İki ülke arasındaki gerilim, Japonya Başbakanı Takaichi'nin, Çin'in Tayvan'a yönelik bir deniz ablukası veya başka bir askeri hamlesinin, "Japonya'nın askeri müdahalesi için meşru bir sebep" oluşturabileceğini öne süren sözleriyle tırmandı.
Bu açıklamalara yanıt veren Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, yazılı bir açıklamayla sert tepki gösterdi. Wang, "Japonya'nın mevcut liderlerinin, Tayvan meselesine askeri müdahale sinyali vermesi, söylememeleri gereken şeyleri söylemesi ve aşılmaması gereken kırmızı çizgiyi aşması şok edicidir" dedi. Wang ayrıca, tüm ülkelerin "Japon militarizminin yeniden canlanmasını önleme" sorumluluğu olduğunu da sözlerine ekledi.
PEKİN KONUYU BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E TAŞIDI
Pekin, diplomatik tepkisini bir adım öteye taşıyarak Cuma günü Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'e bir mektup gönderdi. Mektupta, Takaichi'nin sözlerinin "uluslararası hukukun ve diplomatik normların ağır bir ihlali" olduğu belirtildi.
Çin'in BM Büyükelçisi Fu Cong tarafından kaleme alınan mektupta, net bir askeri tehdit de yer aldı:
"Eğer Japonya, Tayvan Boğazı'ndaki duruma silahlı bir müdahalede bulunmaya cüret ederse, bu bir saldırganlık eylemi olur. Çin, BM Şartı uyarınca meşru müdafaa hakkını kararlılıkla kullanacak ve egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruyacaktır."
Pekin, fiilen bağımsız olan Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor ve gerekirse güç kullanarak anakarayla birleştireceğini savunuyor. Bu nedenle, başta adanın en büyük silah tedarikçisi ABD olmak üzere, Japonya gibi bölge ülkelerinin Tayvan meselesine müdahil olmasına şiddetle karşı çıkıyor.
JAPONYA'DAN GERİ ADIM YOK
Japonya Başbakanı Takaichi'nin bu tavrı, daha önceki Japon liderlerinin Tayvan konusundaki endişelerini dile getirmelerine rağmen askeri bir adımdan bahsetmekten kaçınan politikalarına kıyasla "daha şahin" bir duruş olarak yorumlanıyor.
Konuyla ilgili tekrar sorulan sorular üzerine Takaichi, sözlerini geri almayı reddetti ancak gelecekte bu tür belirli senaryolar hakkında konuşmaktan kaçınacağını belirtti.