Bağırsaktaki probiyotikleri coşturuyor, kefirin faydalarına inanamayacaksınız
Kefirin ne zamandan beri tanındığı bilinmemektedir ancak Asya’da çok uzun süredir kullanıldığı bilinmektedir. Özellikle Kafkasya’da insanların 100 yıldan çok yaşamalarına yoğurt ve kefir yemelerinin neden olduğu ileri sürülmektedir. Bir Tatar efsanesine göre kefir mayası insanların açlık çekmemesi için gökten indirilmiştir. Küçük yaşlarda kefir içmeye başlayan Kafkas halkı arasında verem ve kanser oranının düşük olduğu ileri sürülmektedir. Kefirin Kafkasya bölgesinden ortaya çıktığı bilinmekle beraber bazı kaynaklara göre adının “keyif” kelimesinden türetildiği düşünülür.
Bağırsaklarımızda milyonlarca mikroorganizma bulunur. Bu organizmaların oluşturduğu dengeli sisteme bağırsak florası adı verilir. Bu floradaki canlı bakterilerden bazıları yararlıyken, bazıları vücut sağlığını tehdit edici özellikte olabilir. Normal durumlarda, bağırsak floramız bu yararlı ve zararlı bakteriler oranlarında dengelidir.
Sindirim sistemimizdeki yararlı bakterilere probiyotik adı verilir. Probiyotikler zararlı bakterilerin sayısını azaltmak, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek, bağırsak fonksiyonlarını güçlendirmek gibi çok önemli görevlere sahiptir. Tüketilen besinlerden direkt olarak etkilenen bağırsak florasının desteklenmesi sağlığımız için ciddi önem taşır. Kefir tüketmek, bağırsak florasındaki yararlı bakterilere destek olur ve bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanında birçok farklı fayda sağlar.
Çoğunlukla inek ya da keçi sütünden elde edilen kefir içeceğinin maya taneleri ufak bir karnabahara benzer. İçerisinde yüksek oranda protein, kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, demir; A, B, D, K ve B12 vitaminleri bulunur. Bunların yanında, içindeki birçok farklı biyoaktif bileşenler (organik asitler, peptitler vb.) de kefirin vücut sağlığını desteklemesine katkıda bulunur.
Uzun yıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde dahi kullanılan kefirin faydaları, yapılan araştırmalarla daha da detaylı olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle sindirim ve bağışıklık sistemini güçlendiren kefir, aynı zamanda kalp rahatsızlıklarından kansere kadar birçok hastalığın tedavisinde destekleyici olarak kullanılabilir. Özel bir maya kullanılarak sütün fermente edilmesi yöntemiyle üretilen kefirin yararları, bu içeceğin günümüzde dünya çapında popülerlik kazanmasını sağlamıştır.
Kefirin Özellikleri ve Faydaları
İçerisinde bulunan 61 adet farklı mikroorganizma, kefirin birçok farklı işlevsel özelliğe sahip olmasını sağlar. Genel olarak kefirin beslenme düzenine eklenmesi önerilse de çeşitli hastalıklarla etkileşimi hakkında bilgi almak için tüketim öncesi bir uzmana danışmak gereklidir.
Antimikrobik
Kefir, doğal olarak içerisinde bulunan L. Acidophilus ve L. Kefiranofaciens gibi yararlı bakteriler sayesinde antibakteriyel özelliğe sahiptir. Bu bakterilerin, tifo ve koli basiline sebep olan zararlı bakterilerin vücut içerisinde gelişmesini önleyici etkisi üzerine bilimsel çalışmalar bulunmaktadır.
Antikanserojen
Fareler üzerinde yapılan bir çalışmaya göre, özellikle soya ve inek sütünden elde edilen kefirin, hayvan vücudundaki kanser hücrelerinin yayılmasının ve büyümesinin önüne geçtiği ispatlanmıştır. Fakat kefirin bu konuda insanlarda ne seviyede etkili olduğunun kesinleştirilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerekli görülmektedir.
Başka bir çalışmada, kefirin içerisinde bulunan karbonhidrat kefiran bileşeninin tümör hücrelerinin gelişimini zayıflattığı ortaya konmuştur. Belirtilen çalışma yine fareler üzerinde yürütülmüş; meme kanseri üzerindeki bulgular incelenmiştir.
Kolesterol Düşürücü
İran’da yürütülen ve 2017 yılında yayınlanan bir çalışmada; bir grup kadına düzenli ölçülerde az yağlı süt ve kefir kontrollü deneylerle verilmiştir. Belirli bir süre sonra, kefir tüketen gruptaki kadınların kötü kolesterollerinin yüksek oranda düştüğü saptanmıştır. Kefir tüketiminin kolesterol düşürücü özelliğine dair kesin bilimsel veriler sınırlı olmasına rağmen, çeşitli hayvan deneylerinin sonuçlarında kefirin kötü kolesterolde düşüşe yol açtığı gözlemlenmiştir.
Kemik Sağlığına Faydalı
Kefir, yüksek oranda kalsiyum içermesi dolayısıyla kemik gelişimi ve sağlığına bolca katkı sağlar. Kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz hastalığı, özellikle orta ve orta üstü yaş gruplarında olan kadınlar için tehlikeli bir hastalıktır. Bu hastalıkta kemikler sertliğini kaybederek zayıflar ve kırılganlaşır. Tüm kemik sistemini etkileyen bu hastalığa karşı özellikle kadınların dikkatli olması ve yeterince kalsiyum takviyesi alması uzmanlar tarafından önerilmektedir.
Düzenli kefir tüketerek hem vücudun ihtiyacı olan kalsiyum karşılanabilir hem de kalsiyum mekanizmasında önemli rolü olan K2 vitamini takviyesi sağlıklı bir şekilde sağlanabilir.
Sindirim Sistemine Faydaları
Kefirin probiyotik özelliği sayesinde bağırsak florasındaki bakteri dengesini koruduğu bilinmektedir. Tükettiğimiz bazı gıdalar ve ilaçlar bağırsak sistemindeki dengeyi bozabilir; sonucunda ise ishal, hazımsızlık, kabız gibi bağırsak fonksiyonu bozukluğuna sebep olan hastalıklar ortaya çıkabilir. Bu rahatsızlıklara karşı koruma sağlayan kefir, sindirim sistemini destekleyici özelliktedir.
Bu özelliklerinin yanında kefirin huzursuz (irritabl) bağırsak sendromu (IBS) ve ülsere karşı koruma sağladığı bilinmektedir.
Yara İyileştirme
2012 yılında kefirin yararları üzerine yapılan bir çalışma sonucunda, kefirin içerisinde bulunan laktik asit, asetik asit, polisakkaritler ve bazı diğer bileşenlerin yaraların iyileşme sürecinde katkıları olduğu ortaya konulmuştur.
Bu özelliklerinin yanında kefir; sivilce, kızarıklıklar, egzama vb. cilt rahatsızlıklarının sonrasında oluşabilen cilt yaralarının iyileşmesine yardımcı olur. Aynı zamanda cilt sağlığına katkı sağlayarak, farklı deri rahatsızlıklarının tedavi sürecini kısalttığı bilinmektedir. Hücre canlandırıcı özelliği sayesinde saç ve tırnak gibi vücudun ürettiği protein yapılarının gelişiminde ve sağlığında yararları gözlemlenmiştir.
Alerjilere ve Alerjik Astıma Karşı Faydalı
Bağışıklık sistemimizin çeşitli gıda ve maddelere karşı gösterdiği aşırı reaksiyonlara alerji adı verilir. Bazı durumlarda bu alerjik reaksiyonlarla beraber astım da gelişebilir. Yapılan hayvan deneyleri sonucunda, kefirin bağışıklık sisteminin bazı maddelere karşı gösterdiği aşırı tepkimeyi yavaşlattığı görülmüştür. Kefirin bu özelliğinin kesinliğinin, insanlar üzerinde gerçekleştirilecek kontrollü deneylerle daha detaylı şekilde kanıtlanması beklenmektedir.
Kan Şekeri Kontrolü
Vücutta birçok farklı komplikasyona yol açabilen diyabet, kandaki şeker (glikoz) seviyesinin normalden yüksek olması durumudur. Diyabetli hastalarının düzenli kefir ve fermente süt tüketimi sonrasındaki kan şekeri seviyeleri incelenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda, günde iki buçuk bardak olmak üzere 3 ay boyunca düzenli kefir tüketen grubun açlık kan şekerinin kontrol grubuna göre daha düşük olduğu tespit edilmiştir.
Çoğu durumda, kefirin tüketilmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Ancak, kefirin beslenme düzenine eklenmesinden önce bazı durumlara dikkat etmek yaşanabilecek problemlere karşı önleyici olacaktır.
Laktoz intoleransı olan kişilerin kefir tüketmesinde bir problem olmamasına rağmen, süte alerjik olan kişilerin inek ve keçi sütünden elde edilen kefirleri tercih etmemesi gereklidir. İnek ve keçi sütünden üretilen kefirdeki laktoz oranının az olması, süte karşı alerjik reaksiyonun gelişmesini engellemez.
Sütten üretilen bu içeceğin içerisinde doğal olarak şeker bulunur. Özellikle diyabet hastaları, paketli alınan ürünlerdeki içerikleri dikkatle okuyarak fazla şeker içeriğinden kaçınmalıdır.
Hamile kadınlara ve emziren annelere kefirin herhangi bir zararı olmadığı düşünülüyor olsa da, düzenli tüketim için bir uzmana danışmak faydalı olacaktır.
Az yağlı inek sütünden üretilen kefirin bir bardağında ortalama olarak 100 kalori; tam yağlı inek sütünden üretilen kefir türünde ise yaklaşık 200 kalori bulunmaktadır. Çeşitli rahatsızlıklar sebebiyle kalori ve besin içeriği takibi yapan kişilerin kefir tüketiminde bu durumu göz önünde bulundurmaları gerekir.
Bağışıklık sistemi zayıflatıcı hastalıklarla (AIDS vb.) yaşayan ya da yakın zamanda cerrahi işlem geçirmiş kişilerin kefir tüketmeden önce bir uzmana danışmaları gerekir. Kefirin bu gibi bazı özel durumlarda enfeksiyon oluşturma riski bulunmaktadır.
https://www.medicana.com.tr/
Kabalcı Şifalı Bitkiler Ansiklopedisi