NASA'nın Insight görevinden elde edilen ve dün Science dergisinde yayınlanan yeni bulgular, Mars'ın en dış katmanının, sanılandan çok daha yoğun ve düzenli olduğunu gösterdi.
Uzay ajansı NASA'nın Mars jeolojisi görevini yerine getiren Insight aracı, Kızıl Gezegen'in derin yapısına dair fikir edinmek için, yayılan dalgaların hızında bulunan bilgileri kullanarak, 2018'den bu yana Mars depremlerini dinliyor. Insight'ın Aralık 2021'de bir meteor çarpmasının yarattığı titreşimleri yakalamasında elde edilen yeni bulgular, gezegenin yüzeyden 8 ila 48 mil derinliğe uzanan kabuğunun yapısına ilişkin yeni bir perspektif sundu.
Şimdiye dek bilgilerimiz tek nokta ölçümüne dayanıyordu
Mars'ın kabuğunu anlamak, bilim insanlarının kabuğun zaman içinde nasıl oluştuğunu ve geliştiğini daha iyi kavramalarına yardımcı olması açısından önem taşıyor.
ETH Zürih Jeofizik Enstitüsü'nden kıdemli jeofizikçi ve araştırmanın başındaki bilim insanı Doyeon Kim yaptığı açıklamada, "Şimdiye kadar Mars'ın yerkabuğuna ilişkin bilgilerimiz InSight iniş aracının altında yapılan tek bir nokta ölçümüne dayanıyordu" dedi.
Aralık ayında yaşanan meteor çarpması, yüzey dalgaları olarak bilinen, gezegenin derinliklerindeki bir depremin kaynağından ziyade, bir gezegenin yüzeyi boyunca yayılan sismik titreşimler yarattı. Insight'ın sadece yüzey dalgalarını kaydetmesi bile bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. Dr Kim, "Bu, Dünya dışında bir gezegende ilk kez gözlemlenen sismik yüzey dalgalarıdır. Ay'a yapılan Apollo misyonları bile bunu başaramadı" ifadelerini kullandı.
Mars kabuğunun genel yapısını temsil etmiyor
Yüzey dalgaları, içinden geçtikleri malzemenin yoğunluğuna bağlı olarak farklı hızlarda yayılır. Yaklaşık 3 bin 500 mil uzaklıktaki meteor çarpma yerinden Insight'a ulaşan yüzey dalgaları, Mars kabuğunun daha önce düşünülenden daha yoğun ve daha düzgün bir yapıya sahip olduğunu gösterdi. Bu durum kısmen, Insight'ın hemen altındaki kabuğun ölçümlerinin gezegen için tipik göründüğü kadar yoğun olmamasından kaynaklanıyor.
Nasa'nın Insight iniş aracının 24 Aralık 2021'de Kızıl Gezegen'de bir meterorit çarpması sonucu oluşan sismik dalgaları nasıl kaydedebildiğini gösteren bir örnek. Fotoğraf: ETH Zurich / Doyeon Kim, Martin van Driel ve Christian Boehm
Dr. Kim, "InSight'ın iniş alanının altındaki kabuk yapısı, belki de üç milyar yıldan daha uzun bir süre önce büyük bir meteor çarpması sırasında benzersiz bir şekilde oluşmuş olabilir. Bu da iniş aracının altındaki kabuğun yapısının muhtemelen Mars kabuğunun genel yapısını temsil etmediği anlamına geliyor" dedi.
Önceki teoriye meydan okuyor
Bulgular "Mars ikilemi" olarak adlandırılan, kuzey yarımkürenin büyük ölçüde volkanik alçak alanlardan oluşurken, güney yarımkürenin meteorit kraterli bir plato olduğu gerçeğini açıklamak için öne sürülen teoriye meydan okuyor. İki yarımkürenin altındaki kabuğun önemli ölçüde farklı malzemeden oluştuğu teorisi ortaya atılmıştı, ancak yeni çalışma durumun böyle olmadığını gösteriyor.
ETH Zürih Sismoloji ve Jeodinamik Profesörü Domenico Giardini yaptığı açıklamada, "Mevcut durumda, gezegenin derin yapısını hiçbir zaman göremediğimiz için ikilem konusunda henüz genel kabul görmüş bir açıklamamız yok. Ama şimdi bunu ortaya çıkarmaya başlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Son hediyesi
Yeni bulgular, gümüş panellerinde biriken toz nedeniyle güç kaybeden Insight görevinin yakında sona erecek olmasından hemen önce "son bir hediye" olarak geldi. Insight, şimdiye kadar gözlemlenen en büyük Mars depremini kaydetti. 5 büyüklüğündeki bu deprem, daha fazla yüzey dalgası üretti. Bu sayede Insight kapandıktan sonra bile, Dr. Kim ve diğer araştırmacılar Mars'ın yapısı hakkında daha fazla keşif yapabilecek.