Mustafa K. Erdemol

Mustafa K. Erdemol

Haklı olmak doğru yaptı anlamına gelmez

Görüntüler korkunç. Rusya’nın hedefi olmuşlar arasında çok sayıda Ukraynalı sivilin olmasının dayanılır tarafı yok. Savaşın bir cinnet hali olduğunu özel bir aracın üzerinden hem de içinde sürücüsü varken geçen o tanka bakarak bile anlamak mümkün.

Aması yok bunun. Savaşa karşı çıkmak bir insanlık görevidir. Bu savaşa yol açanların aslında ABD/NATO/ Batı olduğunu söylemek, klasik deyimle bir “durum tespitidir”, savaşı haklı çıkarma gayreti değil. Çünkü şimdi eleştirilerin merkezinde olan Rusya’dan önce bu felakete yol açanların hangi ülkeler/güçler olduğunu da bilmek, anlatmak zorundayız. Bunlar savaşa haklı gerekçeler uydurmak niyetiyle yapılmıyor elbette. “Rusya yaptı ama” diye başlamanın sevimsiz bir yanı var, böyle görülmesi de çok doğal. Kendi adıma, gerekçeleri ne kadar haklı olursa olsun Ukrayna’ya bu çullanmayı desteklemiyorum. Böyle düşünmemde önemli birkaç gerekçem var. Ayrıca Rusya’nın sorunu başka türlü çözeceğine de inanıyorum. Anlatacağım.

Putin’in yanlış adresi

Şuradan başlayalım; Vladimir Putin’in askeri operasyonun nedenlerinden biri olarak Ukrayna’daki Nazi hükümetini hedeflediğini söylemesi “adres yanlış” olduğu için sağlam bir neden değildir. Çünkü Volodomir Zelenskiy kabinesi içinde liberaller, sağcılar, ABD dostları, AB muhipleri, Rusya düşmanları çoktur ama bunlar bir hükümeti Nazi yapmaz. Benim açımdan Ukrayna hükümetinin ABD dostu olması ona karşı olmam için yeterlidir Nazi olmasa da. Putin’in daha sonra müdahaleyi “Ukrayna’yı Nazilikten arındırma” olarak gerekçelendirmesi “Nazi hükümeti hedefliyoruz” açıklamasından daha sağlam, daha doğru bir ifadedir.

Neden? Hükümetin de baş edemediği (böyle bir niyeti vardı, yoktu ayrı mesele, ama olsa bile gücü yetmez) Nazi gruplar ülkede çok ama çok yaygın. Ukrayna Ulusal Muhafız Birliği’nde, ki etkili bir askeri kurumdur, Aztek Taburu adlı Neo Nazi biriminin varlığı sır değildir. Alman SS’inin uğursuz Himmler tarafından sonradan kurulan iki biriminden biri olan Waffeb SS’ler onuruna ülkenin çeşitli kentlerinde meşaleli geçit töreni yapar sivil Nazi grupları açık açık hem de. Simon Petliura, Stepan Bandera gibi Ukraynalı Yahudi düşmanı toplu katliamcı faşist katilleri de ölüm yıldönümlerinde büyük törenlerle anan gruplardır bunlar. Özellikle 2014’den sonra, ülkede ABD destekli gerçekleştirilen darbeden sonra faaliyetleri yoğunlaşmıştır. Aralarında Rus asıllı Ukrayna vatandaşları ile Ukraynalı Yahudilerin de olduğu 14 bine yakın yurttaşı da katletmişlerdir. Rus yanlılarının ilan ettiği Donetsk ile Lugansk Cumhuriyetlerine saldırılar düzenlemekte, cinayetler işlemekteler.

Zelenzkiy’in Donbass konusunda barış görüşmeleri yapamamasının nedeni, bölgedeki ağır silahlarla donatılmış faşist/Nazi grupların engellemesidir biraz da. Zamanla iyi kötü üzerinde anlaşılan Minsk Sözleşmesi’nin Ukrayna tarafından ihlal edilmesinde bu faşist grupların rolü vardır. Rusya’nın müdahalesiyle bu Sözleşme fiilen bitti ama ihlali gerçekleştiren Ukrayna hükümetini engelleyen faşistler oldu.

