Murat Ağırel
Diyanet ve Sayıştay ayrı tellerden çalıyor
Diyanet İşleri Başkanlığı kendi yayınladığı “fetvalara” canı isteyince uyuyor, canı istemeyince uymuyor.
Anlatayım…
Diyanet internet sayfasında “Alışverişte Pazarlık Sünnet midir” sorusuna cevap veriliyor…
“Pazarlık yapmak öteden beri alışverişte uygulana gelmiştir. Ancak bu uygulamanın dürüstlük, karşılıklı rıza, hakkaniyet, güvenilir olma gibi ilkeler gözetilerek yapılması gerekir. Rasulullah (s.a.s.)’in (EbûDâvûd, Buyû’, 7) ve ashabının (Buhârî, Buyû’, 67, Hiyel, 14; EbûDâvûd, Akdiye, 20) alışverişlerde pazarlık yaptığı bilinmekle birlikte bu husus bağlayıcı bir kural haline getirilmemiştir. Bu itibarla alışverişlerde pazarlık yapmak mubahtır.”
Diyanet işleri Başkanlığı “Pazarlık Sünnettir” açıklamasını kendi kurumunda da uygulamış. Öyle ki her konuda yorum yapan diyanet 4734 sayılı kanununa istinaden “açık ihale” usulü yapması gereken hizmet alımlarını istisnai yöntem olan “pazarlık usulü” ile yapmış.
Amaa… Diyanet Pazarlık sünnettir hadisini tamamen yanlış anlamış.
İlgili kanuna göre yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulünü temel usul olarak belirlemiş. Diğer ihale usullerinin kanunda belirtilen özel hallerde kullanılabileceğini hükme bağlamış
Sözü edilen kanuna göre açık ihale usulü, bütün isteklilerin teklif verebildiği usuldür. Ancak Diyanet, bu usulde yapması gereken bazı ihaleleri diğer istisnai usullerde gerçekleştirmiş.
Mesela (2020/222657 kayıt numaralı) “İftar-Sahur Canlı Yayın Programı Hizmet Alımı” işini 21-b kapsamında pazarlık usulü ile gerçekleştirmiş.
İhale onay belgesinde bu usulün seçilmesine gerekçe olarak programın yapılacağı mekânın Ramazan ayına kısa bir süre kala belirlenebildiği ve programda kullanılacak ekipmanların mekan belirlendikten sonra ayarlanabildiği belirtiliyor. Bu sebeple de açık ihale usulü uygulamak için vakit kalmadığı bahanesi öne sürülmüş.
Yıllar öncesinde belli olan Ramazan ayını planlayamamış yani Diyanet!
Peki, pazarlık usulü ihale kaça yapılmış?
493 bin TL’ye Son Medya Yapım adlı firma almış.
Bir başka örnekte (2020/415988 kayıt numaralı) “4-6 Yaş Grubu Muhtelif Kitap İşi” ihalesini yine 21-b kapsamında pazarlık usulü ile gerçekleştirmiş.
İhale onay belgesinde de bunun için gerekçe olarak Eylül ayında Kuran kurslarına başlayacak öğrencilerin kullanımına yetişmeyeceği bahane edilmiş.
Kim almış ve kaça almış ihaleyi dersiniz?
Korza Yayıncılık adlı firma 1.8 milyon TL’ye almış.
Durun bir dakika…
Biz bu firmayı tanıyoruz.
Nereden tanıyoruz peki ?
12 Haziran'da yapılacak genel seçimde kullanılmak üzere bastırılacak oy pusulası için bir ihale düzenleniyor.
İhaleyi 11.9 milyon TL ile bir firma alıyor.
Ancak fiyat çok yüksek geliyor.
YSK, yaptığı açıklamada, birleşik oy pusulası basım ihalesini “rekabet şartları oluşmadığı” gerekçesiyle iptal ediyor.
Üç gün sonra ihale yenileniyor bu sefer ihale 899 bin TL bedel ile yine aynı firma tarafından alınıyor.
Nasıl oluyorsa fiyat 3 günde 11 milyon birden düşüyor.
Firma açıklama yapmış. “Vatan millet sağolsun” demiş ve “Rakibime işi bırakmayacaktım 1 TL olsa dahi alacaktım” demiş.
İşte bu ihaleyi alan firma Diyanet’in düzenlediği ihaleyi de alan firma…
Al gülüm ver gülüm meselesi yani…
Şimdi biz paramızın hangi şartta nasıl harcandığını nasıl öğreneceğiz?
Halktv.com.tr’deki ilk yazımda da tam olarak bundan bahsettim.
Diyanet İşleri Başkanlığı bile dini gerekliliklerini gözeterek, yani ahlaklı, erdemli, yetimin hakkını gözeten 1 liranın dahi hesabını yapan bir yönetim anlayışı ortaya koymuyor.
Ve biz bunları Sayıştay raporlarında göremiyoruz. Görmek için işte böyle tek tek ihaleleri arıyoruz. Yetmiyor sahiplik ilişkilerini, şirketlerin önceki girdiği ihaleleri, geçmişini sorguluyoruz.
Sayıştay’ın yapacağı işi kamu yararına adına gazeteciler yapıyor. Hem Sayıştay hem de Diyanet apayrı tellerden çalıyor…