Bundan sonraki yargı kararları için umutları artıran örnek

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) mevcut Başkan Zühtü Arslan’ı ikinci kez başkanlığa seçmesi yargının iktidardan bağımsız karara verebilmesi açısından kamuoyunda umut yarattı.

Yüksek Mahkeme üyeleri iktidarın başkan adayı olan İrfan Fidan yerine mevcut Başkan Arslan’ı 8 oyla yeniden seçtiler. Fidan ise 5 oy alabildi.

Saray’dan üyelere Fidan’ı seçmeleri için telefonlar edildiği iddialarının yayıldığı oylama günü üyeler iktidarın telkin ve tercihinin aksine oy kullandılar ve bağımsız karar aldıklarını kanıtladılar.

İktidarın telkinlerinin aksine karar alınabilmesi bundan sonraki yargı kararları konusunda umutları artıran bir örnek oldu.

Fidan, iktidarın jet hızıyla Anayasa Mahkemesi üyesi yaptığı bir isimdi. Önce Yargıtay üyeliğine atandı. Bu görevinde henüz bir dosyaya bile bakmadan Yargıtay kontenjanından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi. Yargıtay, iktidarın telkin ve tercihi yönünde Fidan’ı seçti.

Oysa yüksek mahkemelerde başkanlık veya daire başkanlığı için yapılan seçimlerde en kıdemli üyenin seçilmesi gibi bir gelenek vardır. En kıdemli üye aday olursa onun seçilmesi meslek kıdemine saygının bir gereği olarak görülür. Kıdemsiz üyeler ise aday olmayı akıllarından bile geçirmezler.

Bu gelenek Anayasa Mahkemesi için de geçerlidir. Ancak bu kez Anayasa Mahkemesi’nin üçüncü en kıdemsiz üyesi Fidan başkanlığa aday oldu. Üyelerin Fidan’ı değil Arslan’ı tekrar seçmelerinde bu geleneğin de etkisi vardır.

Bu sonucun iktidarı memnun etmediğini tahmin etmek zor değil.

Siyasi nitelikle davalarda kendi beklentisi ve telkini yönünde karar çıkmasına alışmış olan iktidar, Anayasa Mahkemesi gibi en yüksek yargı organının bağımsız karar vermesiyle sarsılmış olmalı.

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, özellikle HDP davasında da siyasi etkiden arınmış şekilde karar çıkabileceği umudunu artırdı.

HDP’nin kapatılması davası iktidarın ısrarlı beyanlarından sonra açıldı.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, ısrarla “HDP kapatılmalıdır, kapısına kilit vurulmalıdır. Anayasa Mahkemesi HDP’yi kapatmazsa o zaman Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır” şeklinde keskin açıklamalarından sonra dava açıldı.

Yargıtay Başsavcılığı’nın HDP’yi kapatma yönünde bir hazırlığı yoktu. Ancak iktidardan gelen bu ısrarlı açıklamalardan sonra alelacele bir dava açıldı. O kadar acele bir iddianame hazırlanmıştık ki vefat etmiş HDP üyeleri hakkında bile siyasi yasak talep edilmişti. Anayasa Mahkemesi bu üstün körü hazırlanmış iddianameyi Yargıtay Başsavcılığı’na iade etmek zorunda kaldı.

Şimdi gözler Anayasa Mahkemesi’nde.

Yüksek Mahkeme’nin bu davayla ilgili iki kararı oldu.

HDP’ye verilecek Hazine yardımının bloke edilmesi kararı verdi. Ancak karar Anayasa’nın öngördüğü en az 5’e karşı 10 oyla alınmadı. Buna karşın Anayasa Mahkemesi, Hazine yardımının bloke edilmesine karar verildiğini açıkladı.

Ayrıca HDP’nin kapatılma davasının seçim sonrasına bırakılması kararını da reddetti. HDP’yi 14 Mart 2023 tarihinde savunmaya çağırdı.

Bu iki karar kamuoyunda HDP’nin kapatılacağı beklentisini yükseltti. İki kararın da iktidarın beklentisi yönünde verilmesi Yüksek Mahkeme’nin bağımsız karar vereceği umutlarını kırdı.

Şimdi Anayasa Mahkemesi başkanlık seçiminde iktidarın aksine karar verilmiş olması bu umutları yeniden yeşertti.

Bu umut sadece HDP davasıyla ilgili olarak da artmış değil.

Diğer siyasi nitelikli davalarda da istinaf ve Yargıtay aşamalarında iktidarın beklentisinin aksine kararlar çıkabileceği beklentisini de artırdı. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bu kararın diğer yargı organlarına da cesaret vereceği ve iktidardan bağımsız karar verme olasılığını artıracağı gibi bir hava oluştu.

Yargı bağımsızlığı demokrasilerin olmazsa olmaz koşullarından biridir.

Yargının siyasi otoritenin kontrolü altına girmesi demokrasiyi ortadan kaldırır. Yargının siyasal araç haline dönüşmesi gibi demokrasiyle bağdaşmayacak bir soruna yol açar.

Türkiye’de uzun süredir bu sorun yaşanıyor.

Yargı siyasi nitelikli davalarda iktidarın kontrolü altında karar veriyor.

Umarız ki Anayasa Mahkemesi’nin son kararı bütün yargı için örnek oluşturur ve cesaret verir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi