MKE'nin şirketleşmesine emekçilerden tepki: Sakarya Tank Palet Fabrikası gibi MKE Kurumu da talan edilmek isteniyor
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKE) şirketleştirilmek istenmesi, Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) tarafından MKE Genel Müdürlüğü önünde protesto edildi. ESM Genel Başkanı Cemalettin Sağtekin, “Sadece MKE değil diğer KİT’ler, sosyal tesis ve lojmanlar özelleştirmeye hazırlanmaktadır. Siyasi iktidar, ekonomik olarak yaşadığı çıkmazı yüzbinlerce kamu çalışanının iş güvencesini elinden alarak aşmayı hedeflemektedir” dedi.
MKE’nin şirketleştirilmesi ve Hazine’ye bağlanmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM Milli Savunma Komisyonu’nda kabul edildi. MKE’de örgütlü KESK’e bağlı ESM, şirketleştirme girişimini Kurum önünde düzenlediği bir basın açıklamasıyla protesto etti.
Açıklamaya TBMM Milli Savunma Komisyonu üyeleri CHP Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan ve Muğla Milletvekili Süleyman Girgin de destek verdi.
ESM Genel Başkanı Cemalettin Sağtekin, AKP döneminde özelleştirilen kurumları hatırlatarak, şunları söyledi:
'MKE Talan edilmek isteniyor'
“Ülkemizin sanayileşmesi, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kalkınmasının temeli olan KİT’ler, AKP iktidarı tarafında özelleştirme ve serbestleştirme yoluyla yağmalanmaya ve yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekilmeye devam ediyor. Bin bir emekle kurulmuş ve ülkenin göz bebeği olan sanayi kuruluşları ve son olarak Sakarya Tank Palet Fabrikası gibi MKE Kurumu da talan edilmek isteniyor."
'Cumhurbaşkanına geniş yetki veriyor'
TBMM’ye sunulan ‘Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi’nin amacı, tüm özelleştirmelerde olduğu gibi anonim şirkete dönüştürülerek özelleştirmenin önünü açmak; Türk Ticaret Kanunu, Kamu İhale Kanunu ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu başta olmak üzere 17 kanunundan muafiyet sağlamak; Kurum’u Sayıştay denetiminden çıkarmak ve Cumhurbaşkanlığı kararlarına geniş yetki vermektir.
'İş güvencesi ortadan kalkacak'
Özelleştirilen veya özel şirket haline dönüştürülen kamu kurumlarının tamamında çalışanlar mağdur edilmiş, özlük haklarında büyük kayıp yaşanmıştır. Havuza alınarak farklı şehir ve kurumlarda çalıştırılan memurların sosyal düzenleri bozulmuş, gönderildikleri kurumlarda ihtiyaç fazlası personel olarak uzmanlık alanları dışında çalıştırılıp mobbinge maruz bırakılmıştır. İşçi statüsünde çalışanlar iş güvencelerini, kadrosuz veya taşeron olarak çalışanlar ise işlerini kaybetmiştir. MKE’de yapılacak özelleştirme sonucu 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin I ve II sayılı cetvele tabi olarak görev yapan tüm personele (devlet memuru, sözleşmeli personel), hiçbir ayrım yapılmadan sözleşme teklif edilecektir. Sözleşme imzalamayı kabul edenler 4857 Sayılı İş Kanunu’na tabi olarak istihdam edilecek; fakat iş güvencesi ortadan kalkacaktır.
'İktidar kamu kaynaklarını satıyor'
Ekonomik olarak ülkeyi çöküşe sürüklemiş olan iktidar, çözümü bir kez daha kamu kaynaklarını haraç mezat satmakta bulmuştur. Sadece MKE Kurumu değil daha sonrasında diğer KİT’ler, kamuya ait sosyal tesis ve lojmanlar özelleştirilmeye hazırlanmaktadır. Siyasi iktidar, ekonomik olarak yaşadığı çıkmazı yüzbinlerce kamu çalışanının iş güvencesini elinden alarak aşmayı hedeflemektedir.
'Neo liberal politika sonucu'
Neo-liberal politikalar sonucu kamunun tasfiye edilmesi ve ülkemizin ucuz iş cenneti haline dönüştürülmesine, iş güvencemizin elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz. Tüm memur ve işçi arkadaşlarımız şunu çok iyi bilmelidir ki; kamudaki iş güvencesi ne kadar tasfiye edilirse özel sektör mantığında oluşacak yeni yapıda bunun kat ve kat fazlası yaşanacaktır.
'İyi niyet görmüyoruz'
Sorunlarımızın çözümü, iş güvencesinin ortadan kaldırılması değil, zamana uygun teknolojinin MKE Kurumu’na kazandırılması; liyakat ve eğitimin temel alındığı bir personel rejiminin oturtulması ve partizan yöneticilerle kurumların arpalığa çevrilmediği bir yönetim anlayışıyla Kurumumuz karlılığı daha da arttırılabilecekken tercih edilen yol ve niyetin iyi olmadığını görmekteyiz.”
'Yapılmak istenen doğru değildir'
CHP Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal ise “Yurt güvenliğini, aslında hepimizi ilgilendiren bir kanun taslağının sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve siyasi partilerle tartışılması gerekirdi. Bu yapılmadı. Kapalı kapılar ardında kanun taslağı hazırlandı ve oldu-bitti ile Meclis’e getirildi. Yapılmak istenen doğru değildir” dedi.
Önal, “Anonim şirket, sermaye şirketidir ve yetkili olan Türk Ticaret Kanunu hukukudur. Kamu hukuku artık MKE’de uygulanmayacak. Ne olacak? MKE’nin KİT olma özelliği elinde alınacak ve özel hukuka tabi hale getirilecek” diye konuştu.
'Hantal' denilen MKE'nin raporundan: 2020 yılı net karı 708 milyon lira
MKE işçisi: Gözden çıkarılıyoruz gibi bir taslak