Ukraynalıları hesaba katmalıydı

Bunları ortadan kaldırmak için koca bir ülkeyi işgal etmek mi gerekirdi, elbette hayır. Rusya gibi bir ülkenin, Nazilerle mücadelede ülkedeki faşistleşmeden memnun olmayan binlerce Ukraynalıyla işbirliği yapması çok daha kolay olurdu. Çünkü ülkede buna uygun bir zemin vardı. Kim diyor bunu? Kiev Uluslararası Sosyoloji Ensititüsü KIIS verileri diyor. 2008 yılında yapılan bir araştırmada Ukraynalıların Rusya'ya karşı çok olumlu duygular beslediği belirtiliyor. Ancak 2014'te Kırım'ın Rusya tarafından ilhakının bu duyguyu değiştirdiği kaydediliyor. Manchester Üniversitesi'nde Ukrayna üzerine çalışan siyaset bilimci Olga Onuch'a göre, ülkenin doğu sınırındaki savaş uzadıkça, Ukrayna'lıların NATO'ya yönelik görüşleri daha olumlu hale geldi. Onuch ile bir grup meslektaşının yaptığı anket verileri, NATO'ya katılım desteğinin önemli ölçüde arttığını, Mayıs 2014'te yaklaşık yüzde 30'dan Ocak 2021'de yüzde 55'e çıktığını gösteriyor. Batılı güçlerce yaratılan Rus korkusuyla olduğu kadar, Putin’in de bu korkuyu güçlendiren tutumlarıyla ilgilidir bu artış.

Batı desteği sanıldığı gibi çok değildi

Bakın, tüm Ukrayna halkı batıcı, ABD’ci değil yine de. Ukrayna halkı, Rusya’nın herhangi bir müdahalesi olmadan yapılan seçimlerde Rusya dostu Victor Yanukoviç’i Cumhurbaşkanı seçmişti büyük bir oy oranıyla hem de. Rusya yanlısı olmasına aldırmamıştı halk. Ancak 2014’de ABD/BATI kışkırtmasıyla başlatılan Maidan eylemleri sonucu Yanukoviç iktidardan düşürülmüştü. Şimdiki Başkan Volodomir Zelensky ise sanıldığı kadar kolay seçilmedi. Çünkü programı Avrupa/ABD yanlısıydı, büyük özelleştirmeler vaat ediyordu ülke sermayesi yararına, halkın azımsanmayacak bir kesimi Zelensky’i desteklemedi bu yüzden. Zelensky’nin kabinesinde Sağlık Bakanlığına ABD’den ithal edilen Ulana Suprun getirildiğinde, halkın tepkisi büyük oldu. Sağlık hizmetlerini özelleştiren Suprun halktan destek görmedi. AB’nin isteği üzerine devlete ait birçok araziyi özelleştiren Zelensky’e öfke her geçen gün artıyordu. Batı yanlısı Ukrayna hükümetlerinin yönetiminde ama özellikle Zelensky yönetiminde gün geçtikçe yoksullaşan bir ülkeye dönüştü Ukrayna. Batının sorunlara çözüm olamayacağına inanan insanların sayısı az değildi. Küçük ama politikada etkili bir kesimin dışında “NATO üyeliğini” destekleyen bir halk yoktu yine KIIS verilerine göre. Bu Rusya’nın işbirliği yapabileceği büyük bir kesimin var olduğu anlamına gelir.

Neden yapmadı Rusya? İşte canımı(zı) sıkan da bu. Çünkü Putin, NATO’nun yayılmasına bağlasa da (ki haklıydı) Ukrayna’ya askeri müdahaleyi “Rusya’nın kendi toprağı” fikrine dayandırıyordu. Ukrayna aslında yoktu, onu Lenin, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) uydurmuştu Putin’e göre. Suçlu Lenin ile SSCB idi. Putin’in SSCB’nin çeşitli halklar için belirlediği sınırları reddetmesi “Rus Milliyetçiliği”ni canlandırma girişimidir, lamı cimi yok. Bunu çeşitli “ideolojik” açıklamalarla, “konjonktürel” gerekçelerle, Avrasyacı darlıkla, nasyonalsosyalist mollanın yaptığı gibi görmezden gelmek ahlaki değil. Her sağcı/milliyetçi gibi Putin’in de geçmişi hem de çok tehlikeli biçimde çarpıttığı ortada.

