aralık'ta
Konuşmaların ardından basına kapalı devam eden Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ilk toplantısı yaklaşık 1 saat sürdü. Çıkışta tekrar açıklama yapan TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, "İnşallah karşılıklı anlayış içinde beklentilere sonuç verebilecek anlayışı ben şahsen bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Erken sonuçlanması bekleniyor
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in geçtiğimiz günlerde yaptığı “Aralık sonunu bekleme niyetinde değiliz. Bir iki hafta içinde bitiririz” açıklamasının ardından, görüşmelerinin daha erken sonuçlanması bekleniyor.
Öte yandan yıllık enflasyonun yüzde 20’yi aşması tahmin edilirken, en az yüzde 30 bandında artış yaşanacağına ilişkin beklentiler öne çıkıyor.
Asgari ücret şu anda brüt 3 bin 577 lira, net 2 bin 826 lira olarak uygulanıyor. Brüt tutardan yüzde 30 artış olması durumunda, net asgari ücret 3 bin 673 lira olacak.
Üç konfederasyondan ortak talepler
İşçi konfederasyonları TÜRK-İŞ, DİSK ve HAK-İŞ, ortak taleplerini dün şöyle açıkladı:
- Asgari ücretin saptanmasında Anayasa'da yer alan 'geçim şartları' yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir.
- Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik ve benzeri kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi (AGİ) işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir.
- Tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Gelir vergisi tarifesi en az yeniden değerleme oranında artırılmalıdır. Ayrıca, ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalıdır.
- Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.
- Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.
- Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.
- Asgari ücret ile bağlantılı olarak ve günümüz ekonomik koşullarını da dikkate alarak;
- İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğinin benzeri bir destek işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.
- 'Sosyal devlet' ilkesi gereği memurlara çalışmayan eş için ödenen 'aile yardımı' işçiler için de uygulamaya konulmalıdır.
- Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerleri için uygulanmalıdır.
Muhalefetten Erdoğan’a ‘dolar’ tepkisi
Asgari ücrette 3 sendikadan ortak karar
Türk-İş Başkanı Atalay, asgari ücrete dair önerisini açıkladı