Rusya'daki son durumu sorduğumuz Moskova Üniversitesi'nden Doç. Dr. İkbal Dürre ardından bu sefer de sorularımızı 14 yıldır Ukrayna'da gazetecilik yapan Gazeteci, Doğu Avrupa Uzmanı ve 'Rusya - Batı Çatışmasında Fener Rum Patrikhanesi' adlı kitabın yazarı Deniz Berktay'a yönelttik.
Berktay, yaşanan son gelişmelerin Ukrayna'daki yansımalarını halktv.com.tr'ye değerlendirdi.
'Ruslar tarihteki ilk başkentleri olarak Kiev'i görür'
"NATO'nun Doğu Avrupa'daki güçlerini büyütme kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yönelttiğimiz Berktay, "ABD, Sovyetler Birliği 1991'de dağıldıktan sonra, ilk başlarda, eski Sovyet coğrafyasında bütün işleri Moskova ile yürütmeyi tercih etmişti. Fakat 1990ların ortalarından itibaren, ABD, eski Sovyet coğrafyasında Rusya'yı çevreleme, Moskova'da oluşan boşluğu doldurma yoluna gitti" dedi.
Gazeteci Deniz Berktay
Berktay şöyle devam etti: "Orta Asya'ya, Kafkasya'ya ve Doğu Avrupa'ya yerleşmeye başladı. İşte bu çerçevede Rusya, Ukrayna'nın NATO üyeliğini, kendisinin Batıdan çevrelenmesi olarak görüyor. Ukrayna, özel bir öneme sahip. Çünkü Ruslar tarihteki ilk başkentleri olarak Kiev'i görür.
Ayrıca, Ukrayna, Moskova'nın hemen dibinde yer alıyor ve buranın NATO üyesi olması veya buraya ABD kuvvetlerinin yerleşmesi, Ruslar açısından bütün savunma avantajını ortadan kaldırır. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, birkaç kez, 'Ukrayna'nın NATO'ya girmesi halinde, buraya yerleştirilecek NATO füzelerinin Moskova'ya 7 ila on dakika arasında vurabileceğini' söylemişti.
Putin ayrıca, 'bir ülkenin güvenlik konusunda başvuracağı yöntem, bir başka ülkenin güvenliğine engel olmamalı' diyerek, Ukrayna'nın kendi güvenliğini gerekçe gösterip NATO'ya girmesinin Rusya'nın güvenliğini tehdit edeceğini dile getirdi.
'Montrö'nün değişmesi talepleri gündeme gelebilir'
Bu açıdan baktığımızda, NATO'nun doğuya doğru genişleme politikası, Rusya'nın tepkisini çekecek bir hamle. Ayrıca, Karadeniz'de NATO'nun ağırlığı artacağı için, Montrö'nün değişmesi talepleri gündeme gelecek. Böylelikle de Türk Boğazları üzerinde baskı artmış olacak. Türk milli çıkarları açısından baktığımızda, Karadeniz’in ne NATO gölü olması, ne de Rus gölü olması, Türkiye için iyi değil. Bölgede denge olmalı."
'Ukrayna'nın Almanya'ya tepkisi giderek sertleşiyor'
ABD ve NATO müttefiklerinin silah sevkiyatına ağırlık vermeye başlaması ardından bölgedeki güç dengeleri de değişmeye başlamıştı ancak, Almanya'nın "silah göndermeme" politikası eleştirilere neden oldu.
İşte diken üstündeki Doğu Avrupa'da askeri güç dengeleri
Almanya Batı ülkeleri içinde Ukrayna ve Rusya gerilimi için baskın bir "diploması" çağrısı yapmayı sürdürüyor. En son gerçekleştirdiği 5 bin miğfer sevkiyatı ise "sembolik" olarak değerlendirilmiş, eleştirilmişti. Bu sebeple Almanya'nın Ukrayna tutumunun ülkeye nasıl yansıdığını sorduğumuz Berktay, "Almanya, hem ABD ile olan sorunlarından ötürü hem de Rusya ile yoğun ekonomik işbirliğinin bozulmasını istemediği için Ukrayna konusunda çok daha ılımlı bir tutum takınıyor. Bu da doğal olarak, Ukrayna'nın tepkisini çekiyor. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Almanya'ya tepkisini giderek daha sert şekilde dile getiriyor" ifadelerini kullandı.
'Burası hiç de istila edilecek bir ülke havasında değil'
Ukrayna'da toplumun sözkonusu gerilimden nasıl etkilendiğini sorduğumuz Berktay, bölgedeki durumu "Ukrayna'da toplumun geneli, sakin. Burası hiç de bir istilaya uğramak üzere olan bir ülke gibi değil. Sadece son haftalarda ABD basınında gerilimi arttırıcı haberlerin çıkması, ABD'nin diplomatların ailelerini Ukrayna'dan çekmesi (buna sadece İngiltere, Avustralya, Kanada ve Almanya destek verdi. Diğer ülkeler bunu yapmadı) toplumun bir kısmında kaygının artmasına neden oldu. Ancak genel itibarıyla sakinlik devam ediyor" diye anlattı.
Savaşın eli kulağında mı?
Dünya Ukrayna ve Rusya arasında başlayacak bir çatışma için gergin bekleyişini sürdürürken ABD Başkanı Joe Biden'ın 'işgal tarihi' vermesi endişeleri iyice artırdı. Biden'ın, "Rusların Ukrayna'ya Şubat ayında saldırmasına kesin gözüyle baktığı" açıklamalarının basına yansıması ardından "savaş çıkacak mı?" sorusu da pek tabii yeniden gündeme geldi.
Berktay, "bir savaş çıkacak mı?" sorumuza şöyle cevap verdi: Burası, (Ukrayna ve genel olarak Doğu Avrupa) ABD ile Rusya'nın çıkarlarının en çok çatıştığı ve Rusya'nın en önem verdiği bir bölge. O nedenle, burada gerilim hep sürecek ve biz bunu farklı şekillerde göreceğiz. Fakat bu başka, Rusya'nın genel taarruza geçmesi başka. Genel taarruz ihtimalinin düşük olduğunu, bizzat Ukraynalı yetkililer de söylüyor ve sınırdaki Rus asker sayısının, genel bir taarruza yeterli olmadığına işaret ediyorlar. O nedenle, ABD basınına inanmayalım, derim."