Kiev-Mohyla Akademisi Ulusal Üniversitesi'nde karşılaştırmalı siyaset profesörü Olexiy Haran, Putin'in, Ukrayna ulusu diye bir şey olmadığı, Ukraynalılarla Rusların aynı millet olduğu iddiasına “ bizim için Ukraynalı olmanın anlamı etnik kökeniniz veya dilinizle ilgili değil” diyerek karşı çıkıyor. Ukraynalıların hemen hepsi de aynı görüşü paylaşıyor.

Putin de sarsılır

Kırım’ın ilhakı kolay oldu ama çarlık Rusyası hayranı Putin için de gelişmeler kötüye evrilebilir. Putin’e verilen destekte azalma olduğunu gösteren ciddi kamuoyu yoklamaları var. Ayrıca Donbass’ın restorasyonu trilyonlar gerektirecek. Ekonomisi durgun olan Rusya’nın bunu karşılaması ekonomisi güçlü olmayan Rusya’yı sarsar. Ukrayna saldırısı Putin rejimini istikrarsızlaştırabilir. Batı yaptırımları açıklanmadan önce Rus borsalarının çöktüğü, rublede büyük düşüş yaşandığı biliniyor.

Savaşa karşı kitlesel gösteriler olası görülmüyor Rusya’da, çünkü bunları koordine edebilecek bir siyasi güç yok. Ama Rus toplumunda savaşa açık bir destek de yok. Bağımsız araştırma kuruluşu Levada Center’ın araştırmasına göre Rusların yüzde 40'ı Donetsk ile Luhansk “halk cumhuriyetlerinin” Rus yetkililer tarafından resmi olarak tanınmasını desteklemiyor. 2014'te Kırım'ın ilhakı sırasındaki yurtsever coşku bu sefer pek görülmüyor. 2024’de yeninden aday olacak Putin’in yeniden seçilmesini olumsuz etkileyecek bir görüntü var ülkede. Rusya’ya dönük yaptırımların bu ülkeye çok etkisi olmayacağına inananlardanım. Ancak Rus oligarklar batı ülkelerindeki trilyonlarına el konması ya da dondurulması durumunda Putin’e verdikleri desteği kesebilir, bu da Putin için sonun başlangıcı olur.

Sağcıdır, milliyetçidir, tarih anlayışı çarpıktır

Putin Sovyetlerden, komünizmden nefret eden Çarlık Rusyası hayranı, sağcı, milliyetçi bir figürdür. NATO/ABD/BATI’nın Ukrayna’da yaşananların gerçek sorumluları olduğunu bilip, kabul etmem, Putin’i desteklemem anlamına gelmez. Tuhaf bir romantizmle yaklaşılıyor Putin’e. Küçücük milletlere devlet/kimlik armağan eden Sovyetler’in düşmanı birine bu hayranlık anlaşılır gibi değil. Savaş durmalı, Rusya Ukrayna’dan biran önce çıkmalıdır.

Ukrayna’yı kışkırtan ABD/NATO/Batı Minsk barış sürecinin boğulmasından birinci derecede sorumludur. Şimdi gerçekten barış yanlısı iseler, Baltık'tan Karadeniz'e kadar yapılması planlanan yıllık askeri tatbikatları sonlandırmalı, NATO'nun Avrupa'da asker/füze azaltımını müzakereyi kabul etmeli. Elbette Ukrayna’nın NATO’ya alınmasından da vazgeçmeli.

Kendi kendine bir şeylere soyunan Türkiye’deki kimileri de “sorunu yaratan NATO” iken, NATO’yu göreve davet etme gülünçlüğüne düşmemeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa K. Erdemol Arşivi